Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/794 E. 2020/55 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/794 Esas
KARAR NO: 2020/55
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/11/2015
KARAR TARİHİ: 27/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
ASIL DAVADA DAVACI VEKİLİNİN DAVA DİLEKÇESİNDE:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılardan … dahi şirketimiz ortağı iken, 18.12.2014 tarihinde şirketimizden ayrılmış ancak şirketimizden henüz ayrılmadan 20 gün önce şirketimizin konusu olan —– kendine ait ——–şirketimiz konusu olan Distribütörlük yetkisini şirketimizin yetkisi ile aym referans numarası ile alarak başka bir —— ile aynı işi yapmak üzere anlaşmış ve —— şirketimize iletilmiş bir fesih-i ihbarı olmadan —– müracaat ile güya , şirketimizin yetkisi sona ermiş gib——– Şirketimize vermiş olduğu yetkiyi iptal ettirdiği, her ne kadar bu iptale karşı —– İdare Mahkemesinden ———— aleyhine dava açılmış ise, bu davada yürütmenin durdurulması kararı verilmediğinden davalıların haksız rekabetin sanki davayı kaybetmişiz gibi devam etmekte bahis konusu dava sonunda davamız kabul edilse dahi ,firmamızın Distribütörlük sözleşmesi de süreli olduğundan lehe çıkacak kararın hiçbir etkisi olmayacağı, davalı şirket elemanları müvekkilim şirket hakkında aleyhte isnatlarda bulunmakta , birçok gemi kaptanı ve armatörlerine şirketimizi zan altında bırakarak müvekkilim şirketin ticari itibarini zedelemekte ve olumsuz algılara sebebiyet verdiği, TTK.Nun hükümlerine göre bir şirket ortağı şirketten ayrılsa bile ayrıldığı şirketin iştigal konusu ile iştigal edemeyeceği , bu husus yasaklandığı halde davalı … henüz Şirketten ayrılmadan ve şirketimiz yetkisini kendi müstakil şirketine alarak haksız rekabette bulunmuş , yapamayacağı işi , ——– TTK.nun 613 ve 54 ncü maddelerindeki Amir Hükümlerini nazara almayan Hukuka aykın iptal kararıyla da şirketimizin faaliyetini durdurarak söz konusu işi müstakilen yapmaya başlamış ve halen de devam ettiği, ——- üretici firma şirketimizin yetkisini fesih etmiş ise bile , fesih karan herhangi bir denkleştirme yapılmadığından geçersiz olduğu gibi , halende şirketimizin yetkisini fesh ettiğine dair bir bildirimde de bulunmamış , sadece verildiği tarihte şirketin ortaklığı devam ettirmekte olan ——- ait —— yetkisi verdiği, şirketimizin zararı, anılan firmanın —– yetkisi ile satmış olduğu —-bu marka —— düzenlediği sertifikalar ve bakım işlerinden elde ettiği gelirler olduğu, bu gelirlerin tazminat olarak davacı şirkete ödenmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle davamızın kabülü ile, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile —–. TL. manevi tazminat ile davalı firmanın ——– ürünlerinin satışı , bu ürünlerle ilgili düzenlenen sertifikalar ve bakım onarım hizmetlerinden elde ettiği gelirin tesbiti ile müvekkilim şirkete ödenmesi konusunda karar ittihazına, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine,karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVADA DAVACI VEKİLİNİN DAVA DİLEKÇESİNDE: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- mukim ve gemiler için can salı işi ile iştigal eden dava dışı — ile davalı———tarihleri arasında geçerli olmak üzere üretilen emniyet ekipmanı niteliğindeki can sallarının belirli aralıklarla kontrol edilerek test sertifikası düzenlenmesi işini verdiğini, söz konusu yetkiyi 18/02/2015 tarihi itibari ile iptal ettiğini, iptale ilişkin olarak ve —— bilgilendirme yaptığını, daha sonra dava dışı firmanın müvekkili şirketi bu yetkiyi —— tarihleri arasında geçerli olmak üzere verdiğini, artık —————için bu işlemi yapabilecek tek yetkili firmanın bu yetki ile müvekkili şirket olduğunu, ancak davalı şirketin bu servis hizmetini vermeye devam ettiğini, davalı şirkete haksız rekabet teşkil eden fiillerini durdurması için ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin ihtarnameye verdiği cevapta yetkisini devam ettiğini belirterek bu hizmeti vermeye devam edeceğini bildirdiğini, davalı şirketin yetkisiz olmasına rağmen müvekkili şirketin yetkili olduğu alanda ticari faaliyette bulunmasını TTK. 54-55 Md.lerine aykırılık teşkil ettiğini bu sebeplerle TKK. 56 Md. Kapsamında sayılan hukuki korumalara ilişkin hakları haiz olmak üzere öncelikle davalı şirketin ticari faaliyetinin, ihtiyaten durdurulmasını bununla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile maruz kalınan zarara karşılık olarak şimdilik ——– $ zararının doğduğu tarihten itibaren fiili ödemenin yapılacağı güne dek işleyecek ———-yabancı paralara uyguladığı en yüksek faiz oranı ile davalıdan tazminine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
ASIL DAVADA DAVALI VEKİLİNİN SAVUNMASINDA:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ———–) tarafından —— servis hizmeti vermek üzere yetkilendirildiği, bahse konu yetki, —- limanlarına gelen —-veya yabancı bayraklı gemilerde bulunan——– ait can sallarına yönelik servis hizmeti verilmesine ilişkin olduğu, —— tarafından verilen bu yetki——— tarihinden —— tarihine kadar geçerlidir. Dolayısıyla, müvekkil ———— bu tarihler arasında yapmış olduğu bütün servis işlemleri — tarafından verilen yetkiye dayandığı, davalı şirket——–servis yetkisi aldığı davacı tarafından da dava dilekçesinde ———- firmasına da Distribitörlük yetkisi vermiştir” denilerek kabul edildiği, bahsi geçen kabule rağmen, davalı şirketin haksız rekabet meydan getiren fiilleri işlediğini iddia etmek hukuka aykırı olduğu, zira, davalı şirket kendisine verilen yetkiye binaen ticari faaliyetlerini devam ettiği, —- tarafından, —- adlı şirkete ———-tarihleri arasında geçerli olmak üzere —– yıllık yetki verilmiştir. Ancak, mezkur yetki, —– tarihinde iptal edildiği, iptale ilişkin bilgilendirmeler csm tarafından, hem müvekkil şirket —- hem davacı şirket atn’ye hem de ilgili liman başkalıklarına yapıldığı, dolayısıyla, davacı şirketin yetkisinin iptal olduğundan haberdar olmaması mümkün olmadığı, iptale ilişkin bilgilendirmeler —- tarafından, hem davalı şirket —– hem davacı şirket atn’ye hem de ilgili liman başkalıklarına yapılmıştır. dolayısıyla, davacı şirketin yetkisinin iptal olduğundan haberdar olmaması mümkün olmadığı, ——- da üretici firmadan almış olduğu bilgilendirmeye dayanarak —— limanlarındaki yetkisini iptal ettiği, iptal kararı re’sen alınmış bir karar olmadığı, —— tarafından yapılan işlem üretici firmanın talebi doğrultusunda hukuka uygun şekilde gerçekleşmediği, bahse konu iptal kararı mevcut iken ——– karasularında bulunan gemilere servis hizmeti vermesi hukuka aykırı olduğu, sonuç olarak; elinde mevcut yetkiye dayanarak servis hizmeti veren müvekkil şirketin haksız rekabet oluşturacak fiilleri yerine getirdiğini iddia etmek abesle iştigal olduğu, bu nedenle, davanın reddedilmesi gerektiği, dava tarafından, müvekkilimiz Ay dm ——— 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54. maddesinde açıklanan haksız rekabet fullerini işlediği iddia edildiği, oysa ki, müvekkilimizin ——— içindeki pozisyonu, —— esas sözleşmesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 613. maddesi göz önünde tutulduğunda Türk Ticaret Kanunu’nun 54. maddesi uygulama alanı bulamayacağı, kural olarak müdür olmayan ortaklar hakkmda rekabet yasağı bulunmamaktadır. Ancak; müdür olmayan ortaklar hakkmda rekabet yasağı şirket esas sözleşmesi ile öngörülebildiği, davalının ——- firmasının aleyhine hiçbir işlemde bulunmadığı, şöyle ki; davalı …, —– tarihinde kurmuş, —– tarihinde de —-ayrılmış, bu süre zarfmda ——– verdiği servis yetkisi yürürlükte kaldığı, hatta bahse konu yetki davalı …’den ayrıldıktan uzun süre sonrasına kadar da devam ettiği, sonuç olarak; davalı ——–ile rekabet eden bir işlem ve davranışı bulunmadığı, açıklanan sebeplerle, davaların her iki davalı yönünden reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama masraftan ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVADA DAVALI VEKİLİNİN SAVUNMASINDA; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı —— arasında —— tarihinde dava konusu iş ile ilgili olarak distirübütörlük anlaşması yaptığını, süresi dolmadan——— tarihli belge ile alınan yetkinin iki yıl daha uzatıldığını, bu yeni anlaşma kapsamında —- tarihine kadar dava dışı firmanın ——— can sallarının kontrol edilmesi ve sertifika düzenlemesi işinin müvekkili şirketine ait olduğunu, davacının büyük ortağı ve genel müdürü olan tek yetkilisi … şahsın —- oturması ve —-dilini bilmesi sebebi ile müvekkili şirket ile dava dışı arasındaki irtibat problemlerini halletmesi için müvekkili şirkete ortak olarak alındığını, anılan şahsın beli bir süre sonra —– gelerek bu işleri —- yönetmek istediğini belirttiği, bu isteğinin müvekkili şirket tarafından olumlu karşılandığını, —- ayından —- ayına kadar bu işleri yürüttükten sonra şirketten ayrılmak istediğini beyan ettiğini, davacı şirket yetkilisi olan bu şahsın müvekkili şirketten ayrılmadan TKK.’nın 54 ve devamı Md.lerden 613’cü maddesindeki bağımlılık yükümlülüğüne aykırı olarak üretici firmanın müvekkili şirkete verilen referans numarası ile kendi firması ile davacı şirket için yetki belgesi aldığını, dolayısı ile davacı firmanın yetkilisinin haksız rekabet fillini kendisinin yaptığını, kaldı ki dava dışı firmanın müvekkili şirkete vermiş olduğu yetkiyi her zaman kaldırabileceği kaide ten kabul edilse dahi bu işlemi yapabilmesi için öncelikle fesih ihbarında bulunması ve de TKK 121- 122. Md.lerine göre denkleştirme yapması gerektiğini bu işlemi yapmadığı gibi davacı firmanın şikayeti ve yönlendirmesi ile ——- liman başkanlığının müvekkili şirketinin yetkisini iptal ettiğini, bu karara karşı ——İdare Mahkemesi’ne ——-E. Sayılı dosyası ile iptal davası açtığını, davanın derdest olduğunu, İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma talebini kabul etmeme sebebi ile ———. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- E. Sayılı numarası ile davacı şirket ile yetkilisi eylemleri sebebi ile belirsiz alacak ve tazminat davası açtığını bu sebeplerle açılan davanın reddi ile yargılama masrafları ve avukatlık ücretlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı birleşen davada davalı vekilinin ——- tarihli dilekçesinde; yargılamasına devam olunan esas davadan davacı vekili olarak feragat ettiği, İşbu dava tahtında birleşen davada davalı vekili olarak, birleşen davada davacı vekili tarafından yapılan feragat beyanını kabul ettiğini, işbu esas dava ve birleşen davaya ilişkin herhangi bir vekâlet ücreti, yargılama masrafı ve sair ücret talep etmediğimizi beyan eder, bu minvalde kararın kesinleştirilmesini talep ettiği görülmüştür
Davalı birleşen davada davacı vekilinin ——– tarihli dilekçesinde; yargılamasına devam olunan birleşen davadan davacı vekili olarak feragat ettiğini, işbu dava tahtında esas davada davalı vekili olarak, esas davada davacı vekili tarafından yapılan feragat beyanını kabul ettiğini, esas dava ve birleşen davaya ilişkin herhangi bir vekâlet ücreti, yargılama masrafı ve sair ücret talep etmediğimizi beyan eder, bu minvalde kararın kesinleştirilmesini talep ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; Haksız Rekabetten Kaynaklanan Tazminat istemine ilişkindir.
Davacı birleşen davalı vekilinin ——- tarihli dilekçesinde, devam olunan esas davadan feragat ettiği, işbu esas dava ve birleşen davaya ilişkin herhangi bir vekâlet ücreti, yargılama masrafı ve sair ücret talep etmediğini talep ettiği görülmüştür.
Davalı birleşen davacı vekilinin ——tarihli dilekçesinde, devam olunan birleşen davadan feragat ettiği, işbu dava tahtında esas davada davalı vekili olarak, esas davada davacı vekili tarafından yapılan feragat beyanını kabul ettiğini, esas dava ve birleşen davaya ilişkin herhangi bir vekâlet ücreti, yargılama masrafı ve sair ücret talep etmediğini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekili ve davalı vekilinin vekaletnamelerinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nun 311(1) maddesi uyarınca feragatın kesin hüküm gibi sonuç doğurması yanında aynı yasının 309(2) maddesi uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmamakla ve taraf vekillerinin ——- tarihli dilekçeleri dikkate alınarak, asıl davanın ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine, taraflarca talep edilmediğinden lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
A-Asıl davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
1-Alınması gerekli 54,40 TL’nin başlangıçta yatırılan 341,55 TL’den mahsubu ile arta kalan 287,15 TL nin karar kesinleştiğinde istem halinde asıl dosyada davacı ————- iadesine,
2-Asıl davada taraflarca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Asıl davada davacı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yar olmadığına,
4-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi doğrultusunda kendi üzerinde bırakılmasına,
B-Birleşen Mahkememizin —— esas sayılı davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
1-Birleşen davada alınması gerekli 54,40 TL’nin başlangıçta yatırılan 2.485,97 TL’den mahsubu ile arta kalan 2.431,57 TL nin karar kesinleştiğinde istem halinde birleşen dosyada davacı ———– iadesine,
2-Birleşen davada taraflarca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Birleşen davada davacı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yar olmadığına,
4-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi doğrultusunda kendi üzerinde bırakılmasına,
C-Taraflarca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
İlişkin olarak tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2020