Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/574 E. 2021/909 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/574 Esas
KARAR NO: 2021/909
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 11/08/2015
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — taraflar arasında düzenlenen —–krediler kullandırdığını, diğer davalıların da sözleşmede müteselsil kefil olarak imzalarının bulunduğu, kredi borçlarının ödenmemesinden dolayı yürütülen takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiği, — ilgili maddeleri uyarınca kredilerin —- tarihi itibariyle kat edildiği, Borçlu lehine kullandırılan kredilerden dolayı —– nakdi borçların bulunduğunu, borçlular tarafından yapılan tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalıların %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı — sözleşmede gerek borçlu olarak gerekse kefil olarak imzasının bulunmadığı, —-sadece eşi — eş olarak muvafakat beyanı bulunduğunu, —–davacı alacaklıya hiçbir borcu bulunmadığı, sözleşmede imzası bulunmadığından borçlu olmasının söz konusu olmadığı, Açıklanan nedenlerle davacının haksız davasının reddine, müvekkiller hakkında yapılan icra takibinin iptaline, davacının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından —— alacağının tahsili amacıyla müteselsil kefiller aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalıların asıl borçlu ve müteselsil kefil olarak —- imzalandığını, davalı asıl borçlunun ve kefilin borcunu ödememesi sebebiyle hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalıların haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak başlanmış —— geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulüne uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- sayılı dosyası celp edilmiş, imza incelemesine esas olmak üzere—- davalıya ait imza asılları bulunan evraklar celp edilmiş, —– imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılmış, konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bankacı bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle, — konusu ——– sayfalarında müteselsil kefil —- atfen atılmış imzalar ile davalı —-ait karşılaştırma imzaları arasında,——– tanı unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından, inceleme konusu — müteselsil kefil —atfen atılmış imzaların davalı—– eli ürünü OLDUĞU—- kanaatine varıldığı görülmüştür.
— tarihli bankacı bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı Banka ile Davalı asıl borçlu Şirket arasında, —-tutarınde çerçeve niteliğinde — düzenlendiği, —- atfen atılı kefalet imzasının bulunduğu, diğer davalı —- müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunmadığı, Sözleşmeye “ Eş muvafakatı “ için imza attığı görülmüş olup sonraki bölümde hesaplanacak borçtan sorumlu tutulamayacağı, —-düzenlettirilen grafoloji raporunda dava konusu —- alan imzanın davalı — eli ürünü olduğu değerlendirmesine yer verildiği, Davacı —– asıl borçlu — olan alacağının — asıl alacak,— İşlemiş akdi faiz, —olmak üzere toplam —- olduğu hesaplanmış olup; Davacı —aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde —– alacak talebinde bulunmuş olup, tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı Banka ile Davalı asıl borçlu —arasında, —tutarınde çerçeve niteliğinde —- düzenlendiği, —— atfen atılı kefalet imzasının bulunduğu, diğer davalı —- müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunmadığı, Sözleşmeye —- için imza attığı görülmüş olup sonraki bölümde hesaplanacak borçtan sorumlu tutulamayacağı, —- ilgili olarak —- düzenlettirilen grafoloji raporunda dava konusu —- imzanın davalı —- eli ürünü olduğu değerlendirmesine yer verildiği, Davacı Bankanın asıl borçlu —— üzere toplam — olduğu hesaplanmış olup; Davacı —– alacak talebinde bulunmuş olup, tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmadığı…” kanaatine varıldığı görülmüştür.
Taraf vekilleri tarafından sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri yerinde görülerek dosya ek rapor düzenlemek üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir. — tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, —-Asıl alacağa her bir kredi için hesap kat tarihinden — kadar Faiz yürütülmek suretiyle; — alacağının —- olduğu hesaplanmış olup; Davacı—- Nakdi alacak ve —- çek yaprağı blokaj bedelinin deposu talebinde bulunmuş olup, —- tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmadığı, İade edilmediği iddia olunan — adet çek sorumluluk bedeli yönünden ise; —- yönünden ise ; Çek sorumluluk bedeli yasa gereği — dışında başka bir kurumdan talep edilemeyeceğinden, Davacı temlik — ve temlik edilemeyeceği, yukarıda hesaplanan — dışında başkaca bir alacak bulunmadığı, — tarafından sunulan belgelerde çeklerin —–sorumluluk bedelinin ödendiğine ilişkin bir delil sunulmamış olup; —- sorulmasına rağmen herhangi bir belge gönderilmemiştir. Belirtilen nedenle bu tutarda bir alacak bulunmadığı, diğer bir ifadeyle bu tutarda bir bedelin ödenmediği, Davacı—- asıl alacak üzerinden —- asıl alacak üzerinden %40 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Davacı —- dava konusu alacağın davacı/temlik alan —- devredildiği, buna ilişkin — havale tarihli temlik sözleşmesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı tarafça dosyaya konu kredi sözleşmelerindeki imzanın davalı — olmadığını beyan edilmiş ise de; — bilirkişi raporu dikkate alındığında dava konusu — imzaların davalı —ait olduğu sabit olduğundan davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamında alınan—- tarihli bilirkişi raporu, taraf iddia ve savunmaları dikkate alındığında, davacı/temlik eden banka ile dava dışı asıl borçlu ——- — imzalandığı, davalı — de söz konusu sözleşmelerde, müteselsil kefil olarak — kefalet limiti ile sorumlu olduğu, davalı davalı— maddelerindeki kefalet şartlarının geçerli olduğu —- şirketine ait hisselerini devrettiğini beyanla borçtan sorumlu olmadığı beyan edilmiş ise de; dosya kapsamında alınan—imzanın davalı—- ait olduğunun anlaşıldığı, ayrıca davalı tarafından TBK 599 md gereğince kefaletten dönüldüğüne ilişkin bir beyanın olmadığı dikkate alındığında kefalet tarihi itibariyle diğer şartları taşıdığından davalı — müteselsil kefil olarak dava konu —- sorumlu olduğu anlaşılmış, bu yöndeki davalı beyan ve itirazlarına itibar edilmemiş, davanın kısmen kabulüne, davalının — dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile davalı —- asıl alacak üzerinden —– asıl alacak üzerinden % 40 oranında temerrüt faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.—
Davalı —- rağmen davalı hakkında icra takibi yapıldığı, bu sebeple davalı — dava konusu — herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davalı — yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir. Davacı/temlik eden banka tüzel kişi tacir olup — kefil olarak imzası bulunmayan kişinin kefaletten sorumlu olmayacağını bilmemesinin mümkün olmadığı, davacının davalı —- kötüniyetli olarak icra takibine geçildiği, davalı tarafça bu hususun dosya kapsamı ile ispat edildiği anlaşılmakla davalı —lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.—–Dosyaya konu alacağın kredi sözleşmesine dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —-üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının—sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile davalı —–alacak ve Davacı/temlik alanın —asıl alacak üzerinden —- oranında temerrüt faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davalı —- yönünden davanın esastan REDDİNE,
3-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı —-verilmesine,
5-Karar harcı —– harcın davalı — tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 704,95-TL peşin harcın davalı —-alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 4,10-TL vekalet harcı, 417,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.949,70-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.497,95-TL sinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.977,95-TL nispi vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
10-Davanın reddedilen kısmı için —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
11-Davanın reddedilen kısmı için—-kendisini vekille temsil ettirdiğinden — resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/10/2021