Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/944 E. 2021/211 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/944 Esas
KARAR NO: 2021/211
DAVA:KAYIT KABUL (İİK 235 )
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı müflis şirketin, müvekkiline verdiği senetlerin zamanında ödenmemesi nedeniyle —–muhtelif tarih ve nolu faturalar ile aldığı malların bedelini ödemediği için —— icra takip dosyaları ile icra takibine geçildiğini, icra takiplerinin kesinleşip müflis şirkete ait mallarda haciz konulup satışına geçilmeden önce iflasına hükmedildiğinden, iflas nedeniyle borçlu hakkındaki takiplerinin durduğunu, işlemlerin gerçekleşmediğini, kesinleşen iş bu alacaklar nedeniyle iflas masasına alacaklarının —–sırada kaydedilmesine rağmen alacaklarını inceleyen—– kesinleşmesine rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak alacak taleplerinin reddine karar verdiğini bildirmiş, iş bu haksız ve hukuka aykırı iflas idaresi kararının kaldırılmasına ilişkin kararın karılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde davacı mahkememizin —- sayılı kararı ile iflasına karar verilen müflis şirketten olan alacağına ilişkin ——–numarası ile alacak kaydını yaptığını, davacı tarafından alacak kayıt talebinde bulunulması üzerine müflis şirket tarafından verilen beyanda alacak kayıt talebinde belirtilen icra dosyaları için bir kısım ödemeler yapıldığını, alacak kayıt talebine dayanak olarak beyan edilen —— dosyasına müflis şirket tarafından itiraz edildiğini, bu sebeple kesinleşmiş bir alacağın bulunmadığı ve davacının müflis şirketten talepte belirtildiği miktarda bir alacağının bulunmadığını, bu ödemelere ilişkin müflis şirket tarafından makbuz ibraz edilmesi ve davacı tarafından müflis şirket ile alacak hususunda mutabakata varıldığına dair bir bilgi ve belgenin sunulmadığını, davacının sunmuş olduğu belgelerden müflis şirketten alacağının ne miktarda olduğu kesin olarak tespit edilemediğinden ve bu sebeple alacağın ancak yargılama neticesinde belirlenebileceğinden davacının alacak kayıt talebinin reddedildiğine, davacı ile ilgili iflas idaresinin red kararının hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, İİK 235 .maddesi uyarınca açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı taraf müflis şirketten —– alacağının bulunduğunu iddia ederek kayıt talebinde bulunmuş, —– alacak talebinin tamamının reddine karar verilmiştir.
Bir iflas alacaklısının , sıra cetveline yazılmasını talep ettiği alacağı iflas idaresi tarafından tamamen ya da kısmen reddedilmesi durumumda iflas idaresi aleyhine kayıt kabul davası açılabilmektedir.
İflas masasına iflas tarihi itibariyle mevcut olan alacaklıların kaydı yapılabilir. İflas tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz—–
İİK nun 325.maddesine dayalı olarak açılan kayıt kabul davaları en son ilan tarihinden itibaren —- gün içinde açılmalıdır. İş bu süre hak düşürücü niteliktedir. İflas masasına alacak yazdırılırken tebliğe elverişli adres gösterilmesi ve tebligat giderleri de peşin ödenmek suretiyle, iflas idaresince alınacak kararların kendilerine tebliği talep edilmiş olan alacaklılara ise , alacağın kabul veya reddediliği ayrıca tebliğ edilir. Bu halde, sıra cetveline itiraz davası açama süresi, ilan tarihinden itibaren değil, İİK 223/3 maddesi uyarınca tebligatın yapıldığı günden itibaren başlar.
Somut olayda dava 15 günlük hak düşürücü sürede açılmıştır.
Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler.
Davacı şirketin ticari defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasının incelenmesi; Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için kanuna göre eksiksiz tutulmuş , açılış ve kapanış onayları yaptırılmış, ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
HMK 222/4 maddesi uyarınca açılış ve kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Bu düzenlemeye göre, ticari defterlerde bulunan kayıtlar açılış veya kapanış onayları bulunmasa ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamasa da sahibi aleyhine delil olarak kabul edilir.—–
Somut olayda taraflar arasında, ticari ilişkinin mevcut olduğu yönünde herhangi bir uyuşmazlık yoktur.
İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. ——
Davaya konu olayda davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi incelemesi yaptırılmış; tüm dosya kapsamı mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacı şirket tarafından — tarihinde —- sayılı dosyası ile senede dayalı olarak çeşitli vade tarihli senetler uyarınca — asıl alacak — ticari işlemiş faiz toplamı olarak — tutarlı senede dayalı takip kesinleşmiştir. Davacı şirket tarafından —- dosyası uyarınca toplam senede dayalı—- ticari işlemiş faiz olmak üzere—- tutarlı senede dayalı takip kesinleşmiştir. —- dosyası uyarınca senede dayalı değişik vadeli toplam —bedelli senet ile— ticari işlemiş faiz toplamı olan —üzerinden senede dayalı takip kesinleşmiştir. Yine davacı şirket tarafından —- sayılı dosyası ile — faturaya dayalı takip neticesinde borca itiraz edilmiş ve takip —- tarihinde durmuştur. Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu —- yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini usulüne uygun olarak yaptırmadığı, kayıt nizamı bakımından VUK. 215. – 219. Madde hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne uygun olmadığı, —- yılı envanter defterinin yazılmadığı ve böylece davacı şirket lehine delil olamayacağı kabul edilmiştir. Davalı müflis şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu —– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini usulüne uygun yaptırdığı, VUK. 215. – 219. Madde hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne uygun olduğu ve böylece davalı müflis şirket lehine delil kabiliyetine sahip olduğu tespit edilmiştir. Davalı müflis şirketin ticari kayıtlarının incelenmesi sonucu davacı şirket ile aralarında inşaat işleri yapımı ile alakalı ticari iş ilişkisinin süregeldiği, hakediş faturalarından mevcut olduğu, davalı müflis şirketin davacı tarafından düzenlenen faturaları ticari deftere kayıtlarına işlediği, kısmi ödemeler yaptığı, yapılan ödemelerin bir kısmının senet vermek sureti ile yapıldığı, bir kısmının nakit, bir kısmının da banka havale yolu ile yapıldığı lehine delil teşkil eden defter incelemesi ile tespit edilmiştir. Yine müflis davalı şirketin ticari kayıtlarında davacı şirkete —cari hesap borcu ile — teminat kesintisi olmak üzere toplam —- cari hesaptan borçlu olduğu ve borç kayıtlarının faturalara dayandığı tespit edilmiştir.
—– uyarınca senet ve faiz toplamı olan —-tutarlı kesinleşmiş icra takibi üzerine, davalı müflis şirket tarafından davacı şirkete —- ödeme yapılmıştır. Yapılan ödemelerin düşülmesi sonucu yapılan hesaplamaya göre—— alacağı mevcut olduğu hesaplanmıştır.
——-dosyası üzerinden toplam senet ve faiz toplamı olan —- tutarlı kesinleşmiş icra takibi üzerinden —-vekalet ücreti olmak üzere toplam —–alacağı mevcut olduğu hesaplanmıştır.
—- sayılı takip dosyası üzerinden —– işlemiş faiz toplamı olan —- üzerinden icra takibine girişilmiş ve takip kesinleşmiş olup —- vekalet ücreti olmak üzere toplam —- alacak tutar hesaplanmıştır.
—- dosyası üzerinden —- faturaya dayalı takip başlatılmış, ancak davalı müflis şirketin itirazı üzerine takip durmuş ise de yapılan inceleme sonucu—- teminat borcu olmak üzere — cari hesap borcunun olduğu, cari hesap borcuna ilave olarak —-vekalet ücreti olmak üzere cari hesaba dayalı alacak tutarının faturada belirtildiği miktar olmadığı, toplamının —- alacağın mevcut olduğu hesaplanmıştır.
Sonuç olarak iflas tarihi itibari ile davacı şirketin davalı müflis şirketten —– sayılı dosyası için — tarihi itibari ile ——– sayılı dosyası için cari hesaba dayalı alacak miktarının — olduğu ve toplam alacağın tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucu — olduğu tespit edildiğinden davacı şirketin bahse konu alacağının iflas masasına kaydının İcra İflas Kanunu 233. – 235. Maddeleri uyarınca kabulü gerektiğinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden ;
Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar vermekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
Yine kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir—-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile—-müflis şirketin iflas tarihi olan —tarihi itibariyle —– masasına kayıt ve kabulüne,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 27,70 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 31,60 TL harcın davalı müflis şirket masasından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı yararına takdir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı müflis şirket masasından alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 177,40 TL tebligat-müzekkere gideri ve 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.055,10 TL yargılama giderinin davalı müflis şirket masasından alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2021