Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/799 E. 2022/1075 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/799 ESAS
KARAR NO: 2022/1075
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacıya ait iş yerini ——- karşılığında anlaşarak satın aldığını, —çekin davalı tarafından davacıya verildiği kalan —– ise iş yerinin devrinden sonra ödeneceğinin taahhüt edildiğini, davalının çekinin karşılıksız çıktığını, bunun davalıya iletildiğinde çeki geri isteyip yerine yeni bir çek vereceğini söylediğini, bunun üzerin davacının —- çeki davalıya iade ettiğini ancak davalının yeni çek vermediğini bunun üzerine davalı aleyhinde suç duyurusunda bulunularak —– karar sayılı dosyası ile nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açıldığını, davanın neticesinde davalının suçunun sabit bulunduğu anlaşılıp cezalandırıldığını, —- sayılı dosyası ile alacağın tahsili için davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içinde borca itiraz etmesinden dolayı takibin durduğunu bu nedenlerle haksız itiraz edilen icra takibinin devamı ile % 20’dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve iddia etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca ikame edilen davada, davacı vekili tarafından müvekkil —- davacının işyeri devri konusunda —— karşılığında anlaştığını, anlaşma gereğince müvekkilin davacıya —- adına düzenlenmiş —- bedelli çek teslim ettiğini, — daha sonra ödeyeceğini beyan ettiğini, çekin karşılıksız çıkması neticesinde müvekkilin davacıdan çeki alıp yeniden çek vereceğini beyan ettiği, tüm bunlara rağmen ne çek verdiğini ne de geri kalan —– ödenmediği iddia ettiğini, Tüm bu iddiaların haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, Davacı yanın müvekkili ile —– bedel karşılığında işyeri devri hususunda anlaştığını iddia ettiğini, iddia edilen anlaşmaya ilişkin herhangi bir yazılı belge dosyaya sunmadığını, Bu yönde bir iddianın ispati HMK m.190 gereğince davacı yanca yerine getirilmesi gerektiğini, davacı yanın iddiasına dayanak herhangi bir belae sunamadığını, dolayısı ile iddiasının ispatlayamadığını, Davacı yanın müvekkil ile aralarında işyeri devri hususunda anlaştıklarını iddia etmiş ise de, dosyada bunu kanıtlayan bir delilin bulunmadığını, Davacı yanın iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkil ile davacı arasında herhangi bir şekilde işyeri devir sözleşmesi imzalanmadığını, Bu hususun —– katılan sıfatıyla ifade veren davacının beyanları ile de sabit olduğunu, dava konusu işyerinin devrinin hukuken mümkün olmadığını, Bu hususta tanıklarının olduğunu, Bahsi geçen işyerinin devri/kiralanmasında tasarruf yetkisinin davacıda olmadığını, tümüyle—–yönetiminde olduğunu, bu nedenle davanın haksız olduğunu ve kötü niyetli olarak açıldığını, Davacı yan tarafından müvekkile devredilen herhangi bir işyerinin mevcut olmadığını, davacının dava bedelini hangi nedenle talep ettiğinin anlaşılamadığını, Davacı yanın, öncelikle iş bu dava bedelinin hangi ilişkiye dayanarak istenildiğini açıklamak ve kanıtlmak zorunda olduğunu, tüm bu nedenlerle davacının herhangi bir belge sunamadığı, iddiasının ispatlayamadığını, davacının davasının ve tüm taleplerinin reddini, Davacı aleyhine dava bedelinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiş, bilirkişi raporu alınmış, yasa değişikliği ile basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ihtilafsız olmakla birlikte, işyeri devri hususunda anlaşma bulunup bulunulmadığı, ceza ilamının işyeri devrinde yapılan anlaşmanın delili olarak kabul edilip edilmeyeceği, ceza ilamının kesinleşmesinin gerekli olup olmadığı, davalının işyerini kiracı sıfatıyla işletip işletmediği, davalının takip konusu miktarda davacıya borcu olup olmadığı hususlarında toplandığı tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu —– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının davacı —– borçlusunun mahkememiz davalısı —olduğu; takibin —– sayılı ilamında işyeri devri olarak belirtilen bedele istinaden, işlemiş faizi ile birlikte —- tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin davalı borçluya — tebliğ edildiği, davalının — tarihli itirazı ile takibin durduğu, ödeme emrine itiraz alacaklıya tebliğ edilmediğinden bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın —- tarihinde —- üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyasında alacağın dayanağı olarak gösterilen——esas sayılı dosyanın, —- karar sayılı ve —–tarihli ilamı ile bozulduğu, —— esas sırasına kaydedildiği, bu dosyanın yapılan incelemesinde; katılanı ———- hakkında, nitelikli dolandırıcılık eyleminden yapılan yargılamada —-Dosyanın tüm değerlendirilmesi neticesinde sanığın iş yerini satışa çıkaran katılanlardan devir almak için iş yerine talip olması üzerine taraflar —- karşılığında iş yerinin devri konusunda anlaştıkları, anlaşma gereğince sanık—- çek’i katılanlarında tanıdığı—– keşide edip katılanlara verdiği geri kalan —–devirden sonra ödemeyi kabul ettiği, sanığın verdiği çekle ilgili bankaya ödemeden men talimatı verdiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine sanığın ödeme için süre istediği, —– çeki geri alıp yeniden çek vereceğini söylediği, bunun üzerine katılanların çek’i sanığa iade ettikleri ancak sanığın katılanlarla yeni bir çek vermediği gibi taahhüt ettiği —- parayı katılanlara ödemediği; sanık ve katılanlar arasında iş yerinin devri hususunda sözleşme konusu iş yerinin bulunduğu —– bağlı olduğu —– şirketinde yönetici olarak görev yapan ve iş yerini kiralama konusunda sorumlu olan tanık——– beyanında yukarıda belirtildiği şekilde suça konu iş yerinin kendilerinin izni olmaksızın bir başkasına ait kiracı olarak devredilmesinin söz konusu olmadığını, kiracılar başkalarına devredemeyecekleri söz konusu iş yerinin katılanların boşaltmasından sonar ——– kiralandığının beyan ettiği ve tanıkta bu beyanı doğruladığı, sanığın inkar etmesine rağmen suça konu çekin iptali için bankaya ibraz edildiği, sanığın katılanlarla yaptığı anlaşma uyarınca iş yerini sanığa devredilmemesi nedeniyle sanığın menfaat temin ettiğinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı…” gerekçesi ile sanığın beraatine karar verildiği, beraat kararının ——- onanmakla kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile —— dosyaları birlikte değerlendirildiğinde; davacının, kendisine ait işyerinin davalıya —– bedelle devri konusunda anlaştıkları, davalının —– çek verdiği, —- elden ödeyeceği, davalının sonrasında hile ile bu çeki de kendisinden alıp, borcunu ödemediğini iddia ederek, —– ödenmesi talepli başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiği olayda; ceza mahkemesi kararlarının maddi vakıalarla ilgili hukuk mahkemesini bağlayacağı, bu kapsamda kesinleşen ceza mahkemesi kararının gerekçesinden anlaşıldığı üzere, işyerinin sanığa devredilmeyip, sanığın menfaat temininin bulunmadığı, yine incelenen tapu kaydına göre de bu yönde bir devir görünmediği, bu itibarla davacının alacağını ispat edemediği anlaşılmakla, davasının reddine ve haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Dava değerinin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 95,50 TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 31.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/12/2022