Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/920 E. 2020/218 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/920 Esas
KARAR NO: 2020/218
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan —– plakalı aracın ——— bedelle satışı konusunda anlaşılmış ve aracın devir ve satış işlemleri davalılardan … adına yapılmış olduğunu, aracın davalı tarafından teslim alınmış ve kullanılmaya başlanmış olduğunu, davacı müvekkilinin davalı … ve …’ne ihtarname keşide edilmiş olduğunu, … tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede aracın bedelinin —– olduğunu, bu miktarın firmada yetkili olarak çalışan …’e ödenmiş olduğunu, tahsilat makbuzlarının taraftarında olduğunu, ancak müvekkiline belirtilen şekilde hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkili şirketin defter ve kaydından da davalılardan …’ya satılan araçtan dolayı—– alacaklı olduğu görüldüğünü, ——– plakak aracın … tarafından teslim alınmış ve kullanılmaya başlanmış oluğunu, ancak müvekkiline hiçbir bedel ödenmemiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; ———- ihtar tarihinden itibaren işleyecek avansfaizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, öncelikle tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin 2. el araç alım satımı ve özellikle de ticari taksi plaka kiralaması işi ile iştigal etmekte olduğunu, ticari taksilerin devamlı———- çalıştıklarından erken yıprandıklarım, davalı ——– dahili olmaksızın bu şekilde aracılık yaptığı alım ve satımlar araçların satışı ve ödeme hususu mutat hale gelmiş olduğunu, davacı şirketin hiçbir zaman sözleşme akdetme ve ödeme şekli hususunda ihtirazi kayıt ileri sürmemiş olduğunu, hatta eleman göndererek açıkça muvafakat etmiş olduğunu, bu şekilde ödeme yapılmasını ticari teamül haline getirmiş olduğunu, buna ilişkin sözleşme ve makbuz suretinin sunulmuş olduğunu, davalı şirketin davacı şirketle doğrudan bir ticari ilişkisi bulunmadığını, diğer davalı müvekkil ise ekte sunulan makbuz ile dava konusu araç bedelini ödemiş olmakla iş bu davalı yönünden de davanın esastan reddi gerekmekte olduğunu belirterek; öncelikle görevsizlik karan verilmesine, davalı şirket açısından husumetten, diğer davalı müvekkil içinde esastan reddine, masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapılmış ancak herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, satış sözleşmesinin borcun ödenmediği iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, —– Başsavcılığı’nın —— Sor. Sayılı dosyası, —-Asliye Ceza Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyası, —– plakalı araca ilişkin kayıt ve belgeler,—— Noterliği’nin —— yevmiye nolu ihtarnamesi,—– Noterliği’nin ——– yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ şerhi celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
—— İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı ——–TL asıl alacağın tahsili için —— tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir ————– oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi heyeti tarafından sunulan ——- tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin ibraz edilen ——- yılına ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davalı şirketin ibraz edilen ———– yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı …’dan ——— TL alacaklı göründüğü, davalı şirketin incelenen ticari defterlerine göre ise, davacı ile ilgili herhangi bir kayıta rastlanamadığı, alacağın dayanağı olarak gösterilen takip konusu faturanın …’ya gönderildiğine ilişkin bir bilginin dosya kapsamında yer almadığı; fatura üzerinde teslim alan adı, soyadı ve imzasının bulunmadığı, davacı tarafından aracın satış bedelinin —— olduğunun iddia edildiği; davalıların satış bedelinin —– TL olduğunu beyan ettikleri, yazılı bir sözleşme bulunmadığından araç bedelinin ne kadar olduğunun tespit edilemediği; davacı şirket çalışanı ——-tarihli tahsilat makbuzuna göre davalı …’dan ——tahsil etmiş olduğunun görüldüğü, bu tutarın davacı şirket çalışanlarına iade ettiğini ispat edemeyen davalı …’ün davacı şirkete bu tutan ödemesi lazım geldiği, diğer davalıların sorumluluklarının bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiş, söz konusu rapora yapılan itirazlar kapsamında dosya aynı heyete tevdi edilerek ek rapor alınmış, anılan heyetçe sunulan——- tarihli ek raporda; her ne kadar davalı vekilince sözleşme ve makbuz asıllarının dosyaya sunulduğu belirtilmiş ise de, dava dosyasında sözleşme ve makbuz asıllarına rastlanılmadığı yönünde görüş bildirilmiş söz konusu bilirkişi raporları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında davacı şirketin ——- plakalı araca ilişkin davalılardan —— TL alacağın bulunmadığı davalı tarafça sunulan ödemeye ilişkin makbuzların geçerli olup olmadıkları bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacının otomobil bayi olduğu ve davalı ——- vasıtasıyla diğer daval— ——- plaka sayılı ——– aracı sattığı, davacı tarafından sunulan faturalar her ne kadar araç değeri olarak——– satış bedeli belirlendiği iddia edilse de davalı tarafından sunulan ve davacı şirketin aracılık faaliyetinde kendi adına işlem yaptığını kabul ettiği ve bu hususta kendisi aleyhine suç duyurusunda bulunduğu diğer davalı …’ün davacı adına imza ettiği sözleşmede satış bedelinin ——-L olarak yazıldığı, aracın celp edilen —– kayıtlarında da satış bedelinin——– olarak kayıtlara girdiği, uyuşmazlıkta araç satışının yapıldığı ve devrinin davalı … üzerine geçirildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın söz konusu satış bedelinin davalılar tarafından davacıya ödenip ödenmediği davalı …’ün davalı adına işlem yapmaya yetkisinin olup olmadığı noktasında toplandığı, davacının anılan davaya konu araç satışı konusunda yetkilendirdiği konusunda uyuşmazlık olmadığı diğer davalıların söz konusu davalıya yapmış olduğu ödemenin muhteber bir ödeme olabilmesi için usulüne uygun bir vekaletname veya yetkinin verilip verilmediği hususunun tartışılması gerektiği, ticari teamüller gereği hiçbir bayinin satış bedelini almadan aracın devrini gerçekleştirmeyeceğinin sabit olduğu, aksinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu kaldı ki söz konusu satışın sunulan sözleşmede –tarihinde yapıldığı ve bedelin — tarihinde davacı yetkilisi ——————– tarafından tahsil edildiği, davacı tarafından sunulan faturanın da ——- tarihli olduğu, satış bedelinin tamamının ödenmemesi halinde arabanın teslim edilmesinin de beklenemeyeceği, davacının davalılardan ——- kendisine herhangi bir ödeme yapmadığı iddiasının ise zaten ceza davası dosyasında da anlaşılacağı üzere işçi işveren ilişkisine dair hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve davacı kayıtlarını işlenmeyen bu ödemenin davacı ile diğer davalı arasında ki husumeti ilgilendirdiği, kesinleşen ——– Asliye Ceza Mahkemesi’nın — Esas sayılı dosyasında davalı——- vermiş olduğu ifadede davacılar da dahil olmak üzere başkaca aracı firmalardan ve yetkililerinden nakit para aldığını bu kişiler adına makbuz keserek şirket yetkililerine verdiğini tahsilat makbuzlarındaki imzaların kendisine ait olduğunu bu makbuzlardaki yazılı bedelleri alıp şirket yetkilerini elden teslim ettiğini kabul ettiği, söz konusu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da davalı ———- davacı şirketin —— yıllarında herhangi bir ticari münasebetinin bulunmadığının tespit edildiği, —— tarafından araç satışlarını aracı satın alan müşteri adına yapıldığı ve yasal defterlerinde bu satış kayıtlarının yer aldığı ancak satış bedelinin hukuken çalışanı olan ———— aracılığı ile müşteri firmasına verildiği, müşteri adı ile banka hesabına yatırılan müşteri hesabının kapatıldığı, …’e teslim edilen tutarlara ait herhangi bir kayda rastlanılmadığı belirtilmiş söz konusu ceza davasında davalı —— mahkumiyetine, ancak işbu dava davalısı ———- yetkilisi ile diğer satışlara aracılık faaliyetinde bulunan şirket yetkililerinin beraatine karar verildiği, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporundan yola çıkarak davalı …’ün tahsil ettiği araç paralarını davacı firmaya teslim ettiği ancak davacının teslim aldığı bu paraları kasa hesabından değilde müşteri adı ile banka hesabına yatırılmış şeklinde göstererek müşteri hesabını kapattığı, davacının iddiasının aksine bizzat müşterileri tarafından bankaya para yatırıldığının ispat edilemediği, davalı …’ün yukarıda yazılanları kapsamında davacı şirketin de para tahsil etmeye yetkili olduğuna ilişkin aralarında teamül oluştuğu, dava konusu satış bedelinin davalı ———–tarafından davacıya ödendiğine dair bir makbuzun bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu alacak ile ilgili davacı ticari defterlerinde yer alan alacak sebebiyle bu tutarı anılan davalıdan tahsil edebileceği ancak satış bedelini ödediği anlaşılan davalı … ile söz konusu satışı aracılık ettiği anlaşılan diğer davalı ——– bu alacaktan sorumlu olmadığı kanaatine varılarak davalılar ——– aleyhine açılan davanın reddine davalı … aleyhine açılan davanın ise anılan davalının davacı ile aralarında vekâlet ilişkisi kurulduğu ve dosya kapsamında tahsil ettiği satış bedellerini davacıya ödediğini gösterir bir delil ibraz etmediği anlaşıldığından aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile — TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin anılan davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar ———Aleyhine açılan davanın reddine,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; ———– TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile anılan davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar harcı 1.656,51 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 432,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.224,41 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 498,80 TL ilk masraf, 253,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.952,10 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.871,00 TL sinin davalı …’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.637,50 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar … ve … Yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.795,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı …’ün yokluğunda diğer taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2020