Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/934 E. 2020/750 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1337 Esas
KARAR NO : 2020/798

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki mal alımı neticesinde —– bedelli iki adet irsaliyeli faturaların düzenlendiğini, faturaların davalı şirkete teslim edildiğini, her iki fatura içeriğini oluşturan malların tamamı davalıya teslim edildiğini, davalının fatura bedellerinin bir kısmını ödediğini, ancak——kısmının ödenmediğini, davalıdan Beyoğlu— Noterliği’nden — tarihinde ihtarname gönderildiğini ve ödemenin talep edildiğini, ihtarname tarihi itibariyle davalı temerrüde düştüğünden 05.04.2017 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep etme hakkının doğduğunu, İstanbul Anadolu– İcra Müdürlüğü’nün —. sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının 14.7.2017 tarihli itirazı ile takibin durduğunu iddia edip fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarını saklı tutarak; —asıl alacağın (dava tarihi itibariyle asıl alacak Türk Lirası karşılığı 72.889,67TL) ödenmesi gereken tarih itibariyle işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte ödenmesi ayrıca ekte sunulu ihtarname giderinin de davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişleridir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu emtianın ofis ve evlerde kullanılan panjur malzemeleri ve sistemleri olduğunu, ancak davacı tarafından taahhüt edilenin aynısı olmadığını, usulüne uygun bir hizmet alınmadığını, davacı şirkete yapılan ödemenin avans ödemesi olduğunu, usulüne uygun bir hizmet alınamamasına rağmen verilen peşinatın da geri alınamadığını, icra takibi olması sebebi ile derdestlik itirazında bulunduklarını beyan edip davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisine dayalı ödenmeyen bakiye alacak ile ihtarname masrafının tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, taraflar arasındaki ihtarname ve mailler incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, icra dosyası celp edilerek mahkememiz dosyası arasında alınmıştır.
İstanbul Anadolu —. İcra Dairesinin— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 23/05/2017 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun …— alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin tebliği ile borçlu tarafından 29/05/2017 tarihli dilekçe ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği, yetki itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Anadolu icra müdürlüğüne gönderildiği, ödeme emri düzenlenerek borçluya 13/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde 14/07/2017 tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulmakla takibin durduğu anlaşılmış, her ne kadar davalı vekili tarafından derdestlik itirazında bulunulmuş ise de henüz kesinleşmemiş derdest takibin alacak davası açmaya engel teşkil etmeyeceği, aynı alacağa ilişkin açılan başkaca açılan bir davanın bulunmadığı anlaşılmakla derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, her iki taraf ticari defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler tarafından 20/11/2019 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda özetle, ” Taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, karşılıklı olarak ticari defter ve kayıtların birbirini doğruladığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıt altına alındığı aynı şekilde —– mutabakatının bulunduğu ve davalının hesap mutabakatını kaşe imza yaptığı, malların ayıplı olduğu iddiasına ilişkin olarak davalının iddia ettiği ayıbın ne olduğunun, niceliğinin anlaşılamadığı, dosya kapsamında davalı tarafından davacıya ayıp ihbarının yapıldığına ilişkin bir delile rastlanmadığı; davalının sözleşme bedelinin tamamını davacıya ödemediği, davacının —– üç gün içerisinde ödemesi için davalıya Beyoğlu —— tarihinde işyerinde çalışan —- tebliğ edildiği, dolayısıyla davalı şirketin üç günlük süre sonrasında 10.04.2017 tarihinde borçlunun temerrüdüne düştüğü, davacı şirketin temerrüt tarihi olan 10.04.2017 tarihi ile dava tarihi olan 15.11.2018 tarihi arasında davalıdan —— Olduğu,” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından malların ayıplı olduğu, faturaların tebliğ edilmediği, arada sözleşme bulunmadığı, irsaliyelerin imzasız olduğu, 15.000 USD avans bedelinin mahsubu gerekeceği yönünde bir takım itirazlarda bulunulmuş, dosya kapsamında yapılan incelemede davacının dava dilekçesindeki talep sonucu ile dava değeri olarak gösterdiği bedel ve harcın çelişkili olduğu anlaşılmakla, davacı vekiline Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. Maddesi ve 119/1-ğ maddesi kapsamında açıklayıcı beyan dilekçesi sunmak ve eksik peşin harcı yatırmak üzere kesin süre verilmiş, kesin süre içinde davacı vekili tarafından 18/02/2020 tarihli beyan dilekçesi sunulmuş ve eksik peşin harç yatırılmıştır. Her ne kadar davalı vekili tarafından sunulan dilekçenin ıslah dilekçesi olduğu yönünde duruşmada beyanda bulunulmuş ise de davacının dava dilekçesinin içeriğinde işlemiş faiz ve noter masrafı talebinin de bulunduğu, yabancı para cinsinden alacak olması sebebi ile yanlış kur baz alınarak hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, sunulan dilekçe ile yeni bir alacak kalemi talep edilmediği, var olan alacak kaleminin somutlaştırılarak eksik harcın yatırıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraf şirketler arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişkinin bulunduğunun her iki tarafında kesin delil niteliğine haiz ticari defterleri ile ispatlandığı, her na kadar davalı tarafından kaliteli hizmet alınmadığı ayıplı mal olduğu yönünde itirazda bulunulmuş ise de her iki tarafın da tacir olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda usulüne uygun bir ayıp ihbarında bulunulduğuna ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gibi davalı tarafa verilen kesin süre içinde de belge ibraz edilmediği, ayrıca davacı tarafından adına düzenlenen faturaların davalı defter ve kayıtlarında yer aldığı yine davalı tarafından ödemelerde bulunulduğu ve tahsilatların da her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yine taraflar arasında hesap mutabakatının bulunduğu , davalı tarafın bu hesap mutabakatına ilişkin bir itirazının da bulunmadığı, ticari defterlerin kesin delil niteliğine haiz olduğu göz önüne alındığında davalının ayıp , faturaların tebliğ edilmediği, isim ve imzaların bulunmadığı yönündeki savunmalarının yerinde olmadığı, davalının —– ödemesinin mahsubu yönünden yapılan incelemede ise ticari defterlerde avans ödemesinin de kayıtlı olup, bu ödemede göz önünde bulundurularak davacının dava tarihi itibariyle —- alacağının bulunduğu, avans ödemesinin mahsubunu gerektirir bir hukuki dayanağın bulunmadığı, dava tarihinden önce davacı tarafından ihtarname ile davalının temerrüte düşürüldüğü ve ihtarnamenin 06.04.2017 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, ihtarname içeriğinden davalıya 3 gün ödeme için süre verildiği anlaşılmakla, temerrütün 10.04.2017 tarihinde oluştuğu ve bu tarihten dava tarihine kadar bilirkişi raporunda isabetli olarak hesaplandığı üzere davacının —— işlemiş faiz talep edilebileceği anlaşılmakla açıklanan hukuki gerekçeler ile davacının davasının kabulü ile —–dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının ——- ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine , davacının ihtarname masrafına ilişkin 179,96 TL talebinin kabulü ile yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
————– işlemiş faiz olmak üzere toplam — asıl alacağına 15/11/2018 dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının —— ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının ihtarname masrafına ilişkin 179,96 TL talebinin kabulü ile yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli harcı 5.239,86-TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan (1.244,78+69)1.313,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.926,08-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.313,78-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 80,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500-TL bilirkişi ücreti, 179,96-TL ihtarname masrafı toplamı 3.115,34-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen( Yargıtay—-. Hukuk Dairesi, —– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı