Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/855 E. 2022/480 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/855 Esas
KARAR NO: 2022/480
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davacıların miras bırakanı — alacaklı davalı —–almasına ilişkin olarak davalı banka ile kredi sözleşmesi yapıldığını, murisin yaşadığı sürece aldığı kredinin faizlerini—– bir ödediğini, aynı bankadan taşıt kredisi de kullandığını, miras bırakan —– vefat edince banka yetkililerinin araba kredisi ile ilgili olduğunu söyleyerek davacılardan bir takım imzalar aldıklarını, murisin vefatından sonra miras bırakanın işlerinin kızı—- tarafından yönetildiğini ve banka ile olan ilişkilerin sanki muris vefat etmemiş gibi davacılar üzerinden sürdürüldüğünü, murisin vefatından önce —sürdürülen işlemlerin —– sürdürülmeye devam edildiğini, kredi ile alınan taşıtın kaza sonucu —- olduğunu ve sigortadarı alınacak para ile bu kredinin kapatılacağının müvekkillerine bankaca söylendiğini,— tarafırıdan babası —– borcunun — tarafından kapatılmasının istendiğini, kaskodan kaç lira alındığını bilmediğini beyan eden —- bu talebi reddetmesi üzerine araç kredisinin kapatılmasından arta kalan sigorta tazminat tutarı bakiyesinin — ödendiğini, ancak; —– adına açılmış altın kredisi sanki yaşıyormuş gibi devam ettirildiğini ve babasının kredisini sen kapatmışsın gibi yapıp senin —— yapalım teklifinin davalı bankacı —götürüldüğünü, bunun üzerine — bulunan merkezine gidilerek orada bir kısım evrakların —–edilmesine rağmen —- yapılmış gibi belge düzenlenerek müvekkiline imzalatıldığını, böylece babasının borcunun kapatılması ve borcun —- yeni yapılan sözleşme ile borcun devredildiğini, ancak; —- yapıldığını ve — teslim edilmiş gibi işlem yapıldığını, altın hesabı borcunun karşılığının — olarak tespit edilmesi nedeniyle —- ipotek tesisi edildiğini, —yılında ise —— kapatıldığını,— tarihinde tekraren — üzerinden yeniden ipotek tesis edildiğini, borcun ödenmediği iddiası ile davalı banka tarafından — anapara tutarı üzerinden—- dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, ayrıca, banka tarafından ——- bağlı olarak boş bir imzalı senedin sonradan — bedel yazılarak ——- takipte tekerrür olmamak kaydı ile takibe konulduğunu, bu konulardaki iddialarının — sayılı dosyada dava konusu edildiğini, alacaklı banka tarafından —- altın teslim edildiğine ilişkin belgedeki altınların seri numaralarının belli olduğunu, bu seri numaralı külçelerin akıbetlerinin tespit edilmesi halinde — teslim edildiğinin belli olacağını, davacı — müteveffa babası — itibaren cari hesaplara — tarihleri arasında toplam —- gram altın ödemesi yaptığını, bu tutarın mevcut borçtan haksız takiplerde göz önünde bulundurularak düşülmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile banka kayıtlarında— bankaya olan borcunun—olduğunun gözüktüğünü, bankanın hem senet hemde ipotek üzerinden takip yaparak haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, —- tarihli kat ihtarlarında borç miktarlarının farklı gösterikliğini, icra takiplerinde de ayrı rakamlar belirtildiğini, bankanın ne kadar alacağı olduğuna karar veremediğini ve değişik miktarlar üzerinden talepte bulunduğunu, kambiyo senedi ile yapılan takipte ise gerçek bir borç olmadığı ve senetteki rakamın rastgele doldurulduğunu, bankanın likit bir alacak gösteremediğini, malen—- düzenlenmiş olmasına rağmen senette nakten kredi kullanıldığı hususuna yer verildiğini, müvekkilinin banka ile olan ilişkisinin ise altın kredisi üzerine olduğunu, —- sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi ve —- kambiyo senedi takibi dosyalarından borç olmadığının tespit edilmesini, yapılan takiplerin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, borcun ödenmiş olmasının tespiti halinde davanın istirdat davası olarak devam ettirilmesini belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde: Müvekkili bulunduğu bakanın davacılardan —- de müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzası bulunan genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığı ve —- — alındığını, kredi hesaplarının —– sayıli ihtarnamesi ile kat edildiğini, ihtamame ekinde borca ilişkin kredi ekstrelerinin gönderildiğini, ihtarnameye rağman ödeme yapmayan davacılar hakkında —- paraya çevrilmesi ve ——— senedi üzerinden icra takipleri yapıldığını, kredi sözleşmesinin yapılmasını müteakip —- teslim edildiğini, teslim tutanaklarında davacının imzasının bulunduğunu, —- yılından bu yana defalarca hesap özetini bankadan alarak incelediği halde uzun yıllar geçtikten sonra bu şekilde itirazda bulunmasının kötü niyetli olduğunu, davacılar hakkında —- kambiyo senedi üzerinden yapılan takibin rehine başvurmadan kambiyo senedi üzerinden takip yapılabileceğinden hareketle gerçekleştirildiğini, davacıların —- dosya kapsamında bu hususta yaptıkları itirazlarının da kambiyo senedinin sözleşmeye dayalı bir teminat senedi olduğu kanıtlanamadığından reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, takibe konu senedin borç ikrarını içeren ve ödeme aracı olarak bir senet olduğunu, takiplere konu edilen söz konusu borcun davacıların murisi … ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle davacıların murisleri ile ilgili olarak açılan bu davanın reddine,—- dosyalarına yapılan haksız itirazlar nedeni ile her bir takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere davalıların icra-inkar tazminatına mahkumiyetlerine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, Menfi tespit talebidir.
Davacı mirasçılar hakkında muris —- ayrıca kendileri adlarına toplamda—- alınmasına ilişkin —— imzalandığı, kullanılan krediye istinaden davacıların maliki olduğu — tarihinde — Derece ipotek tesis edildiği, kullanılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine — sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yöntemi ile takip başlatıldığı, —- bedelli bononun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı anlaşılmakla menfi tespit talebidir.
Taraflar arasında imzalanan —- uyarınca davacı tarafa—– ——- kullandırılıp kullandırılmadığı ve fiziki olarak—-davacılara teslim edilip edilmediği ve kredi borcu olarak da taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmesi nedeniyle altın kredi borcunun ödenip ödenmediği uyuşmazlık konusudur.
— sayılı dosyasının incelenmesi sonucu; — asıl alacak ile işlemiş faiz olarak toplam —– asıl alacak ile temerrüt faizi üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla —— tarihinde takibe geçilmiştir.
—- asıl alacak ve ferileri hakkında kambiyo senetlerine özgü takibe geçilmiştir.
Davalı banka tarafından —- uyarınca borcu ödenmemesinden dolayı asıl borçlu ve kefillere önce — tarihli ihtarnamesi ardından — gönderilmiş olup bahse konu ihtarname davacılara —– tarihinde tebliğ edilmiş ve ——–rehinin dolması ile davacılar hakkında —- tarihinde temerrütün oluştuğu ancak buna rağmen kredi borcunun ödenmediği tespit edilmiştir.
Davacı tarafından her ne kadar — uyarınca kredi borcunun kapatıldığı belirtilmiş ise de uyuşmazlığı çözmek amacıyla dosya içerisine — tarihli kök rapor ile —- tarihli ikinci ek rapor alınmış, ancak bahse konu kredi borcunun geri ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulamadığı belirtilmiştir. Davacılardan –kullandırılan — varisi bulunduğu babası —- kredi hesabına —mahsup edilmesinin dayanağı,– kayıtlarının incelenmesi sonucu muris —-kullandırılan altın kredisinin devir bakiyesi — geri ödenmiş olup,— — tarihinde kullandırılan —– kalan altın kredisine mahsup edildiği, teknik bilirkişi heyeti tarafından banka hesap hareketlerinin incelenmesi sonucu tespit edilmiştir. Yani kredi olarak kullanılan— altın davacıların murisi —- kredisine karşılık mahsup edilmiştir.
Sonuç olarak; banka tarafından —- uyarınca davacıların kefil olarak ve murisin asıl borçlu olarak altın kredisi nedeniyle kredi kullandıkları tespit edilmekle —– sayılı dosyası uyarınca altın kredisi nedeniyle borçlu oldukları tespit edilmiştir.
Diğer icra takip dosyası olan —- sayılı dosyasında ipotekli taşınmazın —- tarihinde açık arttırma suretiyle satıldığı bahse konu işlemin — geçerek kesinleştiği, davalı bankanın asıl alacak ve ferilerinin tasfiye edildiği, bu durumun davalı bankanın yazılı beyanları ile sabit olduğu, bu aşamada bahse konu icra takip dosyası yönünden taşınmazın satılarak borcun ödenmesi nedeniyle bu takip dosyası yönünden de davanın konusuz kaldığı tespit edildiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının — sayılı dosyası yönünden açılan davanın REDDİNE,
-Davacının —- sayılı dosyası yönünden açılan davanın KONUSUZ KALDIĞINDAN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin yatırılan 3.996,15 TL harç ve sonradan yatırılan 8.350,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 12.346,15 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 12.265,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan tebligat, posta ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 60,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 34.843,22 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/06/2022