Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/279 E. 2019/654 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/279 Esas
KARAR NO:2019/654
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2015
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıdan kırıcı satın aldığını, davalının ——– marka, —–model —— tarihinde, —- model ———- tarihinde teslim aldığını—– modelin ——- tarihli garanti tescil formu imzalanarak çalışır, eksiksiz şekilde davalıya teslim edildiğini, —— modelinin satışı için ise —– tarihinde satım sözleşmesinin kurulduğunu, davacının sözleşmeye göre makinayı erken teslim ettiğini, ——- modeli için makinenin kullanımı ile ilgili davalının şirket çalışanlarına tanıtım, çalışma, emniyet talimatları, operatör için arıza tespiti, çalıştırma öncesi kontrol, bakım talimatları ile ilgili eğitim verildiğini, makine ile birlikte yedek parça, bakım onarım, operatör ve teknik el kitabının da teslim edildiğini, uygun şekilde makinanın montajının tamamlandığını, çalışma performanslarının kontrol edildiğini, bu hususların —— tarihli formda açıkça görüldüğünü, —— modeli için de—– modeli için uygulanan prosedürler takip edilerek ——- tarihinde tüm kontrol yapılarak eksiksiz ve çalışır durumda davalının şantiye şefi —— teslim edildiğini, makinanın kullanma kılavuzunun girişindeki bilgilere göre makinanın her çalışmasından önce üzerindeki cıvataların ve somunların sıklığının kontrol edilmesi gerektiğini, gevşeyenlerin sıkılmasının gerektiğini, günde iki kez kontrol edilmesi gerektiğini, gevşemeden dolayı ortaya çıkacak hasardan ve arızadan garanti kapsamında davacıya sorumluluk yüklenemeyeceğini, ayrıca nelerin garanti kapsamına girmeyeceğinin belirtildiğini, davalının kılavuzlardaki kullanıma aykırılığından dolayı davacının arızalanan makineler için servis hizmeti verdiğini, her bir servis hizmeti ve değişen yedek parça için servis iş formunun düzenlendiğini, bunun davalı ve davacı çalışanları tarafından imzalandığını, düzenlenen servis iş formlarının ——TL. tutarlı, —– numaralı, ———- tarihli——TL. tutarlı, —- numaralı, ——- tarihli——-L. tutarlı, —-numaralı, —– tarihli——TL. tutarlı, ——numaralı, ——– tarihli—–TL. tutarlı,—- numaralı, —- tarihli—-TL. tutarlı, —numaralı, ——– tarihli (toplamda —-TL.) olduğu, düzenlenen bu servis iş formları için ——- tarihli, ———— nolu, ————-TL. tutarlı—————-tarihli, —— nolu, ——————-TL. tutarlı———tarihli, —— nolu, ———-TL. tutarlı—————————- tarihli, —— nolu, ——TL. tutarlı————– tarihli, —— nolu,——TL. tutarlı——– tarihli, ——- nolu, ——-TL. tutarlı faturaların düzenlendiğini, fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere şimdilik davacının alacağının 42.505,96TL. olduğunu, faturaların ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 7. İcra Müd. ——–E. sayılı dosya ile icra takibine girişildiğini, davalının verilen servis hizmetini kabul etmekle birlikte icra takibine dayanak yapılan servis iş formunun alacak miktarını belirleyici niteliğinin olmaması gerekçesi ile borca itiraz ettiğini, davanın belirsiz dava değil, kısmi alacak davası olduğunu, ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 11.12.2014 tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğünü belirtmiş ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 42.505,96TL.lik alacağın davalıdan tahsiline, ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 11.12.2014 tarihinden ticari avans faizinin yürütülmesine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; miktarı belli bir alacakla ilgili olarak belirsiz alacak davasının açılamayacağını, davacının bahsettiği sözleşmenin davalıya tebliğ edilmediğini, davanın makinanın alım satım sözleşmesi ile ilgili olmadığını, servis hizmeti bakımından taraflar arasında sözleşmenin bulunmadığını, davalıya verilen servis hizmetinin olmadığını, davacının servis hizmetini —— verdiğini, yetkili mahkemenin ——– olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesinin gerektiğini, servis iş formlarının ve faturaların icra takibine ve işbu dava dosyası ile davalıya tebliğ edilmediğini, makinaların davacı tarafından montajı yapılarak davalıya teslim edildiğini, makinaların vaat edilen özellikleri taşımadığının makinaların çalıştırılması esnasında anlaşıldığını, talimatlara uygun kullanılmalarına rağmen makinaların belirtilen özelliklerde olmadığından arıza yaptıklarını, garanti kapsamından arızanın giderilmesi için davacıya müracaat edildiğini, iki makinanın davacı çalışanı tarafından teslim alınarak ———–’ne götürüldüğünü, makinaların parça değişimi esnasında yanlış montaj yapılmasından dolayı makinelerin çalıştırılamadığını, iki makinanın atıl vaziyette atelyede durduğunu, garanti kapsamında olduğundan hizmet bedelinin davalıdan talep edilemeyeceği, ——- numaralı servis iş formlarında yazan işlerin yapılmadığını, yapılmış olsa bile bu işlerin garanti kapsamında olduğunu, davacının arıza üzerine davalının iş kaybına uğramaması için iki adet demo makine gönderdiğini, demo makinelerin de geldikleri gün arıza yaptıklarını, servis iş formlarının bu demo makinelerine ilişkin olduğunu, hangi makine için ne servis hizmetinin yapıldığının belirli olmadığını, bunun ispatlanması gerektiğini, servis formlarının satın alınan makinelere ilişkin olmadığını, davalı çalışanlarının servis iş formlarının altına imza atmadıklarını, satın alınan makinelere ait sökülen parçalar iade edilmeden demo makinelerle birlikte davacı tarafından götürüldüğünü, davalının başka bir firmadan makine temin etmek zorunda kaldığını belirtmiş ve davanın reddine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflara arasında düzenlenen satış sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya satışı gerçekleştirilen makineneye dair verilen teknik servis hizmetinden doğan alacağın tahsili için açılan kısmi alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiş, bilirkişi raporuları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı vekilinin davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı yönündeki savunmasına karşılık olarak davacı vekilince davanın kısmi dava olarak açıldığının belirtilmesi sebebiyle bu husustaki dava şartı noksanlığı hakkında karar verilmemiştir.
Davalı vekilinin mahkemenin yetkisine ilişkin yapmış olduğu ilk itirazın ise tarafları arasında kurulan sözleşmede ihtilaf halinde Kadıköy/ İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtilmiş olması sebebiyle anılan yerin mahkememiz yetki sınırları içerisinde olduğu değerlendirilerek HMK 17 maddesi uyarınca yetki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyası celp edilerek incelendiğinde 01/12/2014 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı, borçlusunun ise davalı şirket olduğu, takibin 8 adet fatura dayanak gösterilmek suretiyle 68.932,00-TL alacağın davalıdan genel haciz yoluyla takibine ilişkin ilamsız takip olduğu, anılan takibin itiraz üzerine durduğu ve başkaca bir işlem yapılmadığı görülmüştür.
Dava dışı ————davalı çalışanı olup olmadığı hususunda ilgili ———— yazı cevabı ve davalı yanın bağlı bulunduğu ———-Dairesi Müdürlüğünden dava konusu edilen 9 adet faturaya ilişkin BA/ BS formları celp edilmiş taraf vekillerince sunulan sözleşme, kullanım kılavuzları, garanti belgesi, teknik servis hizmetine ilişkin belgeler ve düzenlenen fatura suretleri ile kargo alındı belgesi suretleri incelenmiştir.
Servis formlarının altında davalı adına ——- isimli kişinin imzasının yer alması sebebiyle bu kişinin davalı çalışanı olup olmadığına dair celp edilen ———— tarihli yazı cevabında; —– davalı şirketin bünyesinde —————– dönemleri arasında davalının şirketinde çalıştığı görülmüştür.
Davalının celp edilen 2015 yılı BA formunda davacı adına her hangi bir fatura bilgisine rastlanılmadığı görüllmüştür.
Taraf delilleri toplanmış, taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde ve belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve öncelikle davalı yanın 2014-2015 yılları ticari defterlerinin bir Mali Müşavir eşliğinde incelenerek rapor tanzimi için Adana Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- talimat sayılı dosyasına bilirkişi mali müşavir ———– tarafından sunulan 11/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda davalının incelenen 2014 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu ve 2014 yılında kurulan ticari ilişkiden dolayı davalının davacıya 6.902,84-TL borcunun olduğu, bu borcunda dava dilekçesinde talep edilen 2015 yılı faturaları ile ilgisinin olmadığı, dava konusu faturaların davalı tarafından davacıya iade edildiği yönünde kanaati bildirir raporun sunulduğu görülmüştür.
Dosya daha sonra davacı yanın ——– yılı ticari defterlerinin incelenmesi için Mali Müşavir ——- tevdi edilmiş anılan bilirkişi tarafından sunulan 21/02/2017 tarihli raporda davacı tarafından sunulan ve 2015 yılına ait düzenlendiği belirtilen 07/04/2015 tarihli 6 adet faturaya ilişkin olarak ilişkili oldukları belirtilerek sunulan servis formlarının altında ———isimli kişinin isim ve imzasının bulunduğu, yapılan işin hangi mahiyette olduğu ve davalıya teslim edilen makineler ile ilgisinin bulunup bulunmadığı, uzmanlık alanı dışında olduğu, davalı şirketin davacının hesabına borç olarak kaydettiği ——- tarihli ——- nolu 1.604,80-TL tutarındaki iade açıklamalı faturanın davalı şirketin faturalarında kayıtlı iken davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve 8.507,64-TL alacağının bulunduğu ile ilgili tarafların ticari defterlerinin bir birini teyit ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
Belirlenen hukuki ihtilaf noktalarının değerlendirilmesinin teknik incelemesi gerektirmesi sebebiyle dosya makine mühendisi bilirkişi ———-, nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi Dr. ———— ve daha önce rapor sunan Mali Müşavir bilirkişi ——- oluşan heyete tevdi edilerek taraf iddia ve savunmalarını karşılar ve tartışır şekilde rapor alınmış anılan bilirkişiler tarafından sunulan 13/09/2018 tarihli raporda uyuşmazlığın satış sözleşmesi gereğince teslimin yapılmasından sonra makinede çıkan arızanın giderilmesine için yapılan onarım bedeline ilişkin faturaların davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle alacak iddiasına yönelik olduğu, makinalarda arızanın giderilmesi için yapılan faaliyetin garanti kapsamı içinde olması gerektiği bu hususunun davacının, makinelerin arızasını garanti kapsamında giderme borcu doğurduğu ve vekalet sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, teknik bilirkişi raporunda satışa konu ——— model makinaya ilişkin olarak hidromotor arızasının garanti kapsamında onarılması gerekeceği, değiştirilen diğer parçalar da hidromotor değiştirildiği için değiştirilmiş olup tamamının garanti kapsamında olması gerektiği, bu durumda davacının, —— tarihli, ——-sayılı,——-TL. tutarındaki fatura bedelinin talep edilemeyeceği, hidromotor ikinci defa arızalanmış olup ekipmanın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, değiştirilen diğer parçalarda hidromotor değiştirildiği için değiştirilmiş olup tamamının garanti kapsamında olması gerektiği, bu durumda davacının —— tarihli, —– sayılı,—–TL ve ——— tarihli, —– sayılı, ——- TL.lik fatura bedellerini talep edemeyeceği, —— model makinaya ilişkin olarak ise garanti kapsamındaki mil ile birlikte değiştirilen 2 adet takoz ve 10 adet cıvata ile işçiliğin tamamının garanti kapsamında olması gerektiği, bu durumda davacının ———- tarihli, —- sayılı, ——— TL tutarındaki fatura bedelini talep edemeyeceği, hidromotorun üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, değiştirilen diğer parçalarda hidromotor değiştirildiği için değiştirilmiş olup tamamının garanti kapsamında olması gerektiği, bu durumda davacının —– tarihli, ———— sayılı, —–TL. ve —— tarihli, —— sayılı, ——TL.lik fatura bedellerini talep edemeyeceği, dolayısıyla vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler barındıran ticari ilişkide davacının davalıdan her hangi bir alacak talebinde bulunamaycağı yönünde ki kanaati bildirir rapor denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, satım sözleşmesi gereğince teslimin yapılmasından sonra makinede çıkan arızanın giderilmesine için yapılan onarım bedeline ilişkin faturaların davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle davacının düzenlediği faturalara dair davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, söz konusu iş görme ediminin satış sözleşmesi ekindeki garanti sözleşmesi kapsamında olup olmadığı, davacının vermiş olduğu hizmete dair davalıdan alacak talebinde bulunup bulunmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında iki adet kırıcı makinesi satışına dair yazılı satış sözleşmesinin kurulduğu, sözleşme konusu malın eksiksiz olarak davalıya teslim edildiği, davacı tarafından söz konusu makinelere ilişkin teknik servis hizmeti verildiği, uyuşmazlığın verilen hizmetin garanti kapsamında değerlenderilip değerlendirilmeyeceği ve davacının söz konusu hizmet bedellerinin davalıdan talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı, tarafların incelenen 2014-2015 yılları ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının ticari defterlerine göre davalıdan dava tarihi itibariyle 42.505,96-TL alacaklı olduğu, söz konusu miktarın 8.507,64-TL’sinin 2014 yılından doğan alacak geri kalanın ise 2015 yılında düzenlenen faturalara ilişkin olduğu, davalının talimat mahkemesince incelenen ticari defterlerine istinaden ise 2014 yılı itibariyle davalının davacıya 6.902,84-TL borcunun bulunduğu, 2015 yılına ilişkin her hangi bir ticari ilişkinin bulunmadığının bildirildiği, tarafların 2014 yılı ticari defterlerindeki 1.604.80-TL farkın ise davalı şirketin davacının hesabına borç olarak kaydettiği 29/08/2014 tarihli aynı tutarlı iade açıklamalı faturadan kaynaklandığı, söz konusu faturanın davacının ticari defterlerinde yer almadığı ve bu faturanın davacıya teslim ve tebliğ edildiğine ilişkin bir delilin bulunmadığı, davalı çalışanlarının servis iş formlarının altına imza atmadıklarını savunmuş olsa da celp edilen ——- yazısı ile tarihler karşılaştırıldığında servis formalarının düzenlendiği tarihler arasında bu şahsın davalı şirketin çalışanı olduğu, teknik bilirkişi raporunda ise makinalardaki arızanın giderilmesi için yapılan faaliyetin garanti kapsamı içinde olduğunun belirtildiği, davalı, servis hizmeti bakımından taraflar arasında sözleşmenin bulunmadığını, davalıya verilen servis hizmetinin olmadığını savunmuş olsa da garanti kapsamında onarım hizmetinin verilmesine yönelik vekalet sözleşmesinin, TBK m. 502 ve 12 hükümlerince herhangi bir geçerlilik şekline tabi olmadığı, sözlü dahi yapılabilceği, dosya kapsamından onarım hizmetinin verildiği anlaşılmakla sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu, bu durumda davacının, makinelerin arızasını garanti kapsamında giderme borcunun, vekalet sözleşmesinin uygulama alanını doğurduğu ve işgörme edimine ilişkin borcun bedelsiz olarak yerine getirilmesi gerektiği, zira davacının yaptığı işgörme faaliyeti satım sözleşmesinden doğan garanti yükümlülüğü kapsamında olduğundan davacıznz bir bedel talep edemeyeceği, somut olayda vekalet sözleşmesi uygulama alanı bulacağından malda ortaya çıkan gizli ayıbın uyuşmazlık yönünden etkisinin bulunmayacağı, satım sözleşmesi gereğince gizli ayıptan söz edilmeyeceğinden ayıba ilişkin TBK m. 219 vd. hükümleri uygulama alanı bulmayacağı; çünkü uyuşmazlığın satım sözleşmesinden doğan borçlardan kaynaklanmadığı anlaşıldığından garanti kapsamında davacının verdiği işgörme hizmetinin vekalet sözleşmesinde vekilin “bedelsiz” işgörmesi olduğu doğurması sebebiyle davacının davalıdan düzenlediği faturalara dair alacağının bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli karar harcı 44,40-TL’nin peşin olarak yatırılan 725,90-TL’den mahsubu ile 681,50-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa idesine
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.025,66-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/05/2019