Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/242 E. 2021/29 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/242 Esas
KARAR NO: 2021/29
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2015
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil şirket arasında takibe konu faturaya dayalı cari hesap ilişkisi bulunduğunu davalının müvekkili şirket ile aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden bir kısım ödemelerde bulunduğunu, ancak davalının söz konusu takibe konu fatura bedeli olan —-borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında———- sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, bu takibe borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, davalının müvekkili şirkete takibe konu fatura ve cari hesap mukabilinde borcunu ödemediğini, alacak miktarının kesin, net ve likit olduğunu, alacağa mesnet fatura, cari hesap, ticari defterlerin incelenmesinde davanın sübut bulacağını, beyanla —— alacak için talep tarihinden itibaren yıllık ticari reeskont faizi uygulanarak fiili ödeme gününe kadar ki faiz, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilini teminen borçlunun itirazın iptali takibin devamına, haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle borçlunun itirazının iptali nedeniyle %20 den az olmamak üzere icra tazminatına hükmolunmasına, dava masraf ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle müvekkili şirket aleyhine başlatılmış olan icra takibine, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına, işlemiş faize açıkça itiraz edildiğini, müvekkili şirketin ödeme emrine yapmış olduğu itirazında haksız olmadığını , icra takibine konu alacağın likit de olmadığını, müvekkilinin adresinin —- olduğunu, bu nedenle —– Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu beyanla, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili—— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
—– içinde bulunan —- sayılı dosyası incelendiğinde —- Aleyhine —- tarafından; —- takip tarihinden itibaren— asıl alacağa —-faizi, icra masrafları ve vekalet ücret ile birlikte ———- açıklaması —tarihinde davalı yana gönderildiğini, ödeme emrinin tebliğ üzerine —- tarihinde davalı vekili tarafından” icra takibine, borca, ödeme emrine, faize , faiz oranına ve işlemiş faize” yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını, sağlamak üzere alacaklı tarafından yukarıda özeti verilen itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap/fatura alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. Vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında hak ettiği alacağın davalı tarafından ödenmediğini, alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ———– müzekkere yazılarak — edilmiş incelenmiş bilirkişi kök ve ek raporları alınmış, icra dosyası celp edilip dosya içeresine alınarak incelenmiş, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olmasıyla basit yargılama usulüne geçilmiş, dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan —tarihli raporda özetle;” Davacı, takip dayanağı ——– tutarlı faturaya dayanarak alacak talebinde bulunduğu, faturanın konusu ——- olarak faturada açıklandığı, fatura irsaliye fatura niteliğinde olmadığı, fatura konusu malın teslimine ilişkin alacak talebinde bulunan davacının, davalının inkarı karşısında fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini veya faturayı davalıya tebliğ ettiğini ortaya koyması gerektiği, faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin bir bilgi bir belge bulunmadığı, fatura konusu ayçiçeği küspelerinin teslimine ilişkin olarak düzenlenen —- teslim alan kısmında araç plakaları yazıldığı ve isim yazmaksızın imza edildiği görüldüğü, bu durumda, fatura ve irsaliye konusu malların davalıya tesliminin ispatı bakımından, irsaliyelerdeki imzaların aidiyeti yönünden davalı şirket yetkilisini/ yetkililerinin isticvabına karar verilmesi hususunun mahkeme takdirinde olduğunu, davacının ticari defterlerinde, takip konusu faturadan dolayı alacaklı olduğunun belirtildiği, davacının iddiasını, yukarıda açıkladığı gibi, davalıdan sadır olan dayanak belgeler —–ispatı gerektiği, kendi ticari defterlerinde alacaklı görünmesi, alacağın varlığını ispat için tek başına yeterli olmadığı.. ” yönünde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan— tarihli ek raporda özetle;” Davalı takip borçlusunun takip dayanağı ——- tutarlı faturayı davacıdan alıp vergi dairesine bildirmiş olması, bu faturaya ilişkin bir itirazının ve ödemesinin bulunmaması , bu tespitlerin davacı takip alacaklısının ticari defter kayıtlarıyla da örtüşmesi, davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması ve ayrıca irsaliyelerdeki imzalar yönünden isticvap için çağrılıp gelmemesi nedeniyle irsaliye içerikleri bakımından ikrar sonucunun ortaya çıkmış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacı takip alacaklısının davalı takip borçlusundan takip tarihi itibariyle ——- alacaklı olduğu, takip öncesi temerrüt faizi talebinin bulunmadığı” yönünde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ———
Eldeki dosya bakımından, davalı tarafça borcun bulunmadığı iddia edildiğinden, davacı tarafça dava konusu alacağın varlığının ve miktarının yöntemince ispat edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun ve alacaklı olduğunun ispat yükü davacı taraftadır.
Her ne kadar davalı, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etmiş ise de; mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ——- üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Ayrıca davalının —- yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davalı tarafından —- bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağına ilişkin malı kabul edip —– bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde her ne kadar davalı, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etse de; davalı beyanname vermekle cari hesaba konu malı teslim aldığının ve teslim aldığı malın bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir.——– Ayrıca mahkememizin altı numaralı celsesi ile davalı şirket yetkilisinin isticvabına karar verildiği, usulüne uygun davetiyeye rağmen davalı şirket yetkilisinin isticvap duruşmasına katılmaması sebebiyle isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağının da kabulü gerekir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, dava konusu cari hesap/fatura alacağını ispatla dosyaya konu alacağa hak kazandığını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı anlaşılmış, anılan gerekçelerle davanın kabulüne, davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, ——asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —— Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı ——- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —-sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, —– asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında—– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 7.576,50-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.339,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,236,93 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.368,36 ilk masraf, 881,70 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.850,06-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 14.486,77 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/01/2021