Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1047 E. 2018/891 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1047 Esas
KARAR NO : 2018/891

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/09/2016
KARAR TARİHİ : 27/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi olan … 25/05/2010 tarihinde vefat ettiğini, murisin sağlığında davalı sigorta şirketi ile …. poliçe numaralı sigorta poliçesini akdettiğini, murisin poliçedeki risk süresi içerisinde vefat etmiş olup teminat tutarının 120.000,00 TL olduğunu, ölümünden birkaç gün öncesine kadar yakınları olan müvekkilleri tarafından murise ölümcül bir hastalığa duçar olduğunun duygusal nedenlerle bildirilmediğini, özetle murisin ölüm anına kadar ölümcül hastalığından habersiz olduğunu, Bursa ….. Noterliğinin 26/04/2011 tarih, .. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı sigorta şirketinden 120.000,00 TL teminatın ödenmesinin talep edilmiş olmasına rağmen, davalı şirketin 05/05/2011 tarihli yazısı ile müvekkillerinin talebinin geri çevrildiğini, davalı şirketten dava konusu sigorta poliçe bedelinin tahsili için iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 120.000,00 TL poliçe bedelinin 25/05/2011 ölüm tarihinden itibaren en yüksek vadeli mevduat faizi ve ayrıca poliçe bedelinin ödenmemesi, sözleşmeye aykırılık teşkil edip ilaveten manevi acıya neden olduğundan davalı sigorta şirketi edimlerini yerine getirmediğinden 10.000,00 TL manevi tazminatın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müteveffanın başvuru esnasında sağlıklı olduğunu beyan ettiğini, 1.5 ay sonra vefat ettiğini , davacının iddialarının kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Açılan dava hayat sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat istemine yönelik olduğu ve bu çerçevede yapılan yargılama neticesinde , mahkememizce 25/12/2013 tarih ve …. esas … karar sayılı kararıyla , “tarafların murisi …. 25/05/2010 tarihinde öldüğü, 06/04/2010 tarihinde muris …….sigortası katılım sertifikası adı altında …poliçesi kapsamında sigorta poliçesi düzenlendiği, poliçenin 5 yıllık süreyi kapsadığı, teminat miktarının 120.000,00 TL olduğu, murisin poliçenin düzenlenmesi esnasında hastalığının olmadığını beyan ettiği, dosyaya ibraz edilen belgelerden anlaşıldığı üzere poliçenin…. Şubesine daini mürtehin hakkı verildiği ,karar tarihine kadar davacı taraf lehine daini mürtehin hakkı verilen bankanın açık ve yazılı muvafakatını dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından davanın husumetten reddine “karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle , Yargıtay ……Hukuk Dairesinin 23/02/2016 tarih ve 2014/5358 esas 2016/2135 karar sayılı ilamı ile “Davacıların murisi dava dışı bankadan kredi kullanmış ve bu nedenle de dava konusu poliçeler düzenlenmiştir. Her ne kadar poliçelerin lehdarı dava dışı banka ise de, rizikonun gerçekleşmesi halinde dava dışı bankanın talep edebileceği miktar dışında kalan sigorta bedelini isteme hakkı sigorta ettirenin mirasçılarına aittir. Bu itibarla, mahkemece bu doğrultuda değerlendirme yapılarak, dava dışı bankanın sigortadan isteyebileceği bir tutar bulunup bulunmadığı ve davalı sigorta şirketinin teminat dışı olduğunu savunduğu poliçe bakımından rizikonun teminat dahilinde olup olmadığı incelenmek suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. “
Usul ve yasaya uygun bulunan ve uyulan bozma ilamı çerçevesinde yapılan yargılamada rizikonun teminat dahilinde olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, uzman hekim ….. tarafından alınan 05/06/2018 tarihli raporda , “Davacı/davalı vekil dilekçeleri, müteveffa hakkında düzenlenen …….üst batın BT raporu,…..görüntüleme merkezinin … Belediyesi Sağlık İşleri’nce düzenlenen ölüm belgesi,…… tarafından düzenlenen … poliçe nolu …. Beyan Formu değerlendirilmekle; müteveffa .. …. 06/06/2009 tarihinde patoloji raporu ile Küçük Hücreli Karsinom metastazı tanısı konulduğu, 12/06/2009 tarihli PET/CT raporundan yaygın metastazik tutulum olduğunun anlaşıldığı, müteveffanın duygusal nedenlerden yakınlarınca bildirilmediği için durumdan habersiz olduğu, 06/04/2010 tarihinde … poliçe numaralı U……’nda belirtilen hastalıklara ‘Hayır’ cevabını beyan ettiği, sözleşme tarihinden yaklaşık 1,5 ay sonra 25/05/2010 tarihinde Metastatik Karaciğer karsinomu nedeniyle vefat ettiği anlaşılmakla; Müteveffa ……….. hakkında düzenlenen 06/04/2010 başlangıç ve 06/04/2015 bitiş tarihli …. poliçe numaralı … … Beyan Formu’nda belirtilen ve ‘Hayır’ beyanlı olan hastalıklar (Kalp hastalığı, Hipertansiyon, Diyabet, Kanser, Konjenital hastalık, Böbrek hastalığı, Felç, Solunum ve Sindirim sistemi rahatsızlığı vs.) ile müteveffa hakkında hazırlanan …. Belediyesi… imzalı 25/05/2010 tarihli Ölüm Belgesi’nde belirtilen ölüm nedeni olan Metastatik Karaciğer karsinomu arasında illiyet bağının bulunduğu. ….Sigortası sözleşme tarihinden önceki dönemde (06/06/2009 tarihinde patoloji raporu ile Küçük Hücreli Karsinom metastazı tanısı aldığı, 12/06/2009 tarihli PET/CT raporundan yaygın metastazik tutulum olduğunun anlaşıldığı) muris……. kanser hastası olduğu tespit edildiği, sözleşmede bu durumun belirtilmediği, eksik olduğu, 06/04/2010 sözleşme tarihinden yaklaşık 1,5 ay sonra 25/05/2010 tarihinde vefat ettiği ve sözleşme tarihinde beyan etmediği kanser hastalığı sonucu ölümün meydana geldiği yönünde ” görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Sigorta Uzmanı …. tarafından alınan 30/06/2017 tarihli raporunda , sigortalı müteveffa …’nun …. ile yapmış olduğu …. sigorta poliçesi kapsamında hastalık tanıları arasında illiyet bağının olmadığı kanaatine varılması halinde hasar tazminat bedelinin talep edilebileceği kanaatine varmıştır.
Davacıların murisi …… ‘nun dava dışı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle düzenlenen .. sigorta poliçesinden kaynaklı davalı …Ş. ‘den talep edilen tazminat davasında uyulan Yargıtay bozma ilamına göre rizikonun teminat dahilinde olup olmadığı konusunda yapılan araştırma ve uyulan bilirkişi raporuna göre ,ölüm nedeniyle metastatik karaciğer karsiyonumu arasında illiyet bağının bulunduğu , patalojik rapor ile hayat sigortası sözleşme tarihleri gözönüne alındığında yapılan sözleşmede bu durumun belirtilmesinin gerektiği ve sözleşme tarihi olan 06/04/2010 tarihinden kısa bir süre sonra 25/05/2010 tarihinde vefatın gerçekleştiği gözönüne alındığında tespit edilen beyanda “hayır” olarak cevaplanan hastalık tanıları arasında illiyet bağının bulunduğu , bu itibarla rizikonun teminat dahilinde bulunmadığı kanaati ile açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.930,50 TL harçtan mahsubu ile artan 1.894,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….. deki esaslara göre belirlenen 13.150,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.