Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/338 E. 2019/1130 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/338 Esas
KARAR NO : 2019/1130

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/06/2015
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının, ——- ortağı olduğu, 2007 yılından itibaren ————– ithal ve————şirketinin —– yetkili tek satıcısı olduğu, şirketin ——- firmasından toplam satın alması yıllık 300.000 Euro, şirketin yurt içindeki aylık cirosu ise 250.000,00 TL seviyelerinde olduğu, —- müvekkiline ortaklık teklif etiği, bunun neticesinde davacı müvekkili ile —- yönetim kurulu üyesi olacağı bir anonim şirket kurulmuş olduğu, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davacı müvekkili ile —- yönetim kurulu üyesi olmasına karar verilmiş olduğu, üyelerin her biri, 5.000.00 TL’ye kadar olan ödeme ve müşterek imza yetkisi verildiği, şirketin kuruluşundan sonra müvekkilinin kendi şirketinde bulunan ürünleri yeni kurulan ——- geçişi sağlamaya çalışıldığı, depoda bulunan malların sayımı yapıldığı ve davalı şirkete fatura edildiği, davalı şirketin de bu faturaları kayıtlarına işlemiş olduğu, yeni kurulan şirket adına —-yeni ürün siparişleri verildiği, malların ihtisas gümrüğü olan —-getirildiği, ancak —- gümrük işleri biraz uzun sürdüğü, bu süreçte yeni şirketin çay ihtiyacı olduğu için acil ihtiyacı gidermek adına yeni şirketin satışlarında kullanmak ve gümrükten gelen yeni şirketin malından geri alınmak üzere bir tutanak karşılığı borç olarak vermiş olduğu, bu nedenle fatura düzenlememiş olduğu, davacı müvekkilinin kendi şirketinden yeni kurulan şirkete verilen ve verilecek faturaların toplam bedelinin 702.946,51 TL olduğu, davalı şirket ortakları tarafından da kabul edilerek şirket kayıtlarına girmiş olduğu, davalı şirket ortaklarından —- yeni kurulan şirkete aktarılan malların iade alınması ve maliyet analizleri yapıldıktan sonra yeniden fatura edilmesi konusunda 29.12.2014 tarihli protokol yaptıkları, 2015 yılında davacı müvekkilinin bu maliyet analizlerini çıkardığı, davalı ortaklara teslim etmiş olduğu, yeniden faturalandırmak istediğinde küçük bir kısmım kabul ederek geriye kalan kısım hususunda müvekkilini oyalamış oldukları, hali hazırda davacı müvekkilinin kesemediği faturalar sebebiyle davalı şirketten yaklaşık 385.830,00 TL alacağı bulunduğu, şirket ana sözleşmesi ile belirlenen sermaye paylan ödenmediği gibi müvekkilinin alması kararlaştırılan maaşın da ödenmemiş olduğu, hatta müvekkilinin maaşının 10,000,00 TL’ye düşürülmek istenmiş olduğu, davalı şirket ortakları —- şirket kuruluşunda 400.000,00 TL sermaye taahhüt etmiş olmalarına rağmen 100.000,00 TL’lik kısmını yatırdığı ve bundan sonra şirkete her hangi bir sermaye yaürmadığı, şirketi kendilerine borçlanacak şekilde hareket ettikleri, ayrıca şirkete mal atom için taahhüt edilmiş olan 500.000 Euro’nun da sadece 220.000 Euro’ luk kısmını ödeyerek mal alımı yapmış oldukları, kalan kısım için mal alımı yapılmadığı, böylece büyüme hedefi de gerçekleşmemiş olduğu, hatta personel maaşları bile ödenemez hale geldiği, davalı şirket ortaklarının müvekkilinden habersiz olarak hareket etmeye ve onu saf dışı bırakmaya çalıştıkları, davalı şirket ortakları ——– ortaklar arasındaki güven ilişkisini zedeleyecek şekildeki hareketlerinin giderek artmış olduğu belirtilerek; davalı şirkete öncelikle tedbiren kayyım tayin edilmesi, davalı şirketin feshine karar verilmesi, davacı müvekkilinin, davalı şirketteki payının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin belirlenerek davacı müvekkiline ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı —- cevap dilekçesinde özetle, iş bu dava ile şirketin feshi veya ortaklıktan çıkarılması talep edildiği, davalı şirketin feshini gerektirecek haklı bir sebep bulunmadığı, davalı şirketin halen faal olduğu, ticaretine devam etmekte olduğu, davacı şirketin müvekkil şirket ortaklığından çıkarılmasının müvekkili şirket için de uygun olacağı, davacı ortağın davalı müvekkil şirkete büyük zararlar vermiş olduğu, şirketten belirli aralıklarla paralar almış olduğu, geri iade etmediği gibi harcanan yerleri de belgeleyemediği, bu tutarın yaklaşık olarak 236.474,57 TL civarında olduğu, müvekkili şirketin yurt dışından ithal ettiği mallan gümrükte çalarak ——- satmış olduğu, buradan şirketin 90.619,61 Euro zarara uğramış olduğu, ayrıca müşterilerin ödemeleri eski şirketin hesabına yapmalarını sağlayarak buradan da 159.675,00 TL kendi lehine kazanç sağlamış olduğu, şirketin uğramış olduğu zararlara yönelik İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/630 Esas dosyası ile tazminat davası açıldığı ve davanın halen devam etmekte olduğu, aynca İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı —– soruşturma numaralı dosyası ile davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, davacı ortağın, müvekkili şirkete büyük zararlar vermiş olduğu, güven duygusunu değil zedelemek böyle bir duygu bırakmamış olduğu, böyle bir ortağın şirketin devamı ve ticari hayatın gereği ortaklıktan çıkmasının çok isabetli bit karar olacağı kanaatinde oldukları, müvekkili şirketi bugüne kadar zora sokan tek ortağın davacı olduğu, 5.000,00 TL’nin üstündeki işlemler için müşterek imza gerektiğinden şirketin ticari hayatına devam edebilmesi için davacının bu ortaklıktan çıkması gerektiği, birlikte çalışma ihtimali kalmadığı, davacının her hangi bir sermaye bedeli ödemediği, onun ödemesi gereken bedeli de diğer ortakların ödemiş olduğu, bunun dışında şirkete borçlan bulunduğu, sayın mahkemeden tüm bu hususlann gözetilerek dununa en uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüme karar verilmesinin talep edildiği, yukanda izah edilen nedenlerle; şirketin feshi talebinin reddine, davacının şirket olan borçlarından ve kötü niyetli eylemlerinden dolayı pay bedelinin ödenmeden ortaklıktan çıkmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletılmesine karar verilmesi talep edilmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı vekili 18/06/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK nun 307. ve devamı maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. Davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL’nin yatırılan 56,90 TL’den(peşin harç) mahsubu ile 12,50 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yar olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.