Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/103 Esas
KARAR NO: 2020/326
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2015
KARAR TARİHİ : 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—– şirketlerine —— nakit vermeden —–kart kullanarak yakıt alımını ve satın alınan yakıtın bedelinden —— düşülerek ödemesinin temin ve finanse eden bir —–olduğunu, davalı yanın, mail kart başvuru yaptığını ve —– iade sözleşmesi imzalayarak ——ülkelerinde bu hizmetlerden yararlandığını, — — nakit vermeden yakıt satın almış oldukları yakıt için ——– vermekten muaf olduklarından satın alma aşamasında oluşan—- miktarının o ülkeden çıkarken iade alma haklarının mevcut olduğunu, müvekkili şirketin —— olduğunu, satışına aracılık etmiş olduğu yakıt satışlarının—– ödemek zorunda olduğunu, — müşterilerine ibraz edilen satış faturalarındaki——– erteleyerek ödeme imkanı verdiğini, bunun karşılığında taşıma şirketleri, yakıt faturalarından kaynaklanan —— alacağını iadesi hakkını —- kullandırmak suretiyle kapatmalarının mümkün olduğunu, davalı yanın satın almış olduğu yakıt bedeli kadar fatura ibraz ettiğini, faturayı alan davalı yanın bu faturadaki bedelden —- miktarını düşerek ödenmiş—– tutarındaki miktarı için —– borçlandığını, ——– bu borcun davalı yana ait —–iadesi hakkını—- devretmesi halinde faturanın kapanacağının bildirildiğini, davalı yandan alacak tutarının tahlisine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bazı faturalarında iade sağlayamadığını, bu faturaların dava dilekçesi ekinde olduğunu beyan ettiğini, ancak dilekçe ekinde herhangi bir fatura ibraz etmediğini, ayrıca bu faturaların hangi ülkelerden hangi tarihte, hangi istasyonlardan, hangi araçların aldığı yakıtlar için tanzim olunan faturalardan olduğunun belirtilmediğini, taraflar arasındaki anlaşmada müvekkilinin sahip olduğu araçlar için ———yakıt ihtiyacını, davacı yanın tahsis ettiği ve tanzim ettiği kartı kullanarak, bu kartın geçerli olduğu yakıt istasyonlarından karşılanması halinde davacı yanın yakıtların—-bedelini, dava dışı —–aracılığı ile ilgili devletten tahsil edeceğini, bunun karşılığında davacı yanın müvekkilinin —- arasında çalışan tır araçlarına piyasa değerinin üzerinde bir bedelden yakıt satma hakkını elde ettiğini, davacı yanın, tanzim edilen — tutarlarını başka hizmetler karşılığında ——– devrettiğini açıkladığını, davacı yanın alacaklarını — tarihli sözleşme ile ———– ettiğini beyan ederek; davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı taraflarlar arasında imza edilen ——–tarihli sözleşme kapsamında mahkememizin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, görevli mahkemenin ——– olduğunu ileri sürmüş ise de; davanın konusunun fatura alacağına ilişkin olması, sözleşme ile belirlenen yetkili Mahkemenin yabancı ülke Mahkemeleri olması ve davalının ————–olması da gözetilerek —–mevuzatının uygulanması gerektiği, tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın, ticari işletmeleri ile ilgili olması sebebiyle mahkememizin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle davalının görev ve yetki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında imza edilen sözleşme ve sunulan bağımsız denetim raporunun ——– onaylı tercümleri, davalı tarafından yapılan ödemeye ilişkin banka havalesi dekont sureti incelenmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir —- —alanında nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi —- oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, anılan bilirkişi heyeti tarafından sunulan —– havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonunda, davacı yanın —- tarihi itibariyle kaydi olarak —– borçlu göründüğünü, davacı yanın sunduğu yabancı dilde yazılı bağımsız denetçi raporunun tercümesinin dosyada bulunmadığını, HMK 223 ve 224 maddeleri gereğince bu belgelerin apostil ve tercümeli örneklerinin dosyaya ibrazının olması halinde davacının olası alacağının ticari defterler üzerinden karşılaştırmalı ve belgeli olarak tespit edilmesinin mümkün olduğu, aksi takdirde davacının sadece ——– talep edebileceği bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporunda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra ve bu rapora yapılan itirazları karşılar mahiyette aynı heyetten ek rapor alınmış, dosya kapsamına sunulan —- tarihli ek raporda, davacının bağımsız denetçi raporunun sadece sonuç kısmını sunduğu, tarafların ticari defterlerinin karşılaştırıldığında davacının davalıdan kaydi olarak ——alacaklı göründüğü, yerinde yapılan ilk inceleme esnasında davalının sadece —- yıllarına ait ticari defterlerini sunduğundan davalının da davacıya kaydi olarak —–borçlu göründüğü, bu uyumsuzluğunun nedeninin ancak davacının nezdindeki davalı cari hesap özetinin apostilli ve konsolosluk onaylı örneğinin ibrazı ile anlaşılabileceği, davalının, cevap dilekçesindeki – numaralı kısmında ——– davacının vekil sıfatı ile dava dışı ——ve davalıya ifayı engelleyen durumları ihbar etmediğini, BK. M. 390-291 (6098 sayılı TBK m. 506-507) hükümleri gereğince vekil olarak ihlalde bulunduğunu belirtmiş olsa da davalının “ifayı engelleyen durumdan” ne kastettiğinin dilekçeden anlaşılamadığı belirtilmiş, söz konusu ek rapora yapılan itirazların karşılanması amacıyla dosya aynı heyete tekrar tevdi edilmiş, anılan heyetçe sunulan — ek raporda; sunulan apostilli belgenin yabancı dilde olduğu, —- tercümesinin bulunmadığı, davacının sunduğu cari hesap özetinin —- yılını ihtiva eden kayıtları içermediği, bununla birlikte sunulan—-yıllarına ait cari hesap dökümlerin de detay bulunmadığı, dolayısıyla — Şubesinden yapılmış —– ödemenin davacı kayıtlarında mevcut olup olmadığı hususunun sunulan belgelerden tespit edilemediği, davacının —- tarihli dilekçesinde belirttiği üzere —— iadesine alabilmek için davalının gerekli belgeleri ibraz etmediğine ilişkin bir delile rastlanmadığı bildirilmiş, söz konusu ek rapora yapılan itirazların karşılanması amacıyla dosya aynı heyete tekrar tevdi edilmiş, anılan heyetçe sunulan —- tarihli 3. Ek raporda ise; sunulan apostilli belgenin —- tercümesi üzerinde yapılan incelemede davacının davalı yandan—- yıllarına ait cari hesap dökümlerine göre kaydi olarak —— alacaklı göründüğü, ancak —- yılına ait cari hesap özetinin ibraz edilmediği, dolayısıyla önceki ek raporda da belirtildiği üzere davalı tarafından yapılmış —— tutarlı ödemenin davacı kayıtlarında mevcut olup olmadığı hususunun sunulan belgelerden tespit edilemediği, buna göre davacı alacağının ——– yönünden belgesel olarak izaha ve ispata muhtaç göründüğü ve işbu tutarın tenzil edilmesi gerektiği yönünde kanaat bildirilmiş, söz konusu raporların ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında imza edilen sözleşme kapsamında davacı tarafından tahsis ve taznim edilen kart aracılığıyla davalının taşıma aralarına satın aldığı yakıtın —— miktarını davacıya iade borcunun olup olmadığı, satın alınan yakıtın piyasa değerinin üzerinde olup olmadığı, vekalet akdi kapsamında kdv tahsil yetkisinin davacıda olup olmadığı, davalının davacıya borcu varsa miktarı ve uygulanacak faizin türü noktalarında uyuşmazlık vardır.
Tüm dosya kapsamı itibari ile, taraflar arasında dava dışı ——— yer aldığı vekalet sözleşmesini ——- alacağın devri (temliki) (TBK m. 183vd.) sözleşmesini bünyesinde barındıran isimsiz sözleşme imza edildiği, sözleşme kapsamında davacının ediminin davalının yakıt ihtiyaçlarını —- bedeli almadan karşılamak ve —- iade hakkını temlik almak, davalının ediminin ise araçların yakıt ihtiyacını davacını sağladığı kartı kullanarak alarak —- hakkını davacıya temlik etmek olduğu, 3. Şahıs olan dava dışı — ise davacıya peşin ödediği —- bedelleri üzerinden kazanç sağlayacağı ve———- bedelini ilgili devletten almak olduğu,
yargılama sırasında alınan bilirkişi son raporu ve davacının yabancı ——- olması ve —- irtibat bürosunun bulunmaması sebebiyle muhasebe işlemlerinin tamamının—- ülkesinde kayıt altına alındığı, — mevzuatı gereğince de muhasebe işlemlerinin —— yapılmasını gerektiren bir durum olmaması ve dolayısı ile defterlerini sunamadığından davacı tarafından sunulan bağımsız denetçi raporu esas alınarak yapılan belirlemede davacının —- yılları cari hesap dökümlerine göre davalıdan ——- alacaklı göründüğü ancak —-yılı cari hesap dökümlerinin dosyaya sunulamaması sebebiyle incelenemediği, davalının incelenen ——– yılları ticari defterlerinn sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu ve —- tarihi itibari ile davacıya —– borçlu olduğu, davalı tarafından sunulan ancak davacının —–yılı tcari hesap kayıtlarını sunamaması sebebiyle davacı kayıtlarına göre teyidi yapılamayan ——— ödeme yapıldığı, bu tutarın davacı yan alacağından ödeme günü —- karşılığı olan ——– olarak düşülmesi gerektiği, bu itibar ile davalı yan kayıtları esas alındığında davalının davacıya —— borcunun bulunduğu, davalı tarafından sunulan ——- tarihli vekaletname başlıklı sözleşmenin “tebliğ vekaleti ve temlik” başlıklı kısmında (vekil) davacı ve (vekalet veren) davalı, başta vergi makamları olmak üzere bütün layihaları teslim almak üzere davacının vekil tayin edilmesi hususunda anlaştığı, davalının savunmaları kapsamında davacının, davalı ile olan iş ilişkisinden doğan halihazırdaki ve gelecekteki alacakları güvenceye almak için davalının ———- olan alacaklarını davacıya temliki, yani BK m. 162 hükmünce alacağın devrinin kararlaştırıldığı, bu husus her ne kadar davacı tarafından kabul edilmemekteyse de taraflar arasında ivazlı devrin söz konusu olduğu, bu kapsamda davacının, davalıya yakıt kartı tahsis edecek, davalı da bu kartı kullanacak ve ivaz olarak ——– alacaklarını davacıya devredeceği, BK’nın 169. maddesine göre (TBK nın yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanun 1. Maddesine istinaden somut olaya Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmalıdır.) ivaz karşılığı yapılan alacağın devrinde (temlikinde), devreden davalı (temlik eden), yalnızca alacağın devir (temlik) anındaki varlığından sorumlu olduğu; ayrıca taahhüt etmedikçe borçlunun acizinde davalı devreden (temlik eden) sorumlu olmadığı, dolayısıyla davacı devralanın üçüncü kişiden alacağı tahsil edememesi sebebiyle alacağı devreden davalının sorumluluğuna BK m. 169 vd. hükümlerince gidilemeyeceği, davalının davacının vekil sıfatı ile dava dışı ——–ve vekalet veren (müvekkil) davalıya ifayı engelleyen durumları ihbar etmediği, BK m. 390-391 hükümleri gereğince vekil olarak ihlalde bulunduğunu belirtmiş ise de, dosya kapsamı itibari ile davalının, davacı vekilin bu hüküm gereğince vekaleti iyi surette ifa etmediğine, kusurlu olduğuna, “ifayı engelleyen durum”un olduğunu ispat eder bir delili sunamadığı, kaldı ki davacının hangi fiili ile ifayı engelleyen durumu oluşturduğunu açıklayamadığı dolayısı ile bu savunmaya itibar edilemeyeceği; tüm bu itibar ile her ne kadar somut olaya konu isimsiz sözleşme kapsamında alacağın devrine ilişkin hükümler kapsamında her ne kadar davacı devralanın üçüncü kişiden alacağı tahsil edememesi sebebiyle alacağı devreden davalının sorumluluğuna gidemeyecek ise de davacının sunduğu cari kayıtları ile aksini ispat eder dayanakları sunamadığı davalının sahibi lehine delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtlarına göre tespit edilen borcu olan —– davalıdan isteyebileceği, davacının talebinin yabancı para cinsinden olması sebebiyle bu tutarın dava açılış tarihi olan —- tarihindeki——— cinsinden yabancı paranın satış efektif kuru olan —– üzerinden ——- tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşaıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile —— tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının —– cinsinden yabancı parayla açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 4.611,45 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.575,49 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından tarafından yapılan 63,66-TL ilk masraf, 217,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.981,36 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 455,21 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- deki esaslara göre belirlenen 9.576,02 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———– deki esaslara göre belirlenen 43.196,56 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/06/2020