Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/918 E. 2020/866 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/918 Esas
KARAR NO : 2020/866
DAVA : Menfi Tespit- Alacak ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2015-09/02/2016
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Asıl Dava (Menfi Tespit) ve Karşı Davanın (Alacak) yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yan arasında akdedilen —- tarihli sözleşme ile——- müvekkilinin ait yüklenici olarak aldığını, iş bedelinin —- olarak kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin işin teminatı olarak davalı yana, ————- tarihinde imzalanan sözleşmemize istinaden teminat olarak verilmiştir. Malzeme şantiyeye indiğinde iade edilecektir. Üçüncü kişilere ciro edilemez.” ibaresinin bulunduğunu, ikinci çekin arakasında da “işbu çek—- tarihinde imzalanan sözleşmemize istinaden teminat olarak verildiğini, ilk çekin arkasında ise “işbu çek — tarihinde imzalanan sözleşmemize istinaden teminat olarak verilmiştir. Malzeme şantiyeye indiğinde iade edilecektir. Üçüncü kişilere ciro edilemez.” İbaresinin bulunduğunu, ikinci çekin arakasında da “işbu çek—- tarihinde imzalanan sözleşmemize istinaden teminat olarak verildiğini, müvekkilinin, taraflar arasındaki sözleşmede üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, buna istinaden davalı firmanın müvekkili şirkete ödemesi gereken tüm iş bedellerini de ödediğini, ancak davalı yanca müvekkili şirkete iade etmesi gereken çekleri iade etmediğini, bunun üzerine davalı yana—- yevmiye no.lu ihtarnamesi gönderildiğini, ancak ihtarnamenin davalı tarafın sözleşmedeki kaşesinde yazılı olan adresine tebliğ edilemediğini beyan ettiğini, davacı yan tüm bu nedenlerle; teminat çekiş olduğunu iddia ettiği yukarıda detayı yazılı olan çek hakkında ödeme yasağı konulmasını, olası icra takibi açılması hakkında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, verilecek tedbir kararının 3.kişileri de kapsamasını, bahse konu çekden dolayı davalı yana borçlu olmadığının tespitine, çekin davacı yana iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı-karşı davalı arasında — tarihli sözleşme imzalandığını, davacı karşı davalı, —- yüklendiğini, taraflar arasındaki sözleşemeye istinaden davacı-karşı davalı yan tarafından —- bedelli teminat çekleri verildiğini, davacı karşı tarafça söz konusu işlerin süresince yapılmadığını işleri yarım bırakıp şantiyeden çekildiğini, bunun üzerine davacı karşı davalı aleyhine—— sayılı dosyalarında delil tespiti istendiğini, söz konusu bu dosyalarda yapılan keşif sonucu davacı-karşı davalı tarafça yapılan imalat miktarlarının tespit edildiğini, davacı- karşı davalı yanın dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle açılan asıl davanın reddini, davacı- karşı davalı yanın üstlendiği işi tamamlamadığını, sözleşmeye ilişkin tüm ödemeleri aldığını, davacı-karşı davalı yan sözleşme bedeli olarak— ödendiğini, davacı-karşı davalı yanın üstlenmiş olduğu—- yaptığını, davacı-karşı davalı yanın yapmış olduğu işlerin toplam — olduğunu, geriye kalan—– tahsilini talep ile yargılama giderlerinin davacı-karşı davalı yan tarafından karşılanmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava hukuki niteliği itibariyle, teminat olarak verildiği iddia olunan çek dolayısı ile borçlu olmadığının tespiti ve çekin iadesi istemine ilişkin olup, karşı dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında imzalanan eser sözleşmeleri dolasıyla eksik imalat iddiasıyla fazla ödenen bedelin iadesi istemine dayalı alacak davasıdır. Dosyanın tetkikinden, — taraflar arasında —- tarihli eser sözleşmeleri imzalandığı, anılan sözleşmelerde asıl davanın davacısının yüklenici, davalısının iş sahibi konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her iki dosya yönünden de dilekçeler aşaması tamamlanmakla dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış ve bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşme ve mailler dosya arasına alınarak incelenmiş, —– celp edilerek mahkememiz dosyası arasında alınmış, dava konusu keşidecisi kısmında sadece imza olan, üst kısmında ise asıl davada davacı yanın ünvanı yazılı bulunan,— ait, lehdarı davalı karşı davacı —- bedelli çeke ilişkin banka kayıtları celp edilmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen —– sayılı yasa ile basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, asıl dava ve karşı dava yönünden teknik ve mali yönden inceleme yapılması için dosya mali müşavir, inşaat mühendisi ve sözleşme denetim uzmanı hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından— tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunda özetle, ” Taraf şirketlerin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, davacı yan tarafından davalı yana verildiği iddia olunan ve dosyada fotokopi şeklinde örneği bulunan, üzerinde keşide tarihi görülmeyen, keşidecisi kısmında sadece imza olan, üst kısmında ise davacı yanın ünvanı yazılı bulunan, banka ismi okunmayan lehdarı — olan— bedelli çekin arka yüzünde “işbu çek —- tarihinde imzalanan sözleşmemize istinaden teminat olarak verilmiştir. Malzeme şantiyeye indiğinde iade edilecektir. 3. Kişilere ciro edilemez. ” ibaresinin yazılı olduğu, yine davacı tarafından davalıya verildiği iddia olunan ve dosyada fotokopi şeklinde örneği bulunan, üzerinde keşide tarihi görülmeyen, keşidecisi kısmında sadece imza olan, üst kısmında ise davacı yanın ünvanı yazılı bulunan, banka ismi okunmayan lehdarı—- bedelli çekin arka yüzünde— tarihinde imzalanan sözleşmemize istinaden teminat olarak verilmiştir. Kesin kabul sonunda iade edilecektir. 3. Kişilere ciro edilemez. ” ibaresi olduğu, her iki çekin de arkasında “Aslını Elden aldım- isim soyad (okunamıyor) açıklamasının da mevcut olduğu, davacı yanın, ticari defterlerinde davalı yandan — tarihi itibariyle kaydi olarak— alacaklı olduğu, davacı yanın davaya konu çekleri ticari defterlerine “Verilen Teminat Çeki” açıklaması ile “Verilen Çekler” hesabına kayıt ettiğine dair de herhangi bir bulguya rastlanmadığı, ancak piyasada genel kabul görmüş teamüller gereği, bu tip çeklerin muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmediğinin bilinen bir gerçek olduğu, bu hususta hukuki yorum Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı yanın, ticari defterlerinde davacı yana — tarihi itibariyle kaydi olarak —- borçlu olduğu, yine aynı şekilde davalı -karşı davacı yanın da bahse konu çekleri hesaplarına intikal ettirdiğine dair herhangi bir veri bulunmadığı, davacı karşı davalı yanın teminat çeki iadesi istemine karşın davalı karşı davacı yanın hesaplarında davacı karşı davalıdan alacaklı olduğuna dair herhangi bir kayıt mevcut olmadığı, kaydi olarak asıl davada davacı yanın işi yapmış, faturalarını kesmiş ve çok az bir miktar hariç— alacağını tahsil etmiş olarak göründüğü, karşı dava yönünden yapılan incelemede, davalı karşı davacı tarafından alacağına dayanak olarak —– Sayılı dosyalarındaki tespitleri gösterdiği, ancak, davalı karşı davacının ticari defterlerinde eksik yapıldığı iddia olunan bu işler için davacı karşı davalı tarafa düzenlenmiş herhangi bir iade bedeli faturasına rastlanmadığı, dolayısı ile davalı karşı davacı yanın bu isteminin ticari defterler yönünden —- anlamda izaha ve ispata muhtaç olduğu, taraflar arasında davaya da konu edilen senetlerin teminat senedi olduğu hususunun ihtilaflı olmadığı, nitekim kambiyo senetlerinin teminat senedi olduğu hususu kesin delille ispat edilmiş vaziyette olduğu, ayrıca dosya kapsamının incelenmesinden davalı karşı davacının işin herhangi bir sürecinde işin yarım kaldığı, davacı karşı davalının şantiye sahasını işi bitirmeden terk etmiş olduğuna ilişkin savunmasını haklı kılacak hiçbir ihtar ya da benzeri bir evrak sunmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olduğu dikkate alındığında, davacı karşı davalının şantiye sahasını işi bitirmeden terk etmiş olduğuna ve dolayısıyla işi eksik olarak yapmış olduğuna ilişkin iddianın da önemi göz önünde bulundurulduğunda bu hususun evrak ile tevsik edilmemiş olması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi, basiretli tacir gibi davranma yüküne de uygun bir davranış olarak kabulü mümkün olmadığı, tüm bunların ötesinde, davacı karşı davalının şantiye sahasını işi bitirmeden terk etmiş olduğuna ve dolayısıyla işi eksik olarak yapmış olduğuna ilişkin iddia ortadayken sözleşme konusu bedelin tamamının davalı karşı davacı tarafından ifa edilmiş olasının da izaha muhtaç olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş olup, davalı karşı davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirmek amacıyla, aynı heyetten —- tarihli ek rapor alınmış, düzenlenen ek raporda özetle,” Kök rapordaki hukuki ve mali görüşlerde bir değişiklik olmadığı, davalı karşı davacının iade faturası düzenlenmemiş olmaması sebebi ile defterlerinde borçlu gözüktüğü, iddiası gibi bahse konu işin başkasına yaptırıldı ise bu durumda aldığı mal ve hizmet tutarı kadar kısmı karşı tarafa iade faturası düzenleyerek iade etmesi gerektiği, iade faturası düzenlenmesine gerek olmadığı iddiasının gerçekçi bir yaklaşımı yansıtmadığı, dava dosyasına sunulu—- incelendiğinde, davalı karşı davacı tarafından iddia edilen eksik işlerin yalnızca —– – ve bedeli kapsayan eksik olduğu iddia edilen bu işler için davacı karşı davalı çeklerinin iade edilmemesinin yerinde olmadığı, eksik imalat tutarları sözleşmede belirtilen birim fiyatlara göre hesaplandığında— kabin bedelinin——- olduğu ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporunda karşı davada davacı vekilinin taleplerine dayanak oluşturduğu, —- dosyası yönünden bir inceleme yapılmamış olması ve davalı karşı davacının ek rapora teknik yönden yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi amacıyla inşaat mühendisinden ikinci ek rapor alınmış, düzenlenen — tarihli ek raporda özetle ” kök ve ek rapordaki hukuki görüşlerde değişiklik olmadığı, — dosyası yönünden yapılan incelemede eksik işlerin yalnızca——- ibaret olduğu, eksik imalat tutarlarının sözleşmede belirtilen birim fiyatlara göre hesaplandığında—- olduğu, her iki delil tespiti dosyası yönünden de eksik imalat tutarlarının toplam —- olduğu, davalının teknik hesaplamaya ilişkin itirazları yönünden yapılan incelemede ise bilirkişi tespit raporlarında iddia edilen eksik işlerin metrajı net olarak belirtildiğinden bu metrajlar ve imzalanan sözleşmedeki birim fiyatların göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmasının uygun olduğu, ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları, delil tespiti dosyaları ile taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında, ——– işinin yapımı hususunda davacının yüklenici davalının iş sahibi olarak —– tarihli sözleşmeler imzalandığı işin bedelinin —- olarak kararlaştırıldığı, davacı karşı davalı şirket tarafından davalı karşı davacı yana teminat olarak asıl davanın konusu — ve dava konusu olmayan —-bedelli, 2 adet çek keşide ederek teslim edildiği, işin bedelinin davalı karşı davacı tarafından, davacı karşı davalı yana ödendiği ihtilaf konusu olmayıp, asıl dava yönünden —- bedelli çekin iade kararlaştırılan sürede iade edilmemesi sebebi ile menfi tespit ve çekin iadesi talep edilmiş olup davalı karşı davacının savunması işin eksik ve hatalı yapılması sebebi ile tamamlanmadığı ve çekin iade edilmediğine yönelik olup, ihtilafın bu noktada toplandığı görülmüştür. Öncelikle asıl dava yönünden inceleme yapılacak olursa, davaya konu keşidecisinin—— olan, —- ait, keşide yeri ve tarihi boş—- bedelli çekin taraflar arasında imzalanan sözleşmelere istinaden teminat olarak verildiği, malzeme şantiyeye indiği anda iade edileceği hususunun açıkça kararlaştırıldığı, nitekim davalı şirketin kaşe ve imzasını içerir —– tarihli çekin teslim alındığı ve malzeme şantiyeye indiği anda iade edileceği yönünde belgenin dosya kapsamında olduğu görülmekle, esasen davalı yanın çekin teminat olarak verildiğine dair bir itirazı olmamakla birlikte aksinin kabulü durumunda dahi ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın menfi tespite konu çekin teminat olarak verildiğini dosya kapsamı ve toplanan tüm deliller itibariyle yazılı olarak ispat ettiği, tarafların uyuşan irade beyanları dosyada toplanan deliller ve aradaki mail yazışmaları göz önünde bulunduruluğunda teminat çekinin iade koşulu olan malzemelerin şantiye sahasına inme koşulunun gerçekleştiği, nitekim dosyada bulunan —- tarihli yazıda, ”Malzeme şantiyeye indi, montaj ekibini de gönderdik, % 80’lik montaj tamamlandı, ancak çeki iade etmediniz,—– tarihinde montaj ekibini şantiyeden alacağız çeki iade ederseniz tekrar ekibi yollayacağız gecikmeden biz sorumlu değiliz” yönünde beyanlarının olduğu, yine bu beyanları ve iddiaları tesvik edici mail yazışmalarının da dosyada mübrez olduğu ve davalı yanın bu belgelere ilişkin esasen bir itirazının bulunmadığı, teminat çekinin iade koşulları gerçekleştiği halde iade edilmemesine gerekçe göstermiş olduğu işin yarım bırakıldığı, eksik yapıldığı yönündeki savunmalarının taraflar arasındaki çekin teminat olarak veriliş nedeni ve iade koşulu göz önünde bulundurulduğunda, çekin iade edilmemesine gerekçe oluşturamayacağı ve davalı yanın bu yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı anlaşılmakla asıl dava yönünden, davacının davasının kabulüne, dava konusu keşidecisinin—– olan, düzenleme yeri ve tarihi boş,—- bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespitine ancak çekin iş sahibi davalı elinde olup olmadığı belli olmadığından mahkememizce çekin davalı —— elinde olması halinde iadesine dair karar verilmiştir. Karşı dava yönünden yapılan incelemede ise her ne kadar davalı karşı davacı taraf işin eksik ve ayıplı olduğu yarım bırakıldığı yönünde ihtar vs olmadığı, ticari defterlerde alacaklı olunduğu yönünde bir takım itirazlarda bulunulmuş ve bilirkişi heyeti tarafından da hukuki yorum adı altında iade faturası kesilmediği için davalı karşı davacının iddiasının ispata muhtaç olduğu, sözleşme bedelinin tamamını ödemesinin iddiasının aksine hayatın olağan akışına aykırı olduğu yönünde bir takım görüşlerde bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşme mal alım satım ilişkisine dayalı olmayıp, eser sözleşmesidir. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliği göz önünde bulundurulduğunda, —– sayılı ilamında da vurguladığı üzere, yüklenicinin imalat bedeline hak kazanabilmesi için sözleşme ile üstlendiği edimini eksiksiz olarak tamamlayıp teslim etmesi gerekir. Eser sözleşmelerinde teslim, yüklenicinin tamamladığı eseri sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hakimiyetine geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. Eserin teslim edilip edilmediğinin ispatında, tarafların hangi delillerle yapılacağı hususunda sözleşmeye hüküm koyabilirler ve teslim konusunda bir delil sözleşmesi yapabilirler. Böyle bir delil sözleşmesi yoksa yüklenicinin meydana getirdiği eseri teslim ettiği vakıasını, teslim, hukuki işlem değil, hukuki fiil olduğundan kural olarak her tür kanıtla bu arada tanıkla dahi ispat edebilir.Eser sözleşmesine dayanan işlerde, yapılan işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak imal edildiğinin ispat yükümlülüğü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat yükümlülüğü ise iş sahibine aittir. Ve bu sözleşmelere dayalı işlerde somut olayda olduğu gibi eksik iş yapıldığı iddiası varsa zaman aşımı süresi içinde ihbar gerek olmaksızın her zaman ileri sürülebilir. Dolayısı ile davacı karşı davalı tarafın bildirim ihtar ihbar vs bulunmadığı savunması ile bilirkişi heyetinin ihtar ihbar vs bulunmadığı, iade faturası kesilmediği yönündeki değerlendirmeleri mahkememizce yerinde görülmemiştir. Kaldı ki davalı karşı davacı şirket delil tespiti yolu ile eksik işleri tespit ettirmiş, delil olarak mahkememize ibraz etmiş ve işlerin dava dışı firmaya yaptırıldığı iddiasında bulunarak buna ilişkin delillerini ibraz etmiştir. Bilirkişiler tarafından bu hususta raporlarında bir inceleme yapılmamış ise de esasen davacı karşı davalı şirket tarafından yargılama süresince eksik işlerin sonradan kendisi tarafından tamamlandığı, montaj ekibinin yeniden gönderilerek eksik işlerin kendisi tarafından yapıldığı yönünde bir iddiada bulunulmamış buna ilişkin belge sunulmamıştır. Diğer bir deyişle davacı karşı davalı şirket tarafından dilekçelerinde asıl dava konusu teminat senedinin iade edilmemesi sebebi ile montaj ekibinin sahadan çekildiği yönünde beyanı olmakla birlikte mail yazışmalarında da montaj ekibinin sahadan çekilerek işin yarım kaldığı hususuna ilişkin beyanlar mevcuttur. Yarım kalan işler sonrasında davacı karşı davalı yüklenici tarafından işin kendi montaj ekibi ile tamamlandığı iddiasında da bulunulmamıştır. Sözleşme bedelinin tamamının iş sahibi tarafından ödendiği hususunda da ihtilaf olmadığı açık olmakla, artık varsa eksik iş bedelinin miktarı belirlenerek ve taraflar arasında somut olaydaki gibi sözleşme varsa sözleşme birim fiyatlarıyla, sözleşme dışı imalat yapılmış olması halinde bu imalatların yapıldığı yıl piyasa fiyatlarına göre bedelinin belirlenmesi esastır. —- Mahkememizce de delil tespiti dosyalarında tespit edilen eksik işlere ilişkin metrajlar ile taraflar arasındaki sözleşmedeki açıkça kararlaştırılmış birim fiyatlar esas alınarak inceleme yaptırılmış olup,—— olduğu, eksik işlerin bedeli olduğu anlaşılmış, toplam eksik iş imalat tutarlarının—- olduğu görülmüş, bu bedelin davalı karşı davacıya iadesi gerekeceği yönünde kanaat hasıl olmakla karşı davanın kısmen kabulüne, —- karşı dava tarihi olan —- tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte karşı davanın davalısı ve aynı zamanda asıl davanın davacısı olan —– alınarak karşı davanın davacısı ve aynı zamanda asıl davanın davalısı olan —– verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVADA
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davacının, davalıya, davaya konu, keşidecisinin—, lehtarının—- olan, düzenleme yeri ve tarihi boş, — bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespitine, anılan çekin davalı —- olması halinde davacıya iadesine,
2-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan— harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan– peşin harcın davalıdan alınarak davacıya karşı verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan — başvuru harcı,— vekalet harcı, — tebligat ve müzekkere gideri,– bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından asıl dava yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 22.751,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-KARŞI DAVADA
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
—– dava tarihinden— itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan (karşı davacı) alınarak davacıya( karşı davalı) verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı—– peşin olarak yatırılan 2.501,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.140,20-TL harcın davalı—– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Karşı davanın davacısı—- tarafından yatırılan 2.501,00 -TL peşin harcın davalı—- alınarak karşı davanın davacısı—- verilmesine,
4—- tarafından yapılan 4,10-TL vekalet harcı, 1.950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.954,1‬0-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranları nazara alınarak hesaplanan 1.670,37-TL’sinin davalı—– tahsili ile davacı——ödenmesine, kalan tutarın —— bırakılmasına,
5-Karşı dava yönünden davalı—– tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karşı davanın davacısı—- kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.967,48 -TL vekalet ücretinin davalı—- alınarak davacı —– verilmesine,
7-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı——- verilmesine,
C)Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2020