Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/128 E. 2020/190 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/128 Esas
KARAR NO : 2020/190

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2015
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——- paket sigorta poliçesi düzenlendiğini ve yangın için 38.750.TL teminat veriliğini, sigortalı iş yerinde 17.03.2013 günü yangın çıktığını, binaya davalı ….’nin teminat verdiğini, ….’nin —— 86.317,00.TL tazminat ödediğini, kullanım kusuru doğan zarar iddiası nedeni ile ….’nin rücuen ödeme talebinde bulunduğunu, bu başvuru üzerine ….——tazminat ödendiğini, ancak—– Sulh Hukuk Mahkemesinin ———no lu dosyasından yapılan delil tespitinde yangının —–ait makine elektrik ileten kablolardaki yalıtım hatasından çıkmış olabileceği görüşü verildiğini, bu halde ….’ye yapılan ödemenin hukuki sebebi bulunmadığını, —- ödeme tarihi olan — tarihinden tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini alınmasını istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara——. Sulh Hukuk Mahkemesinin —-dosyana sunulan raporda yangında kiracının da ihmalinin bulunduğu görüşünün verildiğini, buna bağlı olarak sebepsiz zenginleşme unsurlarının oluşmadığını, yangının davacının sigortalısı olan kiracının tedbirsizlik ve ihmali ile çıktığını, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermediği, yargılama aşamasında sözlü ve yazılı beyanlarında özetle müvekkili … aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın bilirkişi raporu doğrultusunda tümüyle reddini, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlığın davacı şirketin iş yeri paket sigorta poliçesini düzenlediği sigortalısı—– kiracısı olduğu iş yerinde meydana gelen 17/03/2013 tarihli yangın sebebi ile sigorta şirketinin, kiraya veren davalı ——– uğradığı zararlara ilişkin malikin sigorta şirketi davalı … Sigortaya yapmış oduğu ödemeye ilişkin, yangının davalı —— kablolarından çıktığı iddiasına dayalı olarak yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlanmış ve yöntemine uygun olarak ön inceleme duruşması yapılarak taraf iddia ve savunmaları kapsamında öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış ve yargılama sonuçlandırılmıştır.
TTK.’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının —-kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı … şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden, neticede, çıkan yangının davacının sigortalısının yahut malikin binanın kullanım kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususuna ilişkindir. Davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı ——–. Burada davacı … şirketinin yapmış olduğu ödeme sigorta poliçesine dayalı olup ödeme yapmasının sebebi sigortalısı dava dışı şirket ile arasındaki ilişki olup ödemeyi yapmış ve onun haklarına halef olmuşsa artık yapılan ödemenin davalılardan tahsili istemi de yine onun haklarına halef olması sıfatıyla rücuen tahsil istemidir. Dolayısıyla dava dışı sigortalı davalılara karşı bu davayı hangi mahkemede açacaksa davacı … şirketinin de o mahkemede davayı açması gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Bunun yanında görev hususu HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, HMK’nın 115. maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, dava dışı sigortalı ile davalı —– arasında kira sözleşmesi bulunduğu, yangın hususuna ilişkin uyuşmazlığın kiralanan yerin kullanım kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, eğer dava dışı sigortalı şirket daha önceden bu parayı ödemiş ve daha sonradan davalı malikin kusurunun olduğunu düşünerek bu davayı açmış olsa idi Sulh Hukuk Mahkemelerinin bu davada görevli olduğu, nitekim ———dolayısıyla artık halef sıfatıyla davacı … şirketinin de davalılara karşı açmış olduğu davada mahkememiz görevli olmayıp uyuşmazlığın çözüm ve görüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi’ne Gönderilmesine,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı