Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/499 E. 2021/433 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/499 Esas
KARAR NO : 2021/433

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/07/2015
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacıların —-gerçekleşen olan trafik kazası sonucunda vefat ettiği, davacılardan — yüzünde sürekli iz kalacak biçimde yaralandığı, ölümle sonuçlanan bu kaza hakkında halen, —-sayılı davası ile ceza yargılaması yapılmış olup davalı gerçek kişiler hakkında mahkumiyet kararı verildiği, davalı-sürücü — idaresindeki araç ile kavşağa geldiğinde sol tarafta bulunan — giriş yapmak için dönüşe geçmeden önce vasıtayı —-bitişiğindeki araç depolama bölümünde durdurması, karşı yönden gelip kavşağa güvenle duramayacak mesafede bulunan araç var ise bu aracın geçişini beklemesi gerekirken belirtilen bu kurallara riayet etmemiş, bölünmüş yolu takiben— yönünde hızla yaklaşmakta olan diğer davalı yönetimindeki araca rağmen kontrolsüzce dönüşe geçerek karşı yönden gelen bu vasıtanın seyir şeridine doğrultu değiştirip önünü kapayarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, olayda, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareketleriyle asli kusurlu olduğu, diğer davalı; —-, idaresindeki araç ile yağmurlu havada yaklaşımında ana yol – tali yol trafik levhası bulunan kavşağa yaklaşırken yola gereken dikkatini vermeyip kanun ve yönetmelikte müsaade edilen hız sınırları üzerindeki bir hızla seyrini sürdürdüğü, kavşağa yaklaşırken hız azaltmamış, karşı istikametten gelip kavşak ortasındaki — etrafından dönüşe geçen araca tedbirsizce çarparak kazanın meydana gelmesine katkı sağladığı, olayda, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareketleriyle tali kusurlu olduğu, belirtilen araçların sürücülerinin kazada kusurları bulunduğu nedenle her iki sigorta şirketi kazada zarar gören davacılara karşı birlikte sigortalı olduğu, bu nedenlerle her iki sigorta şirketine karşı dava açılması gerektiği, davacılar, davalıların kusurlu biçimde meydana getirdiği trafik kazasında; babalarının ölümü ile maddi ve manevi zararlar gördükleri, bu zararlar, gerek davalı sürücüler gerekse sürücülerin kullandığı otomobilleri sigortalayan davalı sigorta şirketlerince karşılanması gerektiği, açıklanan ve dilekçede belirtilen tüm hususlarla; davacıların her biri için, babaları—-ölümüne neden oldukları için 20.000-yirmibiner TL den toplam 160.000.-yüzlatmış bin TL manevi tazminatın,davalılar—- müştereken ve müteselsilen, haksız fiil tarihi olan 12.12.2014 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ve yargılama giderleri, vekalet ücreti ile tahsiline, davacı — yüzünde sabit iz kalması nedeniyle ayrıca 20.000-yirmibin TL sı manevi tazminatın, davalılar —– müştereken ve müteselsilen haksız fiil tarihi olan 12.12.2014 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ve yargılama giderleri vekalet ücreti ile tahsiline, davacı —- babası — ölümü nedeniyle mahrum kaldığı bakım ve destek karşılığı nın HMK m 107 hükümlerince tesbiti ile belirlenecek miktarı talep dava ederek, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen haksız fiil tarihi olan 12.12.2014 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ve yargılama giderleri, vekalet ücreti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı—— vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazanın gerçekleşmesinde davalıya atfı kabil bir kusur bulunmadığından açılan bu davanın reddi gerektiği, ———— sevk ve idaresinde——istikametine ——- kavşağına geldiğinde kontrolsüz şekilde dönüş yaptığı esnada karşı yönden gelen müvekkil ile çarpışmış ve kaza meydana geldiği, kaza sonucu —— plakalı—- bulunan davacıların murisi olan —– —— hayatını kaybettiği, işbu üzücü kazanın meydana gelmesinde müvekkile atfı kabil hiçbir kusur bulunmamaktadır. Müvekkil yolunda ortalama bir hızla seyir halide iken —— diğer davalının kontrolsüz şekilde ana yola çıkması neticesinde kaza gerçekleştiği, kazanın diğer davalı —– ile meydana geldiği gerek——- aşamasında dosyadan alınan bilirkişi raporunda gerekse ——– dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği, kaza anında davalının—- üzerinde yapılan incelemede telefon ile konuşması söz konusu olmadığı gibi —— değildir, hızıda d/100 karayolu için belirlenen hız sınırlarında olduğu, davalının kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmadığı, davacıların tazminat talepleri son derece fahiş olduğu, davacıların manevi tazminat talebi fahiş olup hukuk, hakkaniyete ve —– kurallarına aykırı olduğu, manevi tazminat bir zenginleşme aracı olmayıp, ancak yaşanılan manevi ızdırabın, üzüntünün karşılığında talep edilebileceği, açıklanan nedenlerle kazanın meydana gelmesinde davalının hiçbir kusur bulunmadığından davacı yanın tazminat talebinin reddi gerektiği, mahkeme aksi kanaatteyse işbu davanın açılmasında ve kazanın yaşanmasında kusuru bulunmayan müvekkil yönünden açılan haksız davanın reddi ile, tüm muhakeme masrafları ile ücreti Vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ——- şirketi vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya———- gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu —– sınırlı olup ———kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu,—- sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağı,—— ödenecek rakam olmadığı——- üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığı, kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiği,——-sürücüsüne raci kusur ve zararın kanıtlanamaması halinde davalı şirketin sorumluluğu olmadığı, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müteveffa —– açısından destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacılar, müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiği, —–dikkat edilmesi gereken husus ölüm tarihi itibariyle müteveffanın yaşıdır. müteveffanın gelir durumunun ispatı ise davacı tarafa düşeceği, destekten yoksun kalma tazminatı, bilindiği gibi zarar görenin gelecekte gerçekleşmesi muhtemel farazi bir zararmm karşılanmasını konu alacağı, bu bağlamda tazminatın hesaplanabilmesi için müteveffa ve destekten yoksun kalanın ömürleri, çalışma hayatları ve gelir düzeyleri ve sair konularda varsayımlarda bulunmak gerektiği, bu varsayımlar temelinde bir takım teknik hesaplamalar sonucu destekten yoksun kalma tazminatı bulunmadığı, yani davaya konu ——- teminatı —— ödenecek rakam olmadığı, dava konusu kaza sırasında müteveffa ——— sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğundan olayda —— olup olmadığı hususu sayın mahkemenizce araştırılarak. tespiti halinde TBK 51-52 m. uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, kabul anlamına gelmemekle birlikte, sayın mahkemenizce faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davalı ———vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle;——–plakalı aracın davalı şirkette sigortalı olduğu, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesine göre trafik sigortaları, aynı kanunun 85. maddesine göre——– sorumluluklan karşılamak üzere yapılacağı, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, İşletene düşen bir sorumluluğu olmayacağı, talep edilen tazminatın ödenebilmesi için davacıların ölen kişi ile ilişkileri,——- destekten yoksun kalıp kalmadıkları, medeni durumları belirlenmeli, destekten yoksun kalmışlarsa bu zararları uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap edilmeli, hesap sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, sonuç olarak ölümlerde geçerli olan teminat; her halükarda verilecek bir teminat olmayıp yukarıda belirtilen belirlemelerin sonucunda ödenecek bir tazminat olduğu, davacılara —– kayıtları İstenmeli, davacıların yaşları ve medeni durumları bakımından, destek tazminatı talep edip etmeyecekleri öncelikli olarak belirlenmesi gerektiği, doğru bir değerlendirme yapılabilmesi İçin; destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla ——sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini, talep ettiği, destekten –belirlenirken; bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücret baz alınması gerektiği, açıklanan nedenlerle davalı şirketin —– bir — “destekten yoksun kalma” tazminatının hesaplanmasına, davalı — aracın kusurlu bulunması ve ödeme yapmasına karar verilmesi durumunda sorumluğunun azami yukarıda açıkladığımız çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, daha önce şirkete başvuru yapılmaması sebebi İle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak dikkate alınmasına, davalı şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediği için masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacıların idaresinde bulunan —- plakalı araç ile davalı sigorta şirketlerine — idaresindeki araçların karışmış olduğu, kazada davacıların —– yaralanmasına sebebiyet vermiş olduğundan davalılardan talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama —- duruşmada 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
——- karar sayılı dosyasının, davacı, davalı ve talebinin mahkememiz dosyası ile aynı olduğu ve davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği talebi ile dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olduğu görülmüştür.
—– araçlara ait hasar dosyası ve — soruşturma dosyası, açılan ceza davası dosya örneği ile malik kayıtları ve taraflara ait — raporları celp edilmiş, kaza tespit tutanağı ve taraflarca sunulan deliller dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
—- plaka sayılı aracın — incelenmesinde; davalı —- tarihli olarak davalı—– poliçe ile sigortalandığı görülmüştür.
———- plaka sayılı — poliçesinin incelenmesinde; davalı — başlangıç ———–tarafından— Mahkemesinin —– esas sayılı dosyasında; meydana gelen trafik kazası neticesinde —- alındığı, alınan raporda sanık sürücü — sürücü —- asli kusurlu olduğuna yönelik rapor alındığı, dava sonucunda mahkememiz davalı —— 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahkememiz davalısı —– hakkında 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
—– otomobil sürücüsü —- 2918 sayılı KTK 84.maddesindeki sürücülere ait asli kusurlardan 84/h maddesi yine aynı kanunun sürücülere ait diğer kusurlardan 57/1-a maddesi kurallarını ihlal ettiğinden —- plakalı ticari ——- kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu,— sürücü ——- ise tali kusurlu olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Konunun uzmanlık gerektiren yönleri olması sebebiyle dosyanın kusur oranlarının tespiti —–tarafından sunulan 24/04/2017 tarihli raporda; sürücü — plakalı——ile ——— geçmesini beklemediği; doğrultu değiştirme manevralarını yanlış———- kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 53/b/4-5 – 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 102/b/4-7 – 157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; ölümlü, yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu, sürücü ——- kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığı ve ——– plakalı —- karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 52/a ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; ölümlü, yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu, araçlarda bulunan yolcuların araç kullanımına müdahale ettikleri yönünde herhangi bir bilgi veya belge olmadığı için kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığı, işbu davada —- olmadığının araştırılması yönünde talebi olduğu;— — ceza yargılamasında —yaptığı yönünde beyanı bulunduğu; ancak bu konuda ceza yargılamasında ve işbu davada herhangi bir değerlendirme yapılmadığı; davacılar tarafından ——- yönündeki iddiaya herhangi bir cevap verilmediği; TBK 51-52 maddeleri gereğince müterafik kusur indiriminin sadece mahkemenin yetkisinde olduğu; Yargıtay kararlarında da hatır taşıması olduğunun tespiti halinde %15 müterafik kusur indirimi yapıldığının tarafımca bilindiği; müterafik kusur indiriminin kazanın meydana gelmesi yönünden yukarıda belirlenen kusur oranlarına etkisinin olmadığı, işbu rapordaki kusu—– karara esas—raporu ile uyumlu olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı—– alınan raporda özetle; trafik kazası neticesinde davacı— olduğuna dair rapor tanzim edilmiş.
Mahkememizce davacı—- kazası sonucunda yaralanmasına—- raporunda özetle;———– kazasına bağlı yaralanması sonrası kişi hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerde tarif edilen ve kişinin 08.06.2020 tarihinde kurulumuzda yapılan muayenesinde yüz sınırları içerisinde tespit edilen yara izinin belirli bir mesafeden, —fark edildiğine göre, yüzde sabit iz niteliğinde olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tazminat hesaplaması konusunda —raporda özetle; hesaplama sonucunda %100 sigortalı araç sürücüsünün kusuru esas alındığında —– alındığında, —- hesaplanan toplam destekten yoksun kalma tazminat tutan ise —– sigortalanan aracın sürücüsünün %75,—– sigortalanan aracın sürücüsünün %25 kusurlu olduğu belirtildiğinden, tazminattaki —–oranda olacağı, buna göre hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının —-payına düşeceğine yönelik rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından mahkememize 29/08/2018 tarihinde gönderilen bedel arttırım dilekçesi gönderildiği, dilekçenin davalı——–özetle; davacı —— ibraname düzenlendiği ve karşılıklı olarak —- tarihinde imza edildiği, bir yıldan uzun süre önce imzalanan protokol gereği davacı vekili hesabına 19.12.2018 tarihinde; —– yapıldığı, davacı tarafın zararı taraflarca imza edilen sulh anlaşmasına göre tamamen karşılanmış olduğundan sulh anlaşmasında belirtilen şartlara göre HMK’nın 313 vd. maddelerine göre davanın konusuz kalmış olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin ——- olduğu davadan feragat ettiği, feragat dikkate alınarak davalı —- davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüş olup HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup, TBK.m.166 ve devamı maddelerinde düzenlenen müteselsil sorumluluğa ilişkin müteselsil sorumlulardan biri hakkındaki davadan feragat edilmesi diğer müteselsil sorumlu yönünden de teselsülden feragat niteliğini taşır ve böylece müteselsil sorumlu olan diğer davalılar da sorumluluktan kurtulmuş olacağı—- değerlendirildiğinden açılan davada feragat edilmesinin işletenin aracını —- sorumluluğu üstlenen davalı sigorta şirketine karşı——– sonucu doğuracağı dikkate alınarak; davanın feragat nedeniyle reddine dair hüküm kurulmuştur.
Davacı —– dosyadaki maddi tazminat talebi yönünden; davanın davacı ile davalı ——- maddi tazminat talebi konusunda karşılıklı sulh olmaları, — maddi taleplerinin karşılandığı ve bu nedenle davanın bu yönü itibariyle konusuz kaldığı anlaşıldığından —— ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Davacıların manevi tazminat istemleri yönünden yapılan değerlendirmede; TBK 56/2 maddesi hükmü kapsamında, hükmedilecek tazminat bedelinin—- içtihatlarda belirtilen hususlar gözetilmek suretiyle takdir edilmesi gerektiği, bu sebeple tarafların kazadaki kusur oranları, —— davacılar uhdesinde oluşturduğu acı ve ızdırap boyutu ile olayın oluş şekli ve taraflar üzerinde yarattığı etki dikkate alınarak; Davacılar —–tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabulü ile, her bir davacı yönünden 15.000,00 TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL nin davalı —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ——-manevi tazminat istemine ilişkin davasının hem babasını kaybetmesi hem de kaza sebebiyle yüzünde sabit iz olması nedeniyle kısmen kabulü ile; 25.000,00 TL nin davalı————- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı—- hakkında açtığı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Maddi tazminat davası bakımından,
a-Davacı —– dosyadaki maddi tazminat talebi yönünden; davanın davacı ile davalı ——maddi tazminat talebi konusunda karşılıklı sulh olmaları, sigorta şirketinden maddi taleplerinin karşılandığı ve bu nedenle davanın bu yönü itibariyle konusuz kaldığı anlaşıldığından davalılar —– bakımından esas ilişkin KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b-Davacı —– hakkında açtığı davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
c-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 59,40-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
d-Davacının feragat nedeniyle reddine karar verilen maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak davalı sigorta şirketinin talebi bulunmadığından lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat davası bakımından,
a-Davacılar—– —- manevi tazminat istemine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ İLE, her bir davacı yönünden 15.000,00 TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL nin davalı —- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
b-Davacı —- manevi tazminat istemine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ İLE; 25.000,00 TL nin davalı— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı— verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Davacı —- hakkında açtığı davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
d-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 8.880,30-TL harçtan başlangıçta ve sonradan alınan 555,39-TL(59,40-TL maddi tazminattan mahsup edilerek kalan) ve 426,54-TL nin mahsubu ile 7.838,97‬-TL harcın davalı —- alınarak hazineye irat kaydına,
e-Davacılar tarafından manevi tazminat yönünden yatırılan 555,39-TL ve 426,54-TL olmak üzere toplam 981,93-TL harcın davalı —– alınarak davacılara verilmesine,
f-Davacıların manevi tazminat istemine yönelik davasının kabul edilen bölümü için —– maddeleri uyarınca takdir edilen 16.300,00-TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacılara verilmesine,
g-Davalı —- manevi tazminat istemine yönelik reddedilen bölüm için — maddeleri uyarınca takdir edilen 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı —verilmesine,
3-Davacılar tarafından maddi ve manevi tazminat davalarında yapılan; 27,70-TL başvuru harcı,1.084,8‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400-TL bilirkişi ücreti, 687-TL —- yargılama giderinden davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 1.359,15-TL nin davalı —– alınarak davacılara verilmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama giderinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansından harcanmayan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı– vekili, davalı —– yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.