Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/583 E. 2018/896 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/450 Esas
KARAR NO : 2018/845

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2015
KARAR TARİHİ : 18/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ……. ile müvekkili banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve dava dışı ……. ile davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle borçlular aleyhine düzenlenen ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu…… İcra Müdürlüğünün 2013/5688 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline, alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu edilen genel kredi sözleşmesini imzalamadığını, dava dışı asıl kredi kullananın imza ettiği kredi sözleşmesindeki borçtan sorumluğunun bulunmadığını, müvekkilinin imza ettiği sözleşme konusu borcun ödendiğini ancak daha sonra davacı şirket ile dava dışı şirket arasında başkaca sözleşmenin daha imza edildiği dolayısıyla borçtan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan ve davalının müteselsil kefil sıfatıyla imza ettiği Genel Kredi Sözleşmesine konu borcun ödenmemesi sebebiyle davalının söz konusu borçtan sorumlu olduğu iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış bilirkişi raporları alınmış ancak daha sonra taraflar arasında yapılan 20/04/2017 tarihli protokol ile dava konusu edilen takibe konu borcun yapılandırıldığı ve tasfiye edildiği, davalının takibe yaptığı itirazdan vazgeçtiği, bu kapsamda tarafların dava dışı haricen sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan 19/12/2017 ve 16/01/2018 tarihli dilekçelerde sunulan protokol sebebiyle borcun tasfiye edildiğini, uyuşmazlığın ve davanın konusuz kaldığı belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan edilmiş, davacı vekili ise 22/01/2017 ve 06/04/2018 tarihli dilekçelerde protokol sebebiyle davalının borcun tamamını kabul ederek icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazını geri çektiğini ve davanın konusuz kaldığını davalıdan her hangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını belirtmiş yine davalı vekili 17/099/2018 tarihli dilekçesinde aynı şekilde konusuz kalan dava sebebiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığın beyan etmiştir.
Tarafların uyuşan beyanları sebebiyle haricen sulh oldukları anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların haricen sulh oldukları anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla yatırılan 1.029,14-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca talep edilmediği bildirildiğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine;
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.