Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/180 E. 2018/311 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/180 Esas
KARAR NO : 2018/311
DAVA : Tazminat (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2015
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin trafik sigortası teminatı altındaki, davalının sahibi olduğu; dava dışı ….. yönetimindeki …. plakalı kamyonet ile…… ve …. plakalı araçların 14.07.2014 tarihinde kazaya karıştığı; …..’ın 3,79 promil alkollü olduğu, alkolün etkisiyle kazanın meydana geldiği, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, ….. plakalı kamyonetin hasar tutarı olarak 13.08.2014 tarihinde 6.000,80 TL …. plakalı otomobilin hasar tutarı olarak ise 22.12.2014 itibariyle 7.475,00 TL ödendiğini, söz konusu tutarında davalıdan talep edildiğini ancak herhangi bir ödemenin yapılmadığını belirterek 13.475,80 TL nin ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini bunun yanında davalıya ait araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı taraf, kendisine dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, yalnızca davanın kazaya sebebiyet veren sürücü …… ihbarını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibari ile, zorunlu mali sorumluluk sigorta teminatı kapsamında üçüncü kişinin zararına ilişkin yapılan ödemenin sigortalıdan rücuen tahsili davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra, HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, tahkikat aşamasında deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmış ve 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu, bundan sonraki süreçte HMK 316 vd. maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan ekspertiz raporu, kaza tutanağı ve alkol raporları ile ödeme dekont örnekleri incelenmiştir.
Davalı tarafça ihbar talep edilen dava dışı …….bildirilen adresine çıkarılan tebligatın tebliğ edilemediği, davalı taraf her ne kadar kaza tutanağında belirtilen TC kimlik numarası ile yeniden tebligat çıkarılmasını talep etmiş ise de söz konusu kimlik numarasının farklı bir kişiye ait olması sebebiyle ihbar talebinin yerine getirilmediği ve davalının aracının kullanımını vermiş olduğu kişinin en azından adresini bilebilecek olması sebebiyle bu hususta davalı vekiline verilen kesin süre içerisinde de dava dışı şahsın adres ve kimlik numaralarının bildirilmediği bu nedenle davanın dava dışı şahsa ihbar edilemediği görülmüştür.
Dava konusu sigorta poliçesinin incelenmesinde ise, davacı sigorta şirketinin …. sayılı zorunlu mali (sorumluluk) trafik sigortası poliçesiyle davalıya ait …. plakalı kamyonet vasfındaki ticari aracını, kazanın meydana geldiği … tarihini de kapsayacak şekilde, …tarihleri arasında araç başına…TL teminat limiti ile sigorta teminatı altına aldığı görülmüştür.
Mahkemece belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında konunun kusur, hasar bedeli ve kazanın dava dışı sürücünün alkollü olarak araç sürmesine bağlı gerçekleştiği iddiası kapsamında incelenmesinin uzmanlık gerektirdiği değerlendirilmiş ve bu nedenle bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle rapor alınmıştır.
Dosya, trafik kusur ve hasar uzmanı Makine Yüksek Mühendisi …. ile sigorta hukukçusu …..n oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 27/06/2016 tarihli rapor içeriği HMK.282. madde hükmü kapsamında dosya kapsamına uygun yeterli ve gerekçeli olduğu için denetime elverişli görülmüş ve hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalıya ait ve davacı tarafından ZMMS kapsamında sigorta edilen ….. plaka numaralı aracın dava dışı şahıs tarafından alkollü olarak kullanmakta iken meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının üçüncü şahıslara ödediğini iddia ettiği bedelleri oluşan hasarın poliçe sınırları dışında olması sebebiyle davalıdan rücuen tazminini talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamında ve alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre; davacı tarafından davalıya ait ….. plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı altında iken 14/07/2014 tarihinde dava dışı şahıs kullanımındayken kaza meydana geldiği ve …. ve ….. plakalı araçlarda hasara sebebiyet verdiği, alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, dava dışı sürücü ……. kazanın meydana geldiği anda 3,79 promil alkollü olduğu, adli tıp kurumu verilerine göre söz konusu oranın bilinç kaybına karşılık gelen tablodaki en yüksek değerden dahi daha yüksek olduğu, dava dışı sürücünün alkollü olması dışında kazanın meydana gelmesine neden olabilecek herhangi bir olumsuzluk tespit edilemediği bu nedenle kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana geldiği, dava dışı sürücünün Karayolları Trafik Kanununun 46/b-c, 48, 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 94/a/b-c, 97/b/2, 157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği ve kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu diğer araç sürücülerinin ise kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarının bulunmadığı, dosyada bulunan sigorta eksper raporları …….. plakalı araçların onarımlarının ve fiyatların kadri maruf olduğu, hasarlı parçaların sovtaj değerinin bulunmadığı için indirim yapılmasına gerek bulunmadığı, dava dışı şahsın alkollü araç kullanımı sebebiyle 2918 Sayılı m. 48, 95 madde hükümleri ve Poliçe Genel Şartlarının “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı “ başlıklı B.4.d maddeleri uyarınca sigorta sözleşmesine aykırı davranış sebebiyle davacının ödediği bedelleri davalı sigorta ettirene rücu hakkı bulunduğu, sigortalı …..plakalı kamyonetin ticari sınıf bir araç olduğu dikkate alındığında davacının ödeme tarihleri itibariyle avans faizi talebinin uygun olduğu; davacı tarafça sunulan belgeler ve celp edilen banka kayıtları ile ödeme kayıtları incelendiğinde davacının ….. plakalı araç için 21.08.2014 tarihinde 6.000,00 TL (talep edilenden 0,80 TL kuruş daha eksik),……. plakalı araç için ise 22/12/2014 tarihinde 7.475,00 TL ödediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile, dava dilekçesiyle talep edilen 13.475,00 TL’nin, 7.475,00 TL’si yönünden 22/12/2014, 6.000,00 TL’si yönünden ise 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, dava dilekçesiyle talep edilen 13.475,00 TL’nin, 7.475,00 TL ‘si yönünden 22/12/2014, 6.000,00 TL ‘si yönünden ise 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 920,48-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 230,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.150,62-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 257,84-TL ilk masraf, 117,30-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.575,14-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/03/2018