Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/776 E. 2023/29 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/776 ESAS
KARAR NO: 2023/29
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2015
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —- işlettiğini, davalı—–dağıtımını üstlendiğini, su ve bir kısım —- diğer davalı ———- olarak —— pazarlandığını, davacının sözleşme süresi içerisinde tüm ödemelerini peşin olarak kredi kartı ile yaptığını ve sözleşmede kesindisine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmenin özel hükümler bölümünde belirtilen şartlarda davalı şirket diğer davalı bayi aracılığı ile —— %100 iskontolu ürün vermeyi taahüt ettiğini, yani davacının sattığı belli miktar ürün karşılığında ücretsiz hibe olarak belli sayıda ürün vereceklerini ancak ürünlerin eksik verildiğini, bunun sonucunda davacının yaklaşık —– turarında zararı söz konusu olduğunu, gerçek dışı belgelerle davalı —- sorumluluğu bulunduğu yadsınamayacağını, bu nedenle defter ve evraklarda yapılacak incelemeler ve bilirkişi tarafından tespit edilecek ve teslim edilmesi gereken hibe ürünler ile — aynen olmadığı takdirde şimdilik —— teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ——–cevap dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı HMK’nın 109. maddesinin 2.fıkrasına göre talep konusunun açıkça belirli olması halinde kısmi dava açılamayacağını belirttiğini, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının ticari defterleri ve kayıtları üzerinde yapacağı inceleme ile iddia ettiği alacak miktarının net olarak tespit etme imkanına sahip olduğunu, talep konusunun belirlenebilir olmasına rağmen davacının hem kısmi dava hem de terditli dava açmasının hukuka aykırı olduğunu bu nedenle usulden ve esastan davanın reddine karar verilmesini, aksi halde —— davacıya verilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ——- ürünlerin davacıya teslim edildiğini, irsaliyeli faturaların tamamında davacının kaşesinin bulunduğunu, davacının kaşeye ve imzaya bir itirazda bulunmadığını ve davanın esastan reddini talep ve iddia etmiştir.
—–cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirketin ortağı olduğu——-arasında imzalanan ve —– onayladığı —- gereğince hibe ürünlerin tamamını davalı —— teslim ettiklerini, davacının talebini ancak——yapabileceğini, kendileri yönünden davanın husumet nedeniyle reddini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında, davacının satış miktarı karşılığında kendisine verilmesi taahhüt edilen ——- ürünlerin verilmediği iddiasına dayalı açtığı alacak davasıdır.
Davacı, davalı—– diğer davalı ——– olduğunu, davalı ———-tarihleri arasını kapsayan bayilik sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre yapacağı belli miktardaki —- satışı karşılığında, davalı —- kendisine belirli miktarda promosyon ürün vereceğini, davalı—— ürünleri kendilerine teslim edilmiş gibi gösterdiğini, kendilerine teslim edilmeyen ürün miktarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini beyan ve talep etmiş; davalılar; iddiaların gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında ——- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davacı yetkilisi isticvap edilmiş, adli imza inceleme uzmanı ve bağımsız denetçiden ayrı ayrı bilirkişi raporları alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasında —– başlangıç, ——–bitim tarihli sözleşme imzalandığı ihtilafsız olup; ihtilafın; bu süre içerisinde davacının —— ürün almayı hak edip etmediği, hak etmiş ise ne kadar hak ettiği, —– ürünlerin davacıya verilip verilmediği, verilmiş ise miktarının ne olduğu, —- ürünlerin teslimine yönelik belgelerin altında bulunan imzaların davacı çalışanlarına ait olup olmadığı, bu kapsamda davacının davalılarda herhangi bir alacağının olup olmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı belirlenmiştir.
Davacı yetkilisi —— isticvapla alınan beyanında özetle; “Bana göstermiş olduğunuz irsaliyelerdeki imzaların bir kısmı tam okunamıyor fakat gördüğüm —- üzerindeki imzalar benim imzamın başlangıcı gibi emin olmamakla beraber fotokopi irsaliyelerdeki görülebilir ——-bana ait olabilir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı ile davalı —— ilişkin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir. Mali Müşavir bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle; “her iki tarafın da —– defter ve belgelerini ibraz etmedikleri, —– ticari defterlerin açılış onaylarının bulunduğu, kapanış onaylarının bulunmadığı, —– yılının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının tam olduğu, davacının incelenen defter ve belgelerine göre davalı —– alacaklı olmadığı, davalının incelenen defter ve belgelerine göre davalı ——– alacaklı veya borçlu olmadığı” hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davalı —- ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için dosya——-tevdii edilmiştir. Bağımsız denetçi bilirkişinin kök ve ek raporunda özetle; —— defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının tam olduğu, bu defter ve belgelerde davacının cari hesap kaydı bulunmadığı, davalı——alacağının bulunduğu, davalı —– teslim ettiği promosyon ürünlerin listesinin raporun ekinde olduğu, listedeki ——–ürünlerin —- tam olarak teslim edildiği, teslim edilen —– değerinin —— olduğu” hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
——-imza inceleme uzmanının —- tarihli raporunda özetle; “hibe konusu faturaların fotokopi belge olduğu, fotokopi belgelerdeki kaşeler üzerindeki imzaların davacı yetkilisi ——- imzalarına benzemediği” hususunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı — ortağı olduğu davalı —- başlangıç, —– bitim tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığı, imzalanan bu sözleşmenin —-Tarafından onaylandığı, sözleşmeye göre; —–bedelsiz olarak verileceği;—– ambalajlı ürün alımı karşılığında —– olarak verileceği; sözleşme süresi boyunca işletmecinin ——- hususlarının kararlaştırdığı; davalı —- ticari defter ve belgelerinin incelenmesine göre diğer davalı ——teslim edildiği, teslim edilen ürün değerinin ——– olduğu; yine iddiada bulunan davacı defterlerine göre davalılardan herhangi bir alacağının bulunmadığı, davacının irsaliyeli faturalardaki imzaların yetkilisine ait olmadığı iddiasını ispat edemediği, zira hem şirket yetkilisinin isticvapla alınan beyanında net olarak imzaları inkar edemediği, hem de davacının belge asıllarını sunmadığı anlaşılmakla, davasını ispatlayamadığından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının her iki davalı yönünden REDDİNE
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90TL harcın, davacı tarafından yatırılan 136,65TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 43,25‬TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 136,65TL harcın DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere ve bilirkişi ücret gideri olarak sarf edilen 4.543,20TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalılar lehine takdir olunan 8.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı——vekilinin yüzüne karşı, Davalı —– vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023