Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/70 E. 2019/598 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/70 Esas
KARAR NO: 2019/598
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2015
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalılardan ——- çekyat, halı, bilgisayar masası, zigon sehpa, sandalye ve bulaşık makinesi satın aldığını, söz konusu borcun bir kısmının taksitler halinde ödendiğini, kalan borcun peşin ödeme nedeniyle indirim yapılarak tamamının kapatıldığını, müvekkili …’ün ablası —– borcu için davalı tarafından arandığını, davacılar davalılara bu kişi ile birlikte oturmadıklarını, akrabalık dışında hiçbir ilişkileri olmadığını, kefil de olmadıklarını anlatarak ödemeyi yapmayacaklarını belirttiğini, müvekkillerine borcun sebebi olarak verilen fotokopilerde, ——- alışveriş yaparken imzaladıkları sözleşmenin boş olan alt kısmının senet şeklinde doldurularak icra takibine konulduğunu, müvekkillerinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığı, takibe konu senedin herhangi bir borç karşılığı olmadığını, bu sebeple davacının davalıya borcu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü (Kartal 3. İcra Müdürlüğü)’nün —— Esas sayılı dosyada borçlu olmadığının tespitine, ödenen 5.718,89.-TL’nin istirdadına, takip tarihi dikkate alınarak alacağın %40’ı oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamış, davanın esasına ilişkin sunduğu beyan dilekçesi ile; davacı tarafın müvekkili firmadan 2011, 2012 ve devamı yıllarda mal satın aldığını, malların karşılığında senet verdiğini, davacıların senetlerin bir kısmını ödediğini, ödenmeyen senetlerin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, bundan dolayı davacı tarafından bu davanın açıldığını, davacının dosyaya sunduğu makbuzların dava ve takip konusu senede ilişkin olmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını, davanın istirdat davası olduğunu ve hak düşürücü süreye tabi olduğunu, bu sürenin geçtiğini, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine aksi halde davanın esastan reddine, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasında takip konusu yapılan bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve borcu olmadığı halde ödenen 5.718,89 TL’nin istirdadı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 12/11/2015 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı dosyasında davalı davacı hakkında dava konusu bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapmış, icra dosyasının incelenmesinde farklı tarih ve miktarlarda yapılan ödemeler ile toplam 5.718,89 TL’nin icra dosyasına yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu bono takibe konu edilen 25/11/2011 keşide tarihli 25/12/2011 vadeli 4.475,00 TL bedelli keşidecilerin davacı, lehtarın davalı şirket olduğu bonodur.
Davanın niteliği gereği , tüm dosya kapsamı ve davalı şirketin uyuşmazlık konusu 2011,2012 yılları ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından 07/03/2016 tarihli kök rapor ve itirazlar üzerine 29/05/2017 tarihli ek rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, icra takip dosyası içeriği ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğu, davalı tarafın incelenen ticari defterlerinde 2011 yılına ait ticari defterleri ibraz etmediği, 2012 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yapılmakla birlikte kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapılmadığı dolayısıyla davalı lehine delil vasfına haiz olmadığı, davalı tarafından düzenlenen 05/05/2012 tarihli 4.475,00TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde nakden tahsil edilmiş olarak kayıtlı olduğu, söz konusu malların davacılar tarafından nakit olarak satın alındığı anlaşıldığından bu tutarda bir bononun davacılar tarafından düzenlenip davalılara verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise başkaca bir alacağının kalmadığının tespit edildiği, davacının dosya kapsamında bulunan makbuzlar ile de borcun ödendiğinin sabit olduğu, taraflar arasında dava konusu bonoya sebep olabilecek başkaca bir ilişkinin bulunmadığı, davacılar tarafından icra dosyasına farklı tarih ve miktarlarda toplam 5.718,89 TL ödeme yapıldığı, bu kapsamda alınan bilirkişi raporunda asıl alacağa ek olarak 712,74 TL yasal faiz ile birlikte toplam 6.431,63-TL davacıların talep edebileceğinin belirlendiği, davalı tarafından her ne kadar davacının senetle ispat kuralına aykırı davrandığı iddia edilmiş ise de menfi tespit davalarında ispat yükü lehine hak doğan taraf olan davalı alacaklı olduğunu iddia eden tarafa ait olduğu ve davalı tarafça da iddialarını destekleyici bi delil dosyaya sunulmadığı , yine davacının istirdat talebi ile ilgili olarak davanın takip asıl alacak tutarı üzerinden açılmış olması ve yapılan ödeme arasındaki eksik harcın tamamlanmadığı ve bu yönde de davacı tarafça bir talepte bulunulmadığı dolayısı ile her ne kadar bilirkişi raporunda faiz hesaplanmış ise de davacının yalnızca ödeme yaptığı tutarın iadesini isteyebileceği, dosya kapsamı itibari ile davalının kötüniyetli takip başlattığına dair yeterli kanaat oluşmadığı gibi davacı tarafça da davalının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden, davanın kabulü ile, davacıların İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün (Eski Kartal İcra Müdürlüğü) ———- sayılı İcra dosyasına borçlu olmadığının tespitine, İcra dosyasına yatan paranın davalılardan istirdatına, davalıların kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
Davacının İstanbul Anadolu 23 İcra Müdürlüğü’nün —sayılı dosyasında yürütülen takipten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Yargılama sırasında borç ödenmiş olmakla dava istirdat davasına dönüştüğünden ödenen 5.718,89 TL’nin davalı taraftan istirdatına,
3-Davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 390,66-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 97,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 292,96-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 25,20-TL başvurma harcı, 97,70-TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 122,90-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 302,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 902,00-TL yargılama giderinindavalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı asil …, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/05/2019