Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/839 E. 2021/25 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/839 Esas
KARAR NO: 2021/25
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 30/11/2015
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu şirketin müvekkiline olan borçlarını ödemediğini, hakkında icra takibi yapıldığını ancak yine herhangi bir sonuç alınamadığını, üzerine icra takip yolunun değiştirilerek hakkında iflas yoluyla adi takip başlatıldığını ve süresi içinde itiraz edilmemesi sebebiyle dosyanın kesinleştiğini, davalıya takip yolunun değiştirilip, iflas yoluyla adi takip yoluna geçilmesinin ardından ödeme emri gönderildiğini, —– tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesine rağmen yasal süresi içinde dosyaya herhangi bir ödeme yapılmadığını ve itirazda bulunulmadığını, ——- dosyası ile güncel kapak hesabının yapılarak davalıya iflas yoluyla adi takip içerikli ödeme emri gönderildiğini, ancak davalı tarafça bir ödemenin yapılmadığını veya herhangi bir itirazda bulunulmadığını, güncel kapak hesabına göre davalının alacaklı müvekkiline —- borcunun bulunduğunu, tüm haciz yollarının denenerek tahsil edilmeye çalışılsa da müvekkilinin başarılı olamadığını belirtmiş; İİK 156. madde gereğince huzurdaki davayı açtıklarını ve borca batık olarak görünen davalı hakkında iflas kararı verilmesi yönündeki davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; takip yolunun değiştirilerek iflas talepli ödeme emrinin taraflarına gönderildiğini ancak itiraz edilmeden takibin kesinleştiği yönündeki iddianın gerçek olmadığını, ödeme emrine itiraz edilerek takibin durduğunu ve bu nedenle doğrudan iflas istenemeyeceğini, alacağın genel hükümlerine göre ispatı gerekiyorsa iflasın tartışılabileceğini, davacının paylarını devretmek suretiyle şirketten çıktığını, müvekkilinin davacıyı sözleşmeye uymaya davet ettiğini ancak davacının sözleşmeyi ihlal ettiğini, İcra Mahkemesinde dava açtıklarını ve İİK, m.71/1 uyarınca takibin iptali, kabul edilmediği takdirde takibin talikinin istendiğini, duruşma bile açılmadan davanın reddine karar verildiğini, temyiz ettiklerini ve dosyanın halen —- ——– olduğunu, bozma kararı verilmesi halinde açılan bu iflas davasının otomatik olarak konusuz kalacağını ve bu nedenle bekletici mesele taleplerinin olduğunu, açıkladıkları ihlaller bonoların vadesinin yaklaşması nedeni ile müvekkilinin de uyulmayan sözleşmeye kendini bağlı tutmaktan vazgeçtiğini, noter ihtarı çekerek durumu davacıya bildirdiğini ve senetlerin iadesini istediğini, davacı yanın borcun ifasını imkansız hale getirdiğini ve senetleri 3. kişiye ciro ettiğini belirterek davanın açılmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, dava dilekçesinde itirazın iptali yönünde talebi bulunmayan davacının kötü niyetle hareket ettiğine ve bu nedenlerle davanın usulden reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi ile avukatlık ücreti ve diğer mahkeme masraflarının davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; hukuki niteliği itibari ile İİK.nun 155 ve devamı maddelerinde düzenlenen genel iflas yoluyla yürütülen adi takipte borcun ödenmemesi nedeniyle iflas talebine ilişkindir.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık noktaları kapsamında davalıya yapılan depo emrine rağmen ödeme yapılmaması dikkate alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
———-sayılı takip dosyası ile———- dava dosyası celp edilmiş yine davalının sicil kayıtları ilgili ticaret sicil müdürlüğünden celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
——sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine —- tarihinde —— dayanak gösterilmek suretiyle ———- alacağın davalıdan tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, süresi içerisinde itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, yazılan haciz ihbarnameleri sonrasında dosyada kısmen——— tahsilat yapıldığı, davacı alacaklının İİK 43. Maddesi kapsamında takip yolunun değiştirilerek iflas yoluyla adi takibe geçilmesi talebinin icra müdürlüğünce ——- tarihinde İİK 43/2 maddesi uyarınca kabulüne karar verildiği, bu kapsamda yapılan tahsilat düşülmek suretiyle hazırlanan örnek no: 11 ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından yapılan itirazın süresinde yapılmaması sebebiyle İcra Müdürlüğünce—— tarihinde itirazın reddine karar verildiği, davanın İİK 156/4 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
———– dosyasının incelenmesinde ise; aynı mahkemenin —- dosyasının iş bu dosya ile birleştirildiği, asıl davada davacının ——- olduğu, asıl davanın — tarihli senet bordrosunda yazılı ——senetler nedeni ile davalılara borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılamada birleşen davanın feragat nedeni ile reddine, asıl davanın ise “davacılar tarafından davaya konu senetlerin davalı — tarafından şirket aleyhine başlatılan ——- takip dosyasındaki alacağa karşılık düzenlendiği iddiasına rağmen bu iddia doğrultusunda senetlerin icra takibindeki borç karşılığı verildiğine dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, davacılar tarafından dayanak olarak gösterilen ——– tarihli yukarıda ayrıntılı anlatılan ne toplantı tutanağında ne hisse devir sözleşmesinde nede senet bordrosunda da senetlerin icra takip dosyasına konu edilen borç karşılığında verildiğine dair bir kaydın da bulunmadığı gibi davacı şirketin ticari defter kayıtlarında senetlerin davalıya verilişine dair bir ticari kayıt düşülmediği gibi senetler nedeni ile davalı——- davacı şirketten olan alacağına karşılık bir mahsup işleminin de yapılmadığı dolayısıyla davacıların senetlerin icra takibindeki borç nedeni ile verildiğine dair iddiasının ispatlanamadığı dolayısıyla senetlerin icra takibinden bağımsız olduğu, senetlerin davalı —- ödendiği de ispatlanamadığından asıl davanın davalı — yönünden esastan, davalı ——senetlerde herhangi bir alacaklı yada borçlu yönünde bir sıfatı bulunmadığı sadece yediemin sıfatı ile senetleri — adına fiilen teslim aldığı bu hale göre davalı ——- davaya konu senetler yönünden sonuç itibari ile işbu menfi tespit davasında taraf sıfatı olmadığından” reddine karar verildiği, kararın istinaf edildiği ve henüz istinaf incelemesinde olduğu görülmüş, davalı vekilinin söz konusu dosyanın bekletici mesele yapılması yönündeki talebine ilişkin olarak; mahkememiz dosyasında yapılan yargılamanın ——— dosyasında görülen davadaki dava konusu borcun mahkememizde görülen davada dava konusu olmaması nedeniyle anılan dosya sonucunun beklenmesine yer ve gerek olmamakla davalı vekilinin bu yöndeki isteminin reddine karar verilmiştir.
——- tarihli cevabi yazısı dosyamız içine girmiş; davalı şirketin ——— faaliyet gösterdiği, —- mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı ve halen faal olduğu tespit edilmiştir.
Davalı hakkındaki iflas takibi itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan ve davacı vekilinin İİK.nun 160 maddesi uyarınca iflas avansını ve tebligat giderlerini mahkeme veznesine yatırması üzerine iflas talebi İİK.nun 158.ve 166/2 maddeleri uyarınca ilan edilmiş,————— tarafından müdahale talebinde bulunulmuş, müdehale taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya belirlenen ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için —- tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle “Davalının —- yılına ait incelenen resmi defter ve belgelerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, -Davacı ile davalı firma arasında yapılan sözleşmeye istinaden verilen senetlerin davalının incelenen resmi defter ve belgelerinde kayıtlarında olmadığı, TTK m.376 anlamında davalı şirketin münfesih durumda olmadığı, Davalı şirketin — tarihli incelenen bilançosunda şirketin — yönünde kanaatin bildirilmiş, —– tarihli duruşmanın iki nolu ara kararında gelecek duruşma tarihi itibariyle davaya konu alacağın belirlenmesi konusunda rapor alınmasına karar verildiği halde anılan bilirkişi tarafından sunulan ——– tarihli raporda bu nitelikte rapor sunmayıp davalı şirketin borca batık olup olmadığı ve mali durumu konusunda rapor sunduğu dikkate alınarak, aynı bilirkişiden iflas yolu ile takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği göz önünde tutularak yalnız davaya konu icra takibinde takip konusu yapılan alacağın varsa davalı tarafça yapılan ödemeler düşüldükten sonra gelecek duruşma tarihi itibariyle depo edilecek alacak miktarının belirlenmesi ve davalı vekilinin —— tarihinde dile getirdiği ödeme iddialarınında gerektiği takdirde ilgili icra dosyaları incelenmek suretiyle ve davaya konu icra dosyasındaki belgeler göz önünde tutularak depo kararına konu alacak miktarının belirlenmesi yönünde rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi tarafından sunulan — tarihli ek raporda özetle “..takip ile kesinleşen miktarın — olduğu, icra takibine konu davacı alacağa yönelik — adet bononun icra takibinden bağımsız olduğu benimsenirse, davacı alacağının — tarihi itibarıyla davalı şirketin — tarihinde dosyaya yatırdığı —mahsubundan sonra davacının — alacaklı olacağı, Borcun varlığı konusu taraflarca imzalanan ———– tarihli protokolün 2.maddesine göre; -Davacının ödünç verdiği para miktarı ile davalı şirketin davacı lehine keşide etmiş olduğu senet bedelleri toplamı, kur farkları da dikkate alındığında birbirini karşılar nitelikte olduğu, -Davalı yanca yapılması gereken ikrara ve senede konu olan borcun ödenmemiş bölümü olan ————- ödendiğinin davalı tarafından ispatlanması halinde davacı yana herhangi bir borcunun olmadığı” belirtilmiş, söz konusu raporun depo edilecek miktarın belirlenmesi açısında denetime elverişli olmadığı anlaşıldığından aynı bilirkişiden ekin eki niteliğinde bir rapor daha alınmış, sunulan bila tarihli raporda depo edilecek miktarın takipte kesinleşen miktar — başvuru harcı olarak –, vekalet ücreti olarak—- tarihine kadar işlemiş faiz miktarı olarak ———–olmak üzere kalan toplam alacak miktarı olan — takip tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş faiz miktarı olan — olduğu, taraflar arasında düzenlenen —— tarihli protokolün 2. maddesi gereğince davalının davacıya borcunun bulunmadığı belirtilmiş, raporun depo miktarının belirlenmesine ilişkin kısmı HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Yargılamanın ———- tarihli celsesinde davacı vekili tarafından ekin eki niteliğinde yapılan hesaplamaya konu tutarı kabul ettiklerini, güncel rapor alınmasını istemediklerini, davalı vekiline huzurda depo kararının tevhim edilmesini talep etmiş, beyanı ve imzası tutanağa alınmıştır. Bunun üzerine duruşmada davalı vekiline ayrıntıları yukarıda yazılı olan toplam ———– mahkememiz veznesine depo etmesi için 7 günlük kesin süre verilmiş, sonuçları hatırlatılmış olmasına rağmen depo kararının gereğinin yerine getirilmediği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı hakkında yapılan iflas yolu ile adi takibinin itiraz edilmeksizin kesinleşmesi sebebiyle depo emrine esas alacak tutarının ne olduğu, iflas için yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı aleyhine —— dosyası ile ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun süre içerisinde itiraz etmemesi sebebiyle takibin kesinleştiği, söz konusu takipte kısmi tahsilatın yapılması sonrasında bu kez davacı alacaklı tarafından takip yolunun değiştirilerek iflas yolu ile adi takip usulüne geçildiği, İİK.m.43/2 uyarınca alacaklının bir kereye mahsus olmak üzere takip yolunu değiştirebileceği, dolayısı ile yapılan işlemin hukuka uygun olduğu, bu kapsamda yapılan ödeme de düştükten sonra kalan bakiyeye ilişkin çıkarılan ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından her ne kadar ödeme emrine itiraz edilmiş ise de yapılan itirazının süresi içerisinde olmadığı, takibin kesinleştiği ve devamına karar verildiği, davalının ————olduğu, İİK nun 154.md uyarınca iflas davalarında yetkili mahkemenin iflası istenen şirketin merkezinin bulunduğu yer olduğu, bu kapsamda mahkememizin yetkili olduğu,
iflas davasının yasal süresi içinde açıldığı, davalı şirket hakkında iflas talebinin usulen ilan edildiği; davalı vekili tarafından davacı ile protokol yapıldığı ve bir takım senetlerin verildiği, bu senetler ile ilgili olarak açılan davanın bekletici mesele sayılması talep edilmiş ise de mahkememizce yapılan değerlendirmede söz konusu davaya konu borcun mahkememizde görülen davaya konu olmadığı bu sebeple bu yöndeki talebin reddine karar verildiği, bilirkişiden alınan ve kısmen denetime elverişli görülen kök ve ek raporlarda davalı tarafından davacıya veya resmi bir kuruma yapılan bir ödemenin olduğuna dair bir kaydın davalı defterlerinde yer almadığının belirtildiği, ekin eki niteliğindeki raporda yapılan hesaplamaya konu tutarın davacı vekili tarafından duruşmadaki beyan ile kabul edildiği, İİK.m.158/2 maddesi uyarınca asıl alacak ve fer’ileri yönünden ihtarat yapılmak suretiyle davalı vekiline duruşmada yapılan ve aksi davranışın sonuçlarının hatırlatıldığı depo emrine rağmen yasal süresi içerisinde davalı/borçlu tarafından, borcun ödenmediği görülmekle; davalı/borçlu şirketin iflasına ilişkin yasal koşullarının oluştuğu; bu nedenlerle, davacı/alacaklının, davalı/borçlu şirketin iflasını istemekte hukuki yararının bulunduğu da görülmekle; davacı tarafından, davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulduğundan kabulü ile davalı şirketin iflasına karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
—-numarasında kayıtlı davalı ——- iflasına,
İflasın, —– itibariyle açılmasına,
İflas tedbirlerinin alınabilmesi için kararın, derhal———– bildirilmesine ve iflas avansının intikal ettirilmesine,
Kararın, İİK 164.maddesi uyarınca resen taraflara tebliğine,
İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK 166. Maddesi gereğince ilanına,
2-Kısa karardan sonra gerekçeli kararın bir örneğinin de iflas müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 27,70 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 26,70 TL harcın davalı şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç, 1.145,25 TL ——- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından harcanan ve harcanacak yargılama giderinin indirilmesinden sonra geriye kalan gider avansının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içinde ———— Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere. Açıkça okunup, usulen anlatıldı.
13/01/2021