Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/589 E. 2023/291 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2014/589 ESAS
KARAR NO:2023/291
DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:01/11/2005
KARAR TARİHİ:21/03/2023
BİRLEŞEN ——– DAVASI:
DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:01/11/2005
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Davacı avukatı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Dava
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatifin ortağı olan müvekkilinin usulsüz tebliğ edilen ihtarlara dayanılarak kooperatiften ihraç edildiğini öğrendiğini, usulsüz ihtarnamelerde istenilen gecikme tazminatının yasal olmadığını, kooperatif yönetiminin aldığı ihraç kararının iptalini, müvekkiline dairesinin teslimini, bu mümkün değilse müvekkilinin şimdiye kadar ödediği 54.515,80-TL’nin her bir kısmının ödendiği tarihten itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte ve müteahhitle yapılan sözleşmenin ——– maddesi gereği —– yılından itibaren günün koşullarına uyarlanmış kira bedellerinin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH DİLEKÇESİ: Davacı Vekili 27/09/2022 tarihli dilekçesi ile; HMK 107.madde uyarınca anılan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava dilekçesinde 54.515,80-TL olan talebini, 133.820,54-TL arttırılarak toplam talebinin188.336,34-TL olarak kabul edilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının genel kurul kararlarıyla belirlenen ödeme planlarına uygun şekilde parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden dolayı ortaklıktan çıkarıldığını, aidatlarını geciktiren ortaklardan ——-oranında aylık gecikme zammı ödenmesine karar alındığını, tebligatların davalının iş adresine yapıldığını ve tebligatların usulüne uygun olduğunu, daha evvel de aynı adreste davacıya tebligat yapıldığını, —–tarafından yapılan adres araştırmasında aynı işyeri adresinin elde edildiğini, davacının muhtarda kaydının bulunmadığını, ———- içtihatlarına göre işyerine tebligat yapılmasının mümkün olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hukuka aykırı ihracı nedeni ile kendisine tahsis edilen dairenin önce—–, bu şahıs tarafından da daha sonra — devredildiğini, —– nolu gayrimenkulün müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı ——- dilekçesinde özetle; Davacının üyelik sorumluluğunu yerine getirmediği için ihraç edildiğini, kooperatif yönetiminin bu ihracı yasaya uygun yapmamış ise, bu durum nedeniyle kendisinin mağdur edilemeyeceğini, usulüne uygun şekilde kooperatifin kendisine tahsis ettiği dava konusu daireyi davalı—– devrettiğini, aldığı hisse hakkında bilgi edinmesinin olanaksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —- dilekçesinde özetle; —-ortaklık payını —- tarihinde devraldığını, devraldığı hisse nedeniyle———- şahsına tahsis edildiğini, ortaklığı devraldığına dair 26.10.2004 tarihinde kooperatife yaptığı müracaatın yönrtim kurulunca kabul edilerek ortaklık kaydının yapıldığını, ortaklığa girdiği tarihten bugüne dek genel kurullarda belirlenen ödeme planları doğrultusunda ödemelerini de yaptığından inşaatı bitirilip kendisine teslim edilen bu konutta halen ikamet ettiğini, dairenin ince işlerini de bizzat kendisinin yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN SAFAHATİ:Davacı vekili asıl davada, davalı kooperatif üyesiyken haksız olarak ihraç edildiğini, ihtarların ve ihraç kararının yasaya uygun olarak müvekkiline tebliğ edilmediğini, kooperatife bugüne kadar gecikme cezaları dahil 54.515,80 TL ödeme yaptığını ileri sürerek, öncelikle ihraç kararının iptali ile dairenin kendisine teslimine, olmadığı takdirde bu miktarın ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte ve 2003 yılından itibaren güncel koşullara uyarlanmış kira bedelinin faizi ile birlikte kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleşen davada ise, kooperatif tarafından müvekkiline tahsis edilen —– dairenin davalı——, onun tarafından da diğer davalı—– verildiğini, üyelikten çıkarma kararının haksız olduğunu ve kesinleşmediğini, yerine üye alınmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, dairenin müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkememizce; tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıya çıkartılan ihtarların ve ihraç kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı ihraç kararının geçersiz olduğu gerekçesi ile ihraç kararının iptaline, davacı halen kooperatife borçlu olduğundan dairenin teslimi talebinin reddine, ihraç kararı iptal edildiğinden asıl davadaki tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın —— pasif husumet ehliyeti bulunmadığından bu davalı yönünden husumetten reddine, ——- yönünden ise davacının kooperatife borcu olduğundan konut tahsisi isteyemeyeceği gerekçesi ile reddine karar verilmiş, bu karar davacı ve davalı kooperatif tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesini yapan ————sayılı ilamı ile; Davalı kooperatif vekilinin ihraç kararının iptali istemi ile ilgili hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş; Davacı vekilinin konut teslimi, tazminat ve tesbit istemi ile ilgili hükme yönelik temyiz itirazları yönünden; “Mahkemece, ihtarların usulüne uygun tebliğ edilmediği ve bu suretle ————- prosedüre uyulmadığından ihraç kararının iptaline karar verildiğine göre davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, kooperatif defter ve kayıtları, genel kurul ve yönetim kurulu kararları getirtilip, tereddüte yer vermeyecek şekilde davacının kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Eğer borcu bulunmuyorsa ve diğer ortaklara daire tahsisi yapılmış ise eşitlik ilkesi gereğince davalı kooperatifin, davacıya konut tahsisinden kaçınması hukuken mümkün değildir. Davacının borcu olduğu saptandığı takdirde ise, benzer durumdaki ortaklara daire tahsisi yapılıp yapılmadığı ve aynı durumdaki kişileri de kapsayacak şekilde ferdi mülkiyete geçilip geçilmediği üzerinde durulması, bilirkişiler ——— hususları da kapsayacak şekilde ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli ek rapor alınarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi” doğru görülmediğinden karar bozulmuş, bu kez ——– sırasına kaydedilmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
—-Sözleşmesi, yüklenici—– tarihinde imzalanan ve —– edilen sözleşme, —- taşınmazla ilgili evraklar —– Kanunu’na göre yapılar için yıkım ve para cezası takdir edildiği, ilgili —– olduğu, davacıya tahsis edilen dairenin, —– içinde olduğu; ilgili taşınmazın —– olduğu, belediyenin tebligatlarının yapıldığı ancak ———— kararıyla yürütmenin durdurulma kararı verildiği), taşınmazın tapu kaydı, yönetim planı ve resmi senet örneği, dava konusu —— taşınmazın, kooperatif taşeronu olarak alacağına karşı daire tahsis edildiği anlaşılan ————-devredildiğine ilişkin davalı kooperatife hitaben verilen imza yazısı, kooperatif genel kurul kararları dosyaya kazandırılmıştır.
Kooperatif ihraç kararının iptaline dair ilk hüküm hakkındaki temyiz istemi reddedildiğinden, bozma sonrası incelenecek istem; davacının konut teslimi, tazminat ve tesbit istemidir. Bu noktada da öncelikle, davacının kooperatife borcu olup olmadığının tespiti yönünden araştırma yapılmış, dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.Mali Müşavir ile Kooperatif Hukuku konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinin 12/09/2013 tarihli raporunda özetle; “…Dava tarihi itibariyle (01/11/2005) emsal ortakların davalı kooperatife yaptığı ödemelerin toplamı; 21.126,00 TL olduğu halde, davacının ödemeleri toplamının 11.424,47 TL olduğu, bu durumda davacının davalı kooperatife 9.701,53 TL borcunun bulunduğu, her ne kadar davacının davalı kooperatif nezdinde tutulan cari hesabında ödemeleri toplamı 20.100,72 TL olarak görülmekte ise de, bu miktarın içinde 8.676,25 TL gecikme cezasının da bulunduğu, gecikme cezasının, davacının geç ödemesinden kaynaklanan bir ödeme olması nedeniyle ödenen toplam miktardan düşülerek davacının borcunun, dolayısıyla ödemesinin hesaplandığı; Davacı hakkında davalı ——— daha evvel ihraç kararı alınmış ise de, bu kararın —— iptal edildiği, dolayısıyla davacının ortaklık statüsünü (baştan beri var olan bütün hakları ile birlikte) iktisap ettiği; mevcut durumda davacının davalı kooperatifin ortağı olması nedeniyle, emsal ortaklar gibi birikmiş borçlarını tam olarak ödemesi halinde daha evvel kendisine tahsis edilen, ancak halihazırda başkasının tasarrufunda bulunan——–konutun kendisine teslimini istemekte haklı sayılacağı; Davacının davalı kooperatifin ortağı olduğu halde, kendisine konut tahsis ve teslim edilememesi durumunda—— içtihatlarına göre tazminat istemekte haklı sayılacağı, davacıya verilecek tazminatın hesaplanmasının istenilmesi durumunda konut rayiç bedelinin takdiri ve kooperatifin sorumluluğunda inşaatı gerçekleştirilen konutlarla ilgili imar mevzuatına aykırılıktan dolayı yıkım kararı bulunduğundan, emsal ortakların haklarının korunup korunmayacağının belirlenmesi, dolayısıyla davacının bu aşamada tazminat istemesinin hak ve yükümlülüklerde eşitlik kuralına aykırılık teşkil edip etmeyeceğinin belirlenmesi yönünden bilirkişi heyetine teknik bir bilirkişinin (inşaat mühendisinin) dahil edilmesi gerektiği,…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin kök raporunun akabinde heyete İnşaat Mühendisi bilirkişi eklenerek yeniden bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin 16/02/2015 tarihli raporlarında özetle; “Her ne kadar davacı hakkında davalı kooperatifçe daha evvel ihraç kararı alınmış ise de, bu kararın yargıca iptal edilmesi nedeniyle, davacının, davalı ——- ortağı olduğu; davacının, davalı—— ortağı olduğu halde, konut alamaması nedeniyle tazminat isteme hakkı olmakla birlikte, davalı kooperatifin sorumluluğunda inşaatı gerçekleşen tüm konutların ruhsatsız olarak yani kaçak yapılaştığı, konutlarla ilgili ——- yapı tatil tutanağı düzenlendiği, ayrıca yıkım ve para cezası kararları bulunması nedeniyle, her ne kadar bazı ortaklar kaçak yapılaşan bu konutlarda ikamet etmekte iseler de, konutların tamamının kaçak yapılaşması sonucu yıkılacağından bu ortaklarında ileride konut alıp alamayacakları bu aşamada bilinmemektedir. Bu nedenle davacının, kooperatifler mevzuatına göre——- içtihatlarında belirtilen yöntemle hesaplanacak şekilde tazminat isteme hakkı bulunmakla birlikte, diğer ortakların durumu netlik kazanmadan (konut alıp alamayacakları ve alacakları konutun değeri belli olmadan) bu aşamada davacının ve benzer mahiyette olup konut alamayan diğer ortakların tazminat isteme şartlarının oluşmadığı…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin kök ve ek raporlarının hüküm kurmaya elverişli görülmemesi nedeniyle ———- ilgili bulunabilen tüm evraklar getirtilerek dosya, Mali Müşavir-Kooperatif Uzmanı ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 29/08/2022 tarihli raporlarında özetle; ——- parselde toplamda—-yer almaktadır. —- dava tarihi itibarıyla hesaplanan değeri hesaplanırken, keşif tarihli değeri 1.900.000 TL olarak takdir edilmiş ve —— verileri dikkate alınarak yüzdelik değişim oranı —- ayındaki değeri; 250.000 TL (İki Yüz Elli Bin Türk Lirası) hesaplanmıştır——–olduğu anlaşıldığı, inşaatları tamamlanarak ——– yılından itibaren ortakların oturumuna geçildiği, kooperatifin davacı ortağa tahsis edebileceği yeni bir konut mevcut olmadığı anlaşıldığından tazminat talep edebileceği; Kooperatiflerde Hak ve vecibelerde eşitlik ilkesinden hareketle kanun, ana sözleşme ve genel kurul kararlarına bağlı olarak mali yükümlülüklerini kooperatife karşı tam olarak yerine getirerek konut sahibi olan emsal ortaklar gibi davacı ———– kooperatife mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat edici kooperatif ticari defter kayıtları, banka ekstresi ve ödeme makbuzları vb. dava dosyasında mevcut olmadığından bilirkişiliğimiz tarafından incelenememiş, dolayısıyla davacı ortağın yaptığı ödeme miktarı bilirkişiliğimiz tarafından denetime elverişli, şüpheden uzak ve kesin bir şekilde tespit edilemediği ancak H.M.K. ve 6102 sayılı T.T.K. ilgili maddeleri kooperatifler uygulaması kapsamında ticari defterlerin davalı ———– tarafından usulüne uygun tutulması, saklanması ve ibrazı gerektiği, taraflardan davacı ortak tacir olmasa dahi defterlerindeki kayıtların ibrazını talep ettiği dava dosyasındaki beyanlarından anlaşıldığı ancak karşı taraf davalı kooperatifin defterleri dava dosyasına ibraz edilememesinin davacı lehine olduğundan bilgisayar cari hesap kayıtları ve kooperatif genel kurul toplantı tutanaklarına göre alacak miktarı hesaplamalarımızın raporumuzda yapıldığı, ticari defterlerin ibraz edilmemesine bağlı olarak ——— gerçeklemiş ise aidat ödemesinin eksik ödeme nedeniyle davacıya konut tahsisi için yeterli olmadığı, kooperatif mevcudunda tahsise ilişkin bir konut bulunmadığı da anlaşıldığından taleple bağlı olarak ödenmiş kısmi aidatın güncel tutarının tazminat olarak davacıya ödenmesine yeterli koşulların oluştuğu, Davacı ——— bölüme ilişkin mali edimlerini 11.424,47.- TL olarak ödediği ve dava tarihi itibarıyla bu söz konusu daire için—— taşınması sonucunda güncellenerek toplam 56.770,39.-TL ödeme miktarı tespit edildiği, buna karşın eksiksiz ödeme yapan konut sahibi bir emsal üyenin ise dava tarihi itibarıyla 21.206,00.-TL ödemesinin —— taşınması sonucunda toplam 67.821,95-TL’na isabet ettiği,———–hesaplama formülünün uygulanması sonucunda; 1 adet gayrimenkulün rayiç bedelinin 250.000 TL belirlendiği, kooperatife 21.206,00.-TL tam ödemesini yapmış emsal bir üyenin —– güncellemesi sonucunda dava tarihi——– ödediğinin hesaplandığı ve – 182.178,05 TL negatif bir yararlanmasının (250.000 TL -67.821,95 TL) doğduğu görüldüğü, buna bağlı olarak davacı ortağın 56.770,39.-TL’lık mevcut kısmi ödemesinin —— ortağına orantılanması yoluyla -152.492,21 TL negatif bir yararlanma sağladığının kıyaslamayla hesaplandığı, dolayısıyla davacı ortağın kooperatiften alabileceği tazminatın 1 daire için toplam 209.262,60.-TL— kadar — 56.770,39.-TL * 152.4492,21.-TL— 209.262,60.-TL ) olabileceği, Yukarıdaki 209.262,60.-TL değerlendirmemize alternatif olarak, kooperatifte dairelerin —- dönemlerde kara sıvası bitmiş olarak—— halinde ortaklara fiilen teslim edildiği, değerlemeye esas anahtar telimi yerine eksik inşaat teslimine ilişkin kooperatif ortakları tarafından ——-dosyasına verilen dilekçe örneği sayın mahkemenin takdiriyle gözönünde tutulması halinde yukarıdaki 209.262,60.-TL hesaplamamızdan azami %10 eksik inşaat bedeli tutarı olan 20.926,26.-TL düşüldüğünde 188.336,34.-TL davacı ——- kooperatiften alacak miktarı olduğu,…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi raporlarında sadece taşınmaz bedelinin değerlendirildiği, dava dilekçesinde kira bedeli istemi de olduğu, taraf vekillerinin rapora itiraz dilekçeleri ve bu celse sunulan rayiç bedele ilişkin gazete kupürü dikkate alınarak dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 04/01/2023 tarihli ek raporlarında özetle; ——- yılından itibaren günün koşullarına göre davacı ortağa kira bedelinin ödenmesinin talep edildiği, —- yılından bu yana diğer kooperatif üyeleri dairelerinde fiilen oturduğu ve davacının ise bu hakkından mahrum kaldığı,—– yılında aylık kira bedeli———— hesap edileceği,…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre; dava konusu —– alacağına karşı daire tahsis edildiği anlaşılan —– tarafından——- devredildiği, dava tarihi itibariyle (01/11/2005) emsal ortakların davalı kooperatife yaptığı ödemelerin toplamının 21.126,00 TL olduğu halde, davacının ödemeleri toplamının 11.424,47 TL olduğu, bu durumda davacının davalı kooperatife 9.701,53 TL borcunun bulunduğu, her ne kadar davacının davalı kooperatif nezdinde tutulan cari hesabında ödemeleri toplamı 20.100,72 TL olarak görülmekte ise de, bu miktarın içinde 8.676,25 TL gecikme cezasının da bulunduğu, gecikme cezasının, davacının geç ödemesinden kaynaklanan bir ödeme olması nedeniyle ödenen toplam miktardan düşüldüğünde, davacının borçlu olduğunun anlaşıldığı;——— kararından da anlaşıldığı üzere, davacının borcu bulunmakla ve daire tahsisi yapılan dava dışı üyelerin durumu ile karşılaştırıldığında; davacı ile aynı durumda olup daire tahsisi yapılan üye bulunmadığı anlaşılmakla daire tahsisi talebinin reddi gerektiği; ——tazminat miktarını hesaplayan 29/08/2022 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerektiği, bu itibarla 1 adet gayrimenkulün rayiç bedelinin 250.000 TL belirlendiği, kooperatife 21.206,00.-TL tam ödemesini yapmış emsal bir üyenin —- sonucunda dava tarihi ——– ödediğinin hesaplandığı ve – 182.178,05 TL negatif bir yararlanmasının —— doğduğu görüldüğü, buna bağlı olarak davacı ortağın 56.770,39.-TL’lık mevcut kısmi ödemesinin kooperatifin emsal ortağına orantılanması yoluyla -152.492,21 TL negatif bir yararlanma sağladığının kıyaslamayla hesaplandığı, dolayısıyla davacı ortağın kooperatiften alabileceği tazminatın 1 daire için toplam ———– olabileceği, kooperatifte dairelerin —- sonrası dönemlerde kara sıvası bitmiş olarak —–halinde ortaklara fiilen teslim edildiği göz önünde tutularak, 209.262,60.-TL hesaplamadan azami %10 eksik inşaat bedeli tutarı olan 20.926,26.-TL düşüldüğünde 188.336,34.-TL davacı …’ün kooperatiften alabileceği tazminat miktarı olarak hesaplandığı anlaşılmakla; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 54.515,80-TL’nin dava tarihi olan 01/11/2005 tarihinden itibaren; 88.619,81-TL’nin ıslah tarihi olan 27/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsili ile davacıya ödenmesine; birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A.Asıl dava yönünden;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
——— ıslah tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 9.777,59-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 735,96-TL peşin harç, 2.286,00-TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 6.755,63‬-TL’nin davalı kooperatiften tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 3.021,96‬-TL harcın davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 6.516,65-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 4.952,65-TL’sinin davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine, 1.564,00-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı Kooperatif tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 586,10-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 140,66-TL’nin davacıdan alınarak davalı —–verilmesine, 445,44-TL’nin davalı —–üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 22.470,34-TL vekalet ücretinin davalı——- alınarak davacıya verilmesine,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı Kooperatif lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——- verilmesine,
B.Birleşen dava yönünden;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 81,00-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 98,9‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen dosya davalıları kendilerini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ————vekilinin yüzüne karşı, Birleşen dava davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde ——–nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2023