Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/133 E. 2018/222 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/133 Esas
KARAR NO : 2018/222
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2015
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı müvekkilinin sahibi olduğu ve davalının kasko teminatı altında bulunan ….. plakalı otomobilin 10.01.2015 tarihinde karıştığı tek taraflı kazada hasar gördüğü ve hasarın aynı gün sigorta şirketine ihbar edildiğini, sigorta şirketinin araç sahibi ile pazarlık yaparak hasarın küçük bir bölümünü ödemeye çalıştığını belirterek HMK 107. Maddesi gereğince …… plakalı aracın hasar tutarı karşılığı 13.000 TL tazminatın ihbar (kaza) tarihi olan 10.01.2015 itibariyle %12 ve artan oranlarda avans faizi ile davalıdan tazmini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait . plakalı aracın kaza tarihinde kasko teminatları altında olduğunu; kaza sebebiyle aracın hasarlanması sebebiyle müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, sigorta eksper raporunda ve araştırma raporunda, beyan edilen kaza ile kaza mahallinin ve otomobildeki hasarların uyumsuz olduğunun belirtildiği bu nedenle ödemenin yapılmadığını, talebin fahiş olduğunu, ayrıca kaza tarihi itibariyle faiz talep edilemeyeceği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; tek taraflı trafik kazası sebebiyle araçta oluşan hasar bedelinin kasko sigorta poliçesine dayalı olarak tazmini isteminden ibarettir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra, usulüne uygun öninceleme duruşması yapılmış ve uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış ve dosyaya bu aşamadan sonra dahil olunmuş ve yargılamanın tüm aşamalarında re’sen dikkate alınması gereken dava şartlarından mahkememizin görevi öncelikle incelenmiştir.
Davaya konu sigorta poliçesinin incelenmesinde,…. nolu genişletilmiş kasko sigorta poliçesi olduğu, sigortalının davacı, sigortacının ise davalı olduğu, poliçe vadesinin … olduğu, poliçeye konu aracın hususi nitelikte otomobil vasfında bir araç olduğu görülmüştür.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nın 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
07/11/2013 tarihinde kabul edilip, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkanda Kanunun . Maddesinde; “bu kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekle, 3/1-k maddesinde: Tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler”; 3/1-l maddesinde ise “Sigorta” sözleşmeleri de “Tüketici İşlemleri” arasında sayılmıştır. 6502 sayılı kanuna göre, davacı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan sigortacılık hizmeti ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.
Kanunun 73/1. Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri”nin görevli olduğu belirtilmiş; 83/2. Maddesinde ise “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasının ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Davacı ile davalı arasında genişletilmiş kasko sigortasına dayanan sigortacı-sigortalı ilişkisi olduğu, davacı sigortalının gerçek kişi; sigorta edilen aracında hususi nitelikte araç olduğu, bu kapsamda davacı sigortalının tüketici olduğu, uyuşmazlığın temelinde 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici ilişkisi bulunduğu, Mahkemelerin görevine ilişkin hususun dava şartı olduğu ve kamu düzenine ilişkin olduğu yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı, dava tarihi olan 18/03/2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından davanın görev dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-T.T.K. 4. Maddesi Tüketici Kanunu 3/73 maddeleri ve HMK.114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/02/2018