Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/996 E. 2023/647 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/996 ESAS
KARAR NO: 2023/647
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16.09.2014
KARAR TARİHİ:12.09.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.01.2014 tarihinde davalılarda — maliki olduğu — plakalı aracı davalı sürücüsü— davacı—— çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği, davacının çalışamadığı, bakıma ihtiyacı olduğu, tedavi süresince——-giderlerinin olduğu ve sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi zararının olduğu iddia edilerek tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte maddi zararı talep ve dava etmiştir. Islah Dilekçesi: Davacı vekili 16.11.2022 tarihli dilekçesi ile; HMK M.107 uyarınca, ek hesap bilirkişi raporu doğrultusunda, dava değerinin artırımı yoluna gittiğini beyan ederek, 1.000,00-TL maddi tazminat talebini 244.474,48-TL artırarak, toplamda 245.474,48 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faziyle birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00-TL manevi tazminatın ——kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —- plakalı aracın davalı müvekkili ———- teminatla sigortalanmış olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün olayın meydana gelmesinde kusuru olmadığından davalı—–sorumluluğunun bulunmadığını, isnad edilen kusurun kabul edilmediğini, tedavi giderlerinden —–sorumlu olduğunu ve davanın reddi gerektiğini talep etmiştir. Dava dilekçesi ve tensip tutanağı; davalı —-25.02.2015 tarihinde, davalı —- tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı —- davalı—-cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, yasa değişikliği nedeniyle basit yargılama usulüne geçilmiş, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.Davacı vekili; davalı —- işleteni, davalı—— sürücüsü, davalı şirketin —— sigortacısı olduğu aracın davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle davacının maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü beyan ederek tazminat taleplerinin kabulünü istemiş; davalılar davaya cevap vermemişlerdir.Dava konusu uyuşmazlığın; kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumlarının ne olduğu, birlikte kusur varsa oranlarının ne olduğu, bu kazada davacıda kalıcı maluliyet ve buna bağlı olarak çalışma gücünden sürekli kayıp oluşup oluşmadığı, oluştuysa oranının ne olduğu, davacının iyileşme süresinin ne olduğu, davacının yaşı, gelir durumu, kusur oranları, iyileşme süresi ve varsa çalışma gücünden sürekli kayıp oranı, davalı—— sorumluluk limiti dikkate alınarak davacının talep edebileceği maddi tazminat tutaranın ne olduğu, manevi tazminat için yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.Davalı —- ait hasar dosyası dosyası, poliçe,—- raporları,—- dökümleri ile hastane evrakları celp edilmiştir.——–esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; Davacının maluliyeti oluşup oluşmadığına dair—- alınan — tarihli rapora göre; —— tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı gelişen arızası, ———– kapsamında maluliyetine mahal olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, geçici iş görememezlik (iyileşme) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği…” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür. Anılan raporda davacının daimi iş göremezliğinin bulunmadığının, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, maluliyet raporuna davacı tarafın itirazı üzerine —– alınan maluliyet raporu ile —- verilen ve % 48 oranında maluliyet belirlenen rapor ile açıkça çelişki olduğu, —-dışındaki sağlık kuruluşlarının heyet hâlinde verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri uzman üyelerin katılımıyla inceleyip kesin karara bağlamaya ——olduğu anlaşılmakla, çelişkilerin giderilmesi amacıyla, davacının 18.01.2014 tarihli trafik kazasına bağlı olarak sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığı, iyileşme süresinin ne kadar süreceği, geçici yahut daimi olarak bakıcı yardımına ihtiyaç duyup duymadığı hususlarında Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre (maluliyetin niteliği itibariyle bu yönetmelik hükümleri ile rapor tanzim edilmesi mümkün değil ise ——– rapor tanzim edilmesi için dosya —–Kuruluna gönderilmiştir.—- tarihli raporuna göre; ——tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %17.0 (yüzdeonyedinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, Kişinin sürekli bakıcı ihtiyacının bulunmadığı ancak iyileşme süresi içerisinde 1(bir) ay süreyle bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
12/06/2017 tarihli kusur raporuna göre; “Olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre, davalılardan ——– maliki olduğu ve —- plaka nolu —— sürücüsü davalı ———- dikkate almadan, oldukça hızlı ve kontrolsüz seyrettiği, olay yerine geldiğinde caddede kenarındaki yayaya çarparak, kazaya neden olduğu sabit olup, bu duruma göre meskun mahalde hız kuralını ve doğrultu değiştirme kuralını ihlal etmesi, dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle, olayda birinci derecede ve tam kusurludur; olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre, davacı yaya ——– geceleyin, meskun mahaldeki çift yönlü caddenin kenarında, torununun gelmesini beklediği sırada, caddede seyreden ve hız olay yerinden ayrılan sürücünün aracı ile çarpması olayında alabileceği bir tedbir olmadığından kusursuzdur” şeklinde rapor düzenlendiği görülmüştür.Maluliyet ve Kusur tespitinden sonra dosya zarar hesabı yapılmak üzere aktüer bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 02/11/2022 tarihli raporda özetle; davacı —–nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.199,38-TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 239.204,10-TL, bakıcı gideri maddi zararının 1.071,00 TL olduğu, davalı —– yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 25.06.2014 dava tarihi; davalı —- davalı —— yönünden 18.01.2014 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.Davacı vekilinin 21/11/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; maddi tazminat yönünden 1.000,00-TL olan dava değerini 244.474,48-TL artırarak 245.474,48-TL’ye çıkardığını beyan etmiş, artırdığı miktar üzerinden eksik harcı tamamlamıştır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunmalar, toplanan deliller, —-raporu ile alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde———— olan, düz ve çift yönlü caddede seyreden davalı—– aracı ile cadde kenarında duran yaya vaziyetteki davacıya çarptığı; davalılardan — maliki olduğu ve———–kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı; 02/11/022 tarihli hesap bilirkişisinin raporuna göre; davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 5.199,38-TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 239.204,10-TL, bakıcı gideri maddi zararının 1.071,00 TL olduğu, KTK 85. vd maddeleri ve haksız fiil hükümleri gereğince araç maliki, sürücü ve sigorta şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın ıslah dilekçesindeki miktar üzerinden tam kabulüne karar verilmiş, davalılar —- yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı —– yönünden dava öncesi sigorta şirketine usulünce başvuru yapılmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.Manevi tazminat talebi yönünden ise gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——— gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır———— tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı da dikkate alınarak, davaya konu olayda kusuru bulunan sürücü ve araç malikinin sorumluluğu bulunduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın maddi tazminat yönünden 08/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda KABULÜ İLE;
a-239.204,10-TL sürekli iş göremezlik+ 5.199,38-TL geçici iş göremezlik+ 1.071,00-TL bakıcı masrafı olmak üzere toplam 245.474,48-TL maddi tazminatın davalılar —–yönünden kaza tarihi olan 18/01/2014’den itibaren; davalı —– yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve dava tarihi olan 25/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 16.768,36-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 71,75-TL peşin harç, 835,00-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 15.861,61‬-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
c-Davacı tarafından yatırılan 906,75‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, —–fatura ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 4.697,5‬0-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 37.366,43-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davanın manevi tazminat talebi yönünden KABULÜ İLE;
a-20.000,00-TL manevi tazminatın, davalılar —— yönünden kaza tarihi olan 18/01/2014’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.366,20-TL karar harcının, davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
c-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davacı asil —- ve davalı —– vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12.09.2023