Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1050 E. 2018/426 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1050 Esas
KARAR NO : 2018/426

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/09/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında acentelik sözleşmesi yapıldığını, acentelik sözleşmesine dayalı olarak davalının —- plaka sayılı araca ait —-nolu kasko poliçesini düzenlediğini, aracın 09/11/2011 tarihinde kaza yaptığını, hasar sebebiyle Şükran Karslıoğlu tarafından müvekkili şirkete müracaat edildiğini, kayıtlarında prim ödemesi gözükmediğinden Şükran Karslıoğlunun talebinin reddine karar verildiğini, daha sonra—-nun Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaat ederek 05/11/2012 tarihli prim ödeme makbuzunu ibraz ettiğini, Sigorta Tahkim Komisyonunun —- Esas —- K sayılı dosyası gereği —-na 12.185,39 TL ödeme yaptıklarını, ödeme tutarından 9.050,00 TL lik miktarı kazaya sebebiyet veren —- plaka sayılı aracın sigorta poliçesini düzenleyen —-Sigorta dan tahsil ettiklerini, bakiye ödeme için davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının % 20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin prim tahsil etme yetkisi bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmesinin feshine kadar davacı tarafından müvekkilinin prim tahsil etme yetkisinin devam ettiğini, —- nolu poliçe ile teminat altına alınan sigortalı —-ndan prim tahsilinin yapıldığını ve poliçenin Şükran Karslıoğluna teslim edildiğini belirterek davanın reddi ile davacının % 20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün — E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Yapılan yargılama neticesinde mahkememizin 30/04/2015 tarih —- esas —-sayılı kararı ile ” taraflar arasında acentelik sözleşmesi bulunduğu, sözleşme kapsamında davalının davacı şirketin acentesi olduğu, davacı adına poliçe düzenleyerek prim tahsili yaptığı, dava dışı —-na ait aracın kasko poliçesinin acente sözleşmesine istinaden davalı tarafından düzenlendiği, —- prim borcunu davalıya ödediği, daha sonra aracın kaza yaptığı, —-na sigorta tahkim komisyonunun kararına istinaden zarar bedelinin ödendiği, davacı ödediği miktarın bir kısmını kazaya karışan diğer aracın poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsil ettiği, bakiye kısmın tahsili için iş bu davayı açtığı, poliçe tarihi itibariyle taraflar arasında acentelik sözleşmesinin yürürlükte bulunduğu bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf olmadığı, dava dışı Şükran ın aracının kasko poliçesi ile teminat altına alındığına yönelikte bir ihtilaf da olmadığı, acentenin tahsil ettiği prim borcunu davacıya sözleşme kapsamında ödemekle yükümlü olduğu, primi borcunun zamanında davacı hesabına geçirilmemesi halinde davalının poliçe kapsamında ödediği zarardan sorumlu olacağına yönelik herhangi bir hüküm bulunmadığı, zaten bu durum hakkaniyet ilkesi ile de örtüşmeyeceği, davacı tahsil edilerek kendisine ödenmeyen prim miktarını talep edebileceği, zaten davacı tahkim komisyonunun kararına istinaden ödeme yaparak —- lehine geçerli bir poliçe düzenlendiğini de kabul ettiği anlaşılmakla davacının poliçe kapsamında ödediği miktarın davalıdan tahsiline yönelik açılan davanın reddine” karar verilmiştir.
Verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2015/14191 esas 2016/4071 karar sayılı ilamıyla, ” Mahkemece acentelik sözleşmesinin 8. maddesinde düzenlenen acentenin yükümlülükleri ve sorumluluğuna dair hükmün sözleşmenin nisbiliği ve serbestisi ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeksizin; acentenin tahsil ettiği prim borcunu davacıya sözleşme kapsamında ödemekle yükümlü olduğu, prim borcunun zamanında davacı hesabına geçirilmemesi halinde davalının poliçe kapsamında ödediği zarardan sorumlu olacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, zaten bu durumun hakkaniyet ilkesi ile de örtüşmeyeceği gerekçesine dayanılmış ise de, sözleşmenin anılan 8. maddesi nazara alınmaksızın bu hususta herhangi bir hüküm bulunmadığı, olsa da hakkaniyete aykırı olduğu şeklinde soyut ve genel ifadelerle hüküm tesisi doğru olmadığını belirterek bozulmasına “karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılamada , davalı acentanın düzenlediği iddia edilen 05/11/2011 tarih ve —- makbuz nolu 443,01 TL tutarındaki para makbuzunun ibraz edildiği, sigorta tahkim komisyonunun —- karar sayılı uyuşmazlık hakem karar dosyası getirtilmiş, saklanmak üzere mahkemeye tevdi edilen Kadıköy —-Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dosyası incelenmiştir. Para makbuzunun incelenmesinde —-Hizm. Ltd. Şti. ‘nin düzenlediği ve —- ‘ndan tahsil edilen 05/11/2011 tarihli —- nolu makbuzun ilgili sigorta şirketi müdürü —- tarafından tahsil edildiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki acentalık sözleşmesinin 8.maddesinde yer alan düzenlenen acentanın yükümlülüğü ve sorumluluğuna dair hükmün sözleşmenin nispiliği ve serbestisi ilkeleri çerçevesinde geçerli olduğu ve tarafları bağladığı , davacı —- Sigorta A.Ş. nin sigortaladığı —- plakalı araçtaki hasar miktarının 10.350,00 TL olduğu, bu hasarın hakem kararıyla da belirlendiği ,bilirkişinin denetlenebilir raporuna göre de davalı —- Sigorta Aracılık Hizmetlerinden talep edilebilecek miktarın 2.364,39 TL olabileceği kabul edilmekle ,açılan davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyasında; davalının 2.364,39 TL asıl alacak ve 27.40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.391,79 TL ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 2.364,39 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 9.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 478,36 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İAA —- İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyasında;
Davalının 2.364,39 TL asıl alacak ve 27.40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.391,79 TL ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 2.364,39 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 9.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 478,36 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar harcı 163,38 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 63,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 100,03 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 92,35 TL ilk masraf, 192,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 884,85 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 570,76 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmeisne yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.316,21 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı şirket temsilcisi yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/04/2018