Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/732 E. 2018/281 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/732 Esas
KARAR NO : 2018/281

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2015
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma ile müvekkili arasında 14.08.2015 tarihinde satış sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ifa yerinin müvekkilinin adresi olan —-olduğunu, buna göre HMK 10. maddesi hükmü gereği yetkili mahkemenin mahkememiz olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8. maddesi gereği ilk peşinata karşılık müvekkilinin dava konusu çeki keşide ederek teslim ettiğini, müvekkilinin bu şekilde davalıya yapması gereken ödemeyi yaparak sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, sözleşme konusu Basketbol Sahası amaçlı olarak inşa edilecek olan çelik Konstrüksüyon — sözleşmenin 4. Maddesi gereği 15 Eylül 2015 tarihinde teslim edilerek inşasının yapılması gerektiğini, davalının bu sürede teslimi gerçekleştirmediğini ve montajı da yapmadığını, davalının sözleşmeye aykırı davranmış olduğu sabit olduğundan müvekkilinin sözleşmeyi fesih hakkının doğmuş bulunduğunu, sözleşmenin fesih edilmiş olduğundan davalının sözleşmeye dayanarak teslim almış olduğu dava konusu çeki iade etmesi gerektiğini, tüm taleplerine rağmen davalının çeki iade etmediğini belirterek öncelikle dava konusu edilen — Bankası —- Şubesine ait — nolu 07/10/2015 tarih ve 22.000,00 TL bedelli çekin ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, anılan çekten ve dayanağı sözleşmeden dolayı müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespitine, anılan çekin müvekkiline iadesine, iade gerçekleşmediği taktirde iptaline, anılan çek bedeli olan 22.000,00 TL’nin ödenmesi halinde ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ve müvekkilinin uğramış olduğu zararları ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı firma ile aralarındaki sözleşme gereği müvekkilinin davacıdan alacağının bulunduğunu, açılan menfi tespit davasının haksız ve yersiz bir dava olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu edimini yerine getirmek istemesine rağmen davacının, sözleşme gereği edimlerini yerine getirmemesi, ödemelerini yapmaması nedeniyle müvekkilinin işi yapmasının engellendiğini, davacının sözleşme çerçevesinde ödemelerini yapması durumunda, müvekkilinin de üzerine aldığı işi tamamlayacağını, dava konusu çekin ilk peşinat olduğunu, tarihinin 07.10.2015 olduğunu, ödemenin bu tarihte yapıldığını, buna göre müvekkilinin edim yükümlülüğünün bu tarihten sonra başlamış olduğunu, işin gecikmesinde müvekkiline kusur atfetmenin mümkün olmadığını, bu sebeple davacının kendi edimlerini yerine getirmeden, karşı taraftan edim beklemesi ve buna dayalı olarak huzurdaki davayı açmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; taraflar arasında düzenlenen “eser” sözleşmesinden doğan borcun yerine getirilmemesi sebebiyle keşide edilen çeke ilişkin olarak İİK 72. maddesi kapsamında icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Dava, yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, yöntemine uygun duruşma açılıp tarafların tüm delilleri toplanılmış, uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan 14/08/2015 tarihli sözleşme sureti, davalı tarafça davalı adına tanzim edilen 22.000,00 TL bedelli tahsilat makbuzu ile ödeme amacıyla verilen —- Bankası — Şubesine ait— nolu 07/10/2015 tarih ve 22.000,00 TL bedelli çek sureti incelenmiş, davacı tarafın ödeme beyanı doğrultusunda Gaziantep — İcra Müdürlüğü’nün — E sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, davacı tanık deliline başvurmuş olması sebebiyle tanıklar dinlenerek anlatımları tutanak altına alınmıştır.
Davacı tanıklarının anlatımlarında özetle; taraflar arasında basketbol sahası yapım işi ile ilgili sözleşme yapıldığı, bu kapsamda davacı tarafından davalıya 22.000,00 TL bedelli çekin verildiği, ancak davalını üstlendiği edime uymayarak sahayı yapmadığı, bunun üzerine sözleşmenin feshedildiği, çekin iade edilmediği hatta 3. kişiye devredildiği ve icra takibine konu edilmesi sebebiyle kısmi ödemenin yapıldığı hususlarının beyan edildiği görülmüştür.
Davacı tarafın çekin ödenmemesi yönündeki tedbir istemi, davalı ile sınırlı olmak üzere kabul edilmiş ve davalı tarafından bankaya ibraz edilmesi halinde çekin ödenmemesi hususunda ilgili bankaya bildirilmesine karar verilmiştir.
Yargılama devam ettiği sırada davacı vekilinin çek bedelinin ödendiği yönündeki beyanı doğrultusunda Gaziantep —. İcra Müdürlüğü’nün — E sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde alacağın haricen tahsil edildiği beyanı doğrultusunda icra müdürlüğünce dosyanın işlemden kaldırıldığı bildirilmiştir.
Tarafların tacir olması ve davacı yanca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Mali Müşavir — tarafından düzenlenen 29/06/2017 tarihli rapor HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülmüş ve hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düzenlenen satış sözleşmesi gereğince davacının edinimini yerine getirip getirmediği, davacının yapmış olduğu davaya konu ödeme karşılığı davalının edimini ifa edip etmediği, davalının sözleşmeye aykırı davranışı ve bundan dolayı davacının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı, feshin usul ve yasaya uygun olarak yapılıp yapılmadığı buna bağlı olarak çekin istirdadının ayrıca çek bedelinin ödenmesi halinde de bu bedelin tüm ferilerle birlikte talep şartlarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında taraflar arasında 14/08/2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin TBK m. 19/I hükmü gereğince yorumlanması sonucunda sözleşmedeki objektif esaslı noktaların TBK m. 470 vd. hükümlerinde düzenlenen eser sözleşmesine ait olduğu, bu sebeple her ne kadar imza edilen sözleşmede satış ibaresi kullanılmış ise de taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, davacının işsahibi, davalının ise yüklenici sıfatını haiz olduğu, davacı işsahibinin borcu açısından sözleşmenin 8. maddesi gereğince sözleşme tarihinde 7.800,00USD.nin, alana malzemeler getirildiğinde 6.240,00USD.nin ve işin bitiminde ise 1.560,00USD.nin davalının banka hesabına ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı işsahibinin davalı yükleniciye 07.10.2015 ibraz tarihli, 22.000,00TL. tutarındaki makbuzdan çekin verildiği, dosyaya sunulan çekin ön yüzünün fotokopisinin alt kısmında ise “Aslını elden teslim aldım” ibaresi, 20.08.2015 tarihi ve imzanın bulunduğu anlaşılmakla davacı işsahibinin ifa uğruna edim niteliğindeki çeki davacıya kısmi ödeme için gecikme ile (sözleşme uyarınca bu bedel sözleşmenin imza tarihi olan ve bu borç açısından belirli vade teşkil ettiğinden TBK m. 117/II hükmünce temerrüt ihtarına da gerek duyulmayan şekilde 14.08.2015 tarihinde ödenmesi gerekirken) keşide edip teslim ettiği, davalı yüklenicinin borcu açısından ise sözleşmede eserin teslim vadesinin belirli vade şeklinde 15.09.2015 olarak belirlendiği ve fakat dosya kapsamında iş teslim tutanağının veya bunun yerine geçen başka bir delilin sunulmadığı, davalının, kendisine keşide edilen çekin ödeme tarihinin 07.10.2015 tarihi olmasından -ki bu tarih sözleşmede kararlaştırılan eseri teslim vadesinden ve de eser bedelini ödeme vadelerinden sonraki bir tarihtir- ve de davacının bakiye bedelleri vadesinde ödemediğinden bahisle davacı işsahibi, TBK m. 106 hükmünce bedel ödeme şeklindeki ifaya hazırlık fiillerini ifa etmediği için davalı yüklenici tarafça TBK m. 97 hükmünce ödemezlik def’inin ileri sürüldüğü, yapılan savunmanın bu mahiyette olduğu ve borcunu ifadan kaçındığı, davacının sözleşmeyi feshettiği yönündeki irade beyanı değerlendirildiğinde ise zaten bu irade beyanı TBK m. 19/I hükmünce yorumlandığında “fesih” (ileriye etkili) olarak değil, ancak “sözleşmeden dönme” (geriye etkili) olarak nitelendirilebilecekken, uyuşmazlıkta her iki tarafın da tacir olduğundan TTK m. 18/3 hükmünde yazılı emredici şekillerden biriyle yapılmadığı, anılan hükümde belirtilen şekle uygun şekilde yapıldığına dair bir delilin de dosyaya sunulmadığı dolayısıyla sözleşmenin dönme ile tasfiye sürecine girmediği, ayakta olduğu, sözleşmeyi sona erme iradesi şekil şartına uygun yapılmadığından davacının ödemiş olduğu bedeli isteyemeyeceği kaldı ki eserin teslim tarihinin belirli olması sebebiyle dönme yönündeki bozucu yenilik doğuran irade beyanı neticesinde TBK m. 125/son, c. 1 hükmünce “daha önce ifa ettiği edimleri geri istediği”, yani ödediği bedelin TBK m. 77/son “sebebin ortadan kalması” dolayısıyla sebepsiz zenginleşme hükümlerince iadesini talep edebilmesi için TBK 123. maddesi uyarınca davacının davalıya mehil vermesi gerektiği ancak bu hususunda somut olayda gerçekleşmediği dolayısı ile sebepsiz zenginleşme hükümlerinin de uygulanamayacağı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 35,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 375,71-TL harcın mahsubu ile artan 339,81-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.640,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2018