Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/405 E. 2022/920 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/405 Esas
KARAR NO : 2022/920

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/06/2015
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalılardan —– maliki ve yine davalılardan —— sürücüsü olduğu ve davalı —–nezdi—–numaralı —–poliçesiyle sigortalı —— plakalı araç 26.04.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında aşırı hız nedeniyle bölünmüş yolda yoldan çıkarak davacılardan—— bulunduğu —–plakalı araca çarptığı, çarpmanın etkisi ile davacılardan ——- ağır yaralandığı, kaza tek taraflı olarak davalı sürücü olan—— asli ve tam kusuru ile gerçekleştiği, davacıların kazanın oluşumuna etki edebilecek herhangi bir kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığı, davalı sürücü —— hakkında ——soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığı, davacılardan——- bu trafik kazası sonucunda vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı ve kalça kısmında da kırıklar oluştuğu, bu yaralanmalar sebebiyle hastanede bir süre tedavi gördüğü, davacının yapılan tüm tedavi ve işlemlere rağmen eski sağlığına kavuşamamış ve kalıcı bir rahatsızlığının oluşup oluşmayacağı da bilinmediği, davacının kaza anında 3 aylık gebe olduğu ve oluşan kaza anındaki durum nedeniyle düşük yaptığı, kaza neticesinde hem bedenen hemde ruhen büyük bir yıkın yaşadığı, davacılardan——- kaza nedeniyle kalça kısmında kırıklar olması ve malul olması ile yine çeşitli yaralar alması nedeniyle meslekte kazanma gücünde azalmadan dolayı uğradığı zarara karşılık fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla, kazaya karışan—— plakalı araç üzerine üçüncü şahıslara devri önleyici tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz şerhi konulmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere 6100 sayılı yasa uyarınca yapılacak tahkikat sonucunda tazminatın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 500,00-TL sürekli iş göremezlik, 500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplarn 1.000,00 TL ve 300.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 301.000,00-TL tazminatın davalılardan sigorta şirketi açısından dava tarihinden diğer davalılar açısından kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte (sigorta şirketi yalnızca maddi tazminattan ve poliçe limitleriyle sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, muhakeme masrafları ile ücret-i vekâletin davalı yanlara tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalılar ——vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı—— sevk ve idaresindeki ——–plakalı araç ile ——–istikametine seyir halinde iken karşı şeritten gelen bir aracın başka bir aracı hatalı sollaması ile bir anda araç ile burun buruna geldiği, davalının bu araca çarpmamak için biraz sağa doğru kaçtığı, ancak bu yolda ——-Köprü bağlantı inşaatı sebebi ile yolun üzeri oldukça tozlu olması, bu sebeple de hatalı solama yapan araca da çarpmamak için sağa doğru ani direksiyon kırmak zorunda kalan müvekkilimin kullanmakta olduğu araç sağ kaldırıma çarptığı, bu çarpmanın da etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybedince araç bu sefer sola doğru savrulmuş ve karşı yönden gelen ——- plakalı araç ile çarptığı, kazadan hemen sonra müvekkilim telefon ile ambulansı aramış ve olay yerine ambulans ve polis ekiplerinin gelmesini temin ederek olaya müdahalelerini sağladığı, daha sonra babasına haber vererek kazada yaralanan kişilere yardım edilmesini sağladığı, gerek müvekkilim gerekse ailesi olaydan sonra davacılara tedavi sürecinde desteklerini esirgememiş ve sürekli hastaneye giderek herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını tespit etmiş ve gerekli tıbbi müdahalelerin eksiksiz yapılmasını temin ettiği, davalının meydana gelen bu üzücü kazada bir kusuru söz konusu olmayıp kazaya sebebiyet veren ve plakası tespit edilemeyen karşı yönden gelen hatalı sollama yapan araç sebebiyet verdiği, iş bu sebeple müvekkilimin kusurlu olmadığı ve herhangi bir kasdı bulunmadığı bu kazadan sorumlu tutulması söz konusu olamayacağı, müvekkilim ve ailesi davacılara gerekli yardım ve destekleri sunduğu, davalının kazadan hemen sonra telefon ile ambulansı aramış ve olay yerine ambulans ve polis ekiplerinin gelmesini temin ederek olaya müdahalelerini sağlamıştır. Daha sonra babasına haber vererek kazada yaralanan kişilere yardım edilmesini sağladığı, gerek müvekkilim gerekse ailesi olaydan sonra davacılara tedavi sürecinde desteklerini esirgememiş ve sürekli hastaneye giderek herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını tespit etmiş ve gerekli tıbbi müdahalelerin eksiksiz yapılmasını temin ettiği, ayrıca davacı ——tedavi sürecinde şahsi karaları ile tedavi sürecini zorlaştırmış ve istemeden de olsa çocuğun alınmasına sebep olduğu, çocuğun alınması ile kazanın direk fiili bağı bulunmadığı, çocuk kazadan dolayı darbe almadığı, Yapılan risk analizi ile annenin talebi üzerine çocuk aldırıldığı, bu hususta tedavi gördüğü hastane ile yapılacak gerekli yazışmalar bu durumu ortaya koyacağı, davalının insani olarak yapması gereken tüm özeni ve ilgiyi gösterdiği, tüm bu sebepler müvekkilimin maddi ve manevi tazminattan sorumlu tutulması mümkün olmadığı, bir an için davacının manevi tazminata hak kazandığı varsayılsa bile talep edilen manevi tazminat oldukça fahiş bir miktar olduğu, kazanın meydana gelmesine kasdı veya kusuru ile sebebiyet vermemiş olan müvekkillerim aleyhine açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ettiği görülmüştür.
Davalı——- vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kusuru oranında olmak üzere, sürekli sakatlık halinde ——– Poliçesinde kişi başı azami 290.000,-TL ile sınırlıdır. Teminat limitini bildirmemiz davayı kabul anlamında olmadığı, dava gilekçesinde, davaçının kaza esnaşında araçta olduğu veya yaya olduğuna. jlişkin herhanal bir. bilgi verilmediği, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde ve kusuru oranında söz konusu olduğu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesine göre trafik sigortaları, aynı kanunun 85. Maddesine göre işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığı, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluğu da olmadığı, bilindiği üzere kaza sonucu üçüncü kişinin yaralanması ve/veya malul kalması söz konusu olduğu takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında yaralanan/malu! kalanlara veya vekiline tazminat ödemekle yükümlü olduğu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacıların tedavi gideri olarak yapmış oldukları harcamaların uygun olup olmadığı, malüliyet oranı, çalışabilecek durumda olup olmadığı, bir maluliyet söz konusu Ise bu zararlarının uzman bilirkişllerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiği, meydana gelen zarara ilişkin tazminatın ödenebilmesi için de; zarar görenlerin bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiği, davacının, avans falizi istemi yasaya aykırı olduğu, davaya konu uyuşmazlık tamamen “haksız flil”den kaynaklanmaktadır. Haksız filden kaynaklanan taleplerde de uygulanacak ancak kanuni faiz olacağı, bu nedenle talep edilen avans faiz talebi haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğu, avans faize ilişkin talebin reddi gerektiği, esasa ilişkin cevap hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davacı delillerinin tarafımıza tebliğine, davacının “Sürekli ve Geçici İş göremezlik” tazminine ilişkin talebinin reddine, tüm delillerin toplanması ve —— Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranının tespiti için davacının——İhtisas Dairesi”ne sevk edilmesine, yine “——-” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı —– “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik” tazminatının hesaplanmasına, davalı şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluğunun yukarıda açıkladığımız çerçevede ve azaml İlmit ile sınırlı olacağına, davanın kabulü halinde davacının kaza tarihinden itibaren avans faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, davalı şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklı davacının kaza nedeniyle yapmış olduğu masraflar ile manevi tazminat talebine ilişkin davadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, kazanın meydana gelmesinde sürücülerin kusur durumlarının ne olduğu, kusurun hangi tarafta olduğu, birlikte kusur varsa oranlarının ne olduğu, davacının yaralanması nedeniyle hiç çalışamadığı iyileşme süresinin ne olduğu, bu kazadaki yaralanması sebebiyle davacı ——kalıcı maluliyet ve buna bağlı olarak çalışma gücünden sürekli kayıp oluşup oluşmadığı, oluştuysa oranının ne olduğu, manevi tazminat talebi açısından, davacı——- çocuğunu düşürmesi (hamileyken düşük yapması) olayı ile trafik kazasındaki yaralanması arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, manevi tazminat için koşulların oluşup oluşmadığı noktalarıda toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı—— şirketine ait hasar dosyası dosyası, ——esas sayılı dosya aslı, poliçe, —— raporları ile hastane evrakları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı ve diğer deliller incelenmiştir.
—— esas sayılı dosyasında alınan trafik kusur bilirkişisi raporunda özetle; —– meydana gelen trafik kazasında asli ve tam kusurlu olduğu, müşteki ——- meydana gelen trafik kazasında kusursuz olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacının maluliyetinin tespiti yönünde dosyanın —— 25/02/2022 tarihli raporda özetle; mevcut belgelere ve Kurulumuzda yapılan muayene bulgularına göre; —–oğlu/kızı 13/06/1986 doğumlu—— 26/04/2015 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı; —– kırığı yaralanması nedeniyle iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, geçici iş göremezlik süresi içerisinde 1(bir) ay süreyle başka birinin yardımına gereksinim duyabileceği, geçici iş göremezlik süresi sonundan itibaren bacak kısalığı arızası nedeniyle olay tarihinde yürürlükte olan 03.08.2013 tarih 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikte yer almayan Ek-2, Ek-3 bölümleri için 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak değerlendirildiğinde; Gr1 XII(20e….0)A %3 Geçici iş göremezlik süresi sonundan itibaren E cetveline (yaşına) göre %2.2 (yüzdeikinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, aynı yönetmelik çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, —— yönelik, kırık/yaralanma alanı ile ilgili eklemleri içine alan ve yeni çekilecek olan iki yönlü direk —— asıllarının—–bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte teminen gönderilmesi halinde maluliyetinin yeniden değerlendirilebileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
—— rapor içeriği dikkate alınarak dosyanın yeniden ——İhtisas Kurulundan heyetçe alınan 09/09/2022 tarihli raporda özetle; 1986 doğumlu ——- hakkında düzenlenmiş adli belgelerde ve ——raporunda bulunan veriler değerlendirildiğinde, adli dosyada kayıtlı bilgilerde; rahim içi 12 haftalık gelişim gösteren gebeliği bulunan anne—— 26/04/2015 tarihinde araç içi trafik kazasına bağlı yaralanma ifadesiyle götürüldüğü hastanede yapılan muayene-tetkikleri sonrasında kalça kırıkları tanısıyla hastaneye yatırıldığı, —–incelemesinde —–kalp atımı bulunduğu, 27/04/2015 tarihinde yapılan ———kalp atımının olmadığı, rahim içinde öldüğünün tespit edildiği, bu nedenle —– yapıldığı, —- materyalinin —— incelemesinde elde edilen bulgular ve düşüğün oluş şekli dikkate alındığında; Rahim içi 12 haftalık gelişim gösteren —— düşüğünün annenin maruz kaldığı araç içi trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle gerçekleştiğinin oy birliği ile tanzim edilip mahkememize gönderildiği görülmüştür.Mahkememizin 22/01/2020 tarihli duruşmasında davacı vekili tarafından maddi zararlara ilişkin iken maddi zararlar konusunda sigorta şirketi tarafından taleplerin karşılandığından maddi tazminat talebimizin maluliyet araştırılmasının konusu kalmamış olup davacının kaza nedeniyle uğramış olduğu yaralanmasının ve bebeğinin kaybının oluşturduğu manevi zararlarının tazminine karar verilmesini talep ettiği, maddi tazminat talebimiz yönünden zararlarımız karşılandığından bu talebe ilişkin olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz de bulunmadığına ilişkin beyanda bulunulduğu görülmüş olup maddi tazminat talebi konusuz kalmış olduğundan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Davalı ——- poliçesi kapsamında manevi zararlardan sorumlu olmadığı değerlendirildiğinden hakkında açılan davanın reddine dair karar verilmiştir.
Diğer davalılar yönünden manevi tazminat talebinin ise; manevi tazminatın zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşıdığı, manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği; zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerektiği; takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olacak şekilde belirlenmesi gerektiği, tüm dosya kapsamına göre; olayın oluş şekli yanında, zararın davacılar yönünden ağırlığı, davalının asli ve tam kusurlu olduğu, davacıların olayın oluşumunda kusurunun bulunmaması, davacılardan ——–hem olay sonucunda bebeğini kaybetmesi hem de yaralanması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda, taktiren davacı —— 150.000,00-TL ve davacı——davalılar ——- aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, taktiren 75.000,00-TL manevi tazminatın 26/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
A-MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
-Davacının davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının, davacı ile davalı ——- şirketinin sulh olması sebebiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70-TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Maddi tazminat yönünden taraflarca vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
B-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
-Davalı ——yönünden açılan davanın manevi zarardan davalı sigortanın sorumlu olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat talebinin reddine,
-Davacı —— aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, taktiren 150.000,00-TL manevi tazminatın 26/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine ,
-Davacı ——- aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, taktiren 75.000,00-TL manevi tazminatın 26/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 15.369,75‬-TL harçtan başlangıçta alınan 1.028,27-TL peşin harcın mahsubu ile 14.341,48-TL nin davalılar —— alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacılar tarafından manevi tazminat yönünden peşin alınan 1.028,27-TL harcın davalılar —— alınarak davacılara verilmesine,
-Davacı taraf manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——nispi vekalet ücretinin davalılar ——- alınarak davacılara verilmesine,
-Davalılar ——- manevi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-esaslara göre belirlenen 12.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar ——- verilmesine,
2-Davacılar tarafından manevi tazimat davası yönünden yapılan 27,40-TL başvuru harcı, 800,25-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 827,65-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 620,74-TL nin davalılar ——- alınarak davacılara verilmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına (Maluliyete ilişkin alınan —— Kurumu rapor ücretleri maddi tazminat yönünden davacı üzerinde bırakılmıştır ),
3-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekili ve Davalılar —— vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.