Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/62 E. 2020/893 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/62 Esas
KARAR NO : 2020/893
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/02/2014
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- günü,—– plakalı aracın sol arka lastiğinin patlaması ile bağlantı aksinin kopması ve karşı şeridi geçerek başka araçlarla çarpışması nedeniyle trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin desteği olan ve araçta yolcu olarak bulunan ——- kişinin hayatını kaybettiğini belirtirek; destekten yoksun kalma tazminatının tespitine, cenaze gideri ve destekten yoksun kalma tazminatı bakımından müvekkili—- cenaze gideri ve — destekten yoksun kalma tazminatının, müvekkili — destekten yoksun kalma tazminatının, müvekkili—– cenaze gideri ve —– destekten yoksun kalma tazminatının, poliçe limitleri kapsamında sınırlı olmak üzere temerrüt tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağında, sigortalı aracı kullanan kişinin—– olduğunun kayıtlı olmasına karşın bilahare —- tarafından yapılan bilgilendirmeye göre aracın sürücüsünün —- olduğunun belirlenmiş olduğunu, sigortalı aracın — olduğunu, ruhsatnamesine göre kazadan— trafiğe çıkmış olması sebebiyle yeni bir araç olduğunu, aracın teknik donanımı ve lastiklerinin yeni olduğunu, lastik patlaması— araçtaki bir eksikliğe veya eskiliğine dayanmadığını, yapılan savcılık soruşturması kapsamında alınan —– kazanın lastik patlaması ve rot milinin kırılmasına bağlı teknik bir kaza olduğunun açıklandığını, bu nedenle araç sürücülerine kusur izafe edilmediğini, davadan önce müvekkiline yapılan başvuru üzerine davacı —- destek kaybının —- tarihinde ödendiğini, müvekkili şirkete sunulan ücret bodrolarına göre müteveffa —- asgari ücret almakta olduğunun anlaşıldığını, ihtilafın ticari olmaması nedeniyle avans faizi talebinin yerinde olmadığını ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası nedeniyle yaşanan ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ile birlikte cenaze ve defin giderlerinin aracın—— tazmini isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7251 sayılı kanun ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Savcılık soruşturma dosyası ile hasar dosyası ve poliçe sureti celp edilmiş, veraset ilamı ve nüfus kayıt tablosu ve müteveffanın tazminat hesabına esas gelir durumuna ait bilgiler ile yapılan cenaze ve defin giderlerine ilişkin mezarlık müdürlüğü ve belediye kayıtları ile—- celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; —- plakalı aracın, —- tarafından—— sigortalandığı; kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının—- olduğu; görülmüştür.
—- dosyasının incelenmesinde; mahkemece — sayılı ilamıyla; davacı—- tarafından açılan babalık davasının kabulüne karar verilmiş, kararın istinaf edilmemesi sebebiyle—- tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı tanıkları duruşma dinlenmiş ifadeleri tutanağa alınmıştır.
Tanı—- beyanında; “ölen benim yiğenim olur, davacı —- benim kardesimdir bildiğim kadarı ile ——-mezunudur kendisi rente car işi ile uğraşırdı ve birkaç tane şirketinin de olduğunu biliyorum, oteli vardı, — otelde işletiyordu, aylık—- civarında geliri vardı gayet düzgün bir hayatı vardı, —– ile gayri resmi evli idi bundan bir çocuğu vardı, neden resmi nikah yapmadığını bilmiyorum ancak ben —– düğününe katılmıştım, ölen ile davacı anne aynı apartmanda gayet güzel bir hayat yaşarlardı, annesine ölen— bakardı. Bunun dışında kendi tüm yakın akrabalarına faydası vardı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık—- beyanında ” ölen benim yiğenim olur, davacı —benim ablamdır, ölen ———- göre mütesebbis bir ruhu vardı koştururdu , sigorta işi ile uğraşırdı bunun dışında rente car işi yapardı, lüks araç kiralardı hatta bende birkaç araç satın alıp işletmesi için ölene vermiştim , bulun dışında — vardı yaklaşık aylık ortalama geliri —– üzerinde idi çevresinde yetim ve yoksullar vardı bunlara bakardı, annesi de o bakardı, tüm ihtiyaçlarını o giderir di, annesinin başka bir geliri yoktu, dilara— de ölenin çocuğudur, dilek yıldırım ile evlidir, zaten davacı dilek akrabamızdır, düğüne katıldım, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
—- nolu dosyası celp edilip, kaza tutanakları ile bu dosyadan alınan kusura ilişkin adli tıp raporu incelenmesinde dosyada alınan—- raporda davaya konu aracın—- sevk ve idaresinde olduğu, kazanın öngörülemeyecek şekilde sol arka tekerin patlaması ve tekerin rot bağlantı piminden ayrılması neticesinde direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi neticesinde teknik arıza nedeniyle meydana geldiği, kazaya karışan diğer araç sürücüleri ile birlikte —- kusursuz olduğunun belirtildiği ancak savcılık soruşturması neticesinde ise söz konusu aracın bir başka müteveffa — sevk ve idaresinde olduğunun anlaşıldığı, ancak —- baz alınarak kazanın teknik arıza nedeniyle meydana geldiği belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği görülmüştür.
Davacıların cenaze ve defin gideri taleplerine ilişkin olarak ilgili bilgiler—- celp edilmiş ve bu hususta hayatın olağan akışı ilkesi çerçevesinde mahkememizde oluşan kanaate göre gerekçede yapılan izahat ile karar verilmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle dosya aktüer uzmanı bilirkişi —– tevdi edilerek rapor ve ek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından rapor içerikleri HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacılar vekili, ilk bilirkişi raporuna beyan ve ıslah talebinde bulunduğu —- tarihli dilekçesi ile Davacı — ve bir diğer davacı —n ise talebini —- artırmış, toplam bedel üzerinden harcı tamamlamış, dilekçesi davalı yana tebliğ edilmiş, alınan 2. hesap raporundan sonra ise daha önce bedel artırım dilekçesi sunulduğunu beyan ederek artırılan yeni bedeller üzerinden karar verilmesini talep etmiş, daha önce harç yatırılmış olduğundan davacı dilek yönünden bakiye harcı tamamlamamıştır.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davacıların murisinin içerisinde yer aldığı araçta vefat etmesi sebebiyle yoksun kaldıkları destek zararının miktarı, davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise miktarı, müteveffanın davacılara destek olgusunun bulunup bulunmadığı, davacıların yapmış oldukları cenaze ve defin giderinin miktarı ve davalının zararlardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler miktarları noktalarında toplanmaktadır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, davacıların desteği— olarak içerisinde bulunduğu,—– tarihinde dava dışı şahıs yönetimindeyken kazaya karıştığı ve —-kaza neticesinde vefat ettiği, davacılardan —- müteveffanın annesi olduğu, diğer davacıların ise sunulan veraset ilamında müteveffanın mirasçısı olmadığı ancak dinlenen tanık anlatımları ve— dosyasından verilen babalık kararı kapsamında müteveffanın kızı ve nikahsız olarak birlikte olduğu kişiler olduğu, bu bakımdan müteveffanın her üç davacıya da destek olduğu, davalı tarafından dava öncesinde davacı —- ödeme de dikkate alınarak davalı sigorta şirketinin poliçedeki teminat limiti kapsamında sorumluluğunun —- olduğu, ancak hesaplanan tazminat tutarlarına göre davacıların bu teminat kapsamındaki oranlarının her iki raporda farklılık gösterdiği, davacı vekili tarafından sunulan ilk bedel artırım dilekçesinde her bir davacı yönünden maddi tazminat tutarını dava dilekçesinde talep ettiği tutar üzerinden artırır dilekçe sunduğu, ikinci hesap raporu alındıktan sonra ise sadece yeni bedeller üzerinden artırılmasını talep ettiği, yapılan duruşmada da sunulan 2. Raporda belirtilen oran ve daha önce sunulan talep artırım dilekçesindeki miktarlar dikkate alınarak karar verilmesini talep ettiği, celp edilen—- yazısında her ne kadar cenaze ve defin giderlerinin—- tarafından karşılandığı belirtilmiş ise de davacıların yaşanan ölüm sonrasında mutad masrafları olabileceği ve dava dilekçesinde talep edilen miktarın kadri maruf olduğu, davalı sigorta şirketinin ——— işletenin kusuru oranında sorumluluğunu üstlendiği, müteveffanın araçta yolcu olarak bulunduğu ve kazanın meydana gelmesinde ve zararın oluşumunda müterafik kusurunun bulunmadığı bir an için aksi durum kabul edilse bile yerleşik içtihatlar uyarınca yapılacak indirim neticesinde dahi davalı yönünden belirlenen tazminat sorumluluğunun üzerinde kalacağı, davalıya sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu ve ayrıca davalı —- hariç diğer davacıların dava öncesinde davalıya başvuru yaptığına ilişkin bir delili dosyaya sunmamış oldukları gözetilerek bu davacılar yönünden dava; davacı—- yönünden ise davalının ödeme yaptığı tarih olan— tarihinden itibaren davalının yasal faiz ile sorumlu olduğu kanaatine varılarak; davacı— açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile— destek zararı ile—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı—- maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı— açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile — cenaze defin gideri toplamı—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı — açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile — destek zararı ile– cenaze defin gideri toplamı —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı—- yönünden açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı—- yönünden açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile —- destek zararı ile — cenaze defin gideri toplamı —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar harcı 14.544,14TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 733,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.810,44 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 733,70 TL ilk masraf, 274,85 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.158,55 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.149,53 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 19.507,77 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
7-Davacı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
8-Davacı—- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 893,80 TL nispi vekalet ücretinin davacılar —— alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2020