Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/956 E. 2020/556 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/956 Esas
KARAR NO : 2020/556
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2015
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dilekçede özetle; Davalı şirketin—— üretilip pazarlanan ——– olması için davacı şirket ile şifahi anlaşma yaptığını, akabinde davalı şirket tarafından davacı şirket merkezinde ürün teşhiri için stant kurularak bir kısım ürünleri fatura karşılığı teslim edildiğini, gerek stant gerekse ürün bedellerinin davalı şirkete ödendiğini, davalı şirketin davacı şirkete satılan ürünlere ait tanıtım görsellerinin kullanılmasına izin verdiğini, —- yılı içerisinde ————- sayılı dosyası ile davacı şirketin satış yaptığı ürünlerin markalarının ——-adında 3. Bir şahsa ait olduğunu ve davacının internet sayfasında bu markaları kullanıyor olmasının suç teşkil ettiğine dair tebligat yapıldığını, davacı şirketin tebligatını alır almaz davalı şirket yetkilileri ile temasa geçtiğini , davalının bu durumun önemli olmadığını ve olası maddi ve manevi kayıpta davacının zararlarının kendilerinin karşılayacaklarının belirttiğini, dolayısı ile bahse konu güvence ile ürünlerin tanıtımının yapıldığı internet sitesindeki ürünlerin tanıtımının da kaldırılmadığını, daha sonraki bir tarihte davacı şirket hakkında aynı şahıs tarafınadn ————- şikayette bulunulduğunu ve aleyhlerine hukuk davaları açıldığını, davacı şirketin ise davalı yanın beyanlarına güvenerek hiçbir girişimde bulunmadığını, davacı şirket tarafından, davaya konu alacakların davalı şirket tarafından 3. Şahıs——– ödeneceği beklenirken , davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını ve ceza davası nedeni ile de—– tutarın banka kanalı ile ödemek zorunda kaldığını, bunun üzerine davalı yana ihtarname keşide edilerek —- maddi ve —- manevi tazminatın ödenmesinin talep edildiğini, davalının cevabi ihtarnamesinde, sadece ceza davası ile ilgili bildirimde bulunduğunu, bahse konu olay ile ilgili sorumluluklarının bulunmadığını, ancak davalının kusuru ve sorumluluğunun bulunduğunu resmi belgede ve imzası ile ikrar ettiğini beyan ederek, dava dilekçesindeki açıklanan tüm nedenlerle şimdilik —– maddi, —- manevi olmak üzere toplam ——— ihtarname tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA:Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacıların taleplerine dayanak olarak sunduğu davalardan dolayı hiçbir şekilde davalıyı haberdar etmediğini, bu nedenle artık rücu haklarının bulunmadığını, dava dilekçesinden görüleceği üzere tazminat davalarını ve gerekçeli kararlarını davalıya bildirdiklerine dair hiçbir iddia olmadığını, davalının ceza davasına müdahale ettiğini ve davanın düştüğünü, davacının davalıya ait ürünleri pazarlayan bir firma olduğunu, bölge bayiliği gibi bir statünün davacıya bahşedilmediğini, davacının davalıya sadece ceza dosyası ile ilgili bildirimde bulunduğunu, bu bildirim ile ilgili olarak davalının derhal harekete geçtiğini, nitekim davacı ———açılan ceza davasının müdahaleleri sonucunda düştüğünü, davacıların ihtarnameye konu tazminatları davalı şirkete ve vekillerine bildirilmediğini, basiretli bir tacir olarak takip etmediği davalara ilişkin olarak kendisine tebliğ edilen gerekçeli kararları da davalıya bildirmediğini, davacıların kararların kesinleşmesini beklediğini ve temyiz süresi de geçtikten sonra belgeleri davalıya faksladığını, davaların davalı şirkete bildirilmemiş olmasının hukuki sorumluluklarını ortadan kaldırdığını, davacıların muhatap olduklarını davada savunma yapmadığını, davalıya da savunma imkanı vermediğini, dilekçedeki tüm açıklanan nedenlerle davanın reddine , yargılama giderlri ile vekalet ücretinin de davacı yana bırakılmasını talep ettikleri görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, davalı şirket tarafından davacı şirkete satışı yapılan paslanmaz çelik radyatör markalarının 3. bir şahsa ait olması iddiası ile davacının maddi ve manevi kayıtlarının telafisi amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Dava ——– açıldığı, mahkemece ——— tarihinde davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilerek dosyanın mahkememize gönderilmiş olduğu, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, yargılama sırasında 7251 Sayılı Yasanın 58.maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usule geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Belirlenen hukuki ihtilaf noktaları teknik incelemeyi gerektirdiğinden dosya toplanan deliller kapsamında taraf iddialarını tartışır ve karşılar rapor tanzimi için Makine Mühendisi, Hukukçu bilirkişi ve Mali Müşavir bilirkişi heyetinden alınan —— tarihli raporda; davacı yan tarafından, dava dışı —— kaydi olarak toplam ——–ödeme yapıldığı, davacı tarafın davalara ilişkin olarak davalıya yazılı bir bildirimde bulunmadığını, davacının temyiz süresi geçtikten sonra —— tarihinde faks ile bilgi verdiği, davacı tarafın söz konusu davalara cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmadığı, davacı tarafın söz konusu davalara cevap vermemesinin ve katılmamasının kanaatlerince bu davaların kaybedilmesinde önemli rol oynadığı, basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü bulunan davacının ticari faaliyetleri ile ilgili bu davalara cevap dahi vermemesinin kusurlu bir davranış olduğu, davacının kusurlu davranışları sonucu kaybedilen davalardan kaynaklı zararın rücu etme hakkının bulunmadığını bildirir görüş ve kanaatlerini sunmuş oldukları görülmüştür.
Her ne kadar davacı vekili aldırılan bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve dava dışı ——- davalı ——– arasında aynı markalara ilişkin başka dava dosyalarının da bulunduğunu belirterek bu dosyaların da celp edilip incelenmesi ile davanın netlik kazanacağını beyan etmiş ise de mahkememizce yapılan yargılamada dava konusunun yalnızca dava dilekçesinde belirtilen dosya kapsamında bakmak gerektiği, diğer davaların değerlendirmesinin mahkememiz yetkisinde olmadığı yine yargılamanın en az giderle ve makul sürede bitirilmesi gerektiği ayrıca raporun mahkememizde kanaat oluşturmaya yeterli olması nedeniyle davacı vekilinin rapora itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamında ve mahkememizce aldırılan usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının mahkeme kararları gereğince dava dışı 3. Şahsa yapmış olduğu tazminat ödemesinin davalıdan tahsili amacıyla açılan tazminat davasında, davacının hem ödemek zorunda kaldığı maddi tazminatları hem de —– ilk kez sanık olarak yargılanması sebebiyle uğradığı manevi zararın telafisi amacıyla manevi tazminat talep ettiği, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı yanın davalı şirkete ait ürünlerin pazarlama ve satışını yaptığı, davacının dava dışı 3. Şahsa yaptığı ödemenin dosya kapsamında ——— olduğu, davacının tazminata konu davalara ilişkin olarak yazılı bir bildirimde bulunmadığı, ——— davacının ihbarda bulunmamasının tek başına rücu imkanını ortadan kaldırmadığı belirtilmekle birlikte davalı tarafın davacının davayı kusuruyla kaybettiğinin ispatlanması gerektiği, davalı tarafın davacının söz konusu davalara cevap dilekçesi dahi sunmadığını ve takip etmediğini beyan ettiği, bu hususun dosya kapsamında haklı bulunduğu, davacının basiretli bir tacir gibi davranıp davaları takip etmesi gerektiği, davalının kusurunun bulunmadığı ve bu kapsamda davacının rücu hakkının olamayacağı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 1.105,16-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı şirket yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince takdir edilen 9.627,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan 50-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ————Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/10/2020