Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/587 E. 2019/1049 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/587 Esas
KARAR NO : 2019/1049

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Aleyhine Üsküdar ——. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin uzun süre önce ayrıldığı adrese gönderildiğini ve muhtara tebligat yapıldığını, takipten haberinin bulunmadığını, takip dayanağı çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, söz konusu çeklerin rızası dışında elinden çıktığını, bu hususta İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığına — hazırlık dosya ile soruşturma yürütüldüğünü, çeklerin 2007 yılına ait olduğunu, çeklerin zamanaşımına uğradığını, kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, haciz tehditi altında 5.000 TL ödeme yaptığını, ayrıca 38.000 TL.lik haciz uygulandığını beyan ederek, davanın kabulü ile Üsküdar —- İcra Müdürlüğünün ———-Esas sayılı takip dosyasındaki —— keşide tarihli —— keşide tarihli —– keşide tarihli 5.000 TL .ik çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra tehditi altına ödemek zorunda kaldığı, 5.000 TL.nin davalıdan istirdatına, davalı tarafa %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, 14.06.2012 tarihinde borçlunun çalıştığı işyerine hacze gidildiğini, davacının işyerinde çalışmakta olduğunu, yaklaşık üç ay önce işten çıkartıldığını sigortasız olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının çeklerin kaybettiğini ve çekteki imzaların kendisine ait olmadığı beyanda bulunduğunu ancak çeklerle ilgili genel mahkemelerde kayıp nedeni ile çek iptali davası ikame etmediğini, bu durumun davacı tarafın çekleri kayıp ettiği iddiasının samimi olmadığını beyan ederek, davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, icra takibi sonrası açılan menfi tespit davası olup, davacının takibe konu edilmiş çekler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ve takip dolayısıyla ödenen bir miktar paranın istirdatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı alacaklı tarafından Üsküdar ——.İcra Müdürlüğü’nün(İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü) ——- sayılı icra takip dosyasında, keşidecisi davacı … olan ———— tarihli 5.000,00-TL bedelli 3 çekteki imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürerek, icra takibine konu çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi altında ödenen 5.000,00 TL istirdadına ve %40’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı dava konusu senette keşideci sıfatıyla yer almaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmış, celp edilen icra dosyası ve soruşturma dosyaları incelenmiş, 7100 sayılı yasa gereği basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ——- sayılı dosyasının incelenmesinde, soruşturma dosyası kapsamında ——— tarihli Kriminal Raporu alındığı, bu raporda dava konusu çeklerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığı tespit edildiği ve davacı vekili tarafından bu rapor dayanak gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş ise de , Kriminal raporu incelendiğinde , rapora esas teşkil edecek mukayeseye esas imza incelemelerin 21.12.2012 tarihli şikayet tutanağı altındaki imza, 15.06.2005 imza beyannamesi fotokopisi , 17.08.2012 tarihli dilekçe fotokopisindeki imzalar ile istiktap tutanağı üzerinde yapıldığı, mukayese belgelerin fotokopi olduğu ve aynı zamanda çeklerin keşide tarihlerinden önceki bir tarihte de düzenlenmediği, çeklerin keşide tarihlerinden önce düzenlenen ve davacı imzalarını içerir belge asılları üzerinde yapılmayan incelemelere dayanan raporun hükme esas alınmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay —–. Hukuk Dairesi ——— Karar)
Davacı tarafından dava konusu çekler altındaki imza inkar edildiğinden mahkememizce imza incelemesine esas olmak üzere——- müzekkere yazılarak davacı tarafından imzalanan dava dışı bir takım çek asılları celp edilerek mahkememiz kasasına alınmış, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —— sayılı soruşturma dosyası ve içindeki davacıya ait imza ve yazı örnekleri ile birlikte dosya ———-Kurumu’na gönderilmiştir.
———– Kurumu tarafından düzenlenen 16/12/2013 tarihli raporda özetle, dava konusu çekler üzerindeki yazıların davacı …’ye ait olduğu imza yönünden ise biçimsel benzerlik görünmekle birlikte ileri bir tespit yapılamadığı belirtilmiştir. Ancak raporun gerek net bir tespit ortaya koyamaması gerekse raporun incelemeye esas tuttuğu mukayese belgelerin tümünün dava konusu çeklerin keşide tarihlerinden sonra düzenlenen fotokopi belgeler olması , keşide tarihlerinden önce düzenlenen 15/05/2005 tarihli imza beyannamesinin de yine fotokopi olması ve Adli Tıp Kurumunun davacıya ait dava dışı 8 adet çek aslı üzerinde inceleme yapıp yapmadığının rapordan tespit edilemiyor olması göz önünde bulundurularak eksik ve hukuki geçerliliği olmayan incelemeye dayanan raporun hükme esas alınmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin rapora itirazları ve yukarıda açıklanan gerekçeler ile dosya imza incelemesi için —— öğretim üyesi bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 21.03.2014 tarihli raporda özetle, mukayese için gönderilen çeklerle inceleme konusu çekler karşılaştırıldığında benzerlikler ve farklılıklar olduğu , kıyas için gönderilen çeklerin kendi içinde farklılık gösterdiği, davacının orijinal imzaları ile çekler üzerindeki imzalar karşılaştırıldığında birçok noktada benzerlikler içerdiği, başlangıç ve bitiş noktalarında küçük farklılıkların olduğu bunun nedenin ise imzaların farklı zamanlarda atılmış ve zaman içinde değişime uğramış olabileceği yönünde tespitte bulunulmuş ve raporun sonuç kısmında çek ve imzaların iki farklı el ürünü olduğu, çeşitli dönemlerde iki farklı kişi tarafından doldurulup imzalandığı veya birbirlerinin çeklerini doldurup imzalamış oldukları yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davalı vekilinin raporu itirazlarının değerlendirilmesi ve raporun içerik ve sonuç kısmının çelişkili ifadeler içermesi ve bu çelişkilerin giderilerek net bir tespit yapılabilmesi için dosya ek rapor için bilirkişiye yeniden tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 14/12/2014 tarihli ek raporda özetle, davacının çeşitli tarihlerde farklı imzalar atabildiği , 30/08/2007 tarihli çek üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu, diğer iki çek üzerindeki imzanın davacıya ait sayılamayacağı yönünde tespitte bulunmuştur.
Bilirkişi kök ve ek raporlarında bilirkişi tarafından muğlak ifadelere yer verilmesi ve net bir tespit ortaya konulamaması göz önünde bulundurularak dosya yeniden Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş ,Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 12/03/2018 tarihli raporda dava konusu üç çekteki imzalar ile davacıya ait imzalar arasında biçimsel benzerlikler bulunduğu ancak imzaların basit gramalardan teşekkül olması nedeniyle daha ileri tespit yapılamadığı düzenlenmiştir.
Tüm alınan raporlar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde raporların hüküm kurmaya yeterli olmadığı dikkate alınarak , 3 kişilik belge inceleme ve grafolog nitelikli uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması yönünde , 10/05/2018 tarihli celsede ara karar oluşturularak dosya heyete tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 31/07/2018 tarihli raporda özetle, ”davacıya ait karşılaştırma imzalarının kendi aralarında farklılıklar ve varyasyonlar gösteren imzalar olduğunu, imzalardaki bu farklılık ve varyasyonlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede ,imza incelemesinde kullanılan — unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığı ve imzaların davacı …’nin eli ürünü olduğu ”yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarında yapılan tespitler ve çelişkilerin giderilmesi amacıyla alınan 31/07/2018 tarihli son bilirkişi raporu göz önünde bulundurulduğunda dava konusu çeklerdeki imzaların davacının eli ürünü olduğu ,davacı tarafından farklı zamanlarda farklı imzalar atılabildiği kaldı ki mukayese olması için getiriler dava dışı bir kısım çekler üzerindeki imzalarda dahi benzer bir durumun bulunduğu ve davacı tarafından bu çekler ve altındaki imzalara yahut incelemeye esas alınıp alınmamasına yönelik herhangi bir itirazın bulunmadığı, son alınan bilirkişi raporunun dava konusu çeklerin keşide tarihlerinden önce düzenlenen ve davacı imzalarını içeren belge asılları ile karşılaştırma yapılarak düzenlendiği ve bu yönüyle de hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki 31/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu çekteki imzanın davacı …’ye ait olduğu anlaşılmakla davanın reddine , İcra İflas Kanunu’nun 72/4 maddesi gereği takip tarihi göz önünde bulundurulduğunda alacağın % 40 oranında (—–.maddesi yürürlük öncesi )kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davaya konu asıl alacağın %40’ı oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 519,75 TL harcın mahsubu ile artan 475,35-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davanın red edilen bölümü için davalı yararına karar tarihinde geçerli ———–‘nin 13(1) mad. uyarınca takdir edilen 4.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.