Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/10 E. 2020/204 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/10 Esas
KARAR NO : 2020/204
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ: 22/11/2011
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın şirket merkezi ve fabrikasının bulunduğu ——adresinde ———- yılında hırsızlık olayının gerçekleştiğini, hırsızlık olayıyla birlikte bir kısmı ciro ile intikal eden, bir kısmı ise doğrudan lehtar sıfatıyla hak sahibi olduğu çeklerin çalındığını, çalınan çeklerle ilgili kıymetli evrak çek iptali davası açıldığını, çekler hakkında ödemeden men yasağı verildiği, olaya karışanlar keşide tarihi ———- olan çekle ilgili bir şey yapılmadığını, aradan geçen zaman esnasında dava konusu yapılan çeki bir sürü sahte ciro ile iktisap etmek suretiyle yetkili hamil izlenimi vermek suretiyle alacak hakkı kazanmaya çalışıldığını, davalı sahte ciro silsilesine bağlı olarak çeki iktisap eden davalı çeki muhatap bankanın başka bir şubesi kanalıyla karşılık almak suretiyle karşılığını sordurtmuş ve muhatap bankaca biraz da yasalara aykırı olarak eski usulden olan kaşe kullanılmak suretiyle ödeme yasağına rağmen ödemeden men talimatı kaşesini basmak suretiyle çeki karşılıksız hale getirdiğini, müvekkilinin ticari işletmesinden hırsızlık soncu çalınan ve ——– İcra Müdürlüğünün —esas sayılı dosyasına dayanak yapılan —- çek numaralı————-TL tutarındaki çeke ilişkin çekin müvekkil firma heline istirdadına, kötü niyetli davalının %40 kötü niyetli tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tedbir talebinin yerinde olmadığını, müvekkilinin en son ciranta olup iyi niyetli 3. Kişi konumunda yer aldığını ve meşru hamili olduğunu, çekteki ciro silsilesinin düzgün olduğu herhangi bir kopukluğun da olmadığını, fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydıyla haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —– İcra Müdürlü’ğünün ———– sayılı dosyasına konu edilen çekten dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ve çekin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, ————– tarihli bozma ilamı ile çekin keşide tarihinden önce davacıya ait imza örnek asıllarının getirtilerek yeniden imza incelemesi yapılıp sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak bozma ilamı doğrultusunda yargılama yapılmış, bu doğrultuda davacıya ait çekin keşide tarihinden önce atılmış imza asıllarının ilgili yerlerden celbi sağlanarak dosya grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından ——- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen ——— tarihli raporda özetle,———— atfen atılmış ciro imzası ile davacı şirket yetkilisi ——- ait karşılaştırma imzaları arasında çok önemli farklılıklar saptandığı, söz konusu ciro imzasının davacı şirket yetkilisi ———- eli ürünü olmadığı ” belirtilmiştir.
Dava konusu ——- Şubesine ait Keşidecisi———– olan ——- çek numaralı ——–keşide tarihli ————– TL bedelli çekte davacının lehtar ciranta olduğu davacıdan sonra sırasıyla ————— geldiği ,———— gelen cevaba göre dava konusu çekin tanzim tarihi itibariyle kambiyo ilişkileri için davacı şirketi temsilen ————– münferit imza ile temsile yetkili olduğu anlaşılmakla davacı şirket temsilcisinin imza örnekleri alınmış ve tatbike ——— imza asılları celb edilmiş ve bilirkişiden alınan raporda dava konusu çek üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir.
Kambiyo senetlerinden doğan alacağa karşı borçlunun ancak senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senetten anlaşılan defilerle alacaklıya karşı şahsen haiz olduğu defileri ileri sürebileceği bu defilerden bazılarının mutlak, bazılarının ise nispi olduğu, senette sahtecilik definin mutlak defilerden olduğundan ve iyiniyetli hamil de dahil herkese karşı ileri sürülebileceğinde tereddüt bulunmamaktadır. Çekteki imzanın sahte olması, senetteki taahhüdün bulunmadığı yönündeki defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceğinden imzaları davacı şirket temsilcisine ait olmayan davaya konu çeke ilişkin sahtelik iddiasının iyiniyetli de olsa hamil ———— karşıda ileri sürülebileceği vicdani kanaatine varılarak davacının dava konusu çek dolayısı ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve hernekadar davacı tarafça çek asılnın davacıya iadesine ilişkin talepte bulunulmuş ise de davacı lehtar ciranta konumunda bulunduğundan istirdat talebinin yerinde olmadığı ———– ve takip alacaklısı ———- son hamil olup davacı lehtar ciranta ile kendinden sonra gelen cirantanın konumu dikkate alındığında iyiniyetli olduğundan kötüniyeti ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş , her ne kadar davanın kısmen kabul kısmen reddi şeklinde hüküm kurulmuş ise de davanın temelinin menfi tespit olup bu yönden davanın kabulüne karar verildiği red edilen değir taleplerin ise menfi tespit istemine bağlı yan talepler olduğu göz önünde bulundurulduğunda yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tamamı davalı tarafa yüklenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ, kısmen REDDİ ile
-Davacının davaya ve ——–İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı takibine konu ———- Şubesi’ne ait —— tarihli, ——— TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Çek asıllarının davacıya istirdatına (iadesine) yönelik talebin davacı lehtar ciranta konumunda bulunduğundan reddine,
-Takip alacaklısı davalı ———- kötüniyetli takip yaptığı ispatlanamadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine.
2-Karar harcı 3.415,00-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 742,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.672,50-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 742,50-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 18,40-TL başvuru harcı, 2,90-TL vekalet harcı, 709,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.231,20-TL davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2020