Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/700 E. 2018/847 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
.

ESAS NO : 2015/700 Esas
KARAR NO : 2018/847
.
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 18/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin genel kurulda belirlendiği yıllık aidat tutarlarını ödemeyen kooperatif üyelerine karşı icra takibi başlatıldığını, davalı adına İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün 2015/3378 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın 05/03/2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, haksız ve kötü niyet sebebiyle itirazın iptaline, takibin devamına ve itirazın haksız oluşu nedeniyle davalı tarafın % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalının cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatife bir süre ortak olduğunu, Üsküdar …. Noterliğinin 16/03/2010 tarihli …….sayılı bildirimi ile bu ortaklıktan çıkma bildiriminin gönderilmesiyle ayrıldığını, bu bildirimin kabulü konusunda davacı kooperatif yönetim kurulunun takdir hakkının bulunmadığını, bildirim tarihi itibariyle ortaklığının sona erdiğini, ayrılma bildiriminin tebliğ tarihi olan 23/03/2010 tarihinden sonra genel kurullarda alınan kararların kendisi için geçerli olmadığını, açılan davanın haksız olduğunu bu nedenle davanın reddine kötü niyetli takip sebebiyle davacının İ.İ.K. 67/2 maddesi uyarınca %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan aidat bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup usulüne uygun ön inceleme duruşması açılarak hukuki ihtilaf noktaları belirtilmiş tahkikat aşamasında taraf delilleri toplanarak yine iddia ve savunmalar doğrultusunda bilirkişi raporu alınmış, yargılama esnasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle dava değeri dikkate alınarak basit yargılama usulüne geçilmiş ve dava sonuçlanmıştır.
İcra dosyası ve tapu kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan Üsküdar … Noterliği’nin 16/03/2010 tarihli 1050 yevmiye sayılı ihtarname sureti ile birlikte incelenmiştir.
İcra dosyasının incelenmesinde 23/02/2015 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı borçlusunun ise davalı … olduğu, takibin 2.203,00-TL aidat alacağından ibaret olduğu, ödeme emrinin davalıya 04/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 05/03/2015 tarihinde sunulan dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, söz konusu itirazın davacı alacaklıya 11/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, yine takibin 05/03/2015 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, davanın ise 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve 26/10/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen tapu kayıtlarının incelenmesinde ise davacının 22/12/2008 tarihinde yapılan ferdileşme sonucunda …. nolu bağımsız bölümün mülkiyetini aldığı görülmlüştür.
Taraf iddia ve savunmalarının teknik incelemeyi gerektirmesi sebebiyle dosya kooperatif uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişi …….. tarafından sunulan 06/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda mahkememizce denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Huzurdaki davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından üyelik aidatı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemi davasında davalının söz konusu kooperatiften ayrıldığı tarih itibariyle kooperatif genel kurulunca alınan kararlardan sorumlu olup olmadığı, belirlenen aidat tutarlarından sorumlu olup olmadığı bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar ve kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve uyuşmazlığın çözümü için alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı …’ın davacı kooperatifin eski üyesi olduğu, Üsküdar ….. Noterliği’nin 16/03/2010 tarihli ve 1050 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle ortaklıktan ayrılma bildirimini davacıya gönderdiği ve söz konusu bildirimin 23/03/2010 tarihinde kooperatife tebliğ edildiği, celp edilen tapu kayıtlarına göre davalının 22/12/2008 tarihinde yapılan ferdileşme sonucunda D blok 30 nolu dairenin maliki olduğu, kooperatif uygulamaları gereği borçlu ortağa tapu verilemeyeceğinden söz konusu tarih itibariyle davalının aidat borcunun olmadığının kabul edilmesi gerektiği, Kooperatifler Kanunu 10. Maddesi ile her ortağın kooperatif ortaklığından istifa hakkı olduğunun hükme bağlandığı, istifanın koşullarının ancak tazminat ödenmesine tabi tutulacağının belirlenebileceği yasa gereği kooperatifin ortaklıktan çıkmayı kabulden kaçınma gibi bir hakkı olmadığı, ortağın istifa tarihinden itibaren kooperatif ortağı sayılamayacağından genel kurulca alınan aidat vb. kararlardan etkilenmeyeceği, dolayısıyla takibe konu edilen aidat alacağının istifa tarihinden sonraki döneme ait olduğu hususunu ispat etme külfetinin davacı tarafta olmasına rağmen ön inceleme duruşmasında HMK 140/5. maddesi uyarınca verilen kesin süreye rağmen davacının bu hususu ispata yönelik olarak her hangi bir delil sunmadığı, dolayısıyla söz konusu aidat alacaklarının kooperatif ortaklığından istifa tarihinden sonraki döneme ait olduğu hususunun ispat edilemediği, dava konusu aidat alacağının Kooperatifler Kanunu 81. maddesi uyarınca eski ortağın tasfiye masraflarına katılma borcu kapsamında olmadığı, yine davacı tarafından iddia edilen arsa veya daire verilen ortakların istifa etmeleri nedeniyle kendilerine verilen arsayı veya daireyi iade etmek gibi bir yükümlülüğünün de 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81. Maddesine 5983 sayılı kanunun 2. maddesiyle eklenen hüküm doğrultusunda kaldırılmış olduğu değerlendirilmiş davalı ortağın davacıya borcu bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine, davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden bu husustaki tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı yanın itirazın iptali isteminin İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında değerlendirilmesiyle,
1-Davanın reddine,
2-Davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan her hangi bir delil olmaması sebebiyle kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 35,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 37,63TL harcın mahsubu ile artan 1,73-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı ile davacı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.