Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/829 E. 2020/582 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/829 Esas
KARAR NO: 2020/582
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/01/2014
KARAR TARİHİ : 13/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketi akaryakıt istasyonu işlettiğini, ——— — ayına kadar borçlu firma abonesi olarak elektrik kullandığını ve kullandığı elektrik bedelini ödediğini, —- ayından sonra borçlu firma abonelerini ——— devraldığını, İş bu firma ——— sayılı dosya ile ———–aleyhine dava ikame ettiğini, bu davada alınan karar gereğince ———— çalışma yaptığını ve neticeten —– ayı fatura bedellerini ——— firmanın kullanıcılardan tahsil etmesi gerektiğini, dağıtım şirketlerinin ——– ayı için kullanıcılardan tahsil ettiği fatura bedellerini iade etmesi gerektiği yönünde talimat düzenlediğini ve ——— tarihli bu talimatı tüm taraflara tebliğ ettiğini,
———– bu talimatı gereği müvekkil ——ayına ilişkin fatura bedellerini bu defa ——– firmaya ödediğini, aynı döneme ilişkin ikinci kez ödeme yapmak zorunda kaldığını, ———- dağıtım şirketlerinin ——- ayına dair tahsil etmiş oldukları fatura bedellerini kullanıcılara iade etmesi yönünde ki talimatı gereği dağıtıcı firma olan ————-başvuru yapıldığını, ancak ilgili firma fatura bedellerini iade etmediğini, bunun üzerine ilgili firma aleyhine ————– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlu firma süresinde itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini savunarak;
Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı borçlunun itirazlarının kaldırılmasını, takibin devamına karar verilmesini, %40 oranında tazminata mahkum edilmesini ve ——————–Nolu dosyası ile yapılan icra takibi giderleri ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davanın tarafı olmaktan çıkartılan davalı —————- vekili cevap dilekçesinde özetle; ——–yürütülen elektrik dağıtım faaliyetleri ———– yasa kapsamında ayrıştırıldığını, elektrik dağıtım faaliyetinin ————- tarafından, elektrik satış faaliyetinin ise ———- tarafından yürütülmekte olduğunu, söz konusu faaliyetlerin ayrıştırma işleminin ———-tarafından onaylanmış ——— göre kurulduğunu,——————bulunan serbest olmayan tüketicilere, serbest tüketici niteliğine haiz olup bu hakkını kullanmayan tüketicilere ve son kaynak tedarikçisi olarak serbest tüketicilere, ———— tarafından belirlenen düzenlemeye tabi perakende satış tarifesi üzerinden elektrik satmakla görevlendirilmiş şirket olduğunu, bunun dışında bölgedeki serbest tüketicilere, şartları tamamıyla serbest piyasa koşullarına göre belirlenmiş elektrik enerjisi tedarikini ikili anlaşma yoluyla sağlamakta olduğunu, iş bu yasal ayrıştırma gereği davacının dava konusu olan bedelin iadesi istemini ——- şirketinden talep etmesi gerektiğini, nitekim ———— tarafından yapıldığını, müvekkili firma tarafından dağıtılan elektrik bedelinin ——— ödenmekte olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, ödenmesi gereken bir bedel olması durumunda bu bedelin yapılan yasal ayrıştırma sonucu ——– tahsili gerektiğini, ödenmiş ve iadesi talep edilen bir bedel var ise yapılan ayrıştırmadan sonra bu bedellerin——– bünyesinde olduğunu, davanın tarafının ———– olmadığını ve iş bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunarak; iş bu davanın reddine, talep edilen icra inkar tazminat oranının yasal orana aykırı olması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf değişikliği sonucu davalı olan——- vekili cevap dilekçesinde özetle, icra takibinin tarafı olmadığını, verilecek hükmün uygulanma kabiliyeti bulunmadığını, davacı tarafın hasım yöneltirken araştırma yükümlülüğünün bulunduğunu bunun kabul edilebilir bir yanılgı olmadığını öncelikle husumetten davanın reddini aksi taktirde zamanaşımı ve yapılan fatura tahsilatı usulüne uygun gerçekleştiğinden esastan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ödenen fatura bedelinin iadesi istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, yargılama sırasında ——– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——– İcra Müdürlüğü’nün esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ———- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ——————-borçlusunun ——- olduğu; takibin —- asıl alacak ve —işlemiş faiz toplamı ——— alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde ————– tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; itirazın davacı şirkete tebliğine ilişkin bilgi ve belge olmadığından — yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın ———- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda, —– müzekkere yazılmış, davanın esasını etkileyecek olması sebebi ile ———sayılı dosyanın kesinleşmesinin beklenilmesine karar verilmiş, karar ———- tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili ——-tarihinde———- üzerinden gönderdiği dilekçesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/3 maddesi gereği taraf değişikliği yapma haklarını kullandıklarını, ————– davalı taraf olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin taraf değişikliği talebi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/4 maddesi kapsamında görülmekle, mahkememizin —–tarihli celsesinde —————- davalı olarak kabul edilmiştir.
Yapılan taraf değişikliği ve davanın niteliği göz önünde bulundurulduğunda, dava ehliyeti, davayı takip yetkisi, taraf sıfatı gibi kavramlar üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır. Dava ehliyeti, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı (davacı veya davalı olarak) takip etme ve usul işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Taraf sıfatı(husumet), dava konusu subjektif hak(dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilemez.
Somut olayda, dava itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı tarafından icra takibi ——- karşı yapılmış, borca itiraz dilekçesini ise ———. Dava —— açılmış , davacının taraf değişikliği sonucu ——— yöneltilmiştir.————– sicil numarası ile ticaret sicilinde kayıtlı olan birbirinden farklı şirketlerdir. Davanın itirazın iptali davası olduğu ve ——– karşı yapılmış bir icra takibi bulunmadığı da gözetildiğinde, taraf değişikliği yolu ile davalı haline getirilen şirketin davanın şeklen tarafı olmadığı açıktır. Yani, takibin tarafı olmayan bu tüzel kişiliğin, yukarıda açıklanan şekilde taraf ehliyetine sahip olmadığı açıktır.Bu sebeple mahkememizce, taraf değişikliği sonucu davalı konumuna sokulan şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Nitekim, benzer bir davada da aynı gerekçeler ile verilen davanın reddine ilişkin verilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine, ————— sayılı kararı ile davanın niteliğinin itirazın iptali davası olması ve davalının pasif husumeti bulunamayacağından istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1 – Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 179,45-TL harcın mahsubu ile artan 125,05-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı ——— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen(mad.7/2) 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2020