Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/715 E. 2021/162 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/715 Esas
KARAR NO: 2021/162
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 30/10/2015
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket sigortalısı ——-adresinde bulunan, —— sigortalı olduğu, belirtilen inşaatta—– amacıyla kimliği belirsiz ve üzerinde işçilere ait kıyafetler bulunan kimseler tarafından girilmiş —– adet henüz kullanılmamış elektrik kablo makarası çalınarak sigortalı şirket zarara uğratıldığı, meydana gelen zarar sonucu sigortalı tarafından davacı şirkete yapılan müracaata istinaden ——– müvekkil şirket tarafından 5684 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığı, raporda davalı —- şirketinin söz konusu hasardan sorumlu olduğunun tespit edildiği, davacı şirket, yaptırılan eksper incelemesi neticesinde işbu haksız fiil nedeniyle meydana gelen — tutarındaki hasarın müşterek sigorta kuralları uyarınca —- sigortalısına—- tarihinde ödendiği, sigortalıya ait inşaatta güvenlik görevini ifa eden davalı —-davalı —- bulunmadığı, davacı şirket tarafından —— istinaden ödenen zarar tazminatı,—– sigorta şirketi nezdinde bulunan poliçe sorumluluğunda bulunduğundan, işbu sigorta şirketi de poliçesindeki teminat limiti ile sınırlı olarak bu zarardan sorumlu olduğu, davacı şirket, rizikoyu sigorta örtüsü altına alan —- davalıya meydana gelen zararın tazmini için başvuruda bulunmuş fakat davalılar tarafından gerekli ödeme yapılmadığı için davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğu nedeniyle işbu davayı açma zorunluluğumuz hasıl olduğu, hasarın ödenmesi ile sözleşme şartlarına ve 6102 Sayılı Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi hükmüne göre müvekkil şirket, sigortalısının yerine halef olmuş ve sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakları davacı şirkete intikal ettiği, bu durumda, gerek sözleşme gerek mevzuat ve gerekse yardımcı hukuk kaynaklarından hareketle davacı şirketin ödemiş olduğu tutarın tazmin yükümlüsünün davalılar olduğu izahtan vares olduğu, davalı, sigortalımıza ve dolayısı ile onun yerine kaim olan davacı şirkete karşı sorumlu bulunduğundan ve davalılara yapılan müracaatlardan bir sonuç alınamadığı, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile, sigorta teminatı kapsamında kalan — davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava konusu alacağa, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca — ödeme tarihinden itibaren işleyecek — cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faiz yürütülmesine ve tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı —— mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; —- görevlilerinin özel güvenlik hizmetine dair mevzuat çerçevesindeki görevlerini yerine getirmeleri sırasında üçüncü şahıslara verecekleri zararları teminat limitlerine kadar teminat altına alır, şeklinde tespit edildiği, —— zarara sebebiyet veren bir olaya sonucunda, sağlanan özel güvenlik hizmetinin eksik veya yetersiz olduğu iddiasıyla sigorta ettirene yöneltilebilecek zarar veya ziyan talepleri teminat dışında olduğu, davaya konu özel güvenlik görevlisinin görevini yerine getirirken 3.şahıslara verdiği bir zarar olmayıp adi bir hırsızlık olayı olduğu, hırsızlık bu poliçe ile teminat altına alınmış bir şey olmadığı, davacı sigorta şirketinin bu poliçe kapsamında sorumlu olmadığını bilmesi gerektiği, dolayısıyla bu poliçe kapsamında vekil eden şirketin herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, açıklanan nedenlerle öncelikle husumet yönünden reddini, kabul edilmediği takdirde esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —– dilekçesinde özetle;
davacı —- tarafından davalı aleyhine açılmış olan davada —- müşterek sigorta olarak—- olarak müşterek sigorta yapıldığı,——-dosyasında dava açıldığı, her iki davanın tarafları ve konusu aynı olup iş bu davanın ———dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalının vukuu bulunan hırsızlık olayında herhangi bir kusuru veya illiyet bağı bulunmadığı, davalının ——- verdiği firma ile çalınan mallar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığı, çalınan mallar davalının —— vermediği taşeron firmanın zimmetinde olduğu, hasar tespiti bölümünde ise olayın meydana geliş şekli detaylıca anlatılmış olup güvenlik personellerinin kusuru olmadığı açıkça ortada olduğu, ekspertiz raporunda da denildiği üzere; elektrik malzemelerinin muhafaza edildiği depo mevcut olmasına rağmen çalınan kabloların depoda tutulmayıp açık alanda tutulması sonucu olan çalınmanın sorumluluğu davalı firma çalışanlarına yükletilemeyeceği, taşeron işçilerinin kullandığı kablo makaralarının muhafazası ve korunması davalı firma çalışanlarına yükletilen bir sorumluluk olmayıp iş tanımında da yer almadığından hırsızlığa konu malların çalınmasından davalı firmanın sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığı, davalının firmanın ne de çalışanların hiçbir ihmal veya kusuru bulunmadığından huzurdaki davanın reddi gerektiği, davanın husumet yönünden reddine mümkün olmadığı takdirde esastan reddine,— sayılı dosyasından konuları aynı olan; aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan ve— —- yine davalı müvekkilim aleyhina açılan dava ile huzurdaki davanın açılan birleştirilmesine ve yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı —–, davacı sigorta şirketinin inşaat all risks sigorta poliçesi kapsamında sigortalı iken inşaat alanında meydana gelen hırsızlık nedeniyle bu sigorta kapsamında davacı sigorta şirketince sigortalısına ödediği tazminatın davalılardan rücuen tazminine ilişkin olup davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde, ———sayılı dosyası ile birleştirme talep edildiği görülmekle, —-üzerinden müzekkere yazılarak — sayılı dosyanın mahkememize gönderilmiş olduğu görülmüştür.
—- sayılı dosyasının celbi ile incelenmesinden; davanın —- tarihinde açıldığı, davacısının dava dışı —müşterek sigortacısı —-. olduğu, davalısının mahkememiz davalısı —–olduğu, mahkememizin davası ile dava konusunun aynı olduğu, yapılacak yargılama, toplanacak deliller ve her iki dava da taraf şirketlerinin aynı olduğu davalar arasında irtibat bulunduğu, davaların aynı sebeplerden doğduğu ve aralarında bağlantı olduğu sabit olmakla ve usul ekonomisi ilkesi gereği HMK’nun 166. maddesi gereğince bu iki dosyanın birlikte görülmesinde fayda olduğu değerlendirilmekle davacı vekilinin dava dilekçesinde birleştirme talebi yerinde görülerek iş bu dava dosyasının daha önce açılmış olan —– sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olup anılan kararın istinaf incelemesi gereğince —— numarası almış olduğu anlaşıldığından mahkememiz dosyası ile anılan dosyanın birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Mahkememizin bu dava dosyasının —– sayılı dosyası ile HMK nun 166. maddesi uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın——- sayılı dosyası üzerinden devam etmesine,
3-Birleştirme nedeniyle bu dosyanın esasının kapatılmasına,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı vekillerinin yokluğunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166/2 maddesi gereği, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —- Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi..09/02/2021