Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/662 E. 2020/887 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/662 Esas
KARAR NO : 2020/887
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 04/09/2015
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalı şirketin ortağı iken, yine davacı tarafından ortaklıktan çıkma talebiyle açılan —————- sayılı dosyası ile müvekkilinin açtığı davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin davalı şirkette hissedar olduğu sürece kendisine kar payı verilmediğini şirket sözleşmesinde kar payının dağıtılacağı yönünde hüküm mevcut olduğunu, davacının haklı nedenlerle şirketten ayrılmasına ilişkin mahkeme kararı mevcut olmakla birlikte ve müteaddit defalar talep edildiği halde, bu güne kadar müvekkiline ortaklıkta çıkma payı da ödenmediğini, ——– gereğince ortalıktan çıkma payı ve şirket kar payı istemlerinden şirketin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek mal varlığı üzerinden değerlendirilmesi gerektiği yönünde olduğunu, bu nedenlerle gerçek kar payı ve ortaklık payının belirlendiği anda artırılmak üzere —– ortaklık payı, ortak kaldığı süre boyunca ödenmeyen kar payına karşılık — şirket kar payı olmak üzere toplam —– alacağın davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, şirket ortaklığından ayrılmaya istinaden açılan ayrılma ve kar payı ödenmesine ilişkin açılan alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu değerlendirilerek; basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
— kayıtları, ———- sayılı dosyası,—— tarafından verilen davalının ——- bulunan kayıtlarına ilişkin cevabi yazıları celp edilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
——- sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacısının dosyamız davacısı, davalısının yine dosya davalımızın olduğu, —– tarihinde açılan davanın konusunun ortaklıktan ayrılmaya izin talebine ilişkin olduğu ve davanın —- tarihinde kabulüne ilişkin karar verildiği, kararın ——- tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir —- Hukukçu bilirkişi——– tevdi edilerek rapor alınmış anılan bilirkişiler tarafından sunulan —– tarihli bilirkişi raporunda; belirtilen hususların hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle eksiklikler giderilerek bilirkişi —– ek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan —– tarihli raporda; belirtilen eksiklikler üzerine bu kez heyete ticaret hukuk alanında nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi ——ile Makine Mühendisi —–eklenmek suretiyle oluşturulan 3 kişilik heyetten rapor alınmış; sunulan —— tarihli rapordaki eksiklikler de giderildikten sonra aynı heyetten —– tarihli ek rapor alınmış, söz konusu raporun ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili —- tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde sonuç ve istem kısmında talep edilen —- alacak talebinin ——— artırılarak toplam —- şeklinde ıslah ettiklerini bildirmiş, tamamlama harcının yatırıldığı ve ıslah dilekçesinin davalı yana tebliğ edildiği görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık, davacının davalı şirketten ortaklık payı ve kar payı talep şartlarının bulunup bulunmadığı, varsa ortaklık payı ve kar payının miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı şirketin % 4 hisse sahibi olduğu, davalı şirketin limited şirketi olduğu, TTK’nın 616/1-e(eTTK’nın 539/4)maddesi limited şirketlerde kâr payı dağıtılması genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunduğu, mahkemenin genel kurulun yerine geçerek bu konuda karar almasının mümkün olmadığı, ortakların kâr payı, ancak genel kurul toplanıp kâr payı dağıtılmasına karar verildiğinde muaccel hale geleceği, celp edilen sicil kayıtlarında davalı şirketin kâr payı dağıtımına ilişkin herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu hali ile TTK 642 maddesi kapsamında muaccel bir alacağın söz konusu olmadığı, dolayısı ile davacının kar payına ilişkin davasının reddi gerektiği, bunu yanında ortaklıktan daha önce çıkmasına karar verilen davacının ayrılma payının ödenmesi talepli davada kar payının da bu payın içerisinde hesap edilmesi gerektiği ve hesabın çıkmaya izin verilmesine ilişkin hükme en yakın tarih itibari ile yaklaşık tasfiye bilançosuna göre hesap edilmesi gerektiği, hükme esas alınan ve denetime elverişli görülen son heyet bilirkişi raporunda davacının davalı şirketten çıkmasına izin verilen ——– sayılı davasının hüküm tarihi olan —- tarihi itibari ile davalı şirketten ayrılma payının ödenmemiş kar payları da dahil olmak üzere —– olarak hesaplandığı görülmekle davacının söz konusu tutarı davalıdan talep edebileceği kanaatine varılarak, davacının kar payı ödenmesine ilişkin davasının reddine, dava ve bedel artırım dilekçeleri doğrultusunda ise davacının ayrılma payınına ilişkin davasının kısmen kabulüne —— davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının kar payı ödenmesine ilişkin davasının reddine,
2-Dava ve bedel artırım dilekçeleri doğrultusunda davacının ayrılma payınına ilişkin davasının kısmen kabulüne —— davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar harcı 496,37 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 173,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 322,67 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 201,40 -TL ilk masraf, 1.064,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.996,10 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.054,73 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücretinin haklılık oranına göre 309,26 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.268,22 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2020