Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/938 E. 2020/239 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/938 Esas
KARAR NO: 2020/239
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 12/04/2010
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili için ——— İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi yapıldığını, ancak borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, alacağa kötü niyetli olarak itiraz eden davalının itirazının iptali ile % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi hususunda mahkemeye müracaat zorunluluğu hasıl olduğunu belirtildiğini, davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın takip dayanağı ————- tarihlerine ait sunmuş olduğu cari hesap ekstresindeki borç kalemlerini ödendiğini, davalı müvekkilinin davacı tarafa ödemesi gereken herhangi bir borç bulunmadığını, davacı tarafça icra dosyasına sadece cari hesap ekstresi sunulduğunu, oysa ————– tarihler arasındaki gerek icra dosyasına konu gerekse cari hesap kayda alınan tüm faturaların incelenmesinde faturaların kapalı fatura niteliğinde bulunduğunu, bu hususun emsal Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzert faturaya konu mal veya hizmet bedelinin ödendiğine karine teşkil etmekte olduğunu ve bı bedelin ödenmediğini ispat etmek yükümlülüğü davacıya ait olduğunu, bu nedenle bı fatura alacaklarının kabulünün söz konusu olmadığını, davacının cari hesap ekstresinde belirtilen ——- tarih—-no.lu ———-TL’lik faturayı kabul etmediklerini, zırt müvekkili kayıtları ve cari hesap ekstresi incelendiğinde söz konusu faturanın müvekkil kayıtlarında olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle davacının bu faturayı ve ——– irsaliyesini müvekkiline teslim ettiğini ispatlaması gerektiğini, itirazın kaldırılmasına ——- tarihinden———— tarihleri arasındaki fatura alacaklarının da müvekkilinir kardeşi aynı zamanda çalışanı olan ————– tarafından gerek nakdi gerekse de ———- ödenmek sureti ile kapatıldığını, müvekkilinin kardeşi———— ait —– şubesi ——– no.lu hesaptan keşide olunan ekte suretleri ibraz ediler çeklere ilişkin banka kayıtları ceip edildiğinde tamamının ——–haiz olduğu açıkça görüleceğini, ancak davacı taraf bu çeklerinin hiçbirini cari hesaba işlememiş ise de her nedense —–tarihli — hesabına gönderdiği ——- gerekse de —- hesabından gelen —– banka havalelerini car hesaba geçtiğini, özetle ———–tarihleri arası ———–ödeme, davacıya teslim edilen ——– çek ödemesi, nakit olarak yapılan toplam ——— ödeme toplamı olan ———— ödeme yaptığı nazari itibara alındığında ekte sunulu davalı müvekkiline ait cari hesap kaydında da tüm detayları ile izah edildiği üzere ——————- davacı taraftan alacaklı olduğu meyanda olduğunu belirtildiğini, davanın reddine, davacı taraf aleyhine % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, mahkememizce ———tarihli davanın kısmen kabulüne ilişkin karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm Yargıtay — Hukuk Dairesinin ——– tarih ve —— karar sayılı ilamıyla , ——- gelen ———- havale tarihli yazıda gösterilen —- adet çek nedeniyle davacıya ödeme yapıldığı kabul edilip alacaktan mahsup yapılarak karar verilmiş ise de sunulan çek örneklerinde davacı ismine rastlanılmadığı, bu ödemelerin kime yapıldığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirse imza incelemesi yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekçesiyle karar bozulmuş bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,——– İcra Müdürlüğü’nün(—–İcra Müdürlüğü) ——- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —— borçlusunun —— olduğu; takibin — TL asıl alacak, ——- TL işlemiş faizi olmak üzere toplam ———TL alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde ———-tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla —yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın ——– tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, ———– asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda——- tarihli celsede yargılamaya konu 3 adet çek aslının dosyaya celbi için ilgili bankaya müzekkere yazılmış, davacıya ait imza asıllarının bulunduğu yerleri bildirmesi için davacı vekiline süre verilmiş, bu doğrultuda bildirilen yerlere müzekkereler yazılarak evrak asılları mahkememiz kasasına alınmış, davacıya ait imza ve yazı örnekleri alınarak dosya 3 adet çek aslı ile dosya kapsamına celbedilen davacıya ait ıslak imzalar ve alınan yazı ve imza örnekleri karşılaştırılmak suretiyle——– Şubesinden celbedilen – adet çekin arkasındaki ——- yazısının davacının eli ürünü olup olmadığı, ve ayrıca bu üç çekden birtanesi olan —– keşide tarihli —- tutarlı —- çek numaralı çekin arkasında ——-ibaresinin altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda, Grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişiden —— tarihli ve ————— tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından usulüne uygun çek asılları üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen ve mahkememizin de denetimine uygun ——- tarihli raporda özetle :üç adet çek aslının arka yüzündeki —– ciranta yazıları ile ——-keşide tarihli ——- tutarlı ———çek numaralı çekin arkasında ———– ibaresinin altındaki imzanın davacı —–mahsulü olmadığı” kanaat ve görüşüne varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce dosya daha önceden rapor alınan alınan mevcut bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişilerden ——– tarihli ek rapor alınmış, bilirkişiler tarafından düzenlenen ——— tarihli ek raporda özetle,” davacının ———- tarihleri arasında ——- mal teslim etmiş ve bunun dışında da ——- nakit para göndermiş olmasına rağmen sadece —- tahsilat yapıldığı ve fakat toplam ————–adet çekle ödemenin alınmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, imzaların davacıya ait olup olmadığı ve çekler üzerindeki cirantaların beyanlarının alınmasının ihtilafın çözümünde etkili olabileceği ancak bu hususta taktirin mahkemede olduğu, kök raporda belirtilen hayatın olağan akışına aykırılık sebebi ile davacı iddialarının yerindeliği hususunda kanaate varılamadığı ve davacının kök raporda belirtildiği gibi ———– alacağı dışında başka bir alacağı bulunmadığı”kanaat ve görüşüne varıldığı belirtilmiştir.
Yargılamanın geldiği aşamada uyuşmazlık 3 adet çek ile davalı tarafın davacıya ödeme yapıp yapmadığı noktasında toplanmış, davacı vekili tarafından bu çeklerle ödeme alınmadığı, çek üzerindeki imza ve yazıların davacıya ait olmadığı savunulmuş nitekim yapılan incelemede de çekler üzerindeki imza ve yazıların davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin iddiası ise bu çeklerle ödeme yapıldığı , çekteki dava dışı cirantaların bu çekleri davacıdan aldığına ilişkin kendilerine beyanda bulundukları, dava konusu faturalardaki ———–ibaresi ile imzaların çekler üzerindeki yazı ve imzalar ile aynı olduğu, incelemenin bu yönde yapılması gerektiği talebinde bulunulmuş, mahkememizce de Yargıtay bozma ilamı, davanın niteliği, taraf vekillerinin uyuşmazlık konusu olan ve olmayan karşılıklı beyan ve itirazları gözetilerek daha sağlıklı bir incelemenin yapılması için ——- tarihli ara karar ile çek asılları ve fatura asılları üzerindeki yazı ve imzalar birbiri ile karşılaştırılarak inceleme yapılması için dosya öncelikle grafoloji uzmanı bilirkişiye akabinde tüm toplanan deliler itibariyle inceleme yapılması için mali müşavir ve akademisyen bilirkişilere tevdi edilmiş, grafoloji bilirkişisi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle, üç adet çekden birtanesi olan — keşide tarihli — tutarlı—– çek numaralı çekin arkasında —- ibaresinin altındaki imza ile faturalardaki imzaların davacının eli ürünü olduğunu gösterecek nitelik ve yeterlilikte uygunluk ve benzerlik bulunmadığı, diğer iki adet çekte atılı bir imzanın mevcut olmadığı belirtilmiştir. ———tarihli düzenlenen bilirkişi raporunda ise taraf defterleri yeniden karşılıklı olarak incelenmiş ve bilirkişiler tarafından özetle ” davalının ödeme yaptığı hususunu ispatlayamadığı, davacı tarafından da defterlerinde kayıtlı olmayan ve 2 adet çekte imzası dahi bulunmayan imzanın bulunduğu çek yönünde imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması durumunda bu çeklerin ödeme olarak kabul edilemeyeceği ancak nihai taktirin mahkemede olduğu ve sonuç olarak davalı tarafından iddia edildiği üzere; — adet çekin ödeme olarak kabul edilmesi durumunda, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ———- alacağının bulunduğu, davacı taraf iddiaları ve çekler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi dikkate alındığında —-et çekin ödeme olarak kabul edilmemesi durumunda ise, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ———— alacağının bulunduğu” sonuç ve kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından davalının çek ile ödeme yaptığı iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş , davalı vekili tarafından mahkememize ibraz edilen —– tarihli dilekçe ile raporlar arasında çelişki doğduğu, yapılan savcılık şikayetine karşı verilen takipsizlik kararına itiraz üzerine Yargıtay —–Ceza Dairesi’nin———— karar sayılı kararı ile takipsizlik kararının bozulduğu ve soruşturmanın ——– Cumhuriyet Başsavcılığı’nın——– soruşturma dosyasında derdest olduğu, soruşturma dosyasında ciranta———ifadeleri doğrultusunda çeklerin —- verildiğinin sabit olduğu ve neticede davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları , tarafların karşılıklı beyan ve itirazları ile Yargıtay bozma ilamı bütünüyle değerlendirildiğinde, taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu ve bu ilişkiye konu malların davalı tarafa tesliminin gerçekleştiği, bu hususun ihtilafsız olduğu anlaşılmaktadır. İhtilaf davalı tarafından davacıya takip miktarı kadar borcun ödenip ödenmediği hususuna ilişkindir. Dosya tetkik edildiğinde, davacının —————tarihleri arası düzenlemiş olduğu — adet fatura tutarının ——- olduğu, davacı tarafından gönderilen ve tarafların kabulünde olan banka havalesi miktarının ———–hesaba yapılan borç kayıt toplamının ——- olduğu, görülmüştür. Mahkememizin bir önceki kararında bu miktardan hesaplarda karşılıklı mevcut olan — ile —– tutarındaki kapalı fatura tutarları ile -adet ve toplam —— çek ödemesi düşülerek ——– davacı alacağı üzerinden hüküm kurulduğu görülmüş, Yargıtay tarafından ise yalnızca — adet çekin ödeme kabul edilip edilemeyeceğine ilişkin karar bozularak davacının diğer temyiz itirazları dolayısıyla ——— tutarındaki kapalı faturaya ilişkin itirazları Yargıtay tarafından reddedilmiş olup mahkememizce de inceleme bu doğrultuda yapılmıştır. Çek bir ödeme aracıdır. Davanın niteliği gereği davalı taraf yapıldığını iddia ettiği ödemeyi yazılı delillerle ispat etmek zorundadır. Davaya konu —adet çek incelendiğinde keşidecisinin davalı olmayıp, ——- olduğu ve bu kişinin de davalının kardeşi olduğu görülmektedir. Yine çeklerin tümü hamiline yazılmış olup lehtar hanesinde davacının adı bulunmamaktadır. Çeklerin arka yüzleri ve ciro silsilesi incelendiğinde ise ——- tarihli ————- bedelli çekin arka yüzünde yalnızca ——- ibaresinin bulunduğu ve atılı herhangi bir imzanın olmadığı ondan sonra gelen cironun —– isim ve imzasına ait olduğu, ———– bedelli çekin de arka yüzünde yalnızca ——- ibaresinin bulunduğu ve atılı herhangi bir imzanın olmadığı ondan sonra gelen cironun ——– isim ve imzasına ait olduğu görülmekle bu çekler yönünden davacı tarafından atılmış bir imza olmadığı gibi yapılan bilirkişi incelemelerinde de — yazısının da davacının eli ürünü olmadığı görülmüştür. — tarihli ——– bedelli çekin arka yüzünde ise —- ibaresi ve altında imza bulunduğu ondan sonra gelen cironun —– isim ve imzasına ait olduğu görülmekle birlikte yine bu çekteki isim ve imzanın da davacıya ait olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla bu aşamada, çekin hukuki niteliği, ödeme olgusunun davacı tarafın kabulünde olmadığı hususu ve Yargıtay içtihatları göz önünde bulundurulduğunda, ispat yükü kendisinde olan davalı tarafından bu çekler ile ödeme yapıldığı hususu ispatlanamamaktadır. Her ne kadar davalı vekili tarafından davacının bu çekleri ödeme olarak aldığı, hatta soruşturma dosyasında çeklerdeki ciranta ifadelerinin bu yönde olduğu iddia edilmiş ve davalının dosyaya ibraz ettiği dilekçesinde sunmuş olduğu cirantalardan ——- tarihli ifadesinde üç adet çeki —- aldığı, —– kendi çalışanına yazdırdığı ancak imza attırmadığı, ——- tarihli ifadesinde ————- bedelli çekin arka yüzündeki isim ve imzanın kendisine ait olduğu, bu çeki tahminen ——— aldığı, ————–isimli iş yerini tanımadığını beyan etmişler ve davalı tarafından da bu ifadelerin davacı iddialarını çürüttüğü savunmasında bulunulmuş ise de sahteciliğe konu soruşturma dosyasında, sahtecilik iddiası ile şüpheli konumunda olan cirantaların hayatın olağan akışına uygun olarak kendi lehlerine vermiş oldukları ifadelerinin mahkememiz yargılaması açısından herhangi bir delil kabiliyetinin bulunmadığı açıktır. Bir an için aksi düşünülse bile, yani bu üç adet çekin ciranta ifadelerine göre —— alındığı kabul edilse bile , çeklerdeki keşidecinin davalı olmayıp dava dışı ———- olduğu ve davalının çeklerde ne keşideci olarak ne de ciranta olarak hiçbir şekilde isim ve imzasının bulunmadığı karşısında davalının ödeme olgusunu ispatlayamayacağı diğer bir deyişle bu çekleri ————almış olsa bile davalının davacıya olan dava konusu borca karşılık olarak alındığı olgusu yine bu deliller ve tüm dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamaktadır. Açıklanan bu hukuki nedenler ile davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve mahkememizce soruşturma dosyanın neticesinin davamızı açıklanan nedenler ile etkilemeyeceği anlaşıldığından soruşturma dosyasının neticesinin beklenilmesine gerek görülmemiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu iddiasına yönelik olarak ise bilirkişi raporlarının mahkeme açısından taktiri delil niteliği ve alınan bilirkişi raporlarındaki değerlendirmelerin tümünde nihai taktirin mahkememizde olduğu göz önüne bulundurulduğunda ve son alınan bilirkişi raporunun mali yönünden yapılan incelemerin içeriği diğer tüm raporlar ile aynı olup hukuki değerlendirme yönünden terditli hazırlandığı ve taktirin mahkemeye bırakıldığı anlaşıldığından çelişkinin giderilmesi gereken bir durumun mevcut olmadığı açıktır. Basiretli tacir gibi davranması esas olan davalının üç adet ——-çeki ile yapmış olduğunu iddia ettiği ödemeyi ispatlayamaması karşısında ve yukarıda açıklanan tüm hukuki gerekçeler ile bu üç adet çek bedeli kadar da davacının hali hazırda alacaklı olduğu sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne davalının Kapatılan — İcra Müdürlüğü’nün —(yeni ———– İcra Müdürlüğü )yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ——– asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %16 ve değişen oranlarda işleyecek avans faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin isteminin reddine, alacağın fatura ve cari hesaba dayanması karşısında likit olması nedeniyle inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından hükmedilen asıl alacağın %40 si oranında (takip tarihi göz önünde bulundurularak ) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile ,
-Davalının Kapatılan —— İcra Müdürlüğü’nün — (yeni ——- İcra Müdürlüğü )yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin———–asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %16 ve değişen oranlarda işleyecek avans faiz üzerinden devamına,
-Fazlaya ilişkin istemin Reddine
2-Hükmedilen asıl alacağın %40 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.521,29-TL karar harcın davacı tarafından peşin yatırılan 594,95-TL’den mahsubu ile bakiye 2.926,34-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 594,95-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 17,15-TL başvuru harcı, 2,75-TL vekalet harcı, 277,35-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.497,25-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.939,22- TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 2.000,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 319,12-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.501,33-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/03/2020