Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/973 E. 2019/986 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/973 Esas
KARAR NO : 2019/986

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi —— davalı şirket ile —— başlangıç ve bitiş tarihli,———numaralı acil güvence ferdi kaza poliçesini akdettiğini, iş bu poliçe kapsamında kaza sonucunda vefat durumunda kanuni mirasçılara 50.000,00 TL sigorta bedelinin ödeneceği hususunda tarafların mutabık kaldığını, müvekkillerinin murisinin ödemeleri düzenli olarak yaptığını, 25/02/2014 tarihinde düşme sonucunda ağır yaralandığını, ağır kanama neticesinde kaldırıldığı hastanede 26/02/2014 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilerin murisinin ölümünün geçirilen kazaya bağlı olarak olduğu hususunun hastane kayıtları ve doktor raporları ile tıbben sabit olduğunu, müvekkillerinin davalı sigorta şirketine başvuru yaparak poliçe koşullarını yerine getirmelerini ve vefata dayalı teminat bedeli olan 50.000,00 TL nin kendilerine ödenmesini talep ettiklerini ancak yapılan müracaatlara rağmen söz konusu teminat bedelinin kendisine ödenmediğini, bunun üzerine Bakırköy ——— Noterliği’nin —– tarih ve ——— yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini ancak ihtarnamenin tebliğ alınmasına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek 50.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffa —– müvekkili şirket nezdinde —— numaralı ———- sigorta poliçesi bulunduğunu, söz konusu poliçe gereğince müteveffanın sigorta müddeti içerisinde maruz kalacağı kazaların neticelerine karşı tazminat almayı sağlayan bir poliçe türü olduğunu, davacılar tarafından yapılan başvurunun; dayanak belgeler incelendiğinde müteveffanın hastalık sonucu vefat ettiğinin anlaşılması sebebiyle reddedildiğini, gerçekten de sigortalının ölüm belgesinde de vefatın yaralanma sonucu gerçekleşmediği ve vefat şeklinin bulaşıcı olmayan hastalık olduğunun belirtildiğini ve açıkça ölümün bir yaralanma sonucu gerçeklemediğinin yazıldığını, bu hususların cevaben verilen ihtarnamede de yazıldığını, sonuç olarak müteveffa sigortalının müvekkil şirket nezdindeki poliçelerinin—————-Poliçesi olması ve yukarıda açıklanan diğer sebepler nedeniyle ödenecek herhangi bir sigorta tazminatı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; —– Poliçesi kapsamında koşulun gerçekleştiği iddia edilerek teminat miktarının ödenmesi istemiyle açılan tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Sigorta poliçesi celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan mirasçılık belgesi, hastane kayıtları, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin e posta ve Bakırköy ———. Noterliği’nin 23/07/2014 tarih,—- yevmiye numaralı ihtarnamesi ve diğer belgeler, müteveffanın poliçe kapsamında üstlendiği edimleri/ödemeleri yaptığına ilişkin belgeler dosya içeresine alınarak incelenmiştir.
Bakırköy ——. Noterliği’nin ——tarihli —— yevmiye numaralı mirasçılık belgesi incelendiğinde;—– tarafından talep edilen mirasçılık belgesinde —– ve diğer davalılar ——-murisleri—— her bir bir pay olmak üzere toplam üç pay miktarında mirasçı oldukları görülmüştür.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; davacıların murisi müteveffa —— adına davalı sigorta şirketi tarafından —— başlangıç ve —— bitiş tarihli —– no ile —— düzenlendiği, tarafların, kaza sonucunda vefat durumunda kanuni mirasçılara 50.000,00 TL ödeneceği hususunda teminat klozu belirledikleri görülmüş; davacı tarafından sunulan ödeme belgelerinde, dava dışı müteveffanın poliçe ile üstlendiği ödeme edimini yerine getirdiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan ölüm belgesinde davacıların murisi ———– 26/02/2014 tarihinde öldüğü, yine davacılar tarafından dosyaya sunulan ——– 25/02/2014 tarihli adli raporunda düşmeye bağlı olarak hastanın hastaneye sevk edildiği, kaza ile düşme neticesinin şikayetleri ortaya çıkardığı, başından ve sol omzundan yaralandığının belirtildiği görülmüştür.
Huzurda dinlenen tanık anlatımlarında, davacılar tanığı—— beyanında; vefat eden müteveffanın oturduğu apartmanın altında bulunan marketin çalışanı olduğunu, ölenin hemen marketin üstünde birinci katta oturduğunu, oğlu —— olay günü apartmana geldiğini ve annesinin kapıyı açamaması sebebiyle kendisinden yardım istediğini, bunun üzerine marketin manav tarafından merdivenle balkona ulaşmak suretiyle eve girdiklerini, müteveffanın kanlar içerisinde yer de yatıyor olduğunu ve başında da kocaman bir yarık oluştuğunu acilen bulundukları yere yakın ——– gittiklerini, hastanın tedavi altına alındığını, ancak ertesi sabah işe geldiğimde kan kaybından vefat ettiği haberini aldığını beyan etmiş;
Davacılar tanığ——-beyanında; Müteveffanın teyzesi olduğunu, olay sonrası eve girdiğini, halının üzerinin çok büyük bir bölümünün kanlar içerisinde olduğunu gördüğünü, hatta kanların pıhtı oluşturacak kadar yoğun olduğunu beyan etmiş;
Davacılar tanığı —— ise beyanında; müteveffanın halası, davacıların da kuzeni olduğunu, olayın olduğu gün akşam saat 22:00 de bizzat——- hastanesine gittiğini ve sabaha kadar da hastanın yanında kaldığını, gece boyunca bilincinin kapalı olduğunu, başına birden fazla pens atıldığını, ciddi bir yarık olduğunun belli olduğunu, sabah olduğunda sürekli diyalız hizmeti aldığı ———– sevkinin yapıldığını, sonrasında kendisinin işe gittiğini ancak vefat haberini aldığını, beyan etmiştir.
Adli Tıp Birinci İhtisas Kurulunun ——————–karar numaralı raporunda özetle; dosyaya sunulan belgeler kapsamında davacıların murisi ——- 25/02/2014 tarihinde düşmesi sonucu ağır kanama geçirmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldığı, ancak böbrek yetmezliği rahatsızlığı sebebiyle diyaliz makinasına bağlanması için başka bir hastaneye alındığı, kaldırıldığı hastanede 25/02/2014 tarihinde öldüğü, düzenlenen adli belgelerde ve otopsi raporunda bulunan veriler değerlendirildiğinde, kişinin travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, yine aynı şekilde zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin de bulunmadığı, 25/02/2014 tarihinde kustuğu ve kusarken başını çarptığı, yüksek tansiyon ile başvurduğu ilk merkezde, yapılan kranial değerlendirmede akut patolojinin saptanmadığı, hemodiyaliz için başka bir merkeze sevk edildiği ve burada ———-geliştiği, yeniden canladırma işlemine cevap alındığı, sonrasında yoğun bakım ünitesine kaldırıldığı, burada takibi esnasında tekrar —- geliştiği, yeniden canlandırma işlemine yanıt alınamaması üzerine öldüğü, dolayısıyla kişinin ölümünün kronik hastalıkları ve gelişen komlikasyonlar sonucu meydana geldiği, yaralanmayla ölüm arasında illiyet bağı bulunmadığı, yönünde rapor tanzim edilmiş, söz konusu rapora davacılar vekili tarafından itiraz edilmesi sonrasında dosya bu kez ——- Tıp Fakültesine yazılan yazı cevabında bildirilen Genel Cerrahi, Kardiyoloji, Beyin ve Sinir Cerrahisi, Ortopedi ve İç Hastalıkları uzmanlarından oluşan Doktor ve Akademisyen unvanına sahip 5 kişilik heyete tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişiler İç Hastalıkları Uzmanı ———— Sinir Cerrahisi —- ———oluşan heyet tarafından sunulan tarihsiz raporda ise, yine dosyada yer alan bilgi ve belgeler ışığında müteveffa —— koroner arter hastalığı, diabetes mellitus, hemodiyaliz ihtayacı duyan kronik böbrek hastalığının olduğu, hastaya daha önceden koroner arterlere stent takıldığı, bu nedenle kan sulandırıcı aldığı, bu ilaçların kullanımının da kanamaya eğilim yarattığının bilindiği, tanıkların ifadesinden de anlaşıldığı üzere, hastanın düşme sonrasında aşırı derecede kanadığı, bunu destekleyen önemli bir hususun da ilk başvuruda bulunduğu, ——————- Hastanesinde yapılan hemogram tahlilinde hemoglobin değerinin 10.4 g/dl iken özel hizmet (——————- Hastanesinde yapılan ölçümde 4.5 g/dl’ye düştüğü 2 ünite kan transfizyonu yapılmak durumunda kalındığı, çekilen bilgisayarlı Tomogrofiler ve yapılan ultrasonografik incelemelerde iç kanama lehinde bir bulgunun saptanamamış olmasının da kanamanın dışarıya olduğunu desteklediğini, zeminde birçok kronik ve ciddi hastalığı olan müteveffanın düşme sonrası aşırı miktarda kan kaybı yaşamasının alta yatan hastalıklarını tetiklediği ve bunun da hastanın ölümüne doğrudan etki ettiği kanaatinin oluştuğu ve ölümün gerçekleşmesinde %50 oranında alta yatan hastalıklar sorumlu tutulsa dahi %50 oranında da düşme ve sonrasındaki gelişmelerin rol aldığı veya ölümün tetiklendiği belirtilmiş; adli tıp ihtisas dairesi raporuna nazaran iş bu rapor dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu edilen ölüm olayının müteveffanın yaşadığı kaza ile arasında illiyetin bulunup bulunmadığı, söz konusu kazanın müteveffanın ölümüne sebebiyet verip vermediği verdiyse davacıların müteveffa ile davalı arasında akdedilen Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi kapsamında belirlenen kazaya bağlı ölüm halinde alınacak tazminat tutarını davalıdan talep edip edemeyeceği, edebilir ise hangi tarihten itibaren ve hangi faiz türü ile talep edebileceği noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan rapor içeriklerine göre; davacıların murisi olan müteveffa ——— ile davalı arasında 24/12/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olan ——Sigorta Poliçesinin akdedildiği, söz konusu poliçede sigorta teminatları kısmında kaza sonucu vefat halinde sigortalının mirasçılarına 50.000,00 TL ödeneceğinin düzenlendiği, dosyaya sunulan belgeler kapsamında dava dışı müteveffanın üstlendiği edimleri yerine getirdiği, davalının da söz konusu hususta herhangi bir itirazı öne sürmediği, 25/02/2014 tarihinde meydana gelen ev kazasında müteveffanın düşerek başını çarptığı ve oluşan ekimoz ile yoğun kan kaybı yaşayarak kendini kaybettiği, bu hususun tanık anlatımlarıyla sabit olduğu, her ne kadar adli tıp başkanlığı ilgili ihtisas dairesi tarafından sunulan raporda kaza ile ölüm arasında illiyetin olmadığı, ölümün müteveffanın kronik hastalıkları sonucu meydana geldiği belirtilmiş ise de dosyada alınan 5 kişilik heyet raporunda da belirtildiği üzere; kaza sonunda yapılan hemograbin değerinin sonrasında yapılan ölçüm ile arasında %100’den fazla fark olmasının bu durumu desteklediği, müteveffanın kronik hastalıklarının nüksetmesine sebebiyet veren hususun kaza sonrasında oluşan yoğun kan kaybı olduğu, bu kan kaybının altta yatan hastalıkları tetiklediği ve hastanın ölümüne doğrudan etki ettiği, dolayısıyla bilirkişi heyet raporunun dosya kapsamına, tanık anlatımlarına ve somut olaya uygun olduğu, sunulan mirasçılık belgesinde davacıların eşit ve 1/3 oranında müteveffanın mirasçısı oldukları, sigorta poliçesinde kaza sonucu vefat tutarı olan 50.000,00 TL yi payları oranında davalıdan talep etme hakkına sahip oldukları, yine sunulan belgeler kapsamında davalı tarafından, davacılara 07/04/2014 tarihinde verilen cevabi yazıda tazminat ödemesinin yaşanan ölümün hastalık sonucu olması sebebiyle reddedildiği, bunun üzerine davacıların Bakırköy —–. Noterliği’nin — tarihli ihtarı ile bu tutarın kendilerine ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yaptıkları ve söz konusu ihtarnamede 7 günlük ödeme süresi verildiği, söz konusu ihtarnamenin 24/07/2014 tarihinde davalı sigorta şirketine tebliğ edildiği, dolayısıyla davalının 01/08/2014 tarihinde temerrüte düştüğünün kabulü gerektiği, yine her ne kadar dava dilekçesi ile reeskont faizi talep edilmiş ise de; davacıların talep edebileceği faiz türünün yasal faiz olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile 50.000,00 TL maddi tazminatın 01/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 50.000,00 TL maddi tazminatın 01/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
2-Karar harcı 3.415,50-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 2,561,62-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 882,33-TL ilk dava masrafı 204,10-TL tebligat ve müzekkere gideri, 5.000,00-TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 6.086,43-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–deki esaslara göre belirlenen 5.850,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.