Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/358 E. 2020/695 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/358 Esas
KARAR NO: 2020/695
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/06/2015
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında navlun akdinin kurulduğu, müvekkilinin davalı şirkete ait emtialann ———- arası kara nakliyesi işlerini üstlenmiş olduğu, üstlenilen edimlerin ifa edilmiş ve tamamlanmış olduğunu, taşıma işleminin gerçekleşmesine, taşıma konu emtialann alıcı adresine vasıl olmasına, teslim ve tahliyesi ile navlun alacağının yasal olarak TTK uyarınca muaccel olmasına karşın, davalı şirket tarafından müvekkil şirketin navlun ücretine ilişkin fatura bedelinin bugüne kadar ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine ———–sayılı dosyasından toplam — asıl alacak ve faizi bakımından icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibin — kısmının kabul edilerek dosyaya ödendiği, —- ise haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiği, müvekkilinin navlun alacağı likit bir alacak olduğundan davalının %20’den aşağı olmayan icra inkâr tazminatına da mahkûm edilmesinin gerektiği belirtilerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/2 hükmü gereğince avans faizi işletilmesi, davalının %20’den aşağı olmayan icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletHmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının —– tutanndaki alacak iddiasının tamamen asılsız olduğunu, davacının, müvekkili şirketin yurtdışından ithal ettiği meyve sularını taşıyan şirket olduğunu, davacı şirketin taşıma esnasında edimlerini yerine getirmeyerek müvekkili şirketin mallarına zarar verdiğini, ekte müvekkili şirkete ait hasar gören mallara ait hasar resimlerinin, davalı şirketin aracına ait plaka resminin, antrepo tarafından düzenlenmiş olan hasar tespit tutanağının, tutanağın alacaklıya mail yolu ile bildiriminin yer aldığını, mallann taşınması sırasında meydana gelmiş olan hasara ilişkin —- tutannda faturanın düzenlenerek — şirket personeli — tebliğ edildiğini, bu faturaya takip alacaklısı tarafından itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, Serbest Bölgeler Yönetmeliği’nin 39. maddesi ve TTK’nun 873, 874 ve 875. maddeleri uyanırca, davacının taşıma yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmeyerek mallara zarar vermiş olduğunu, müvekkili şirketin mağdur edildiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacı tarafından TTK uyarınca yasal süresinde teslim edilmemesi nedenleriyle müvekkilinin uğramış olduğu zarann ayrıca tazmini için dava ikame edileceği belirtilerek, davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmayan kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş,—- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu —- sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacının — tarihinde davalı aleyhine —- asıl alacak,— işlemiş faizi olmak üzere toplam —- üzerinden ilamsız icra takibi başlatıltığı, ödeme emrinin borçluya—-tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından sunulan —-tarihli dilekçe ile icra takibinde borcun —— kısmının kabul edilerek, bu kısmın üzerindeki—– asıl alacak kısmına ve takip ferilerine itiraz edildiği, borçlunun icra takibine kanuni süresi içinde itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle dosya alanında uzman taşımacılık sigortası alanında uzman ——– oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi heyeti tarafından sunulan —- tarihli raporda; kurullarında meyve suyu emtiasından anlayan uzman bilirkişi olmadığından, hasara uğradığı belirtilen emtiaların taşıyıcıya teslim edildiği —-tarihinde —- rayiç bedelinin tespit edilemediği, gerek sovtaj değerinin ve gerekse müterafik kusurun mevcut olup olmadığının tespiti açısından, —-tarihli hasar tutanağına konu hasann ne şekilde meydana geldiğinin açıklanması ve buna ilişkin fotoğraf vs. delillerin sunulması halinde net bir görüş sunulabileceği yönünde rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Söz konusu raporda belirtilen eksiklikler giderilerek; bu kez dosya bir gıda mühendisi de eklenmek suretiyle rapor tanzimi için —- ve hesap bilirkişi—- oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, anılan heyet tarafından sunulan —-tarihli rapor içeriğinde; söz konusu ürünleri teslim eden imzası bulunan —-şahsın kim olduğunun ispat edilmesi gerektiği, emtianın rayiç bedelinin bir kolu bedeli olarak —- olduğu, imha bedelinin hesaplanabilmesi için imha tespit tutanağı ve ne kadar imha bedeli ödendiğinin ispatı gerektiği, sovtaj değerinin ne kadar olduğunun ispat edilmesi ile hasar tutarı hakkında net bir görüş sunabileceği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Son olarak dosya daha önce rapor sunan taşımacılık uzmanı bilirkişinin bilirkişilik listesinden ayrılmış olması ve hakimlik mesleğine geçmiş olması sebebiyle nakliye uzmanı olan bilirkişi —– tevdi edilerek rapor alınmış anılan bilirkişi tarafından sunulan — tarihli bilirkişi raporunda; kesinleşen bakiye navlun alacağının —- olduğu yönünde görüş bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporlarının ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında uluslararası kara taşımacılığı işinden kaynaklanan navlun alacağı nedeniyle davacı tarafça başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali şartlarının bulunup bulunmadığı, taşıma sırasında davacı tarafça mala zarar verilip verilmediği, malı geç teslim edip etmediği ve böylelikle sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre, taraflar arasında taşıma sözleşmesine ilişkin ticari ilişki kurulduğu, davacının göndereni dava dışı şirket, alıcısı ise davacı şirket olan dava konusu taşımayı yine dava dışı alt taşıyıcısı vasıtasıyla yerine getirdiği, davacının taşıma ücretinden kaynaklanan alacağını talep hakkının doğup doğmadığının ya da davalının nakliye sürecinde hasar oluştuğu veya nakliyenin gecikmeli tamamlandığını ileri sürerek kesinti yapıp yapmayacağının belirlenmesinde CMR konvansiyonu kapsamında belirlenmesi gerektiği, davacının davalı şirket adına düzenlediği —tarihli navlun faturasına göre, — taşıma ücreti karşılığında — plakalı araçla komple kamyon hamulesi yük olarak taşıma sorumluluğunu üstlendiği —- toplam —-ürünün —-taşıma işinin göndereni dava dışı şirket alıcısı da davalı şirket olan uluslararası karayolu taşıma belgesi eşliğinde davacının alt taşıyıcısı dava dışı—–tarafından icra edildiği, taşınan yükün –palete istiflenmiş — alıcısı emrine araç sürücüsü —- iştiraki sağlanmak suretiyle düzenlenen tutanak ve ilgi sayılı CMR’ye konulan meşruhatla varış yerindeki gümrüklü antrepoda alıcısı emrine ———tarihi itibariyle çekinceli olarak teslim edildiği, davalı vekili tarafından hasarlı vaziyette teslim edildiği belirtilerek sunulan fotoğraflardaki ürünlerin markasının aynı olduğu, ancak araç hamulesi ile ilgili olmadığı hususunun bilirkişi raporuyla sabit olduğu, sevk aracına gönderen tarafından yüklenmiş olması gereken yükü paletlere konulduktan sonra güzergaha ve aracın muhtat salınımlarına uygun bir şekilde dorseye sabitlenmemesi ve paletlerdeki kolilerin —–duvarına doğrudan temasını önleyecek şekilde araya destek yastıkları konulmadan istiflenmesi halinde kolilerin zarar görebileceği hususunda araç sürücüsünün karşı çıkması ve çekince koyması gerektiği, her ne kadar CMR madde 17. hükmüne göre hasara uğrayan malların yüke ve güzergaha uygun bir şekilde ambalajlanmaması ya da hatalı ambalajlanmış olması yükün gönderici ya da bunlar adına hareket eden kişiler tarafından yüklenmesi ve istiflenmesi yüzünden oluşan hasardan taşıyıcının mesul olmayacağı ve kendisini tazminat bağlamında sorumluluktan kurtarabilecek kurtuluş beyyinelerinden istifade edebileceği öngörülmüş ise de, taşıyıcının taşıma senedine herhangi bir çekince koymadan yükü teslim almasına; yüke, ambalajına, istif şekline çekince koymadan teslim aldığı eşyayı alıcısı emrine hasarsız teslim edememiş olmasına bağlı olarak araç sürücüsünün yüke özen yükümlülüğünün ihlalden doğan kusuru sebebiyle ihlalden doğan kusurunun taşıyıcının kendi kusuru hükmünde olması sebebiyle müterafik kusurun söz konusu olduğu ve bilirkişi raporunda belirtilen kanaatin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, davacı taşıyıcının kusurunun— oranında belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda bilirkişi raporunda hesaplanan ——-hasarlı ürünlerinin bedeline — olan navlun ücretinden hasarlı kısma isabet eden —- miktarınca tazminat bağlamında sorumluluğunun olduğu, söz konusu tutarın davacının yukarıda belirlenen %50 kusur oranı üzerinden sorumluluğunun —- olduğu ve bu tutarın davacının iş bu davaya konu ettiği bakiye alacak miktarı olan—çıkarılması ile —davalıdan talep edebileceği kanaatine varılarak; davanın kısmen kabulü ile ——sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın —– alacak miktarı yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan ——- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım ile ilgili olarak davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair bir emarenin dosyaya yansımadığı değerlendirilerek kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile —- dosyasına davalı yanca yapılan itirazın —- asıl alacak miktarı yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan 1.289,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım ile ilgili olarak davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair bir emarenin dosyaya yansımadığı değerlendirilerek kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Karar harcı 440,18 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 100,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 330,00 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 127,88 TL ilk masraf, 193,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.021,18 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.347,09 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.850,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2020