Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/213 E. 2018/189 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/213 Esas
KARAR NO : 2018/189

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin —- mağazasından 11.05.2014 tarihinde —- no’lu 11.05.2014 tarihli fatura ile 2.899.-TL — seri numaralı bir adet diz üstü bilgisayar satın alındığını, satın alınan cihazın kullanılmaya başlandıktan kısa bir süre sonra yavaşlamaya ve fonksiyon bozuklukları göstermeye başladığı ve nitelikleri nazarında kendisinden beklenen/ beklenebilecek performansı gösteremediğini, satın aldığı ürünü verimli bir şekilde kullanamayan müvekkilinin işbu şikâyetlerini bildirmek üzere iki farklı tarihte davalı tarafa başvuruda bulunduğu, başvurusunun kabulü ile belirtilen mal dava dışı üretici şirket —-‘un yetkili servisine gönderildiği, yetkili serviste yapılan incelemeler neticesinde malın ayıplı/kusurlu olduğuna kanaat edildiğini, mal üzerinde her seferinde parça değişimi, program yükleme vs. işlemler yapıldığını, yapılan bakım/ onarımın hemen sonrasında dahi aynı şikâyetlerinin devam etmesi üzerine müvekkili tarafından 08.01.2015 tarihinde iki ay içinde, üçüncü kez davalı tarafa başvurulduğunu ancak söz konusu mal dava dışı üretici şirketin yetkili servisi tarafından “üzerinde ezilme olduğu “gerekçesiyle kabul edilmediğini, davalı şirket tarafından tanzim edilen 08.01.2015 tarihli tesellüm evrakında yazılı “gözle görünür hasar yok” ibaresinden açıkça anlaşılacağı gibi belirtilen malda, yetkili servise gönderilmek üzere davalı tarafa teslim edildiği anda hiçbir ezilme yahut da başkaca bir fiziki deformasyon söz konusu olmadığını, gizli ayıplar dolasıyla hiçbir zaman verimli bir şekilde kullanılmadığını, malının kendi hâkimiyet alanı dışında ve hiçbir kusuru olmaksızın meydana gelen fiziki hasarlar sonucu açık ayıplı hale gelmesi sebebiyle müvekkilinin TBK m. 227 gereği sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini, müvekkilinin sözleşmeden dönme iradesinde olduğu, davalı şirkete hem hasarlı ve bozuk malı o haliyle müvekkiline iade etmeye çalıştıkları sırada müvekkilince şifahen hem de 05.02.2015 tarihli ve — yevmiyeli ihtarname yazılı olarak belirtildiğini, ayrıca belirtilen ihtarname ile cihaz bedeli olan 2.899,00-TL ve müvekkilinin yasal haklarını kullanmak için keşide etmek zorunda bırakıldığı ihtarname masrafı olan 225,00-TL talep edildiğini, ancak davalı tarafça taleplerinin yerine getirilmemiş olması nedeniyle meydana gelen zararın davalı tarafından tahsili için dava açmak zorunda kaldığını belirterek 2.899,00 TL cihaz bedeli ile 225 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 3.124 TL nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ürünün garanti kapsamında onarılarak davacıya teslim edildiğini ve üründe harhangi bir ayıbın bulunmadığını, bu hususun yetkili servis raporlarında belirtildiğini, dava konusu arızanın tespitini yapacak mercinin teknik servis olduğunu, teknik servis üründe yapmış olduğu inceleme neticesinde ürünün onarılıp davacıya teslim edildiğini, servis raporunda 7 ay süresince ürünün sorunsuz bir şekilde kullanıldığı ve sorunun davacı tarafından ürüne yüklenen yazılımlar veya programlar ile harddiskin büyük bir çoğunluğunun doldurulmasından kaynaklanması olarak gösterildiğini davacı taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; satın alınan bilgisayarın onarım için davalıya teslim edilmesi sonrasında zarar görmesi sebebiyle bedelin ve yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, HMK.’nın 140. maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak yapılmış, uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanmak ve taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı tarafça talep edilmesi sebebiyle dava, ürünün imalatçısı olduğu belirtilen … Sistemleri Ltd.Şti.’ne ihbar edilmiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan dava konusu dizüstü bilgisayara ait fatura ile sevk irsaliyeleri ve servis kayıtları ile davacı tarafından davalı ile ihbar olunan aleyhine keşide edilen Beşiktaş — Noterliği’nin 05/02/2015 tarih —-numaralı ihtarname sureti incelenmiş, dava dışı ihbar olunan … Sistemleri Ltd.Şti.’ndeki kayıtlar celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık teknik incelemeyi gerektirdiğinden, bir hukukçu ve bir bilgisayar mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Mahkememizce re’sen seçilen Borçlar Hukuku alanında uzman Prof.Dr.—- ile Bilgisayar Mühendisi —-‘ndan oluşan heyet tarafından düzenlenen 15/06/2016 tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmemiş; ancak uyuşmazlığın çözümünün hukuki değerlendirmeyi gerektirmesi sebebiyle yeniden rapor alınmasına da gerek duyulmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satın alınan bilgisayarın verimli kullanılamaması sebebiyle garanti sözleşmesi kapsamında ayıp varsa giderilmesi ve onarımı için davalıya teslim edilmesi sonrasında oluşan ezik ve vuruk iddiasına bağlı olarak ayıplı hale gelmesi sebebiyle söz konusu ayıbın hangi tarafın hakimiyetindeyken gerçekleştiği, hasardan sorumluluğun kime ait olduğu, oluşan ayıp sebebiyle davacının cihazdan elde edeceği verime ulaşıp ulaşamayacağı ve ulaşamayacak ise davacının talebi doğrultusunda TBK m. 227 hükmünce sözleşmeden dönerek ödenen bedelin iadesi ile yapılan masrafların iadesi talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Bizzat davacı tarafından düzenlenen 08/01/2015 tarihli ürün gönderim formunda eşyanın ayıpsız alındığı belirtilmiş ancak ihbar olunan … tarafından dosyaya gönderilen yazı cevabında bilgisayarın kasasındaki ezik ve vuruk sebebiyle onarım dışı tutulduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında yer alan bu kayıtlar ile alınan bilirkişi incelemesinde tespiti yapıldığı üzere dava konusu bilgisayarın onarım için davalıya verildiği ve eşya üzerindeki hakimiyet davalıya geçtikten sonra ezik ve vurukların oluştuğu sabittir. Dolayısıyla davalının satış sözleşmesine bağlı olarak sunduğu garanti kapsamında cihazdaki ayıbın giderimi için teslim aldıktan sonra oluşan zarardan sorumlu olacağı açıktır. Bu kapsamda dava dışı şirketin cihazda oluşan vuruk ve ezikler sebebiyle herhangi bir işlem yapmaksızın cihazı iade etmesinin de davacının bilgisayardan elde edeceği menfaati olumsuz etkileyeceği izahtan varestedir. Dava açmadan önce davacı yanın davalıya başvurmak suretiyle ayıp ihbarında bulunduğu görülmektedir. Davacı yan, ödemiş olduğu satış bedelinin iadesini açıkça talep etmiş olmakla satılanın ayıbı hususuna ilişkin TBK m. 227/I, b.1 hükmünde düzenlenen “satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme” yönündeki seçimlik hakkını kullanmıştır. TBK m. 229/I,b.l hükmüne göre sözleşmeden dönen alıcı, ödemiş olduğu satış bedelini faiziyle birlikte talep edebilecektir.
Dava dilekçesi incelendiğinde davacı, satış sözleşmesi uyarınca satıcının sorumluluğu kapsamında dava konusu cihazda sonradan oluşan ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme yönünde iradesini açıkça ortaya koymuş ancak sözlü yargılama aşamasında haksız fiil sorumluluğuna dayandığını beyan etmiştir. Gerçekten de somut uyuşmazlıkta haksız fiil sorumluluğu ile sözleşmesel sorumluluk yarışan niteliktedir. TBK m. 60 hükmüne göre “Bir kişinin sorumluluğu birden çok sebebe dayanıyorsa hakim zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkanı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir.”
Davacı, huzurdaki dava ile bedelin iadesi ile birlikte bunun için yapmış olduğu ihtar masrafını da davalıdan talep etmektedir. TBK m. 112 hükmü uyarınca borcun hiç veya gereği gibi yapılmaması halinde yapılan masraflar olumlu zarar niteliğindedir. Haksız fiil sorumluluğunda davacı uğramış olduğu tüm zararını ki somut olayda bedelin iadesi ile birlikte yaptığı masrafları da davalıdan talep edebilecekken, sözleşmesel sorumlulukta, davalının, yükümlülüklerini gereği gibi yapması halinde davacı ihtar çekmemiş ve masraf yapmamış olacağından dönme seçimlik hakkını kullanması sebebiyle olumlu zararını talep etmesi mümkün değildir. Bu kapsamda davacı, dava dilekçesinde davasını dayandırdığı sebebi belirlemiş olduğundan ve taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı hükümler haksız fiile göre özel nitelikte olduğundan bu esas belirlenerek yapılan yargılama neticesinde dayanılan sebebin sonradan değiştirilmesine gidilerek haksız fiil sorumluluğunun somut olaya uygulanması uygun görülmemiş ve davacının yapmış olduğu ihtar masrafını davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, taraflar arasında satım sözleşmesine konu bilgisayarın onarımı için davalıya teslim edildikten sonra hasar oluştuğu, söz konusu hasarın bilgisayarın davalının hakimiyetinde iken meydana geldiği, bilgisayarın satın alımından itibaren davacı tarafça istenilen performansı vermemesi sebebiyle kullanılamadığı, dolayısıyla oluşan hasar sebebiyle davacının garanti süresi içerisinde onarım desteğinden yararlanamayacağı bu sebeple sonradan oluşan hasar sebebiyle satın aldığı bilgisayardan menfaat elde etmesinin beklenemeyeceği, bu sebeple sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanabileceği, davacı taraf her ne kadar haksız fiil hukuki sebebine de dayanmış ise de yarışan haksız fiil ile sözleşme sorumluluğu karşısında uyuşmazlıkta dayanılan hukuki sebebin sözleşmesel sorumluluk olduğu bu sebeple sözleşmesel sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacı yanın sonradan oluşan ayıp sebebiyle ihbar külfetini zamanında yerine getirdiği, bu kapsamda TBK m. 229/I, b.l hükmü uyarınca sözleşmeden dönme halinde kıyasen uygulanacak sebepsiz zenginleşme hükümlerince (sözleşmeden dönme halinde sebebin sonradan ortadan kalkması sebebiyle) ve TBK m. 77/II hükmü uyarınca ödemiş olduğu cihaz bedeli olan 2.899,00-TL.’yi davalıdan talep edebileceği, ancak ayıbın bizzat üzerinde doğrudan doğruya meydana gelmiş kayıp ve eksilmelerden olmayan noter masrafını talep edemeyeceği, bu nedenle 225,00-TL. yönünden talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, dava konusu edilen 11/05/2014 tarihli 810195 fatura konusu bilgisayarın davalı şirkete iade edilmesi şartıyla, 2.899,00TL. cihaz bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, dava konusu edilen 11/05/2014 tarihli —- fatura konusu bilgisayarın davalı şirkete iade edilmesi şartıyla, 2.899,00-TL cihaz bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 198,03-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 53,36-TL harcın mahsubu ile bakiye 144,67-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 89,26-TL ilk masraf, 96,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.285,49-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 225,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/02/2018