Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1041 E. 2019/1269 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1041 Esas
KARAR NO : 2019/1269
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/09/2016
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tarihinde davalı tarafça yapılan kazı çalışması esnasında—— bulunan müvekili şirkete ait ——– kopartmak suretiyle zarara uğratıldığını, hasarın ardından teknik personelleri tarafından olay yerinde tutanak düzenlenmek suretiyle hasar tespit edildiğini, hasarlar nedeniyle şirketin —– maddi zararı meydana geldiğini, ve anılan meblağın bugüne kadar rızaen tahsili mümkün olmadığını, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla —— tarihinden itibaren olmak üzere toplam ———– avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafayükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin inşaat yaparken davalıya ait olan lokelleri koparttığı iddiasını kabul etmediklerini, müvekkilinin inşaat yaptığı alanın kendi arsası içinde olduğunu, Bu alanda davacıya ait olan herhangi bir lokalin bulunmasının mümkün olmadığını, davacının tuttuğunu belirttiği keşif ve diğer tutankları kabul etmediklerini, inşaatın tamamen müvekilinin alanında olduğunu, davacının haklı bir nedene dayanmayan davasının reddine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı şirkete ait kablolara hasar verildiği iddiasına dayalı hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, tanık dinlenmiş, İlgili belediyeye müzekkereler yazılmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, dosya daha sonra davanın niteliği teknik incelemeye gerektirmesi göz önünde bulundurularak inşaat mühendisi ile elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişilerden ——– tarihli rapor alınmıştır.
—- tarihli bilirkişi raporunda özetle,” kazı ruhsatının alınması esnasında———- davalı şirketi bilgilendirmek gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, davacı firmanın ——– önce yapılmış ve davalının parsel sınırı içinde kalan hattını bugüne kadar yenileyerek ana yol güzergahına taşıması gerekirken taşımadığı, davalıya da bilgilendirme olmadığı için arsa içinde kabloların tesis edildiği derinlik ve güzergahını bilme ihtimalinin bulunmadığı, davalının kazı yaptığı alanın kendi parseli içinde kaldığı, hasar bedeline yönelik olarak da yalnızca kablo tamiri olması gerekirken harcanan kablo deplasesi masrafı tazminat olarak talep edildiği, davacının kendi ihmalinden dolayı zarara uğradığı ”yönünde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, hasarın ispatına yönelik davacı tarafça dava dilekçesine ek tek taraflı imza altına alınan hasar bildirim formunun sunulduğu, mahkememizce hasar bildirim formu altındaki imza sahibi ————— tarihli celsede tanık sıfatıyla dinlendiği, aynı celsede 2 tane daha tanığın davalı lehine beyanda bulunduğu, dava dışı firmalar ve belediyelere yazılan müzekkere cevabında kazı çalışması yapıldığına ilişkin bir bilginin mevcut olmadığının bildirildiği, dosyaya sunulan fotoğraflarda davalı şirketin herhangi bir isim ya da tabelasına rastlanmadığı, dolayısıyla kazı çalışması olup olmadığı, varsa bile bunun davalı şirket tarafından yapıldığına ilişkin bir bilgi ve belge ve delil dosyada mevcut olmadığı, bir an için aksi düşünülse bile bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalının kazı yaptığı alanın kendi parseli içinde kaldığı ve davalıya herhangi bir bilgilendirmenin yapılmadığı ve bu bilgilendirmenin de yapılmasının zorunlu olmadığı, davacının ana yol güzergahına taşıması gereken hattını taşımayarak kendi ihmalinden dolayı zarara sebebiyet verdiği anlaşıldığından meydana gelen hasardan davalının sorumluluğu bulunmadığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 125,34-TL harcın mahsubu ile artan 80,94 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2019