Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/562 E. 2018/1224 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/562 Esas
KARAR NO : 2018/1224
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/08/2015
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında gümrükleme hizmetleri alımı konusunda sözlü olarak anlaşma yapıldığını, sözleşme gereğince davacının davalı şirketin gümrük işlerini yürüttüğünü ve karşılığında davalının davacıya ödeme yaptığını, itiraz dilekçesinde belirtilen ——— sayılı gümrük giriş beyannamesi ile yurda giriş yapılan ————malzemesinin evsafa uygun olmadığının tespit edilmesi ve buna bağlı olarak davalının ———– TL gümrük vergisinin mahsubunun yapılmamasıyla davacının bu işe ilişkin bir sorumluluğu bulunmadığını, icra takibine yönelik itirazın iptali ile —–TL takip tutarına ve davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı şirketin sahibi ile sözlü bir anlaşma yapıldığını, bu sözlü anlaşma uyarınca davacı şirket sahibi ——— vekalet verildiğini, bu dönemde davacı şirket sahibinin ———- çalıştığını, daha sonra kendi gümrük şirketini kurduğunu, Davacı … adına makbuz kesip işlemlere karşılık ödeme aldığını, davacı şirketin muaccel olmuş herhangi bir alacağı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine ve davalı lehine alacağın % 20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle vekalet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
İcra dosyası ile———Ticaret Sicil Müdürlüğü,————- kayıtları ve vergi dairesi kayıtları ile ———— Müdürlüğü’nün dava konusu edilen işlemlerle ilgili kayıtları celp edilmiş, İstanbul 5. Vergi Mahkemesi’nin————–esas sayılı dosyası akıbetine ilişkin bilgiler Uyap üzerinden alınmış, tarafların———Bakanlığı ve kendi aralarındaki yazışma suretleri ile sunulan diğer delillerle birlikte incelenmiştir.
Davalı vekili tarafından icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itiraz, davanın itirazın iptali davası olması ve emsal içtihatlar uyarınca icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın dava şartı olarak incelenmesi gerektiği değerlendirilerek taraflar arasındaki sözleşmenin varlığı davalı tarafça inkar edilmediğinden İ.İ.K. 50, HMK 10 ve T.B.K. 89 maddeleri uyarınca para alacağının götürülecek borçlardan olduğu, davacının adresinin mahkememiz ve icra müdürülüğünün yetki sınırları içerisinde olduğu değerlendirilerek para alacağına ilişkin başlatılan takipte icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itiraza ilişkin olarak dava şartı noksanlığının bulunmadığı anlaşılmış ve davalı vekilinin mahkemenin yetkisine ilişkin yapmış olduğu ilk itirazı da yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Davalı vekilince İstanbul 5. Vergi Mahkemesi’nin —————- esas sayılı dosyası ile açılan davada, dava konusu gümrük müşavirliği işine ilişkin işin eksik yapıldığı hususu da belirtilmek suretiyle ———- Müdürlüğünün kararının iptali talebiyle açılan davanın bekletici mesele yapılması yönündeki talebi, anılan mahkemeye yazılan yazı cevabında, söz konusu davada yerel mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ancak Danıştay 7. Dairesi’nde halen temyiz incelemesinde ve derdest olduğunun bildirildiği, huzurdaki davanın cari hesap alacağına ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali davası olduğu, —–Mahkemesine açılan davaya konu işlemde her ne kadar beyannamede işi yapan kişinin davacı şirketin ortağı ve dava dışı ——- Müşavirliği şirketinin eski çalışanı olan ——— ise de söz konusu işte eksiklik varsa ve verilecek karar davalının aleyhinde olsa bile bu hususun söz konusu kişi aleyhine değil dava dışı ————- aleyhine açılacak tazminat talebine konu edileceği, davacıya yüklenilemeyeceği değerlendirilerek reddedilmiştir.
İstanbul Anadolu 23. İcra müdürlüğünün ——– esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; —————. Aleyhine ——-4 tarihinde cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan ilamsız takipte —– alacağın ferileriyle birlikte davalıdan genel haciz yoluyla tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin borçluya 02/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 05/12/2014 tarihinde borca ve ferileriyle birlikte icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, icra müdürlüğü tarafından 29/12/2014 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın 06/08/2015 tarihinde ve İ.İ.K. 67 maddesinde belirtilen hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf iddia ve savunmalarının incelenmesi teknik değerlendirmeyi gerektirdiğinden dosya öncelikle gümrük uzmanı bilirkişi ———- verilmiş anılan bilirkişi tarafından sunulan 28/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin görevinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiği ve davalı şirketin almış olduğu gümrükleme hizmeti karşılığı borcuna itirazın haksız olduğu yönünde kanaati bildirir rapora davalı vekilinin itirazları kapsamında 31/07/2013 tarihli mahrece iade işlerinin vekil sıfatıyla kim tarafından hangi vekaletname ile yapıldığı hususlarında ki bilgiler ———– Müdürlüğünden celp edilmiş buna ilişkin olarak —– —–Kurumu kayıtları alındıktan sonra dosya bu kez aynı bilirkişiyle birlikte tarafların ticari defterlerinin de incelenmesi ve rapor tanzimi için mali müşavir ——- da heyete eklenmesiyle ek rapor alınmış anılan bilirkişiler tarafından sunulan tarihsiz bilirkişi raporunda davacının ticari defterleri kapsamında 31/12/2014 tarihi itibariyle davalıdan 10.949,48-TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre ise davacı ile hesap bakiyesinin yine bu tarih itibariyle 10.419,89-TL bakiye alacak kalanı verdiği, tutarın yevmiye ve envanter defter kayıtlarıyla uyumlu olduğu, aradaki farkın bu takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda talep edilen asıl alacağı avans faizi işletilmesi gerektiği belirtilmiş söz konusu raporda takip tarihi itibariyle alacak miktarı yönünden defter incelemesi yapılmayarak kanaat bildirildiği anlaşıldığından bu eksiklik yönünden dosya yeniden aynı bilirkişiye tevdi edilerek ekin eki raporu alınmış sunulan bilirkişi raporları HMK 282 maddesi uyarınca dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
———– Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta söz konusu işlemler ile ilgili olarak davalı şirketin ——– tarihinde her hangi bir gümrük işlemine rastlanılmamış sadece 2013 yılı içerisinde farklı tarihlerde ithalat işlemlerinin bulunduğu bilgileri bildirilmiş yine – ———–yazılan yazıda verilen cevapta dava dışı ——— firmasının çalışanı olduğu bilgisi verilmiş ——-Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta ise söz konusu kişinin davacı firmanın yetkilisi ve ortağı olduğu bilgisi verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında vekalet sözleşmesi kurulup kurulmadığı, sözleşme kuruldu ise icra takibine konu edilen borçtan dolayı davalının sorumlu olup olmadığı, davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı, bu çerçevede takibe yapılan itirazın iptali şartlarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davalı tarafından davacı şirket ortağı olan dava dışı ———– noterden onaylı vekaletname verdiği ve anılan şahsın daha önce çalıştığı — —————-‘den gümrük müşavirliği hizmeti alımına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, söz konusu kişinin davacı firmayı kurarak davalıya hizmet vermeye devam ettiği, davalı ticari defterlerinde davacı şirkete ait kayıtların bulunduğu bu kapsamda taraflar arasında da yazılı olmayan vekalet sözleşmesi kapsamında ticari ilişki kurulduğu, alınan bilirkişi raporlarında, davalı lehine işlem tesis eden kişi her ne kadar dava dışı ——– olsa da söz konusu işlemlere ilişkin faturaların davacı tarafından düzenlenerek davalıya teslim edildiği ve ticari defterlerine işlendiği, dava konusu edilen alacağın cari hesap alacağı olduğu, dolayısıyla işlemlerin davacı tarafından yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda verilen hizmetin eksiksiz yerine getirildiğinin tespit edildiği, davalının dava dışı şirket ortağı ———- daha önce dava dışı ——— çalıştığı ve sonrasında davacı … kurduğu ve davacı adına fatura kestiği ve dolayısıyla sözleşme olmadığı yönündeki savının davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması sebebiyle yerinde olmadığı, davalının bu yöndeki savunmanın basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü müessesine de aykırı olduğu, davalının itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçelerinde belirtmiş olduğu ——– tarih ve —- sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamındaki işin dava dışı ————tarafından gerçekleştirildiği, dolayısıyla davalının bekletici mesele talebine konu ettiği Vergi Mahkemesinde işlemin iptaline dair açtığı davanın aleyhine sonuçlanması halinde açacağı tazminat davasını da dava dışı şirkete yöneltmesi gerektiği, bir an için söz konusu işlemler ile ilgili olarak dava dışı —— sorumlu olduğu düşünülse bile yapılan ayıp ihbarının da davacı uhdesinde sonuç doğurmayacağı, kaldı ki idari işleme ilişkin yapılan itiraza verilen cevapta hizmet veren gümrük müşavirinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği eksikliğin gümrük muayene memurunun işleminden kaynaklandığının belirtildiği, bu kapsamda söz konusu işin dava dışı ——— tarafından eksiksiz yerine getirdiğinin kabul edilmesi gerektiği, her iki tarafın incelenen ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına sahip olduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip ile talep etmiş olduğu 10.994,48-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davacıya ——TL borç bakiyesinin bulunduğu, söz konusu farkın davalı ticari defter ve kayıtlarında tespit edilen 20/08/2014 tarihli dekont iade ardiye havale garanti açıklamalı —TL tutarlı alacak kaydı ile —– tarihli—-açıklamal—–TL tutarlı borç kaydına ilişkin olduğu, ancak bu kayıtlara ilişkin dosyaya her hangi bir delil sunulmadığı, dosyaya sunulan deliller kapsamında takip tarihi itibariyle davalı ticari defterlerine göre davacı alacağının 10.994,55-TL olduğu, ancak davacı defterlerinde alacak kaydının 10.994,48-TL olduğu ve takip ile bu tutarın talep edildiği dolayısıyla talep ile bağlılık ilkesi uyarınca davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 10.994,48-TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün ————- esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip ile talep edilen asıl alacağa takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar değişen ve değişecek oranlarda avans faizi uygulanmasına, asıl alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan takdiren asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.200,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Gerekçesi yukarı da açıklandığı üzere :
Davacı yanın itirazın iptali isteminin İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında değerlendirilmesiyle,
1-Davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün———-esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip ile talep edilen asıl alacağa takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar değişen ve değişecek oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Asıl alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan takdiren asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.200,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 751,03 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 132,86 TL harcın mahsubu ile 618,17 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 132,86 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 32,55 TL ilk dava masrafı, 256,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.789,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/12/2018