Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/739 E. 2019/561 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/739 Esas
KARAR NO: 2019/561
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/11/2015
KARAR TARİHİ: 07/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı borçlu aleyhine verilen taşıma hizmeti karşılığının düzenlenen faturanın tebliğine rağmen ödenmediği ve bu sebeple oluşan cari hesap alacağının tahsiline ilişkin icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız şekilde takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve tensip zaptının müvekkilinin mernis adresine gönderilmediğini, müvekkilinin adresinin ——–adresi olması sebebiyle İstanbul mahkemelerinin yetkisizlik kararı verilmesini, icra takibine itirazın 22/10/2014 tarihinde yapılmış olmasına rağmen huzurdaki davanın bu süre geçtikten sonra 05/11/2011 tarihinde açıldığını, bu sebeple davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafça müvekkiline gönderilen takibe konu fatura içeriğine dosyada mübrez —– Noterliği’nin ———- yevmiye numaralı ihtarnamesiyle itiraz edildiğini ve faturanın iade edildiğini, dolayısıyla fatura içeriğinin kabul edilmediğini, bunun yanında davacı aleyhine İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– esas sayılı dosyası nezdinde tazminat davası açıldığını, tazminat davasının konusunun davacının sözleşmeye aykırı davranışı ve müvekkilin uğradığı zarara ilişkin olduğu, alınan bilirkişi raporuyla davacının sözleşmeye aykırı davrandığının açıkça tespit edildiğinin, davanın derdest olduğunu ve bu davanın neticesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, huzurdaki davada davacının kusurlu hizmet bedelini talep ettiğini, davacının sözleşmeye aykırı ifasına dayanarak hizmet bedelini talep etmesi Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanununa aykırı olduğun belirterek usul ve esasa ilişkin sebepler yönünden davanın reddine ve davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taşıma sözleşmesine ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında oluşan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– esas sayılı dosyası celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nün ———– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 01/10/2014 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun ———- olduğu; takibin fatura alacağı açıklamasıyla ——–TL asıl alacak ve 96,32-TL işlemiş avans faizi ile 121,83-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 4.054,09-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya 15/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından verilen 22/10/2014 havale tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; icra müdürlüğü tarafından aynı tarihte takibin durdurulmasına ilişkin karar verildiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosya içerisinde bulunmadığı ve davanın 05/11/2015 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- esas ve——- karar sayılı dosyasının incelenmesinde dosyamız davalısı tarafından yine dosyamız davacısı aleyhine açılan davada yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında 01/10/2013 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamında Ataşehir bölgesinde dağıtılmak üzere davalıya teslim edilen broşürlerin davalı tarafından hem ———– bölgesinde dağıtımının yapıldığı, davalının sözleşme gereği dağıtım hizmetini gereği gibi ifa etmediği, davalının broşürleri ulaştırması gereken yerlere ulaştırmamasından kaynaklı davacının kar kaybına uğradığı, yeniden broşür bastırılıp dağıtımının yapılması için gereken sürenin 3 ay olduğu, davacının 3 aylık bu zararı ile yanlış dağıtım nedeniyle zayi olduğu belirlenen 5000 adet broşür bedelinin 3.657,10-TL ve 1.994,15-TL kar kaybı olmak üzere toplam 5.651,25-TL7nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, söz konusu kararın istinaf edilmesi üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——-. Hukuk Dairesi’nin ——– esas ve ——- karar sayılı doyasından yapılan yargılama neticesinde sözleşme ile teslim edilen 5000 adet broşürün kaç adedinin Ataşehir bölgesinde kaç adedinin ise Ümraniye bölgesinde dağıtımının yapıldığı tam olarak tespit edilemediğinden TBK 114/2 maddesi yollamasıyla aynı yasanın 50/2 maddesi gereğince bilirkişiler tarafından tespit edilen zarar miktarı üzerinden hakkaniyet gereği yarı oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilerek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile 997,07-TL kar kaybı ile 1.828,55-TL broşür bedeli olmak üzere toplam 2.825,62-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
Taraf iddia ve savunmalarının tartışılmasında teknik inceleme gerektiği düşünülerek dosya tarafların ticari defterleri üzerinde ve belirlenen ihtilaf noktaları üzerinde rapor tanzimi için bilirkişiler Mali Müşavir ——— ile borçlar hukuku nitelikli hesaplamalar uzmanı Dr. —— oluşan heyete tevdi edilmiş; anılan bilirkişiler tarafından sunulan 18/09/2018 tarihli rapor denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında imza edilen sözleşme kapsamında davacının vermiş olduğu hizmete karşılık olarak takip tarihi itibariyle davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar/ kötü niyet tazminatı hüküm koşularının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasında TBK 502 vd. hükümlerinde düzenlenen vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler barındıran sözleşme kurulduğu, bu sözleşme kapsamında davacı kuryenin (vekilin) borcu taşımayı ve dağıtımı içerdiğinden vekalet veren davalının bir işini görmeye yönelik olduğu, davacı vekilinin sadakat borcunun bir gereği olarak davalı müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlarda kaçınmak zorunluluğunda olduğu, davacının vekil görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş ve sadakat ile vekaleti ifa etmemiş ise meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu, dosyaya sunulan 13/12/2013 tarihli teslim tutanağında ——- adet broşürün davacı … tarafından davalıya iade edildiği anlaşılmakla uyuşmazlık konusu olmayan 5631 broşürün dağıtıldığı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi’nin ——— esas ve —— karar sayılı doyasında da bu broşürlerden kaç tanesinin Ataşehir kaç tanesinin Ümraniye’de dağıtıldığının tespitinin mümkün olmadığı, davacının 3.835,94-TL alacak üzerinden takip başlattığı, TBK m.505/2 de düzenlenen vekilin talimattan ayrılırsa bundan doğan zararı karşılamadıkça işi görmüş olsa bile vekalet borcunu ifa etmiş olmayacağı hükmü gereğince vekilin vekalet verenin talimatına uymamasının sözleşmenin ihlali niteliğinde olduğu bu kapsamda davalının TBK 97 maddesi gereğince ödemezlik def’ini ileri sürebileceği ancak anılan istinaf mahkemesi kararı uyarınca davacı kuryenin davalıya tazminatı ödemiş ise artık TBK 505/2 hükmünce vekalet veren davalının bundan doğan zararının karşılanması sebebiyle davacının vekalet borcunun ifa ettiğinin kabulü gerektiği, davacı vekili tarafından sunulan ve davalı tarafından anılan BAM kararı dayanak gösterilmek suretiyle davacı aleyhine başlatılan Bakırköy 2. İcra Müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davacı tarafından hükmolunan ücretlerle birlikte fer’iler toplamı olarak 11.980,00-TL’nin davalı hesabına ödendiği, bu yolla zararın karşılandığı, tarafların incelenen ticari defterleri kapsamında 2013-2014 yılı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının anılan yıllara ilişkin defterlerinde davalıdan 3.835,94-TL alacaklı olduğu, davalının ise davacıya her hangi bir borcunun bulunmadığı, davacının davalının zararını da 9.997,07-TL kar kaybı ve 1.828,55-TL broşür bedeli olmak üzere 12.825,62-TL ödediği, bu kapsamda bilirkişi raporunda yapılan hesaplama (0,43-TL + kdv(%18)= x 5631 adet= 0,5074-TL x 5631 adet=2.857,16-TL) uygun bulunarak 2.857,16-TL tutarındaki alacağı davalıdan talep edebileceği, davacı her ne kadar itirazın iptalini talep etmiş ise de işbu dava ile sadece takipteki asıl alacak miktarı üzerinden harç yatırdığı dikkate alınarak takip ile istenen asıl alacak tutarı üzerinden kabul ve red oranının belirlenmesi gerektiği, dolayısıyla işlemiş faiz ve ihtar masrafının hesaplamaya dahil edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın 2.857,16 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının itirazı haksız ve alacak likit bulunduğundan kabul edilen asıl alacak miktarı olan 2.857,16 TL’nin takdiren %20’si oranında hesaplanan 571,40 -TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, reddedilen miktar yönünden takip başlatılırken davacının kötüniyetli olduğuna ilişkin dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebiyle kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı yanın itirazın iptali talebi İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında değerlendirilerek;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nün ——— esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın 2.857,16 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalıların itirazı haksız ve alacak likit bulunduğundan kabul edilen asıl alacak miktarı olan 2.857,16 TL’nin takdiren %20’si oranında hesaplanan 571,40 -TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Reddedilen miktar yönünden takip başlatılırken davacının kötüniyetli olduğuna ilişkin dosyaya yansıyan bir delil bulunmaması sebebiyle kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
4-Karar harcı 195,17-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 65,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 129,66-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 93,21-TL ilk masraf, 88,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olarak 1.200,00-TL olmak üzere toplam 1.381,21-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.028,78-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmaması sebebiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 978,74-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/05/2019