Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/274 E. 2020/864 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/274 Esas
KARAR NO: 2020/864
DAVA : İtirazın İptali(Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2015
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İİtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin———kanunlarına göre kurulduğunu,——- adresinde faaliyette bulunduğunu, taraflar arasında demir satın alınmasına ilişkin bir mutabakat sağlandığını, davacı şirketin davalıya —–karşılığında demir satın alacağını, söz konusu demir alımı için davalı tarafından düzenlenen proforma faturaya istinaden toplam demir bedelinin —- tekabül eden —- tutarında avans ödemesinin ——-tarihinde gerçekleştirdiğini, davacının yollanan avans karşılığında malların yollanmasını bir çok kez talep ettiğini ancak davalının malları yollamadığını, bunun üzerine davalıdan avansı geri yollamasını talep ettiklerini, davalının geri ödeme yapmadığını, bunun üzerine — tarihinde davalıya ihtarname yollandığını, ihtarnamenin —–tarihinde davalı çalışanı tarafından teslim alındığını, avans ödemesinin ihtarnameden sonra da geri ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine —– dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının yetki itirazı üzerine ——— sayılı dosyası ile tekrar ödeme emri yollandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının yapmış olduğu ödemenin banka kayıtlarıyla sabit olduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu, itirazının iptalini, takip konusu meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanları kabul etmediklerini, iddia edildiği gibi bir alacağın söz konusu olmadığını, davacı şirketin dava dilekçesinde davalı şirketle olan ticari ilişkisini eksik açıkladığını, bu durumun tarafların ticari defterlerinden anlaşılacağını, davalı şirketin herhangi borcu bulunmadığını, borcu kabul etmemekle birlikte bir başka itirazlarının ise TTK’nin 87, 88, 95 vd. maddeleri uyarınca taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir cari hesap mukavelesi bulunmadığını, bu nedenle de likit bir alacaktan söz edilemeyeceğini, davacı taraf dava dilekçesinde mail yazışmalarını delil olarak gösterdiğini, oysa mailleri delil olarak kabul etmenin mümkün olmadığını, her zaman mailler üzerinde oynama yapmak suretiyle değiştirmenin mümkün olduğunu, bu nedenle maillerin delil olarak kabul edilemeyeceğini, kaldı ki iddia edildiği gibi bir durum olsa dahi TTK ve BK gerekse de emsal kararlardan da anlaşılacağı üzere peşin satışlarda mal tesliminin aynı anda yapılacağını, bunun bir ticari karine olduğunu, zira demir çelik işinde de peşin satışla birlikte mal teslimi yapıldığını, bu nedenle davacının iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu beyan edip huzurda görülmekte olan davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisi dolayısıyla avans olarak gönderildiği iddia edilen paranın mal teslimi olmaması iddiasına dayalı olarak geri iadesi istemi ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilip dosya içerisine alınarak incelenmiş, ihtarname ve taraflar arasındaki mail yazışmaları incelenmiş, banka kayıtları celp olunmuş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7251 sayılı yasa ile basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —– İcra Müdürlüklerinde —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- borçlusunun——olduğu; takibin ön ödeme miktarının iadesi istemi açıklamasıyla ——– avans ödemesi iadesi ve —-işlemiş faiz toplamı—- alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde —– tarihli dilekçe ile yetkiye, borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, yetki itirazının kabulü ile dosyanın—dairesine tevzi edildiği, ——- dosyasında yeniden düzenlenen ödeme emrinin—– tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde——- tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı davacıya tebliğine ilişkin bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı dolayısıyla —– hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın —— tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve davalı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca öncelikle davalı tarafın tüm ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, birden fazla kez inceleme yapılması yönünde ara karar kurulmasına ve davalı tarafın hem vekili hem de şirkete ayrı ayrı tebligat yapılmış olmasına rağmen belirlenen inceleme günlerinde davalı tarafın hazır bulunmadığı, defterlerini ibraz etmediği, soyut mazeret dilekçeleri sunduğu görülmüştür. Yargılamanın gelinen aşamasında davacı tarafın —— şirket merkezinin bulunması sebebi ile davacının iddiasına dayanak gösterdiği tüm kayıtlar mahkememize ibraz edilmiş ve dosyada toplanan tüm deliler, banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler tarafından —— tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle,” Davacı olan ——- Şirketi’nin —– faaliyet göstermesi, bu yüzden davacı şirketin ———- tutmakta olduğu ticari defterlerinin bulunmaması sebebiyle davacı şirketin ticari defterleri üzerinde gerekli inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, davalı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere ibraz etmediği, kural olarak havale belgesinin mevcut borcun ödendiğine karine olduğu, ancak dosyada mevcut davalı tarafından düzenlenen — tarihli proforma faturadan sipariş tutarının —– olarak gösterildiği, sevkiyat tarihinin siparişten — hafta sonra olarak yer aldığı—- belirtmesi bulunduğu, havale yapılan hesabında proforma faturada gösterilen hesap olduğu, —— olduğu, tarihler ve rakamlar arasındaki ilişki dikkate alındığında, mal bedeline karşılık ödeme yapıldığı sonucunun ortaya çıktığı, artık ispat yükünün davalıda olduğu, bir başka anlatımla, havale edilen —— tarihli proforma faturadaki sipariş karşılığı olmayıp başka bir ilişkiden kaynaklandığını ispatlaması gerektiği, bu yönde herhangi bir delil ikame edilmediği gibi —— tarihli siparişe konu ürünü teslim ettiğine ilişkin ihracat belgesinin de dosyada bulunmadığı, hal böyle olunca, taraflar arasında kurulduğu anlaşılan satım ilişkisi kapsamında mal bedeline yönelik gönderilen avansın davalı uhdesinde sebepsiz kalması sebebiyle nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, iadesi talebine iştirak edildiği,davacının seçimlik hakların yabancı paranın ödeme tarihindeki ——- olarak kullanmasına göre 3095 sayılı Yasa m.4.a hükmü uyarınca —— vadeli mevduata —– temerrüt tarihinde uyguladığı faiz oranı olan —- alındığı, davacının temerrüde esas ihtarnamesinin —- tarihinde tebliğ edilmesine, ihtarnamesinde 3 günlük atıfet mehili bulunmasına göre, temerrüt için ilk günün —- buna karşılık takip tarihinin — olduğu dikkate alınarak, —- biriken faiz alacağının ————- olduğu,” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından beyan ve kısmi itiraz dilekçesi sunulmakla birlikte davalı vekili tarafından borcun bulunmadığı, taraflar arasında cari hesap mukavelesi bulunmadığı, maillere itibar edilmemesi gerektiği, peşin satışlarda mal tesliminin aynı anda yapıldığı, bu durumun tarafların ticari defterlerinden açıkça anlaşılacağı yönünde bir takım itirazlar ileri sürmüş ise de usulüne uygun ve ihtaratlı yapılan birden fazla kez defterlerin sunulması yönündeki tebliğlere rağmen delil olarak dayanılan ticari defterlerin mahkememize ibraz edilmediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında demir alım satım ilişkisinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu hususu ihtilafsız olup taraf vekillerinin dilekçelerindeki beyanlarından da bu husus açıkça anlaşılmaktadır. Davalı taraf cevap dilekçesinde ticari ilişkiyi kabul etmekle birlikte borcun bulunmadığı savunmasında bulunmuş ve akabinde peşin satışlarda mal tesliminin aynı anda yapıldığını belirtmiş yargılama süresince de duruşmalara katılmamakla birlikte sunmuş olduğu yazılı dilekçelerinde bu hususları tekrarlamıştır. Toplanan deliller itibariyle davacı tarafından davalıya takibe konu ——- banka havalesi yolu ile gönderildiği de uyuşmazlık konusu olmayıp davalı tarafın bu hususta bir itirazı bulunmamakta, esasen beyanlarından mal teslimi yapıldığını savunduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda bizzat davalı tarafından düzenlenen —- tarihli proforma faturadan sipariş tutarının—- olarak gösterilmesi, sevkiyat tarihinin siparişten —- hafta sonra olarak yer alması, bedelin —– sevkiyatta ödeneceğinin belirtilmesi yine havale yapılan hesabında proforma faturada gösterilen hesap ile aynı hesap olması göz önünde bulundurulduğunda ve davalı tarafça da taraflar arasında gönderilen——— başkaca bir ticari ilişki için gönderildiğinin iddia ve ispat edilememesi karşısında artık gönderilen paranın demir alım satım ilişkisi kapsamında avans ödemesi olduğunun kabulü gerekecektir. Bu doğrultuda gönderilen avans ödemesine karşılık malların teslimini ispat yükü davalı da olup dosya kapsamında buna ilişkin hiçbir bilgi ve belge bulunmadığı gibi davalı taraf delil olarak dayandığı ticari defterlerini de incelemeye sunmamıştır. Taraflar arasında tesvik edici mail yazışmaları da toplanan diğer deliller ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı tarafından davalı tarafa gönderilen——- davalı taraf nezdinde sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği, davacıya mal tesliminin yapılmadığı aksi durumun davalı tarafça ispatlanamadığı, gönderilen paranın davacıya iadesi gerektiği kanaati oluşmuş, işlemiş faiz talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise takip tarihinden önce davacı tarafından davalı adına gönderilen ihtarnamenin — tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarnamede 3 günlük süre verildiği anlaşılmakla temerrütün —- tarihinde oluştuğu görülmüş, takip tarihi ile temerrüt tarihi arasında bilirkişiler tarafından yapılan hesaplama denetime ve hükme elverişli görülmekle, davacının —– işlemiş faiz alacağı talep edebileceği anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının —– esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ile—- işlemiş faiz olmak üzere toplam ——alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı yasanın m.4.a uyarınca uygulanacak faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, talep edilen miktar likit olup davalı tarafça haksız olarak takibe itiraz edildiği anlaşılmakla, hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının (infaz aşamasında takip tarihindeki kur esas alınarak bulunacak miktar üzerinden) davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının —– esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak ile —– işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı yasanın m.4.a uyarınca uygulanacak faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 16.269,52-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.013,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.256,22 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.013,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,20-TL vekalet harcı, 303,70-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.832,10-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.813,62-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 25.122,03-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.426,77-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15.12.2020