Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/833 E. 2019/762 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/833 Esas
KARAR NO: 2019/762
DAVA : İtirazın İptali/Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARŞI DAVA TARİHİ: 18/12/2015
KARAR TARİHİ : 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı ile cam imalatı ve satış sözleşmesi çerçevesinde kurulan ticari ilişki kapsamında, davalı tarafa çeşitli tarihlerde cam imalatı, satışı ve teslimi işini yaptığı, bunu yaparken tüm cam İmalatı, satışı ve teslimlerini her bir imalat için düzenlenen üretim fişleri ve buna göre düzenlenen irsaliyeleri davalı şirket elemanlarına imzalatmak suretiyle mal teslimini gerçekleştirip, akabinde bu irsaliyelere konu ürünler için fatura düzenleyerek, hem bu faturaları davalı tarafa gönderip, hem de bağlı bulunduğu vergi dairesine satış beyanında bulunup, davalı ile hesap bakiyesi konusunda mutabakat yaptığını, bu durumun davalının da kabulünde olduğunu, tüm bu hususların müvekkilinin bağlı bulunduğu —– vergi dairesinin ———— vergi numarası ile BS formlarının, davalının bağlı bulunduğu ———- vergi dairesinin ————- vergi numarası ile BA formlarının celbi ve ticari defterlerin incelenmesi sonucu ispat edileceğini, davalı hakkında icra takibi başlatılmasına rağmen, davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalının teslim alınan faturalara TTK 21/2. Maddede öngörülen süre içerisinde ve TTK 18/37te öngörülen yazılı şekilde herhangi bir itiraz ileri sürmediğini, ayrıca takipte icra dairesinin yetkisine ve faize bir itiraz ileri sürülmediğinden icra dairesi yetkisinin ve takipte avans faizi türünden talep edilen faiz yönünden takibin kesinleştiğini, bu nedenlerle, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının mahkemece takdir edilecek teminat karşılığı ihtiyaten haczine, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilerek, müvekkili ve davalının bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılarak BA ve BS formlarının istenerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında cam imalatı ve satışı hususunda ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, ancak davacının ağır kusuru ve yükümlülüklerine aykırı hareketleri sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararlarının davacının talebinde belirttiği miktardan çok fazla olduğunu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, kendi edimlerini gereği gibi ifa etmeyen ve müvekkili zarara uğratan davacının haksız davasının reddine karar verilmesini, karşı davada, müvekkilinin ————- inşasına ilişkin belirlenen işlerin görülmesi için düzenlenen sözleşme ile taahhütte bulunduğunu, — bölgesindeki —– oda kapasiteli tek 5 yıldızlı oteli olduğunu, müvekkilinin yükümlendiği işlerin bir kısmının yerine getirilmesi amacı ile davacı ile muhtelif kalite ve ebatta cam tedariki, sipariş temini ve cam imalatının sağlanması konusunda anlaşmaya varıldığını, söz konusu tedarik kapsamında muhtelif tarih ve adetlerde sağlanacak ürünlerin, – mm ebatlarında ——————————— nakliye sehpası olduğunu, ancak davalı tarafından üretilen ve —————yapımında kullanılan camların birçoğunda üretim hatasına rastlandığının ana işveren tarafından bildirilmesi ile öğrenildiğini, durumun derhal davacıya bildirildiğini, bu konuda her hangi bir yanıt alınamadığını, ayıplar nedeniyle müvekkili firmanın hak edişlerinin ödenmediğini, bu nedenlerle asıl dava bakımından, davacının ifa yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesi ve buna bağlı ciddi zararlara sebep olması karşısında müvekkilinin de ifaya zorlanamayacağından davanın reddine, usulüne uygun cari hesap devre kesim ve mutabakatının mevcut olmamasından dolayı hukuka aykırı davanın reddine, gerek mahkemeye sunulan karşı dava gerekse diğer mahkemelerde bulunan alacak ve tazminat davalarının sonucunda hükmedilecek değerlerin takas ve mahsubuna, karşı dava bakımından, davacının araç ve gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmasına, HMK 107, Madde uyarınca toplanacak delillere göre hatalı ürünlerin değeri, ana işveren firmadan alınamayan hak ediş ödemeleri ve zararlar dahil olmak üzere tazminat hesabı yapılarak davalıdan şimdilik 5.000,00 TL tutamdaki zararlarının işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin uğradığı manevi zararlara karşılık olarak 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davacıdan yasal faizi ile tahsiline, mahkeme tarafından maddi ve manevi tazmine ilişkin talebin kabulü halinde hükmedilecek olan tutarın asıl dava sonucuna göre takas ve mahsubuna, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile 5.000,00 TL maddi tazminat taleplerini 15.000,00 TL ye çıkarttıklarını beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında mevcut ticari sözleşme kapsamında davacının davalıya yaptığı satış ve teslim sonucunda düzenlenen fatura ve mevcut cari hesaptan dolayı alacağının bulunup bulunmadığı, bu alacak nedeniyle davalı aleyhine başlatılan İ.A.A. 22. İcra Müdürlüğünün ————– E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın şartlarının bulunup bulunmadığı, karşı dava yönünden ise davacının ürettiği ürünlerin ayıplı olup olmadığı, bu ayıplı ürünler nedeniyle davalı karşı davacı firmanın prestij kaybına uğrayıp uğramadığı, davalı nezdinde maddi ve manevi zarar oluşup oluşmadığı, hatalı ürünler nedeniyle davalı firmanın ayıp ihbarinde bulunup bulunmadığı, bulunulmuş ise ihbarın süresinde ve usulüne uygun olup olmadığı bu çerçevede maddi ve manevi zarar tazminat talep şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti ile tazminine yöneliktir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 22. İcra dairesinin ——————– Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişisi tarafından alınan rapor içeriğine göre; “Tarafların, ibraz edilen ve takipte talep edilen alacak kaydını içeren ticari defterlerinin TTK 64,65 ve VUK. hükümlerine uygun olarak tutulmuş olduğu, ticari defter ve kayıtların birbirini teyit ettiği, HMK. 222. Maddesi uyarınca kesin delil niteliği bulunduğu, tarafların usulüne uygun ve içerikleri birbirini teyit eden ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirketten 48.253,84 TL alacaklı olduğu, takibe konu alacağa, takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda 3095 sayılı yasanın 2/2. Maddesi uyarınca avans faizi türünden ticari temerrüt faizi işletilebileceği, ayıplı ifa nedeniyle gerek asıl davada öne sürülen itiraz gerek ise karşı davada buna bağlı olarak talep edilen maddi manevi tazminat istekleri yönünden; ayıbın varlığı ile hacim olarak fiyat ve miktarı hakkında, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme ve tespitlere bağlı olarak bir değerlendirme yapılabileceği, tarafların masraf, inkâr tazminatı, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, mahkemenin takdirleri içinde kaldığı,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Talimat yolu ile alınan inşaat mühendisi bilirkişi rapor içeriğine göre, “davacı tarafın iddiasında, davalı tarafa çeşitli tarihlerde cam imalatı, satışı ve teslimi işini yaptığını, cam imalatı ve satışı ve teslimlerini her bir imalat için düzenleneı üretim fişleri ve bunlara göre düzenlenen irsaliyeleri davalı şirket elamanlarını imzalamak üzere mal teslimin gerçekleştiğinin belirtildiği, üretimi yapılan ve şantiyeye sevki yapılan cam işlerinin ayıplı olup olmadığı camların yerine montajının yapılmasından sonra en az bir kışın geçmesi, kış mevsiminin yağışlı olması, yağan yağmurların cam ile temasta olması gerekmektiği, montajdan sonra montajı yapılat tesiste meydana gelecek ayıpların ortaya çıkması için en az bir kışın geçmesi gerektiği, davacı, cam imalatı ve satışı ve teslimlerini her bir imalat için düzenlenen üretim fişleri ve bunlara göre düzenlenen irsaliyeleri davalı şirket elamanlarına imzalamak üzere teslimin gerçekleştiğinin belirtildiği, burada üretimi yapılan ürünlerin dışsal olarak sağlam teslim edildiği, camların kırık olmadığının anlaşıldığı, davalı tarafından davacıya noterden çekilmiş bir ihtarnamenin olmadığı, ancak dosyadaki e-mail yazışmalarından montajı yapılmış camların ayıplı olduğu, söz konusu işi ait faturaların 2014 yılında kesildiği, emaillerin 2015 yılında yapıldığı, fatura yılı ile yazışmaların yapıldığı yıl arasında l yıl olduğu, dava konusu inşaatta vapılan imalatın gizli ayıplı imalat olduğu, ayıbın dosyadaki belgelere göre süresi içerisinde bildirildiği, dosyadaki resimlerde görüldüğü üzere ve resme göre yerinde yapılan ölçüme göre ayıplı kısmın 36 m2 olduğu, söz konusu camın malzeme bedeli, değiştirilme bedeli, (vinç işçilik nakliye dahil) 15.000,00 TL olduğu, davacının faturalara göre 48.253.84 TL alacağı olduğu, bu bedelden ayıplı imalatın düşülmesi sonucu davacının 33.253,84 TL alacağı olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketin davalı-karşı davacı şirkete cam imalatı yaparak satış ve teslimi yaptığı ve karşılığında ödeme aldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki çözülmesi gereken uyuşmazlık satılan ürünün bedelinin ödenip ödenmediği, bundan dolayı davacının başlattığı icra takibinin yapmakta haklı olup olmadığı, satılan ve teslim edilen cam malzemenin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bundan dolayı ortaya çıkan tazminatın davacı alacağından mahsubunun gerekli olup olmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tacir olan her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde defterlerin her iki taraf lehine kesin delil vasfına haiz bulundukları, davacının davalıdan 16/11/2015 takip tarihi itibari ile 48.253,90 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirkete aynı miktarda borcunun bulunduğu, başka bir deyişle her iki tarafın ticari defterlerini teyit ettiği anlaşılmıştır. Ticari defterlerin birbirini teyit etmesi sonrasında karşı davada davalının taleplerinin haklı olup olmadığı yönünde araştırma yapılıp delil toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davacı cam imalatı yapan şirketin davalıya sevk ettiği, cam işlerini ayıplı olup olmadığı yönünde uzman bilirkişi vasıtası ile yapılan incelemede camların yerine montajın yapılmasından en az bir kış mevsiminin geçmesi sonrasında ayıplı olup olmadığının anlaşılabileceği, bu yönde teslim alınan ve takılan montajı yapılan camların incelenmesinde teslim edilen üründe 36 m2 kısmın gizli ayıplı olduğu, bu camlarda diğer camlardaki niteliklerden farklı olduğu, renk farkı ve uyumsuzluk bulunduğu, keza deformasyonların mevcut olduğu belirtilerek gerek camın malzeme bedeli, gerek işçilik bedeli ile bu ayıplı kısmın 36 m2 karşılığının 15.000,00 TL olduğu rapor edilmiştir. Bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre dava ve karşı dava birlikte değerlendirildiğinde itirazın iptaline konu alacağın her iki yanın ticari defterlerinde yer aldığı ve bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, karşı davada karşı davacının teslim alınan ürünlerdeki gizli ayıbı tespit ettiğinde süresi içerisinde sunulan mailler ile anlaşıldığı gibi davacı yana ihbar ettiği, kabul edilmesi beklenmeyen gizli ayıplı ürünün 15.000,00 TL miktarında olduğu, mahsup talebi bulunmakla itirazın iptaline konu alacak miktarı olan 48.253,84 TL asıl alacaktan mahsubu gereken 15.000,00 TL’nin tenzili ile geri kalan 33.258,84 TL’lik miktar yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, karşı davacının manevi tazminat talebinin koşulları oluşmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜNE,
Karşı davanın maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 15.000,00 TL miktarın takas ve mahsubu ile İAA 22. İcra Müdürlüğünün ———- sayılı takip dosyasında;
Davalının 33.253,84 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 33.253,84 TL ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 6.650,77 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davalı/karşı davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Asıl dava yönünden,
3-Alınması gerekli 2.271,57 TL harçtan davacı-karşı davalı tarafça yatırılan 582,79 TL harcın mahsubu ile 1.688,78 TL bakiye harcın davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı-karşı davalı tarafça yatırlan 582,79 TL harcın davalı-karşı davacı taraftan tahsili ile davacı-karşı davalı tarafa ödenmesine,
5-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 32,55 TL ilk dava masrafı, 263,55 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.496,10 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%69 kabul) 1.031,03 TL’sinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalı tarafa tarafa ödenmesine, kalan 465,07 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 3.990,46 TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
Karşı dava yönünden;
8-Alınması gerekli 1.024,65 TL harçtan davalı-karşı davacı tarafça yatırılan 27,70 peşin harç, 171,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 198,70 TL’nin mahsubu ile 825,95 TL bakiye harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Davalı-karşı davacı tarafça ödenenen toplam 198,70 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacı tarafa ödenmesine,
10-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 27,70 TL ilk masraf, 666,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.293,70 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%23 kabul) 298,55 TL’sinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacı tarafa tarafa ödenmesine, kalan 995,15 TL yargılama giderinin davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Maddi Tazminat yönünden; davalı-karşı davacı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan dan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
12-Manevi Tazminat yönünden; davacı-karşı davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 5.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan dan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
13-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/06/2019