Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/792 E. 2018/1247 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/792 Esas
KARAR NO : 2018/1247
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/11/2015
KARAR TARİHİ : 20/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, davacı …’nun ayak sağlığı ile ilgili ürünleri satmakta olduğunu, davalı şirketle cari bir ilişki içinde olduğunu, bu bağlamda, davalı tarafından verilen siparişlerin 02.09.2014 tarihli irsaliyeli fatura ile davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin alım satım sözleşmesinin esaslı unsuru olan malların teslimini sağlamış olmasına rağmen, davalının aynı tutumu göstermediğini ve ürünlerin bedeli olan tutarı ödemediğini, İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün ————– Esas sayılı icra dosyası ile kanundan doğan alacaklarının tazmini için davalı şirketin söz konusu takibe ve fer’ilene haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu belirterek davanın kabulü ile, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takbinin ve takip talebinde belirtilen alacak miktarı ve faiz oranı esas alınarak takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte devamına, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı aleyhine takip tutarının % 100’ünden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın bir adet faturaya dayanmakta olduğunu, ayrıca cari hesap kayıtlarında alacaklı bulunduğunu iddia ettiğini, cari hesap döneminin belirtilmediğini, müvekkili ile davacı arasında 2014 yılında bir kısım medikal sağlık ürünü mal satışına dair bir ticari ilişki geliştiğini, davacıdan alınan mal bedelleri toplamının 3.820,15 TL olduğunu, taraflar arasında yapılan ticaret nedeniyle doğan satış bedellerinin ve sonrasında yapılacak akımlar için avans olarak satış bedellerini aşan tutarda ödemenin müvekkilinin eşi Dr.———ai———-e Şubesindeki——- nolu hesaptan davacı …’ya ait ————– nolu hesaba —– suretiyle değişik tarihlerde ödendiğini, davacıya yapılan mal alımı ve avans ödemelerinin, —– tarihinde 1.358,00 TL, ——— tarihinde —– TL, —– tarihinde —– TL,—— tarihinde —— TL olup toplam 9.318,00 TL olduğunu ancak davacının kısım kısım mal tesliminde bulunmuşsa da daha sonra tarafların ticari alım satım yapmadıklarını, böylece farklı tarihlerde yapılan fazlaca avans ödemelerinin de konusuz kaldığını, davacının aldığı fazladan avans ödemelerini kendilerine iade etmesi gerekirken müvekkili aleyhine bir adet fatura ve cari hesap alacağını dayanak göstererek icra takibine giriştiğini, ancak müvekkilinin davacı alacaklıya takip dayanağı zikredilen fatura ve cari hesap ilişkisinden doğan bir borcu olmadığını, davacının temerrüt faizi talebinin de hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkilinin borçlu olduğu kabul edilse dahi müvekkilini temerrüde düşüren tebliğ edilmiş bir ihtarname bulunmadığından işlemiş faiz talebinin kabul edilemez olduğunu belirterek mesnetsiz davanın ve tüm taleplerin reddine, müvekkili lehine icra tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün———- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda, davacı tarafın mahkememize hitaben düzenlediği 22.04.2016 tarihli dilekçesinde, dava dışı ——– ile davacı arasında dava konusunun dışında olan nedenlerden dolayı ödemeler yapıldığı, kaldı ki davalının da dilekçesinde iddia ettiği gibi, davacıdan alınan malların toplamının 3.820,15 TL olduğu, 9.318,00 TL ödeme yapıldığı, davalının borçlarına ilişkin değil, tamamen farklı bir hukuki ilişkiye ait olduğu iddiasında bulunmasına rağmen, davacı tarafın dava dışı ve davalının eşi ——– tarafından davacıya yapılan toplam 9.318,00 TL tutarındaki ödemenin, hangi hukuki ilişkiden kaynaklandığını yazılı deliller ile ispat etmesi gerektiği, başka bir ifade ile davacının bu iddiası konusunda ispat yükünün davacıya ait olduğu, dosyada bulunan mevcut bilgi ve belgelere göre, davacının davalıdan alacak talebinde bulunamayacağının söylenebileceği, ancak, davacının davalının eşi ——— tarafından yapılan toplam 9.318,00 TL tutarındaki ödemeyi huzurdaki davadan farklı bir ticari ilişkiden kaynaklandığını ispat etmesi durumunda, davacının davalıdan 920,09 TL tutarındaki fatura bedelini isteyebileceğinin ve davacının davalıdan 28.07.2015 takip tarihinde 920,09 TL tutarı alacağının bulunduğunun ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık % 9 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda yasal faiz isteminin mümkün bulunduğunun söylenebileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları, denetlenebilir bilirkişi raporu içeriğine göre, davacı davalı borçlu hakkında ——–4 fatura tarihli ve—— seri nolu irsaliyeli fatura bedelinin ödenmediğinden bahisle giriştiği icra takibinde itirazın iptalini talep etmektedir. Tarafların delilleri toplanmış, davacı yanın dayandığı ticari ilişki çerçevesinde defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilimsel verilere dayalı ve uygun bulunan bilirkişi raporuna göre davacı yanın dava konusu irsaliyeli faturanın davalıya teslimine ilişkin geçerli ve kabul edilebilir belge sunmadığı, ayrıca dava dışı ———— yaptığı ödemelerin başka bir ticari ilişkiye dayalı olduğunu, iddia etmiş ise de davalının eşi tarafından yapılan ödemeler sonrasında davacının davalıdan alacağının bulunmadığının belirlendiği; bu çerçevede davacının davasını ispatlayamadığı göz önüne alındığında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 35,90 TL’den peşin olarak yatırılan 27,70 TL’nin mahsubu ile 8,20 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen 29,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli AAÜT uyarınca 920,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluklarında, dava miktarı yönünden kesin olmak üzere karar verildi. .20/12/2018