Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/408 E. 2018/673 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/408 Esas
KARAR NO : 2018/673

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 29/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ……..İcra Müdürlüğünün 2015/11389 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;dava dışı şirket ile olan ticari ilişkinin aralarında organik bağ olan davacı şirket ile sürdürüldüğünü, satım konusu mallar için dava dışı şirkete fuar alanı tahsis edildiğini ve bunun ücreti olan 15.000 TL’nin ticari ilişkideki borçtan mahsup edildiğini; ayrıca dava dışı şirkete davacı şirkete olan borç için 14.750 TL ödeme yapıldığını, ayrıca bir kısım malların iade faturasıyla iade edilmesine rağmen davacı tarafından iade alınmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğünün 2015/11389 E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2015/11389 E sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 22/07/2016 tarihli raporda ,” davalı, davacı şirket ile arasında organik bağ bulunan dava dışı şirkete, borca mahsuben 14.500 TL ödeme yaptığını iddia etmektedir. Bu ödemenin, davacının davalıya sattığı mallara ilişkin bir ödeme olduğuna ilişkin bir tespit yapılamamaktadır. Davalının 23.01.2015 tarihli ve 14.500 TL tutarlı dava dışı şirkete dava konusu borca mahsuben yapıldığını iddia ettiği ödemenin gerek öncesinde gerekse sonrasında, davacı şirkete ödemeler yapmaya devam ettiği (davacının sunduğu belgelere ve ticari kayıtlara göre 25.11.2014’de 10.000 TL, 19.02.2015 de 15.000 TL) görülmektedir. Davacı şirket ile davalı şirket arasında ortaklık ve yönetim yapısı bakımından organik bağ bulunduğunun tespiti halinde dahi, bu durum yapılan ödemenin dava ve takip konusu borca ilişkin olduğunu peşinen kabul için yeterli değildir. Davalının cevap dilekçesinde yer verdiği, dava dışı şirket ile olan hukuki ilişkinin davacı ile devam ettiği iddiasını ortaya koyan delillere dosyada rastlanmamıştır. Dava dışı …… şirketinin davalı şirete kestiği fatura tutarları, içeriği ile davacının kestiği fatura tutar ve içeriklerinin uyumlu olduğu iddiasına ilişkin bir tespit de yapılamamıştır. Malların ……….. şirketinin kolileri ile teslim edilmekte olduğu iddiası yönünden de bir tespit söz konusu olmamıştır. Davalı, satım konusu malların bir kısmının davacıya geri gönderildiğini (25.03.2015 Tarih …… Nolu Ft ile ….Tarih …Nolu … ile 2.780,75, toplam 18.244,24 TL ve fakat onun tarafından iade alınmadığını, iade alınması gerektiğini, bu nedenle borçlu olmadığını savunmaktadır. Davalı, iade faturasıyla birlikte davacıya gönderdiği malların davacı tarafından iade alınmasını gerektiren, sözleşmeye dayalı veya malın ayıplı olması gibi kanuna dayalı bir davacı yükümlülüğün bulunduğunu da ortaya koyamamıştır. Bu konuda ispat yükünü taşımaktadır. Davacı defterleri ile davalı defterleri arasındaki fark da bu iki iade faturasından kaynaklanmaktadır. Yine davalı, 15.000 TL’lik tutarın, dava dışı … şirketine tahsis edilen ve kendisine ödenmesi kararlaştırılan fuar alanına ilişkin reklam bedeli mahsup edilmek suretiyle ödenmiş olduğunu iddia etmektedir. Bu iddiaya ilişkin olarak da bir delile rastlanmamıştır. Yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı takip alacaklısının takip tarihi itibariyle davalı takip borçlusundan 33.087,51 TL alacaklı olduğu yönünde “görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 26/01/2018 tarihli ek raporda kök rapor doğrultusunda görüş bildirildiği, kök raporda herhangi bir değişiklik yapılmasına yer olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı alacaklı 27/05/2015 tarihli icra takibini 25/05/2015 faiz başlangıç tarihli 33.087,52 TL tutarındaki faturadan kaynaklı cari bakiye alacağından kaynaklı takip talebinde bulunmuş, davalı borçlu takibe itiraz ederek söz konusu faturanın defterlerinde kayıtlı olmadığını ve borçlarının bulunmadığını savunmuştur. İtirazın iptaline konu davada faturadan kaynaklı alacağın tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış , bilirkişi kök raporunda davacı ticari defterlerinde davalıdan 33.087,51 TL alacağının olduğu , davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede ise davacıya borcunun 14.843,28 TL olarak gözüktüğü, aradaki 18.244,23 TL bedelin davalı firmanın davacıya kesmiş olduğu 2 adet iade faturasından kaynaklı bulunduğu ve davacının bu iki faturayı defterlerine kaydetmediği belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti ek raporunda da kök rapora bağlı kalarak değerlendirme yapmışlardır. Denetlenebilir bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı mal alım satımı bulunduğu ,bundan kaynaklı fatura borcundan dolayı davacının davalıdan 33.087,51 TL alacaklı olduğu , davalı yanın 25/03/2015 tarih ………. nolu 15.463,49 TL ve 25/03/2015 tarih ……….. nolu 2.780,75 TL bedelli toplam 18.244,24 TL iade faturası düzenlediği belirtilmiş ise de ,bu iade faturasına göre davalının bu fatura miktarındaki malların davacıya iadesini ispatlayamadığı gibi dava dışı şirkete reklam bedeli mahsup edilerek ödemeye yönelik iddiası da ispatlanamamış bulunduğundan ,davanın kabulü ile İstanbul Anadolu ………….. İcra Müdürlüğünün 2015/11389 sayılı takip dosyasında; davalının 33.087,51 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 33.087,51 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 6.617,50 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İAA………… İcra Müdürlüğünün 2015/11389 sayılı takip dosyasında;
Davalının 33.087,51 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 33.087,51 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 6.617,50 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar harcı 2.260,21 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 399,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.860,59 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 431,42 TL ilk masraf, 149,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.380,42 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ……. deki esaslara göre belirlenen 3.970,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. .
.