Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/444 E. 2021/354 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/444 Esas
KARAR NO: 2021/354
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/06/2015
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların oğlu ——plaka sayılı —- o esnada yolun solundan sağ tarafına geçmek isterken çarpması sonucu hayatını kaybettiği, araç sürücüsünün — olduğu, söz konusu aracın — üzerine kayıtlı olduğu, kazadan sonra ——— dosyası ile soruşturma başlatıldığı, araç sürücüsü hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan iddianame hazırlandığı, hazırlanan iddianame ile —— sayılı dosyası ile kovuşturmaya başlanıldığı, kovuşturma aşamasında —— gelen kusur raporunda araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun belirtildiği, ayrıca yapılan yargılama sonucunda araç sürücüsünün —- karar verildiğini, kazanın meydana geldiği tarihte aracın davalı —- tarafından sigortalı olduğu, kaza sonucu vefat edenin 3. Kişi konumunda olan annesine poliçede geçen tazminatın tamamının ödenmesinin gerektiği, —— ölümü sonucu geriye anne ve babasının kaldığı, müteveffanın ölümüyle davacılar oğlunun desteğinden yoksun kaldıkları, müteveffanın genç yaşta hayatını kaybettiği, bilirkişiden alınacak raporda yaşama süresi ve ileriki yaşlarda davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kalacağının, bu nedenle davacı anne için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla —davacı baba için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla — belirsiz maddi tazminat talep etme gereğinin doğduğu, açıklanan nedenlerden dolayı, davacı anne —- maddi tazminatın fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, davacıbaba için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla —- şirketinden kaza tarihi olan —- itibaren yasal faizi alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazanın — tarihinde meydana gelmiş olup zamanaşımına uğradığı, dava konusu kazaya karışan ——- tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı şirket nezdinde——– ile teminat altına alındığı, davalı şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğu, poliçeden dolayı sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami —-olduğu, manevi tazminat taleplerinin —–dışında olduğu, —-bir meblağ sigortası olmadığı, zarar sigortası olduğu, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, her durumda, kazaya karışan—- plakalı araca ilişkin ——düzenlenmiş olması tek başına poliçede yer alan teminat tutarının tamamının davalı şirket tarafından ödeneceği anlamını taşımadığı, öncelikle kazanın meydana gelmesinde kazaya karışan tarafların kusur durumları tespit edilmesi gerektiği, çocuk yaştaki müteveffa———- kazanın olduğu sırada yayalara yasak yola aniden fırlayarak kazanın meydana gelmesine neden olduğu, sigortalı araç sürücüsü —— kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı, davaya konu olan kazanın meydana gelmesinde etkili olan tüm unsurların irdelenerek tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın ——– gönderilmesine karar verilmesini, kaza sonrası alınan ifadelerden müteveffanın kaza sırasında yolun karşısına geçmek isteyen abisinin yanında bulunduğu ve aniden yola fırlayarak sigortalı aracın altında kaldığının anlaşıldığı, bu nedenle sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığı, öte yandan müteveffa ve yanındakilerin, kaza yerine yaklaşık ——kavşak ve yaya geçidi bulunmasına rağmen kazanın meydana geldiği yerden yolun karşısına geçmek istedikleri için dava konusu kaza asli kusurları neticesinde meydana geldiği, müteveffa küçük—– doğumlu olduğu, kazanın meydana geldiği tarihte – yaşında olduğu, beş yaşındaki çocuğun bakım ve gözetim yükümlülüğü Medeni Kanun’un 369 maddesi gereği ev başkanında olduğu, ev başkanının kanunlardan kaynaklanan bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunmakta olup küçüğe gelen zararlardan doğrudan sorum olduğu, davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmesi için müteveffa ile davacılar yönünden düzenli ve eylemli yardımın varlığının gerektiği, müteveffanın davacıların çocuğu olması tek başına müteveffanın davacının desteği olduğu anlamına gelmediği, maddi yardım ihtiyacı olmayan kişiye yapılan yardımların ne kadar düzenli, sürekli ve karşılıksız olursa olsun, bu bakımın yardım niteliğinde olmadığı, çocuğun destek haline gelinceye kadar ana ve baba tarafından yapılması gereken masrafların tazminatın hesaplanmasında nazara alınması ve bu miktarın düşürülmesi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte her durumda destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesinde belirli bir ücretin olmaması durumunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağının, davacılar tarafından elde edilen miras menfaatinin bakım ihtiyacını ortadan kaldırdığı oranda destekten yoksun kalma tazminatının da ortadan kalkacağının, tedavi giderlerinden sorumluluk —–devredildiğinden ve cenaze giderleri dolaylı gider sayılıp —- kapsamında bulunmadığından bu taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, her durumda tazminat tutarına ilişkin yapılacak aktüer incelemesinde müteveffanın aylık ücret tutarına ilişkin —– kayıtları dikkate alınması gerektiği, müteveffanın belirli bir ücretinin olmaması durumunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağının, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğu, davalı şirketin sorumluluğu poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğu, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren faiz talep edebilmesi yasaya aykırı olduğu, davalı şirket diğer şartların varlığı halinde ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceği, açıklanan sebeplerle; yasal haklarının saklı kalması kaydıyla, cevap dilekçemizde belirtilen hususlarda indirim yapılmasını, dava konusu tazminat taleplerinin zamanaşımı itirazımız kapsamında reddini, davaya yönelik tüm beyanlarının dikkate alınması suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkının saklı kalması kaydıyla, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,— aracın yaya—çarparak ölümüne sebebiyet verdiğinden bahisle —- murislerinin davalı sigortaya maddi tazminat talebine ilişkin dava olduğu anlaşıldı.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihli duruşmada 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
—- raporunda özetle: Davalı tarafın sürücüsü —-% 15 (Yüzde onbeş) oranında kusurlu, davacı tarafın murisi ——- kontrolsüzce ve koşarak yola girmiş olması, olayın oluşu üzerine % 85 (Yüzde seksenbeş) oranında etken, olduğu kanaatini bildirir müşterek raporunu sunmuş oldukları görüldü.
— tarihinde—- tarafından düzenlenen kök raporda özetle; Yapılan hesaplama sonucunda % 15 sigortalı araç sürücüsünün kusuru esas alındığında — kararlarında belirtilen çerçeveye uygun — esas alındığında, progresif rant yöntemine göre; müteveffa — hesaplanan toplam destekten yoksun kalma tazminat tutarı yetiştirme gideri indirimi düşülerek, toplam—- olduğu, şirketin ödediği destekten yoksun kalma tazminatının kanuni faizle güncellenmiş peşin değerinin — olduğundan,— hesaplanan ek destekten yoksun kalma tazminatının — olduğu, müteveffanın annesi — destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, şirketin müteveffanın annesine kanuni faizle güncellenmiş tutarı — tazminatın ödemesini yaptığı, Müteveffa— hesaplanan ek destekten yoksun kalma tazminatının —- olduğu, müteveffanın anne ve babası için hesaplanan ek destekten yoksun kalma tazminat tutarının — olduğuna ilişkin rapor tanzim etmiş olduğu görüldü.
— tarihinde —– tarafından düzenlenen ek raporda özetle; Yapılan hesaplama sonucunda % 15 sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve —- esas alındığında, progresif rant yöntemine göre; Şirketin tazminat ödediği —- tarihi itibariyle müteveffa —- hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı — olduğu, şirket müteveffanın desteğinden yoksun kalma tazminatı olarak —– tazminat ödemesi yaptığından, müteveffanın babası için hesap tarihi itibariyle ek destekten yoksun kalma tazminat hesabının yapılmasına gerek kalmadığı, şirketin ——- belirtilen —-hesaplamaya uygun olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatını karşılayacak düzeyde tazminat ödemesini müteveffanın babası — yaptığı, Müteveffa—- annesi — kök rapor tarihi olan — tarihi itibariyle toplam —- destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, şirketin müteveffanın annesine kanuni faizle güncellenmiş tutarı — olan tazminat ödemesi yaptığı, müteveffa —- tarihi itibariyle hesaplanan ek destekten yoksun kalma tazminatının — olduğu, —- yılı asgari ücreti hesaplamada esas alınırsa; —- hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının —- olduğu, şirketin müteveffanın annesine kanuni faizle güncellenmiş tutarı — olan tazminat ödemesini yaptığı, —asgari ücreti esas alınarak hesaplanan ek destekten yoksun kalma tazminatının — olduğuna ilişkin rapor tanzim etmiş olduğu görüldü.
Davacı vekili tarafından —– tarihinde ıslah dilekçesinde özetle; bedel artırım talebinin kabulü ile davacı — tutarlı belirsiz maddi tazminat davasında dava değerini — artırarak toplam —–maddi tazminat alacağının, trafik kazası tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan alınarak davacı —– verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalı vekili tarafından —- tarihinde sulh dilekçesi gönderildiği, dilekçe ekinde sulh olunduğuna dair ——tarihli İbraname sunulduğu, dilekçede özetle; davacı tarafın sulh ibranamede belirlenen ödemenin yapılması ile birlikte davadan feragat ve davalı, dava konusu ihtilaf bakımından ibra ettiklerini, davacılar vekilinin ibraname kapsamında davadan feragat etmesi halinde taraflarınca, hiçbir vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağı, sulh sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Tüm dosya kapsamında; tarafların sulh oldukları davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olduğu anlaşıldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70-TL harcın ve 18,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 45,70-TL harcın tahsili ile kalan 13,60-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNE ADINA İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücretine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
23/03/2021