Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/524 E. 2020/63 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/524 Esas
KARAR NO: 2020/63
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/01/2013
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; cari hesap alacaklarının sözleşme vc faturalar ile sabit olduğunu ve davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, Davalı ile müvekkili arasında bir ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki gereği müvekkilinin davalıdan fatura ve sözleşmeden kaynaklı cari hesap alacağının bulunduğunu, bu alacaklarının ticari defter ve kayıtlarının ineclenmcsi ile de sabit hale geleceğini, bu nedenle davalının yaptığı itirazın haksız ve mesnetsiz olduğundan davanın kabulü gerektiğini, davalının faize itirazının mesnetsiz olduğunu, işlemiş faiz ve takip sonrası işleyecek faiz oranının yasal faiz olduğunu, tarafların tacir olması ve taraflar arasında bir ticari ilişki nedeni ile hukuka uygun olduğunu, davalının işbu itirazlarının reddi gerektiğini, takip konusu alacak likit olduğundan davalı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ettiğini, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı tutarak davanın kabulü ile davalının — İcra Müdürlüğü’nün ———-E. sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız vc kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketin talep ettiği gibi bir borcu bulunmadığını, ticari defterler üzerinde gerekli incelemeler yapıldığında bu hususun ortaya çıkacağını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını, zira ortada bir borç bulunmadığını, iddia edilen borç (asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla) likit olmadığını, dolayısıyla huzurdaki davada icra inkar tazminatı talep edebilmesinin mümkün olmadığını, davanın reddine, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının tahsiline ilişkin olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı tahsiline ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiş, icra dosyası celp edilmiş, vergi dairelerinden şirketlerin kayıtları alınmış, yargılama sırasında ————- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——- İcra Müdürlüğü’nün ————— esas sayılı takip dosyası yazılan müzekkerelere rağmen fiziken mahkememize gönderilmesi mümkün olmamış, uyap sistemi ve tarafların dosyaya sunmuş oldukları icra dosyasına ait evrakların incelenmesinde; —-havale tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ———-olduğu; takibin bir kısım fatura alacağı açıklamasıyla —asıl alacak ve —— işlemiş faiz açıklaması ile toplam ——— alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; borçlu tarafından —-tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; davanın —- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilen —– havale tarihli dilekçesinde kredi risk sigortası kapsamında takip konusu alacağın ——tutarındaki kısmının …tarafından davacı şirkete ödendiği, bu miktar yönünden …nin bu miktar alacağı devir ve temlik aldığı ve bu alacak için …tarafından davaya devam edileceği, bakiye kalan ———— tutarındaki alacak yönünden davaya devam edildiğinin bildirildiği görülmüş, …vekili tarafından beyan ve talep dilekçesi ile temlikname ve ————-TL tutarındaki alacağın davacı şirkete ödendiğini gösterir dekont mahkememize ibraz edilerek , dosya içine alınmış, yargılamaya devam edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, dosya daha sonra tarafların tacir olması ve her iki tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, davacının şirket merkezinin —-olması sebebi ile öncelikle ———– Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı şirketin ticari defterleri incelenmiş ve bilirkişiden ——— tarihli rapor alınmıştır.
—- tarihli talimat raporunda özetle,” davacı şirket ile davalı şirketin ——- yılında ticari ilişkilerinin olduğu, davacının defter kayıtlarına göre davalıya —-adet fatura ile toplamda ————- kestiği ve buna karşılık ———– ödeme tahsil ettiği, davacının davalıdan – dava tarihinde; ——- alacaklı olduğunu, ——- tarihinde davacı şirket alacağının ————– kısmının temlik edilen sigorta şirketi ——- tahsil ederek davalıdan,——- alacaklı olduğu, davacının sunduğu ———- takvim yılı defter ve belgelerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, defterlerin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, defterlerin kendi içerisinde uyumlu olup kayıtların birbirini teyit ettiği, defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğinin bulunduğunu, defterlerin kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu” tespit edilmiştir.
Taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi gerektiğinden davalı şirket defterlerinin incelenmesi yönünde ara karar kurulmuş ise de davalı tarafından belirlenen inceleme gün ve saatinde şirket defterleri hazır edilmemiş olup, yeniden defter ibrazı hususunda süre verilmesini gerektirir nitelikte bir mazeret de sunulmadığından ve mahkememizin ——-tarihli celsesinde defterleri hazır etmemenin sonuçları usulüne uygun ihtar edildiğinden, bu durum artık davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuş olup mahkememizin ——— tarihli ara kararı ile davalı defterleri üzerinde inceleme yapılması için yeniden süre verilmesi talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı vekiline tebliğ edilmiş ve karara ilişkin herhangi bir beyan yahut talep davalı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmemiştir. Davacı vekilinin alınan bilirkişi raporuna vaki itirazlarının değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılması için dosya mali müşavir bilirkişi——— tevdi edilerek , bilirkişiden ———- tarihli ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen——– tarihli kök raporda özetle, ”davalı şirket vekili … ile —günü ————– telefonundan arandığını, davalı vekili tarafından “defterlerimizi sunamıyoruz” şeklinde beyanda bulunulduğunu ve davalının ticari defterleri ibraz etmediğini, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemenin münhasıran Mahkeme’nin takdirinde ve görev alanı içinde bulunduğunu, ———– davalıya kestiği – adet faturalardan dolayı davalıdan ————–icra takip tarihinde — asıl alacağının bulunduğu, ——arasında ———————-dosya no ile ————–gereğince ————- ödendiği, — Euro ödemenin ————– muhasebe kayıtlarına –olarak kaydedildiği, bu tutarın — tarihli ibraname ve temlikname ile davacı —- tarafından ——— hakları ile birlikte devir/temlik edildiği, Buna göre davacı –.——– davalıdan alacaklı olduğu, ————TTK. 1472 md. 1. bendine göre davacı …—– sigorta poliçesi kapsamında —— TL ödeme yaptığından; Davalıdan ——— TL alacaklı olduğu, takipten önce temerrüt oluşmadığından davacıların işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, bu halde, davacı — belirlenen ———- asıl alacağına takip tarihinden itibaren takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal Faiz yürütülebileceği, ….’nin belirlenen ————asıl alacağına takip tarihinden itibaren takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan °%9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal Faiz yürütülebileceği, …nin işbu davada temlik alan mı, yasal halef mi olduğu konusu tamamen hukuki olduğundan bu konuda bir görüş belirtmemin mümkün olmadığı, alacağın faturaya dayandığı, belirli ve bilinebilir (likit) olduğu,” yönünde tespit yapılmıştır.
Taraf vekilleri tarafından raporu ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulması ile dosya ek rapor alınmak için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ———— tarihli raporda özetle,” takipten önce temerrüt oluşmadığından davacıların işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, dava konusu ihtilafta ise ayrıntılı açıklandığı üzere, Yargıtay kararları gereği; TTK 153012. maddesinin uygulanamayacağının düşünüldüğü, ancak hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, davacı vekili tarafından ———– tarihli dava dilekçesinde ve icra takibinde yasal faiz talep ettiği, bu halde; …’nin belirlenen ——– asıl alacağına takip tarihinden itibaren takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak Yasal Faiz yürütülebileceği, …’nin belirlenen ——–asıl alacağına takip tarihinden itibaren takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak Yasal Faiz yürütülebileceği,”yönünde tespit yapılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —— tarihli bilirkişi raporunda da özetle ”davacı —— takip tarihi itibariyle———-tutarınca asıl alacağının bulunduğu, TTK. 1530. Maddesinin huzurdaki davada uygulam alanı bulacağının kabulü durumunda davacının takipten önce —– tutarında avans faizi isteminin mümkün bulunduğunun söylenebileceği, davacı ——takip tarihi itibariyle ——— tutarınca asıl alacağının bulunduğu, TTK. 1530. Maddesinin huzurdaki davada uygulama alanı bulacağının kabulü durumunda davacının takipten önce —— tutarında avans faizi isteminin mümkün bulunduğunun söylenebileceği, bu durumda, davacı … şirketinin ——- yıllık — sonraki dönemlerde değişen oranlarda yasal faiz isteminin mümkün bulunduğu, davacı —— takip tarihinde ——– asıl alacak üzerinden talebi ile bağlı olarak takipte yıllık % 9 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda yasal faizi isteminin mümkün bulunduğu, davacı ——– alacak sigortası kapsamında yaptığı — ödemeyi, davalı şirkete rücu hakkının bulunduğu ve ——- tutarı davalıdan isteyebileceği,” yönünde belirlemeler yapmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan hükme ve denetime elverişli raporlar içeriği dikkate alınarak taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişkinin bulunduğu ve davacının lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde de alacağın kayıtlı olduğu, davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen inceleme günü ve saatinde defterlerini sunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tüm dosya kapsamında toplanan deliller itibari ile sabit olduğu,——- esas ——-karar sayılı kararında da belirttiği üzere ticari davalarda taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi gerektiği ve gerekli ihtarlara rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı, aksi bir yorumun karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç doğuracağı ve bu durumun HMK’nın açık düzenlemelerine aykırı olacağı, Konya ——bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere takip tarihi itibariyle davalı şirketten —–asıl alacağının bulunduğu, ——— dosya no ile —- poliçe gereğince ——— ödemenin —- muhasebe kayıtlarına ——- TL olarak kaydedildiği, bu tutarın —— tarihli ibraname ve temlikname ile davacı ————tarafından ———–dava hakları ile birlikte devir/temlik edildiği, temlik sonucunda davacı ——– Tarafından TTK. 1472 md. 1. bendine göre davacı —— sigorta poliçesi kapsamında —— ödeme yaptığından davalıdan ——-TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacılar vekili tarafından işlemiş faiz talebi ile işleyecek faizin avans faizi olması yönünde taleplerde bulunularak raporlara bu yönüyle itiraz edilmiş ise de, işlemiş faiz talebine yönelik olarak takipten önce davalı şirketin temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyada usulüne uygun davalı şirkete gönderilen bir ihtar olmadığı, salt fatura düzenlemesinin ihtar yerine geçemeyeceği, nitekim bu hususta birçok Yargıtay içtihadı bulunduğu,———- sayılı ve ———— tarihli kararı ile de muaccel bir alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun alacak tutarı belirtilerek istenilmek suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiğinin, (BK.101. madde) fatura tebliğinin temerrüde esas alınamayacağının, daire yerleşik uygulaması da bu yönde olduğunun vurgulandığı, yerleşik içtihatlar göz önünde bulundurularak işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, işleyecek avans faizi talebi yönünden ise itirazın iptali davalarının takiple sıkı sıkıya bağlı olup , davacının takip talebinde açıkça yıllık % 9 faiz talebi denilerek yasal faiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla, ve itirazın iptali davasının niteliği gereği ıslah ile dahil talep sonucunun değiştirilemeyeceği göz önünde bulundurularak davacılar vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmeyerek, davanın kısmen kabulüne,davalının ——-İcra Dairesi’nin ——sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —— asıl alacak yönünden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davacı ———- yönünden iptali ile takibin davacı —yönünden——– davacı …yönünden ———- üzerinden devamına, aşan faiz isteminin Reddine, talep edilen alacak faturadan kaynaklı likit bir alacak olduğundan hükmedilen asıl alacak ——–oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı —– hükmedilen asıl alacak miktarının ———– oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı …ne verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
—– İcra Dairesi’nin ——- sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —TL asıl alacak yönünden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davacı …için ——–TL, davacı …için —— yönünden iptali ile takibin davacı …yönünden ————— davacı …yönünden ——-üzerinden devamına
2-Aşan faiz isteminin Reddine

3-a)Hükmedilen asıl alacak miktarının ——%20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı …ye
b)Hükmedilen asıl alacak miktarının 2.539,13 TL’sinin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı …ne verilmesine
4-Karar harcı 1.932,44-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 498,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.433,64-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı …tarafından peşin olarak yatırılan 498,85-TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı …verilmesine,
6-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacılar tarafından yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 3,75-TL vekalet harcı, 673,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.001,05-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.906,49-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.243,40-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 920,29-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/01/2020