Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/399 E. 2018/977 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/399 Esas
KARAR NO : 2018/977
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ : 16/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının, ——- yapacağı ithalat işlemi için müvekkili şirketin konteynerini kullandığını, ancak konteynere ülkemize ithali yasak eşya yüklediği için ——– Gümrük Müdürlüğünde konteynere el konulduğunu ve yasak eşyanın imhası nihetine gidildiğini, konteynerin yüklü olduğu, geminin ——– Limanına geliş tarihi 15.04.2013 olduğunu, konteynerin taraflarına iade tarihinin ise 04.02.2014 tarihi olduğunu, demuraj tarifesine göre geminin limana gelişinden itibaren ilk 7 gün serbest süre olduğunu, 8 ila 14. gün arası 35 USD / gün, 15 ila 21. gün arası 70 USD / gün, 22. Gün ve sonrası için 105 USD / gün demuraj ücreti hesaplandığını, konteynerin oluşan toplam demuraj ücretinin 29.610,00 USD iken, 3.045,00 USD’nin davacı tarafından ödendiğini, bakiye 26.565,00 USD demuraj alacakları kaldığını, demuraj tutarı olan 26.565,00 USD için davalıya 07.04.2015 tarihli fatura keşide edildiğini, ancak davalının,——. Noterliği’nin—— tarih—— yevmiye sayılı ihtarnamesi ile faturaya itiraz ettiğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün——- esas sayılı dosyası ile 26.565,00 USD asıl alacak, 114,63 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.679,63 USD alacak için davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, ancak davalı tarafından borca itiraz edildiğini, davalının, demuraj bedelinden dolayı kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince sorumlu olduğunu, 15.04.2013 tarihinde geminin —- limanına geldiğine dair davalıya —– ihbarında bulunulduğunu, davacı tarafından 14.06,2013 tarihli yazı ile konteynerin henüz boşaltılmadığı ve 14,06.2013 itibarıyla 6.510,00 USD demuraj tutarı oluştuğunu, günlük demurajın 105,00 USD olduğu ve fatura edileceğinin davalıya bildirildiğini, davalının ise 14.06.2013 tarihli yazıya cevaben, konunun Kaçakçılık Şube Müdürlüğüne intikal ettiğini, hukuki sürecin başladığı ve bu nedenle hukuki süreç sonuçlanıncaya kadar kendilerine keşide edilecek faturaların iade edileceğini 25.06.2013 ve bila tarihli yazılarla davacıya bildirildiğini, davalının, gümrüğe verdiği 27.08.2013 tarihli yazısıyla konteyner bekleme ücreti alacağının, acente tarafından kendilerine yansıtılacağını, mağdur olmamaları için konteynerin boşaltılmasına izin verilmesini istediğini, davalının gönderdiği 09.07.2013 tarihli yazısında ise konteynerdeki ürünün mahrecine iade işlemi başlatacaklarını bildirdiğini, kendilerine öncelikle ithalattan gelen konteyneri boşaltmaları ve oluşan demurajı ödemeleri aynı gün, 09.07.2013 tarihli yazıyla bildirildiğini, mahrece iade işlemlerine davalının başlamadığım, nihayet 01.04,2015 tarihli belge ile İthali yasak zehirli atığın, İzmit İzaydaş Atık tesislerine boşaltıldığının bildirildiğini, davalının hukuki süreç tamamlanana kadar faturaları iade edeceğine dair hukuki sürecin tamamlanmış olduğu anlaşılmakla 07.04.2015 tarihli fatura keşide edildiğini, davalının ise faturaya itiraz olarak ihtar gönderdiğini, davalıma yazısına cevap olarak 13.04.2015 tarihli gönderilen yazı ve takibatın sonuçlandığının anlaşılması nedeniyle faturanın keşide edildiğinin davalıya bildirildiğini, davalının, esasen eşya ithalatı kastı ile değil, —— imha edilemeyen zehirli atık maddeleri, ülkemiz limanlarına getirerek ülkemizde imhasını sağlama kastı ile hareket ettiği, davalının sorumluluğu, kusursuz sorumluluk ilkelerine tabi olmakla birlikte ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığını, davalı ile davacı arasında günlük demuraj tutarlarına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamakta olduğunu, davalının kendilerinin demuraj tutarlarını ödemek zorunda oldukları ve mağdur olmamaları için konteynerin boşaltılmasına izin verilmesini istediklerinin görüldüğünü, davalının, borcunu geciktirmek üzere müvekkilini oyaladığını ve nihayetinde aleyhine yapılan icra takibine, haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine ayrıca HMK 329. Madde hükümleri gereğince asgari ücret tarifesine göre davalının davayı en geç ilk duruşma gününe kadar kabul etmemesi halinde yargılama giderlerine ek olarak müvekkilinin tarafına ödeyeceği bir kısım ücrete karşılık asgari ücretin davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin merkezi ve İkametgah adresinin Sincan/Ankara olduğunu, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, davanın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini ve bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu konteynerin nakliyesinin 15.04.2013 tarihinde yapıldığını, işbu demuraj bedeli davasının ise 23.06.2015 tarihinde açıldığını, TTK’nun 1246 maddesi gereğince deniz taşımasında demoraj bedeli davalarının bir yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, ———- fabrikasından ayrı olarak,——-Bölgesindeki Fabrikasında Elektronik imalat yapmakta olduğunu, bu imalatlarda kullanacağı plastik parçaların imalatında, yurt dışından ithal ettiği plastik hammaddesi olan—ve — hammaddelerini kullanmakta olduğunu, bu hususun şirketin kapasite raporu ile ve bugüne kadar ithal ettiği —-ve —hammadde kayıtları ile de sabit olduğunu, müvekkili şirketin, bizzat —-Serbest Bölgesinde bulunan imalat fabrikasında kullanmak üzere, —- bulunan —- şirketine, ——olmak üzere toplam —– hammadde siparişi verdiğini, sipariş edilen hammaddelerin bedelleri satıcı——açılan ——– ile ödenmiş ve satıcı firma tarafından——- numaraları yazılarak sevk evraklarının müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili tarafından, —–limanından, —- serbest Bölge Gümrük müdürlüğüne aktarılan malların, —- Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü muayene memurlar tarafından yapılan göz muayenesi ve akabindeki laboratuvar incelemeler sonucunda evk belgelerinde yazıldığı şekilde Plastik hammaddesi madığı belirtilerek Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünce malların bulunduğu davacıya ait konteynere mühürlenerek el konulduğunu, ancak bu durumun oluşumunda müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan, satıcı rmanın adres ve irtibat adreslerinin temin edilerek bu malların akreditif şartlarına uygun olarak neden sevk edilmediğinin sorgulanması hususunda hiçbir iyi niyetli yaklaşımın davacı tarafından gösterilmediğini ve özellikie konteynerin kim veya kimler tarafından yüklendiği bilgisi ve belgeleri müvekkili şirketten saklandığını, müvekkili şirket tarafından akreditif ve sevk evraklarında isim ve adresi yazılı olan satıcı——–firmaya yapılan tüm e-mail ve telefonların cevapsız kaldığını, müvekkili şirketin, Gümrük Müdürlüğü tarafından mühürlenerek el konulan konteyner ve içerisindeki malların iadesi ve / veya imhası için tüm yasal yollara başvurulduğunu, öncelikle Gümrük Müdürlüğü tarafından mühürlenerek el konulan konteynerin içerisindeki malların, gümrük müdürlüğü kontrolünde bir başka yere nakledilmesi için izin alındığını ve davacıya ait konteynerin 04.02.2014 tarihinde boşaltılarak davacıya teslim edildiğini, bu şekilde davacının 04.02.2014 tarihinden itibaren müvekkili şirket ile hiçbir ilgi ve alakası kalmadığını, müvekkili şirket tarafından satın alınan başka bir konteynere gümrük müdürlüğü kontrolünde aktarılan mallar üzerinde, Gümrük Müdürlüğünün laboratuvar inceleme ve tespitlerin devam ettiğini ve sonuçta 31.03.2015 tarihinde bahse konu malların imhasına karar verilerek, imha işlemi gümrük müdürlüğü yetkilileri huzurunda tamamlandığını, davacının —- tarih ve —– sayılı demoraj faturasını,——–. Noterliğinin —-tarih ve —— yevmiye numaralı ihtarname ile iade ederken tüm bu hususların davacıya açıklandığını, bu itibarla davalı müvekkilinin gerek —— Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünce malların bulunduğu davacıya ait konteynerlerın mühürlenerek el konulmasında, gerekse söz konusu konteynerlerın davacıya teslimine ilişkin kendisine yüklenebilecek herhangi bir sorumluluğu ve ihmali davranışı söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; demuraj bedeli alacağına ilişkin düzenlenen faturaya dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı vekilince yapılan yetki itirazı, alacağın para alacağı olması dolayısı ile götürülecek borçlardan olduğu ve davacının dava açtığı tarihteki merkez adresine göre mahkememiz yetkili olduğu kabul edilerek yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Yine davalı vekilince zamanaşımı definde bulunulmuş ise de söz konusu alacağın gecikme bedeline ilişkin olduğu, kontyenerin davacıya 04.02.2014 tarihinde teslim edildiği ancak davalının savunmalarında ödeme yapılmamasına dayanak bildirilen hukuki sürecin 01/04/2015 tarihinde sonuçlandığı, davacı tarafında keşide edilen ihtarnameye davalı tarafından 14/04/2015 tarihli ihtarname ile yanıt verildiği, davalının dayandığı soruşturma süreci ile ihtarname keşide edilmesinin zamanaşımı süresini kestiği, huzurdaki davanın 23/06/2015 tarihinde açıldığı, dolayısı ile zamanaşımı defiinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, alacağa dayanak fatura suretleri ile taraflarca dosyaya sunulan deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü’nün——- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 22/04/2015 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …; borçlusunun … olduğu; takibin demoraj bedeli cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle 26.565 USD cari hesap alacağı, 114,63 USD işlemiş faiz olmak üzere 26.679,63 USD alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya 04/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 04/05/2015 tarihinde muhabere yolu ile sunulan itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 06/05/2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, huzurdaki davanın 23/06/2015 tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, istem ve savunmaların tartışılarak karşılanması için dosya öncelikle sigorta hukukçusu ————– tevdi edilmiş, söz konusu bilirkişi tarafından sunulan 02/05/2016 tarihli rapora davalı vekilinin itirazları kapsamında dosya rapor tanzimi için bu kez mali müşavir ——, Deniz Ticareti Uzmanı ——- oluşa heyete tevdi edilmiş, anılan bilirkişilerden oluşan bilirkişilerden oluşan heyet tarafından sunulan 01/11/2017 tarihli raporda belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle aynı heyetten alınan 16/01/2018 tarihli rapor HMK 282. Maddesine göre denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıya ait konteynere gümrükte el konularak davacıya geç tesliminden dolayı davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, bu geç teslimden dolayı davacının zararının oluşup oluşmadığı, varsa oluşan zararın hukuki niteliği ve miktarı, bu kapsamda takip tarihi itibariyle cari hesap alacağı sebebiyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali ile icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında konteyner kiralama hususunda yazılı olmayan sözleşmeye dayalı ticari ilişki kurulduğu, her iki tarafın bilirkişi incelemesinde envanter defterlerini ibraz etmediği ancak diğer defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığı ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, dava konusu edilen fatura alacağının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı yine davalı tarafından dava konusu edilen faturaya ilişkin yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığı, davacı tarafından sunulan “combined transport bill of lading” belgesinde dava konusu konteyner kiralamasında serbest zaman ve demoraj miktarı vb. hususların belirlenmediği, demoraj hesabının yapılabilmesi için başka bir belgenin de dosyada yer almadığı, davacının dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu alacak miktarına ilişkin yaptığı hesaplamanın da dayanağı olmadığı, söz konusu konteynerin 04/02/2014 tarihinde boşaltılarak davacıya teslim edildiği, davacının ancak ilgili dönemde boşaltılmayan konteyner’in kullanım/kitralama fiyatını talep edebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespit ile 20′ (inçlik) bir kullanılmış standart koyternerin piyasa değerinin 3.000 USD olduğunun belirtildiği, davacının da ancak bu tutarın KDV dahil miktarı olan 3.450 USD yi davalıdan talep edebileceği, fatura alacağını talep edemeyeceği, davalının takip öncesinde temerrüte düşürülmediği dolayısı ile işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile, İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 3.540,00 USD üzerinden iptaline, kabul edilen miktara, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca yıllık 3,25 ve değişen oranlarda Usd cinsinden yabancı para temerrüt faizinin uygulanmasına, asıl alacak ve işlemiş faize ilişkin fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak miktarı likit ve itiraz haksız göründüğünden kabul edilen miktar yönünden yabancı para cinsinin takip tarihi itibariyle satış efektif kuru üstünden takdiren %20 oranında hesaplanan 9.532,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, bunun yanında dava dilekçesi ile davacı tarafından HMK 329. Maddesi hükümleri uygulanması istenilmiş ise de yasal koşulları oluşmayan talebin reddi gerektiği ancak bu hususta bir karar verilmediği anlaşıldığından, eskiklik gerekçede giderilmiş okunan kısa karar gibi aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı yanın itirazın iptali isteminin İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında değerlendirilmesiyle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 3.540,00 USD üzerinden iptaline, kabul edilen miktara, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca yıllık 3,25 ve değişen oranlarda Usd cinsinden yabancı para temerrüt faizinin uygulanmasına, asıl alacak ve işlemiş faize ilişkin fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı likit ve itiraz haksız göründüğünden kabul edilen miktar yönünden yabancı para cinsinin takip tarihi itibariyle satış efektif kuru üstünden takdiren % 20’si oranında hesaplanan 9.532,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 648,07 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 859,81 TL’den mahsubu ile bakiye 211,74 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı vekiline veya ahzu kabze yetkili vekiline iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 648,07 TL’nin kabul ve red oranına göre (%13 kabul) 84,25 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 34,40 TL ilk masraf, 156,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, yargılama giderinin kabul-red oranına göre 281,50 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2.122,10 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.171,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2017