Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/380
KARAR NO : 2023/546
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/06/2015
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.05.2006 tarihinde saat 09:00 sıralarında sürücü —- sevk ve idaresindeki —-plaka sayılı kapalı kasa kamyoneti ile—- İlköğretim Okulu önünde yolcu indirmek
için aracını tamamen durdurması ve yolcu aracı tamamen terk etmesine müteakip —-Caddesi istikametine doğru devam ettirmek istemesi neticesinde —- istikametinden ilçe merkezine seyir halinde olan sürücü —- sevk ve idaresindeki plakasız motosiklete çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, müvekkilinin söz konusu kazada kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle müvekkilinde güç kaybının
meydana gelmiş olduğunu, müvekkilinin terzi olduğunu, müvekkilinin iş göremediği
zamanlarda % 100 bakıcıya ihtiyaç duyacağını, ayrıca refakatçi masrafının olacağını, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL nin olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkiline müracaat olmadığından davanın reddedilmesi gerektiğini, ayrıca aracın
işletenine ihbarda bulunulması gerektiğini, ayrıca kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, bu kapsamda 20.02.2019 tarihli yönetmeliğin baz alınması gerektiğini, ayrıca kusur tespiti yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin teminat dışı olduğunu,—-ödeme alınıp alınmadığı hususunun da incelenmesi gerektiğini, aktüerya hesaplamasının yeni genel şartlar baz alınarak TRH 2010 a göre yapılması
ve dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, beyan ile davanın
reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, 25/05/2006 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının maddi zarara uğradığını, davalı sigorta şirketinin oluşan zarardan KTK ve sigorta poliçesi gereğince sorumlu olduğunu, davacının maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davacının sosyal ekonomik durum araştırılması yapılmış, dava dışı—sigorta şirketinden sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —- Sulh Ceza Mahkemesinin—-sayılı dosyası celp edilmiş,—-Vergi Dairesinden davacının gelir bilgisi celp edilmiş, —–Başkanlığından davacının gelir durumu ve ödeme bilgisi celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, —- 28.06.2019 tarihli ve 26.07.2022 tarihli —– raporları alınmış, 30.01.2023 tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır. —- Kurumundan 28.06.2019 tarihli —- raporunda özetle, “…Kişinin dava konusu olay tarihli müracaat ettiği hastanede el 4. parmakta çıkık olduğunun bildirildiği, Kurulumuzda yapılan muayenede el 4. ve 5.parmakta kısıtlılık tespit edildiği, 5.parmaktaki kısıtlılığın dava konusu olay ile illiyetinin kurulamadığı, olay tarihli el grafisinin gönderilmesi halinde yeniden değerlendirilebileceği cihetle, Mevcut belgelere göre; 1.—ve —- oğlu, 01/02/1946 doğumlu, —– 25/05/2006 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —-karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 I (18Ba……….35)A %39×3/5=%23.4, Gr1 IX (4Baaa…..1)A %5×1/2×4/5=%2, Balthazard formülüne göre: %24.9, E cetveline göre %31.2 (yüzdeotuzbirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2.İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—- Kurumundan 26.07.2022 tarihli —-raporunda özetle, “…Mevcut belgelere göre; —-oğlu, 01/02/1946 doğumlu, —- 25/05/2006 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü kapsamında değerlendirildiğinde; Başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur….” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyetinin 30.01.2023. tarihli raporunda özetle, “…1- Kusur Yönünden Değerlendirme Sonucu :
Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu kapsamında maddi hasarlı, zincirleme
TRAFİK KAZASI olduğu,
Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir
bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında;
—-plaka sayılı araç sürücüsü—–% 75 kusur oranı ile ASLİ
KUSURLU olduğu,
Plakasız motosiklet sürücüsü —–% 25 kusur oranı ile TALİ
KUSURLU olduğu,Dosya muhteviyatında motosikletin plakasının bulunmadığının belirtilmiş olduğu ancak neden plakasının bulunmadığı huşunda bilgi, belge ve doküman bulunmadığı,bu kapsamda motosiklet sürücüsünün müterafik kusur yönünden değerlendirilmesinin Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu,
Her ne kadar Sn. Mahkemenin ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisinde olduğu belirtilmiştir. Tedavi/bakıcı/yol giderleri bakımından: Kaza nedeniyle yapılan tanı, tedavi ve kontrollerine ait giderlerin—-Kurumunca karşılanmış olduğu, Bu tedavi giderlerinin kurumun Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında olduğu, davacının
SUT kapsamı dışında tedaviye ait gideri bulunmadığı,
Yol Giderleri bakımından; 318,02 TL TL lik bir zararı oluştuğu, bu zararın %75 kusura isabet tutarının: 318,02 TL x %75 = 238,52 TL. hesaplandığı,
Bakıcı giderleri gerektiren tıbbi bir durumu olmadığı, Tazminat Yönünden Değerlendirme Sonucu : a) 25.05.2006 tarihinde geçirdiği trafik kazasında yaralanan davacı—-işgöremezlik zararının, —– plakalı araç sürücüsü —– % 75 kusur oranı
üzerinden;
Geçici tam işgöremezlik zararı : 3.505,92 TL.
Sürekli kısmi işgöremezlik zararı : 92.829,67 TL.
Toplam : 96.335,59 TL. hesaplandığı,
b) 25.05.2006 kaza tarihi itibariyle kişi başına sakatlanma ZMSS (Trafik Sigortası) limiti
57.500,00 TL. ve sağlık gideri limiti 57.500,00 TL.’dır. Buna göre hesaplanan toplam
96.335,59 TL. işgöremezlik zararının teminat limitini aştığı, Sigorta şirketi/Güvence Hesabı yönünden faiz başlangıç tarihinin, KTK. 99/1. maddesi
gereğince, sigorta şirketine gerekli belgelerle başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olması gerekmektedir. Dava —– karşı açılmış ise de, 09.07.2020 tarihli celsede davacı tarafın davayı Güvence Hesabı’na yöneltmesi talebinin kabul edildiği, davacı tarafın mahkemeye sunduğu 13.04.2021 tarihli dilekçesi ekinde, davacı tarafça Güvence Hesabı’na 02.06.2021 tarihinde başvuru yapıldığına ilişkin Güvence Hesabı’nın 02.06.2021 tarihli alındı kaşeli başvuru
dilekçesi örneğinin sunulduğu görülmektedir. Buna göre, faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin 08/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 61.269,44-TL’ye arttırdığını, buna ilişkin harcı ikmal ettiği görülmüştür.2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.Somut olayda, davacı 25/05/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, 25/05/2006 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve—- Kurulu raporuna istinaden %31.2(yüzde otuz bir nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği, sürekli veya geçici bakıma muhtaç olmadığının belirtildiği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sürücü —- yönetiminde bulunan —– plakalı aracın meskun mahalde seyir halinde iken aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması ve yolcu indirmek için sağa yanaştığında yolcuların emniyetle indirilmesine müteakip arkadan gelen araçlara ilk geçiş hakkını verdikten sonra trafik güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde sinyal vererek yola katılması gerekirken gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek yanlış manevra neticesinde kazada asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, plakasız motosiklet sürücüsü —– meskun mahalde seyir halinde iken aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması ve müteyakkız şekilde seyir halinde olması gerekirken gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek yanlış manevra neticesinde kazada tali ve %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç olan —– plakalı aracın kusuru olan %75 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, trafik kazası tarihi 01.01.2006 – 31.12.2006 tarihleri arasında dahili davalı güvence hesabının sakatlık ve tedavi gideri teminat limiti 57.500 TL olup, her biri yönünden ayrı ayrı sorumluluğu bulunduğu, davacının sürekli işgöremezlik tazminatının sakatlık teminat limit kapsamında, geçici ışgöremezlik ve tedavi gideri tazminatının ise tedavi gideri teminat limiti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile toplam 3.505,92 TL geçici iş göremezlik, 57.500,00-TL sürekli iş göremezlik ve 238,52-TL tedavi ve yol masrafı olmak üzere toplam 3.744,44-TL tazminatın tedavi gideri teminatı kapsamında, 57.500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının sakatlık teminatı kapsamında (dahili davalı Güvence hesabı yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) 02/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte dahili davalı Güvence Hesabından tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir.Davalı tarafından yargılama aşamasında ıslah ile zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması için, zarar gören tarafından failin yanında zararın da öğrenilmesi gerekir. Bedensel zararlarda, uğranılan zararın tespit edilebilmesi için, meydana gelen yaralanmanın niteliği de nazara alınarak, öncelikle zarar nedeniyle gerekli tedavi sürecinin bitmiş olması gerekir. Zira, tedavi devam ederken zarar gören kişinin sürekli ve geçici işgöremezlik durumu tam olarak tespit edilemez. Daha açık bir ifade ile, tedavi devam ederken kişinin yaralanma nedeniyle maluliyeti olup olmadığı ve varsa oranının ne olduğu tam olarak tespit edilemez. Davacının maluliyetinin ise yargılama aşmasında belirlendiği ve olaya ilişkin Sarıgöl Sulh Ceza Mahkemesi kararı nazar alındığında davalının zamanşaımı itirazının da yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. (Yargıtay—- HD. —- Esas —- Karar sayılı ilamı)Davalı tarafından dava konusu kaza sebebiyle oluşan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği de ileri sürülmüştür. Davacı plakasız motosiklet kullandığı anlaşılmakta ise de alınan bilirkişi raporu, olayın oluş şekli ve dosya kapsamı dikkate alındığında davacının kullandığı motosikletin plakasız olmasının kazanın meydana gelmesine ve zararın artmasına doğrudan bir tesiri olmadığından müterafik kusur indirimi yapılmaması gerektiğine kanaat getirilmiştir. (—- BAM —-HD.—- Esas —– Karar sayılı ilamı)
Davacı vekilinin tarafta iradi değişiklik talebi yerinde görüldüğünden davalı Güvence Hesabı davaya dahil edilmiş, davalı —- sehven dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirket—- sigorta yönünden (HMK 124 iradi taraf değişikliği kabul edildiğinden) anılan davalı yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay — HD.— Esas—— Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile toplam 3.505,92 TL geçici iş göremezlik, 57.500,00-TL sürekli iş göremezlik ve 238,52-TL tedavi ve yol masrafı olmak üzere toplam 3.744,44-TL tazminatın tedavi gideri teminatı kapsamında, 57.500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının sakatlık teminatı kapsamında (dahili davalı Güvence hesabı yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) 02/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte dahili davalı Güvence Hesabından tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Davalı —– sigorta şirketi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli karar harcı 4.183,61-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 206,00-TL harç olmak üzere toplam 235,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 3948,41-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 29,20-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 206,00-TL harç olmak üzere toplam 235,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,10-TL vekalet harcı, 273,15-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.035,00-TL adli tıp rapor ücreti, 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.341,45-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 5.339,27-TL sinin dahili davalı Güvence Hesabından tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.799,11-TL nispi vekalet ücretinin dahili davalı Güvence Hesabından alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için dahili davalı Güvence Hesabı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 25,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak dahili davalı Güvence Hesabına verilmesine,
10-Davalı —- lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —- Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.