Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/909 E. 2019/824 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/909 Esas
KARAR NO : 2019/824
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– tarihinde ———– plakalı yolcu minibüsünün duvara çarpması neticesinde kaza meydana geldiğini, müvekkilinin araç içerisinde bulunan çok sayıda yolcudan biri olduğunu, kaza sonrası tutulan tutanakta araç şoförünün aracın teknik bakımını yapmamak kuralını ihlal etmesi sebebiyle kusurlu olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını, ameliyat olduğunu, bir çok hastanede tedavi gördüğünü ————–Hastanesinde alınan özürlü sağlık raporunda müvekkilinin %38 oranında vücut fonksiyon kaybının bulunduğunu, müvekkilinin seyyar satıcılık işi olduğunu ve aylık kazancının 1.000,00-TL olduğunu, müvekkilinin gelirinin esnaf odasından emsal ücret araştırması yapılarak tespit edilebileceğini, sürekli iş göremezlik hale gelen müvekkilinin uğradığı tüm zararlardan davalı … şirketinin de aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenlemiş olması sebebiyle sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL sürekli maluliyete ilişkin maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama harç ve giderlerini ödemeyecek halde olan müvekkili hakkında adli müzahare isteminin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddi gerektiğini, zira Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ————–karar sayılı ——— tarihli hüküm gereğince verilen tazminatın Ümraniye 3. İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyası ile icra takibine konduğunu ve davacıya ————TL ödeme yapıldığını, davacı yanın talebinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca davanın kabulü anlamına gelmemek üzere ileri sürülen sebeplerin gerçeği yansıtmadığını, özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması halinde anılan yönetmelik uyarınca rapor düzenlenmesi gerektiğini, dolayısıyla kazanın hemen akabinde düzenlenen raporun kabul edilemeyeceğini, ceza mahkemesinde verilen mahkumiyet kararının hukuk hakimini bağlamayacağını, tedavi giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacı uhdesinde oluşan maluliyetin tespiti gerektiğini, söz konusu talep ile birlikte ileri sürülen faiz isteminin yerinde olmadığını müvekkilinin ancak dava tarihi itibariyle sorumlu tutula bileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle davacı uhdesinde oluşan sürekli iş göremezliğe ilişkin zararın karşı taraf aracını ZMSS poliçesi ile sigortalayan davalı … şirketinden tahsili istemiyle açılan tazminat davasıdır.
Yargılamanın geçirdiği safahat incelendiğinde davanın öncelikle İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, anılan mahkemece yapılan yargılama neticesinde — tarihinde ——— esas ve ——— karar sayılı ilam ile davanın sigorta şirketi aleyhine açılması sebebiyle göreve ilişkin dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 12/12/2013 tarihinde kesinleştiği ve usulüne uygun gönderme talebi sonrasında mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin kesin hüküm itirazı kapsamında yapılan değerlendirmede, celp edilen İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahekemisinin ————– esas (Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi) sayılı dosyasında talep konusunun geçici iş göremezlik zararı ile kaza sebebiyle uğranılan manevi tazminata ilişkin olduğu anlaşıldığından kesin hüküm dava şartı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı defi yönünden yapılan değerlendirmede istemin KTK 109 maddesi kapsamında açılan tazminat talebine ilişkin olduğu, davacı uhdesinde oluştuğu iddia edilen sürekli maluliyet zararının devam ettiği ve davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı dolayısı ile alacağın zamanaşımına uğramadığı kanaatine varılılarak definin reddine karar verilmiştir.
Dava açıldığı tarih itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi olup usulüne uygun olarak hazırlanan tensip sonrasında dilekçeler teatisi tamamlanmış belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında deliller toplanmış bilirkişi raporları alınmış ve yargılama devam ederken 28/02/201 8 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61.maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 4.maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu anlaşıldığından basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekilinin adli yardım talebi kapsamında; yargılamanın 07/11/2017 tarihli celsesinde daha önce bu hususta karar verilmediği de gözetilerek davacının İstanbul Barosu Adli Yardım Bürosundan vekillik hizmeti desteği aldığı ve davacı yanca sunulan fakirlik belgesi ve tapu kayıtları, sed tutanağı içeriği ile duruşmada davacı yana sorulan sorulara davacı tarafından verilen üzerine kayıtlı her hangi bir mal varlığının bulunmadığı yönündeki beyanı da dikkate alınarak bu aşamadan geçerli olmak üzere ve önceki aşamalarda yapılan yargılama gideri ve harçları kapsamayacak şekilde adli yardım talebinin sadece yargılama giderleri yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hasar dosyası ve poliçe, hastane kayıtları, Üsküdar 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ——— esas sayılı dosyası ve İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahekemisinin ————- esas (Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi) sayılı dosyası celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı Üsküdar Devlet Hastanesi sağlık kurulu raporu ve diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Üsküdar 6. Asliye Ceza Mahkemesinin ——– karar sayılı ———tarihli dosyasında verilen kararın incelenmesinde ————plakalı minibüs sürücüsünün birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet veren eylemi asli ve tam kusuru ile meydana getirmiş olması sebebiyle 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
———– Devlet Hastanesi tarafından hazırlanan ————— numaralı raporun incelenmesinde ise davacı hakkında davacının özür durumunun %38 olarak tespit edildiği, teşhisin diyabet rahatsızlığı, sol diz menüsküsü ve ligaman lezyonu ve patoloji ile depresyon olarak belirtildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahekemisinin ———– esas (Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi) sayılı dosyasının incelenmesinde ise davacı … Kulaksızın davalılar —————sigortası aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davası olduğu, maddi tazminat davasına konu edilen hususun davacının kaza nedeniyle yaralanması sebebiyle 3 ay çalışamadığı iddiasına bağlı olarak 2.500,00-TL kazanç kaybının davalılardan dayanışmalı olarak 3.500,00-TL manevi tazminatı ise araç sürücüsü ve malikinden dayanışmalı olarak kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda maddi tazminata ilişkin talebin kısmen kabulü ile 440,00-TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin ise yine kısmen kabulü ile 1.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren davalılar işleten ve sürücüden yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verildiği, fazlaya ilişkin talebin reddedildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü (Ümraniye 3. İcra Müdürlüğü) ——- esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahekemisinin———— esas (Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi) sayılı dosyasından verilen ———- tarihli karar dayanak gösterilmek suretiyle borçlular———–. Aleyhine 41.940,63-TL asıl alacak ve ferileriyle birlikte 3.594,08-TL alacağın borçlulardan tahsiline ilişkin ilamlı icra takibi olduğu ve dosyanın yapılan ödeme ile infaz edildiği görülmüştür.
— İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından davacının sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin 06/05/2014 tarihli sed tutanağının düzenlenerek gönderildiği, davacının her hangi bir gelirinin bulunmadığı, eşi ve çocukları ile birlikte yaşadığı ve eşinin bina temizliğinden aylık 500,00-TL kazancının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacının tedavi gördüğü ——– Devlet Hastanesi, ————- Araştırma Hastanesi ve ——–Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile son olarak ——– Eğitim ve Araştırma Hastanesine ait kayıtlar celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Dava konusu sigorta poliçesinin incelenmesinde; davalı … şirketi tarafından dava dışı ———–plakalı aracın kaza tarihini kapsayacak şekilde ————– tarihleri arasında ——– numaralı poliçe ile sigortalandığı, kaza başına maddi tazminat limitinin ————TL olduğu görülmüştür.
Kaza sebebiyle davacı uhdesinde oluşan sürekli iş göremezlik zararının tespiti ve bu hususta rapor tanzimi için dosya ———– Kurumuna gönderilerek rapor alınmış ———— Kurulu tarafından sunulan 05/12/2016 tarihli raporda davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan sosyal sigortalar sağlık işlemleri tüzüğü hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak mahiyette yaralanmanın bulunmadığı hususunun oy birliğiyle bildirildiği görülmüş; davacı vekilinin işbu rapora itirazları kapsamında dosya ————- gönderilerek davacı tarafından yapılan başvuru üzerine————– Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen ——— tarihli %38 oranında özürlülük tespitine ilişkin rapor içeriği de dikkate alınarak kaza sebebiyle davacı uhdesinde sürekli maluliyetin oluşup oluşmadığı hususunda rapor tanzimi istenmiş ——– Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen — tarih ve ———– karar sayılı raporda ihtisas kurulu tarafından sunulan rapor içeriği ile uyumlu olarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan sosyal sigortalar sağlık işlemleri tüzüğü hükümleri kapsamında davacının maluliyetine neden olacak mahiyette yaralanmanın bulunmadığı hususunun yine oy birliğiyle bildirildiği görülmüştür.
Davacı yanca işbu raporlara yapılan itirazlar kapsamında ve davacı vekilince sunulan bir takım belgeler ile davacının bizzat sunmuş olduğu dilekçe ve ekindeki belgeler değerlendirilerek dosyanın bu kez ———– Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına gönderilerek dahiliye, ortopedi ve nöroloji uzmanlığından oluşan 3 kişilik heyet oluşturulmak suretiyle kurulacak heyetten rapor tanzimi talep edilmiş;—— tarafından bildirilen ortopedi uzmanı Doç. Dr. ——- iç hastalıkları uzmanı Prof. Dr.————ve nöroloji uzmanı uzman Dr. ———–oluşan heyet tarafından sunulan ———tarihli raporda davacının kaza sonrası ayakta tedavi gördüğü uhdesinde oluşan zararın kalıcı sakatlık bırakmadığı ve maluliyetin oluşmadığı bildirilmiş; söz konusu raporun davacının muayenesinin yapılmadan hazırlandığı anlaşılmakla bu kez aynı üniversiteye yeniden yazı yazılarak davacının muayenesi yapılarak ve dosyada daha önceden alınan raporlar ile davacının bizzati aldığı devlet hastanesi özürlü raporu içeriği birlikte değerlendirmek suretiyle kaza sebebiyle sürekli maluliyetinin oluşup oluşmadığı hususunda rapor tanzimi istenilmiş; iç hastalıkları uzmanı Prof. Dr———- nöroloji alanında uzman Prof. ——- ortopedi ve travmatoloji uzmanı Doç. Dr. ———— tarafından sunulan tarihsiz raporda davacının yapılan muayene ve tetkiklerinde geçirdiği kazaya bağlı olduğu düşünülen bir patolojiye rastlanılmadığı, mevcut durumunun muhtemelen diabete bağlı oluşan poli nöropati olduğu düşünüldüğü bildirilmiş, söz konusu rapora da davacı vekilince itiraz edilmiş ise de sunulan rapor içerikleri HMK 282 maddesi uyarınca denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; 27/03/2006 tarihinde meydana gelen kazada davalı tarafından zmss ile sigortalanan araçta yolcu olarak bulunan davacı uhdesinde sürekli maluliyet oluşacak şekilde yaralanmasının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı ve bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; davacının, davalı … şirketinin ZMSS ile sigortaladığı araçta yolcu olarak bulunduğu 27/03/2006 tarihinde gerçekleşen kazada sürekli maluliyeti oluşacak şekilde yaralanmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 24,30-TL harcın mahsubu ile eksik 20,10-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekili ile davacı asılın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2019